Sivri, Hınzır & Cüretkar Bir Dille O Burca ASLA Yapılmaması Gerekenler!

Her insanın bir GİRİLMEZ alanı vardır ya… İşte size Burçlara göre bunun ne olduğunu ifşa edeceğim! Burç ve Yükselen Burç için okumanızı tavsiye ederim. Gündemin fazlaca gergin olduğu bu günlerde hoş bir Pazar Muhabbeti olması dileğiyle…
KOÇ: Arkasından iş çevirmeyin! Önüne çıkıp açıkça ”Sana Gıcığım!” ya da ”Bu Konuda Rakibiz!” demeniz hiç sorun değildir. KOÇ sağlıklı bir rekabetten, itişip çekişecek bir oyun arkadaşı bulmaktan hoşlanır 🙂 Delikanlılık adabına uygun davrandığınız sürece onunla farklı fikirlerin temsilcisi ya da aynı konumun adayı olabilir, gerektiğinde ölümüne kapışabilir ve yine oturup bir masada içki içebilir, birbirinizden hoşlanabilir ”Eyvallah Kardeş! İyi olan kazansın.” kıvamında kalabilirsiniz. Aynı kadını/erkeği beğeniyor olmanız ve bu konuda dürüst davranmanız bile onun sizden nefret etmesini gerektirmez ama yani arkadaşsınız diye geri de çekilmez :)))  Meydana çıkar, sizi kenara iter ve istediğini alır. Ama yüzüne başka görünüp arkasından başka davranıyorsanız, bu onu çıldırtır. Ona böyle davranmış olan kişiyi yok edene kadar uğraşır. İşbirliği içinde olmaya gelince… Valla onunla yanyana yürümek savaşmaktan daha güç olabilir :))) Zira Koç EŞİTLERİYLE yanyana yürümekte zorlanır. Zira o hep bikafa ileride olmayı tercih eder 🙂 Egosunu kontrol altına alamayan bir Koç özensiz  tavırlarıyla yandaşını düşmana çevirmeye, müşterisine patronluk taslayıp gıcık etmeye yatkındır!  Üzerindeki etkinizi korumak için hep ulaşılmayan bir yanınız, beceremediği bir işte yetkinliğiniz, vazgeçemediği tamamlayıcı bir özelliğiniz olması yerinde olur. Yine de arada bir sizi dürtüp gücünü kontrol etmek gibi delilikler yapacaktır! Böyle yaptığı zaman sakın ”Beni Kırıyorsun!” gibi şeyler söylemeyin. Oyunda kalmaya kararlıysanız, ya en az onu kadar sert vurup sonra da kahkaha atmanız ve ”İyi Kapıştık Çok Eğlendik!” diyebilmeniz ya da buzdan bir duvar örerek kuralları sizin koyduğunuzu hissettirmeniz gerekir.
BOĞA: Onun olan şeylere zarar vermeye ya da ondan bir şey çalmaya kalkmayın! ”BANA AİT!” dediği eşyalar, konumlar, insanlar, ortamlar onun için KUTSALDIR. Bir şeye ihtiyacınız varsa nazikçe isteyin… O zaten sizi bollukla donatır. Ona haksızlık etmiyor ya da sunduğu şeylere saygısızca davranmıyorsanız, sofrasında ve hayatında daima bir yeriniz olur. Faydalı olmak, bir ihtiyacı karşılamak onu mutlu eder. Ama size çizilen sınırları aşmamaya, onun vermek istemediği şeylere el uzatmamaya, bir de onun kimseyi sokmak istemediği arka bahçelere bulaşmamaya çok DİKKAT EDİN! Hazinesine izinsiz el uzatanlar kadar çöplüğünü karıştıranları da sevmez. Yaşamı, ilişkileri, geçmişi hakkında size gerekli gördüğü veya güvenli bulduğu kadarını anlatacak, ”üzerinize vazife olmayan” kısımları da kibarca geçiştirecektir. BURAYA KADAR diye çektiği sınırlara saygı gösterdiğiniz zaman SIKINTI ÇIKMAZ 🙂 Herşeyi ağırdan alan ve durumu sindirmeden ileri adım atamayan bir insandır! Tuhaf takıntılarıyla ve düşük adaptasyon hızıyla uğraşmayın :))) Onunla aranızda geçenleri ya da yaşamında şahit olduğunuz  olayları SIR olarak tutun. Bu sizi ayrıcalıklı ve ilişkinizi özel kılar. Yapmayacağınız şeyleri söylemeyin ya da verdiğiniz sözü tutun. O zaman size güvenir ve bağlanır. Kendince bunun karşılığını verir. Haaa bir de sakın onun işi, tercihleri, özel yaşantısı hakkında yerli yersiz yorumlar yapmaya, hele de kırıcı eleştirilerde bulunmaya filan kalkmayın. O zaten fikir sormak istiyorsa gelir açıkça danışır. Ama hadsiz müdahalelere ve aşırı yönlendiriciliğe uyuz olur! Takdir edilmediğini anladığı zaman sizi hayatından uzaklaştırır.
