Satürn AY’a, Neptün Merkür’e Kare … Yanılsamalar ve Bastırılmış Kızgınlıklar FORA!

Aktep’teki Satürn ile Oğlak’taki Pluto ne zamandır birbirleriyle paslaşarak, hayatlarımıza ZEMİN etmeye alıştığımız YANILSAMALARI altüst ediyorlar… Ve her birimiz çoook uzun bir süredir, KENDİMİZİ DOĞRULAMAK için kullandığımız tüm argümanların yerle yeksan olduğunu görüyoruz. Gökler  ”Eğer hayatımıza çeki düzen vermek istiyorsak, kah fanilere kah feleğe posta koymayı bırakıp, kendi gerçeğimizle barışmak zorunda olduğumuzu” haykırıyor!

Ama bugün… Bugün Akrep’teki Satürn, Kova’daki Ay-Juno kavuşumuna kare yapıp ortamı elektriklendiriyor. Ve Yay’daki ipini kopartmaya, haddini aşmaya hevesli Merkür, Neptün’den kare alıp, hepten dolduruşa geliyor!

MEALİ;

SUÇLAMAYI SEVERİZ!

Suçlamak – ister haklı ister haksız –  bizi aklamaz ama, kendimize yönelik hissettiğimiz eksiklik duygusuna YAMA yapmayı, bahaneler üretip asıl görmemiz gerekeni görmekten, asıl yapmamız gerekeni yapmaktan kaçmayı kolaylaştırır…

Evren ”HADİ ARTIKKK İNADI BIRAK DA DEĞİŞŞŞŞ!” diye üstümüze geldikçe – mesela bugünki gibi Ay Satürn’den kare aldıkça – biz kendimizi köşeye sıkışmış hisseder ve bir kaçış yolu ararız.

Kova’daki Ay, durumla arasına mesafe alarak kaçar 🙂 Hele de Juno ile birlikteyse, kendi nefsinde görüp düzeltmesi gerekeni BAŞKASINA YANSITARAK KAÇMAK ve bunu yaparken etrafına elektrikler saçmak, ona pek kolay gelir 😉

Yay’da hepten hacıyatmaz kıvamına gelip, kendi hatalarını, boşluklarını görmezden gelmeye, laf kalabalığı ile haklı çıkmaya meyleden Merkür ise, Neptün ile kare yapınca YANILSAMALARIMIZ tetiklenir ve KAÇIŞ’ın en iyi yolu SALDIRI oluverir!

Bugün birileri size saldırıyorsa, onlara kendilerinde görmek istemedikleri bir şeyleri hatırlatmış ve kendilerini sakınmaya çalıştıkları bir yıldırımı üzerinize çekmiş olabilirsiniz…

Böyle bir durumda kalırsanız, karşınızdakinin size giriştiği yere takılmayın! Ama birinin size girişmesi halinde yaşadığınız iç süreçleri azcık mesafe alıp gözden geçirin… Şimşeklerin ışığında, taaa içinizde bir yerde bacaklarını göğsüne çekmiş oturan küçük çocuğu görebilir ve onu kucaklayabilirsiniz 🙂

İçimizdeki çocuk anlamlı ya da anlamsız saldırılardan korunmak değil, büyütülmek ister! Onu büyütmek istiyorsanız, omuzlarından tutup şunu söylemelisiniz: ”Eğer söylenenleri hak ettiysen niye kızıyorsun? Yok hak etmediysen niye kızıyorsun?”

Hesabı yalnız ama yalnız kendi vicdanımıza vermek, bizi ”yansıtılanı üstümüze almaktan da, üstümüze almamız gerekeni yansıtmaktan da” korur. Kendiyle hesabını görebilen bir çocuk, öbürleriyle dalaşmadan ya da kendisiyle dalaşanların attığı taşlara karşılık vererek, yolundan geri kalmadan büyümeye devam edebilir 🙂

Yok YILDIRIM çıkartmak marifetiyle kendinize yöneltmeniz gereken bir iğneyi çuvaldız edip başkasına batırdıysanız… DURUN!

Durun ve fark edin ki, bu yol artık yol değil!

Mars bugün Terazi’ye girdi… Sinsi ve dolaylı saldırılar ve ürkek kaçışlar kadar, özenle planlanmış geri çekilişler ve güç toplayışlar da, bu dönemin ruh iklimine pek uyar… TERCİH SİZİNDİR!

HURT … Johnny Cash’in şaheser yorumladığı parçalardan (orijinali Nine Inch Nails’inmiş okurlarım sağolsunlar) biridir! Acıtarak hayatta kalmanın insanı kurtarmadığını ve bunu bir kaçış olarak benimseyen insanların sonunda kendi acıları ile kucak kucağa kaldıklarını acımasızca anlatır…

http://www.youtube.com/watch?v=o22eIJDtKho

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=o22eIJDtKho]