İKİZLER: Bir İkizlerle ANLAŞABİLMEK için yarattığı imaja hiç takılmayın! Zira her anlamda olduğundan daha FAZLA ve daha KARMAŞIK görünür. Onun ne dediğine değil ne yaptığına bakın. İkizlerle doğru iletişim kurmanın sırrı budur! Zira çok laf eder ama asıl niyetini yaptıkları ile ortaya koyar. İnsanların da ne dediklerine değil ne yaptıklarına bakar. Özünde gerçekçi bir insandır, sonuç odaklıdır ve fazla kibarlık ona göre değildir. Pazarlık etmenin ve kendini avantajlı duruma getirmenin ayıbı olmadığını düşünen bir tüccar gibidir. Onunla ilişkinizde DUYGUSAL ve ALINGAN olmayın. Ne istediğinizi veya istemediğinizi AÇIKÇA SÖYLEYİN. İma etmeye, örtülü beklentilere girmeye filan kalkmayın. İşine gelmiyorsa anlamamazlıktan gelir ya da zaten kendi istediğine odaklı olduğundan söylenmeyenlerin farkına bile varmayabilir. Sizin için bir şey yapacaksa detaylar konusunda rahat bırakın ama kurallarınızı ve sınırlarınızı, kırmızı çizgilerinizi NET OLARAK TANIMLAYIN! Ana hatları çizilmiş bir durumu kendi bildiği gibi yönetmek hoşuna gidecek, hatta yaratıcı eklemelerle sizi etkilemeye de çalışacaktır 😉 Ama tam olarak NEYİ ve en geç NE ZAMAN istediğiniz hakkında keskin olmazsanız, sizi loloya getirecektir :))) Siz onun için bir şey yapacaksanız, ne istiyorsa bütün detayları ile baştan söylemesini talep edin. Yoksa sizi ikide bir icat çıkartarak deli edecektir. Haa bir de onunla ilgili tahminlerde bulunmaya kalkmayın! Sizi yanıltmayı iş edinecektir :)))
YENGEÇ: Beklentiler, bağlar ve görevler sizi sıkıyorsa, bir insanın sizi anaç bir tavırla sahiplenmesinden keyif almıyor ve birini bebeğiniz gibi sahiplenip onun ihtiyaçlarını ve duygularını hayatınızın merkezine koyamıyorsanız, duygusal dalgalanmaları ve dramatik sahneleri sevmiyorsanız,  ASLA bir Yengeç’le yakın mesafe ilişkiye girmeyin!  Yengecin olayı KENDİNİ ve AİDİYETLERİNİ KORUMAK’tır. Duyarlılığı bir silaha, kırılganlığı ise kendisini koruyan bir zırha çevirebilen tek burçtur! Sakin ve edilgen göründüğüne bakmayın. Kesinlikle dominanttır ve olay hep onun etrafında döner! Uykusunu almamışsa veya açsa ya da bir şekilde gergin görünüyorsa, BULAŞMAYIN! Önemsediği insanlar veya konular hakkında özensiz bir cümle kurmamaya çok dikkat edin. Asla ama asla ihmal etmeyin ama uzak duruyorsa da üstüne düşmeyin. Sakın rahat ettiği bir konumda onu huzursuz etmeyin ve onunla beraberken siz sakın fazla gevşemeyin! En ufak bir tedirginlikte kendisini besleyeni tırmalayıveren bir kedi ile bir arada olduğunuzu bilin :))) Aklınıza gelmeyecek şeyler yüzünden size ayar olabilir. Alınganlık, kıskançlık, hesap sorma ve bedel ödetme konusunda rakipsizdir. Kavga ettiğiniz zaman da baştan haksız olduğunuzu kabul edin ve ondan anlayış ve şefkat isteyin. Zira bu haklı bile olsanız ”zalimce üzerine gidip onu üzmüş” olmaktan daha GÜVENLİ bir yoldur. Yengeç onu sorgulayan ve sorumlu tutan biri karşısında saykoya bağlar ve olayı olmayacak yerlere götürür ama affeden ve bundan dolayı bağlılığı hak eden anne rolünü sever 😉
ASLAN: Valla YOK SAYMAYIN da ne yaparsanız yapın :))) Haşmetmeap’ın tahammül edemeyeceği tek şey, adam yerine konulmamaktır. Konuşunca sözünün kesilmesine, fikrinin ya da tercihinin alaya alınmasına, küçümsenerek cevap verilmesine katlanamaz! Anlatıyorsa dinleyin… Soru soruyorsa cevap verin… Espri yapıyorsa gülün… Bir iş yapıyorsa takdir edin… Hediye veriyorsa kıymetini bilin… Aynı fikirde olmayabilirsiniz ama kendinizi ifade ederken saygısız olmaktan özenle kaçının! Eğer ona kendini önemli ve değerli hissettiriyorsanız, sizi baş tacı edeceğinden kuşkunuz olmasın. Bir konuda eleştirecek veya akıl verecekseniz, lafa onu ne kadar önemsediğinizi söyleyerek girin. İyi ve doğru yaptığı şeyleri takdir ettikten sonra, bu muhteşem yeteneği taçlandıracak bir kaç katkıda bulunmanıza izin verip vermediğini sorun 😉 Asla reddetmeyecektir! Sevecen bir sahiplenmeye ve onun ”ayrıcalıklarını” gözardı etmeyen bir otoriteye ihtiyaç duyduğu bile söylenebilir. Eğer ona çok kızdıysanız, davranışının ONA YAKIŞMADIĞINI söylemeniz kadar etkileyici hiç bir şey olamaz. Hakaretler ve ağır suçlamalar onu inatlaşmaya ve sertleşmeye iter. Ancak ”Yakışanı Yapmak” güdülenmesi geri adım atmasına neden olur. Bir de sakın AŞIRI kullanmaya kalkmayın. Zira  pohpohlanıp istifade edilmeye ”azbişey” açıktırlar ama aptal yerine konulduklarını düşününce gururları incinir ve çok sert intikam alabilirler!
BAŞAK: Palas pandıras yaklaşmayın! Aniden nereden çıktığı belli olmayan bir samimiyet göstermeyin. Konuşmanızın belli bir sebebi ve hedefi olsun. Bunu da baştan basitçe tanımlayın. Kendisinden ne istendiğini bilince nispeten gevşer ve daha fazla iletişim kurulur hale gelir :))) Eğer samimiyet kurmak niyetindeyseniz onu gözleyin ve alışkanlıklarını, tercihlerini, rahatsız olduğu şeyleri anlayın. Kişisel alanının sınırlarını fiziksel ve duygusal olarak aşmayın. Masasını karıştırmayın. Eşyalarını ellemeyin. Meşgul ve gergin görünüyorsa tepesine dikilip gevezelik etmeyin. Zira nazik olmaya çalışıp susar ama içten içe size kurulur, sonra da birden patlayıp kalbinizi kırar 🙂 İş edinip yardım ediyorsa asla reddetmeyin! Zira bu size İLGİ DUYUYOR ve SEVGİ göstermeye çalışıyor demektir 🙂 Kendini gerekli ve yararlı hissettiği zaman rahat eder ve ancak o zaman bağ kurar. O size elini uzattığında görmezden gelirseniz kendini küçük düşmüş hissedebilir! Verileni alın ve abartmadan samimi bir teşekkür edin. İşte bu onun için sıkı bir sevgi alışverişidir 🙂 Eğer sizinle dertleşiyorsa bu çok yakın hissettiği anlamına gelir! Sakın ama sakın fikir belirtmeye, çözüm önermeye filan kalkmayın :)))) O kendi yolunu kendisi bulur! Susun, dinleyin, kafa sallayın, tatlı bir şey ikram edin. KORKMA, ABARTMA, ÜZÜLME gibi salakça laflar etmeyin :)))) Sadece onu anladığınızı ve bunun da üstesinden geleceğinden emin olduğunuzu söyleyin. Bir şey yapıyorsa ASSSLAAAAA tepesine dikilip eleştirmeye veya yönlendirmeye kalkmayın. Elinin altında bıçak varsa kalbinize saplamaya kalkabilir!
TERAZİ: Bir kere BAĞIRMAYIN! O öyle yüksek sesle konuşan, kaba saba davranan, düstursuz insan sevmez. Fatsa’da doğmuş bile olsa ruhen İnciluz’dur 😉 Kavga ederken bile konuyu ”Sanırım ortak noktada buluşmamız mümkün değil!” diye kapatıp kibar kibar yemeğini yemeye devam etmek ve sürdürmek istediği ilişkiyi kopacak noktaya getirmemek eğilimindedir. Arkadaşlık etmek için zarif, zeki, gündelik hoşbeşlere yatkın, onun özenle yaptığı mesafe ayarlarına duyarlı insanları tercih eder. Özel bir yeteneğiniz, onun COOL bulduğu bir yanınız varsa, buna BAYILIR ve sizinle ahbaplık kurmanın bir yolunu illaki bulur 😉 Prestijli ilişkiler biriktiren ve gereken insanların birbirlerine ulaşmasını sağlayarak kendi prestijini arttıran biridir 🙂 Bu yüzden de fazla zahmet etmeden VAZGEÇİLMEZ olur. Tuhaf ve sıradışı şeylere garip bir çekim duyar… Dışarıdan pek düzgün görünen bütün insanlar gibi zevk olsun diye yaptığı KİRLİ şeyler, takıldığı uygunsuz ortamlar ve kişiler vardır :))) Ama tavrı, tarzı veya sosyal imajı itibariyle ”yanına yakışmayan” kişilerle teşrik-i mesai içinde görülmeyi HİÇ istemez. Böyle bir ilişkisi varsa bunu ”tamamen kişisel” tutmayı, hayatının diğer alanlarına bulaştırmamayı tercih eder. Hayatınızda bir TERAZİ varsa, onun sizi sokmayacağı çok farklı arka bahçeleri olduğunu daima hesaba katın! Çok yakın hatta bağımlı görünse de daima ”Sınırlı  Sorumlu” tutulmak ve biraz özgür takılmak ister. Size İHTİYAÇ duyduğu için onunla olduğunuzu bilin. Sunabildiklerinizi zarifçe sergileyin. Ama KULLANILMAMAYA da dikkat edin. Zira bir işi başkasına yaptırabildiği sürece parmağını kıpırdatmaz ama sıkıştı mı çok zeki , becerikli ve çalışkan oluverir 😉 Bir de eğer nasıl çözeceğinizi bilmediğiniz bir konu varsa gidin ona SORUN! Ya kendi bilir ya da bir bileni tanır :)))
AKREP: Biri size ”Ben bu güne dek karşıma çıkan herkesi çözdüm ve idare ettim. Kimse de beni çözmeyi ve etkilemeyi beceremedi!” derse, bilin ki AKREP’tir! Zira sadece bir Akrep’in hayattaki esas derdi insanları ve olayları çözmek, etkisi altına almak ve bir şekilde idare etmektir :))) Dedikleri kadarını yapıp yapamadıkları ayrı bir konu ama yapamadıkları şeylere taktıkları ve dönüp dönüp uğraştıkları bir gerçektir! Üstelik ”Yaw şu konu da bir muamma olarak kalsın ne var?” diyene de salak gözüyle bakarlar. Onlar için her insan ve her olay kendi zekalarını ve yetkinliklerini denedikleri bir laboratuvardır. En büyük güçleri analitik zekaları ve kara saplı bıçak kıvamındaki sabırlarıdır. Dünya döner, Akrep ise durur ve zamanını bekler… Aptalları sevmezler. Ama kendilerine yaklaşanı geri çevirmezler! Zira her insanın işe yarayacak bir niteliği vardır 😉 Onlar birine ulaşmaya ve etkilemeye çalışıyorlarsa mutlaka o kişide AKILLARININ TAM ALMADIĞI özel bir yan vardır! Hem hayranlıkla izler, hem de AÇIK ararlar :))) Zira insansa açığı vardır! Akrep gücünüzü, samimiyetinizi, dürüstlüğünüzü sınayan, tutarsızlıklarınızı fark eden ve not eden, sizi hangi konuda nereye kadar kullanabileceğini, nasıl sinir edebileceğini, hangi aşamada error verdiğinizi bilen bir arkadaştır. Eğer sizi seviyorsa bu bilgilerini size yardım etmek için kullanır. Sizi korur, kollar ve stratejik destek verir. Ama onun düşmanı olduğunuz zaman bu detayların hepsi elinde bir silaha dönüşür. İntikamları PİSTİR! Dolayısıyla bir Akrep’e bulaşmak için yürek yemiş olmak gerekir :))) Bilgiyi silah olarak gördükleri için kendilerini AÇMAYI sevmezler. Akreple iyi geçinmek istiyorsanız görün, bilin, ama YÜZLEMEYİN! İyiliği fazla söze dökmeden yapın geçin. Herşeyi anlatmayın sıkıcı olursunuz ve poponuz fazla açılmış olur :))) Ama yalan söylemeyin ve oyuna getirmeye kalkmayın. Kendini açıkça ifade eden ve mert davranan insanlara hayranlık duyarlar. Ortak çıkarları için düşmanla bile belli bir konuda işbirliği yapmaya açık olan değişik insanlardır 🙂 O yüzden onların yapabilecekleri şeylere kendinize bakarak karar vermeyin! Özel hayatlarında pek yalnız kalmazlar. İlişki kurmaları için ille aşık olmaları da gerekmez. Hatta aşık olmak yerine sadece hoşlandıkları ve rahat ettikleri kişilerle olmayı tercih edebilirler.  Zira Akrep için aşk kokain bağımlılığı gibidir. Hem o yükselişi sever hem de onu kendinden alıp kontrolden çıkartan kişiden azcık nefret eder… O topa girmek isteyip istemediğinize de artık siz karar verin :)))
YAY:  Deniz için su ne ise, Yay için insan ilişkisi odur :))) Kendini ilişkileriyle büyütür, var eder ve etkinlik alanını bağlantıları ile genişletir. Bir Yay ile yakınlık kurmak istiyorsanız, onunla tatlı bir sohbete girmeniz yeterlidir. Eğer modunuz tuttu, diliniz uydu, enerjiniz birlikte yükseldiyse sorun yoktur 🙂 Birlikte akabildiğiniz her yere akın… Ama akan suyun önüne geçmeye, Yay’ı kendinizle sınırlamaya, etrafını boşaltmaya, davranışlarına müdahale etmeye, hedeflerini onun adına belirlemeye filan kalkmayın! BİRLİKTE YAPMAK Yay’ın en sevdiği şeydir. Zira ilişkilerden güç alır. Ama uyum sağlayamadığı, engelleyici veya sıkıcı bulduğu kişiyi de hiç zorlanmadan arkasında bırakır! Zira hayatta onu ilgilendiren hep ULAŞAMADIKLARI’dır. Dolayısıyla sizi kazandıktan sonra yalnız başına ve hatta başkalarıyla yaptığı şeyler de olacaktır. Dostlukya veya aşkta sadakat veya kalıcı bir ilişki peşindeyseniz, onu özgür bırakın. Sizsiz yaptıklarını sizinle paylaştığı zaman kıskanmak ya da eleştirmek yerine onu destekleyin ve vizyonuna bir şeyler katın 😉 Bedeni sizinle olsun istiyorsanız, zihnini tahrik ve tatmin edin. O zaman bir şekilde dönüp dolaşıp size gelir. Sizin de MUTLAKA bağımsız bir hayatınız ve başkalarıyla yaptığınız şeyler olsun. O zaman hayatınızdaki yerini kaybetmemek için UĞRAŞIR :))) Ukala ve bazen yargılayıcı olsa da aslında anlayışlı biridir. Dürüstçe söylenen hataları ve eksikleri affeder… Darda zorda olanı KURTARMAK için her imkanını seferber eder. Bir Yay’ı kızdırmak istiyorsanız, onun fikirleriyle, inançlarıyla, önemsediği davalarla dalga geçin. Fikir tartışmalarını sever 🙂 Görünürde kızsa da bu enerjiden hoşlanabilir ve kolay kolay küsmez. Ama onu temelli kaybetmek istiyorsanız ikili oynayın! Dürüst olmamayı ve arkadan iş çevirmeyi anlayamaz ve kabul edemez… Ne düşündüğü ve ne yaptığı hakkında açık olmayan, gizli düşmanlıklar güden ve onu sinsice inciten insanı defterden siler!
OĞLAK:  Hımmm işte zor anlaşılan, zor yaklaşılan ve zor yönetilen insanın Burç hali! Zor anlaşılır zira içinde kimseye göstermediği bir dünya vardır. Duygularını ve tepkilerini pek fazla dışarıya vurmadığı ve zaaflarını gizlediği için, insanlar onu kibirli bulurlar. Aslında o zor  bela tutturduğu iç dengelerini kaybetmekten korkar :)))) Detaylı planları ve vazgeçilmez öncelikleri vardır! O yüzden işine karışılmasını sevmez. Görünürde kurallara uyar ama aslında dik kafalıdır ve her şeyi bildiği yoldan yapar. Sakın uslu ve uysal olduğunu zannetmeyin :))) Alışılmışın dışında bir rakiptir. Sıcak mücadeleden kaçınır. Kendine bağımsız hedefler koyar ve öngörülemeyen zaferler elde eder. SAKIN KÜÇÜMSEMEYİN! Bir Oğlak’a yaklaşacaksanız ne istediğinizi iyi bilin. Belirsiz veya tutarsız tavırlar onu gerer! Fazla drama ve abartı karşısında da siniri oynar :))) Hemen kaynaşmaz ama zamanla güvenir ve yakınlaşır. Açılan dünyaya şaşırabilirsiniz zira sanıldığından çok daha renkli ve yaramazlık etmeye müsaittir :)))) Bazı katı yanları illa ki olacaktır; Mesela hep kendi istediği olsun diye uğraşmaz ama ortak kararlara uyulmayınca söylenmesi bitmeyebilir. Tutamayacağınız sözler vermeyin. Dert dinler ama hep dert anlatıp hiç çözüm üretmeyenlere ayar olabilir :))) Çok ve boş dırdır etmeyin! Yakınına alır ama hayatında etkin olmanız için fazla yer açmayabilir… Dolayısıyla o İZİN verdiği için orada olduğunuzu ama aslında size ihtiyacı olmadığını zannedebilirsiniz. SAKIN böyle düşünmeyin. Sevginize ve ilginize ihtiyacı olduğundan hiç şüphe etmeyin! Hastaysa çorbanızı pişirip kapısına dayanın. Akıl sorar ve söyleneni dikkate alır ama son kararı yine kendisi alır. Tercihlerini yargılayan insanlardan da sıkılır ve aniden uzaklaşır. Onu kontrol ve takip etmeye çalışmayın 🙂 Hataları sessizce affeder ama incindiğini söylediği zaman dikkate alınmamaya katlanamaz. Hassas noktalarını fazla gizlediği için error verdiği anlaşılmaz, aniden tepesi atıp yıkıcı davranabilir. Bir şeyi YAPMA diyorsa ciddiye alın. Çok kızdığı zaman karşısındakini öldürmez ama her haliyle aşağılar ve BUZDAN DUVAR çekerek süründürür. Siz orada durmaya kararlı olduğunuzu ve ondan vazgeçmediğinizi ısrarla gösterin. Bir süre sonra kesin yumuşar 🙂
KOVA:  İnsanlık fikrini sever ama insanlara dair normal olan hiç bir şeyi kabul edemez ve sevemezler :))) Normalde insanlar ”Seni anlıyorum ve aynı fikirdeyim!” denilmesini isterler. Ama Kova böyle denilince içinden ”Mümkün değil! Kimse benim kadar farklı düşünemez…” diye kendini bir kenara ayırmaya çalışabilir. Hatta karşısıdakine aynı olamayacaklarını göstermek için daha radikal fikirlerini anlatmaya kalkabilir :))) Kesinlikle akıllı ve ASLINDA iyi niyetlidirler. Ama kolayca uzlaştıkları zaman geri adım attıklarını, çaptan düştüklerini, itiraz etmedikleri zaman zayıf kaldıklarını filan zannederler :))) Kova ile geçinmek ya da onu iyice uçlara savrulmaktan korumak istiyorsanız, ona hayran kalın ama aynı olduğunuzu iddia etmeyin ve fikirleri hakkında çok yorum yapmayın! Dikkatle dinleyin. Net olmayan yerler hakkında soru sorun… Kendinizce tutarsızlık veya boşluk gördüğünüz yerleri, uyum sağlanması zor olan noktaları itişmeden dile getirin. Onu kendi mantığını gözden geçirip, makul noktaya kendiliğinden gelmesi için tetiklemiş olursunuz 😉 O normal hayata dair detayları unutur… Konuşma uzadı konu dağıldıysa, gel yemek yiyelim, çay içelim filan deyin :))) Sonra gidin onun söylediklerini de dikkate alarak sizce uygun olanı yapın. Ona da ”konuşmamız gerçekten çok iyi oldu, senin istediğini de dikkate alarak şöyle yaptım” deyin. Tabi o eksikleri, yetersiz kalan noktaları yine anlatacaktır. Ama aslında için için dikkate alınmış olmaktan mutlu olacaktır :))) Sinirlenmeyin… Bu defa bu kadar oldu, bir daha sefere daha iyisi de olur filan deyin :))) O bir süre sonra sizin onun için hayatı daha yaşanabilir bir yer haline getirdiğinizi anlar ve hayatla sizin üzerinizden uzlaşmaya alışır 😉 Ha eğer sevgiliyseniz ya da evliyseniz, bırakın açık evlilik ya da çağdaş ilişki anlayışı hakkında konuşup dursun. Hala yanınızda duruyorsa, başkasına AÇILAMADIĞI ya da kimse onun içini sizin kadar açmadığı, kalbini sizin kadar ısıtmadığı veya zihnini sizin kadar meşgul etmediği içindir :))) Bir KOVA’nın hayatının merkezinde olmaya hele de bunu ona kabul ettirmeye çalışmayın… Ona kendisi olması için izin verin, bu sizden vazgeçmemesi için ona yeter.
BALIK: Hımm geldik Zodyak’ın en açıklanması zor tiplemesine… Sadece şunu bilin; O yanınızdaysa orada olmak istediği içindir. Ve yanınızda olmak istemediği zaman da ne yapsanız tutmanız mümkün değildir. Bu böyle kalsın istiyorsanız onu çok itip çekmeyin! Kendi ritmiyle yaşamasına, biraz içe dönük ve dalgın olmasına kurulmayın 🙂 Balık kendini açıklamaktan sıkılır. Zira karmaşık bir zihin yapısı, anlaşılmama kaygısı ve yerli yersiz eleştirilmek konusuda fobisi vardır. Sessiz ve dalgın hali kendini koruma biçimidir. Onun kendini adadığı şeylerle dalga geçmeyin ve sakın önceliklerini değiştirmesini istemeyin. Balık hayata bağlanmak için kendine mutlaka ”vazgeçilmez” bir şey bulur. Vazgeçilmezi ile arasına girmeye kalkmayın. İçi ilhamla dolduğunda, canı bir konuda gayretli ve üretken olmak istediğinde onu durduramayacağınızı ama bir şeyle ilgilenmek istemiyorsa, zorla harekete geçiremeyeceğinizi ve verimli çalıştıramayacağınızı baştan kabul edin! Başarıya yaklaşımı, önüne çıkan olayları değerlendirme biçimi, şansı ve şansını kullanma tarzı, tanıdığınız hiç kimseye benzemez. Sizi olumlu ve olumsuz anlamda her türlü şaşırtacaktır. Bir yere veya bir insana bağlı hatta bağımlı olsa bile özgürlüğüne düşkündür! Bir şekilde geri gelsin istiyorsanız arka kapıyı hep aralık bırakın. Zira sessize kaçamayacağı ve rahatça giremeyeceği yere yerleşmez :))) İhtiyaçlarına ve tarzına saygı gösterin. Fakat kendi sınırlarınızı ve olmazsa olmazlarınızı belirlemeyi de ASLA unutmayın. Zira FAZLA rahat bırakılınca tepenize çıkacağını, sorumsuz, özensiz, aşırı talepkar ya da her konuda kendi önceliklerini dayatan biri olabileceğini asla unutmayın. En önemlisi de sakinliğine fazla güvenmeyin! Tepki vermezzzz vermezzzz ama canına tak ettiği ya da artık sizinle işi kalmadığı zaman yaratabileceği fırtınayı aklınız almaz 🙂