Merkür Geri Hareketinin BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE Etkileri

Resim:

Merkür Geri Hareketinin BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE Etkileri

6 Şubat’ta Balık’ın 3 derecesinde durgun hale gelerek retro sürecine giren Merkür, 12 Şubat’ta Kova’ya rücu edecek, 28 Şubat’a kadar da geri viteste kalacak… Yani Şubat biterken Retro resmen bitecek ama gölgesi Merkür’ün tekrar Balık’taki konumuna döneceği 20 Mart’a kadar sürer. Anlayacağınız, inceden bir kanun o vakte kadar dımbırdar arka planda…

BU RETRO’da konumuz ”Fazla kaptırıp gittiğimiz ama giderken aklımızı geride unuttuğumuz, ya da biçim itibariyle ilerleyip bilinç ve öz itibariyle geri kaldığımız  haller!”

Kendi içimizde bütünlüğü sağlayamadığımız her durumu ”kendimizden kaçak” yaşar ve içimizde bitmeyen bir yarım yamalaklık hali olduğu için, bir türlü ayağımızı sağlam basamaz, bir türlü kendimizden ve yaşadıklarımızdan hoşnut olamayız! Esasen birçok insanın hayatıyla ilişkisi komple bu haldedir…

İç bütünlüğü sağlayamamış olmak, akılla duyguyu, söz ile davranışı, teori ile pratiği, bedenle ruhu bir edememek, zaten hep biraz yarım ve biraz kayıp olmaktır…

İşte BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE Merkür Geri Harekatı’nın Etkisi… Madem RETRO, ben de tersinden yapayım listeyi :)))

ŞİFAYA VESİLE OLSUN EFENDİM;

Balıklar teslimiyetçi ve mazlum rolünü bu aralar da çok sevebilirler 🙂 Ama insan ”insiyatif almayarak” da kendi konumunu koruma veya bildiğinde diretme arzusunu yerine getirebilir. ”Madem öyle ben de oynamıyorum” ya da ”Her şey senin istediğin gibi olmadı mı?” demek bizi temize çıkartmaz… Balıklar bu aralar geri çekilmeyi bir tür silah olarak kullandıklarını ama bu silahın sonra kendilerine döndüğünü görmek durumunda kalabilirler…

Kovalar yaptıklarına ya da söylediklerine verilen değeri ”kendilerine verilen değer” olarak gördükleri için, geri adım atmayı ”hakaret” kabul eder ve bu yüzden olayları tırmandırmayı severler. Ama tam da bu noktada başkalarının kişiliklerine ya da değerlerine saldırır duruma geldiklerini fark edemezler.  Bu aralar ”uzlaşmadıkları ve saygılı olmadıkları için” insanlardan ”bu kadar çok” tepki aldıklarını ve yaptıklarının da bu yüzden bir kıymetinin kalmadığını görmek durumunda kalabilirler.

Oğlaklar kaknemdirler :))) Doğru olanı hep onlar bilir! Ama bu aralar yaptıklarının ”yanlış” anlaşıldığını görmek ya da alenen yanlış yaptıklarını kabul etmek durumunda kalabilirler… Söyleme ve yapma şeklinin ”atılan adıma” değer kattığını, ”ufak gibi” görünen hataların bazen anlamdaki bütünlüğü bozduğunu görebilir ve herşeyi kaybetmek istemiyorlarsa, ”üstüne toz konmayacak bir doğruluk abidesi” misali habire kendilerini haklı çıkartmaya çalışmak yerine ”amaçlarına” zarar vermeyecek davranış ve ifadeleri bulmak durumunda kalabilirler.

Yaylar bir şey söylemeyi ya da en azından hareket halinde olmayı, güven duyamadıkları bir sistem içinde eli kolu bağlı hissetmekten daha ”rahatlatıcı” bulurlar. Bazen ”serseri bir mayın” misali yaptıklarıyla etraflarında huzursuzluğa yol açtıklarını da fark etmez ya da kendi güvenliklerini bile zora sokacak kadar ”ileri gittiklerini” görmek istemezler. Bu aralar ”güvenilir bir imaj” çizmediklerini ve kendilerine duymadıkları ve etraflarına sunmadıkları bir güveni insanlardan beklediklerini fark etmek durumunda kalabilirler.

Akrepler esip yağarken birden bire ”üflediler söndüm” moduna geçiverirler :)) Bu aralar da bi dellenip geri çekilmeleri mümkündür… Zira Akrep’in asıl derdi ”durumu korumak”tır. Gerekli etkiyi yaptıklarına ikna olunca zararsız hatta etkisiz moda geçer ve verdikleri ayarın sonuçlarını seyrederler. ”Hadi ama” diyene de ”Noolmuştu ki?” der gibi davranabilirler :))) Ne var ki bu aralar ”Ya sev Ya terk et” konumunda kendileri kalabilir, geri çekilecek yer bulamayabilir ve asıl ayarı kendilerine vermeleri gerektiğini fark edebilirler.

Teraziler‘in dengesiz düzensiz belirsiz hallerden içleri daralıverir! Güvenilir ve sistematik olmayan şeylere hayatlarında yer vermek istemez, böyle durumlar ve insanlar hakkında ”kibar kibar” demediklerini bırakmazlar… Sonra her şey yoluna girer,  bir düzen oluşur. Sıra Terazi’nin elini taşın altına koymasına gelir ve Terazi SAPITIR! Teraziler bu ara bütün istedikleri olduğunda da neden yan çizmeye devam ettiklerini kendilerine sormak ve gerçek arzuları ile yüzleşmek durumunda kalabilirler…

Başaklar hep ”dengeli” alışverişler istediklerini söylerler… Zira onlar hep verir… ve fakat isteklerini anlayıp hallerine saygı gösteren birilerini bir türlü bulamazlar… Ama bu aralar, hayatlarına ucundan burnunu sokmaya, yaptıkları işe birazcıkın karışmaya hatta yardım etmeye kalkışanlara MİKROP muamelesi yaptıklarını, hizmet verdikleri insanlara bile ”nasıl yapayım” diye sormadıklarını, ”eşitler ilişkisi” kavramının anlamını bilmediklerini fark etmek durumunda kalabilirler.

Aslanlar ellerinin altında sınırsız kaynaklar olmasından pek hoşlanır, bir gülüşlerinin her şeyi almalarına ve bir özürlerinin her şeyi affettirmelerine yeterli olmasını isterler… Zira onlar VAZGEÇİLMEZDİRLER! Ama bu aralar etraflarındaki insanlar onlara ”HADİ YA! Ciddimisin?” diyebilir, pekala onlarsız da yaşandığını gösterebilir veya en az onlar kadar talepkar ya da rahat olmaya kalkabilirler… Kredilerini tüketmek istemiyorlarsa, kendilerini bütünleyen insanları ve işbirliklerini özenli kullanmaları gerektiğini fark etmek durumunda kalabilirler.

Yengeçler azla yetinmezler! Habire bir şeylerin eksik olmasına, bir şeylerin güven vermemesine, bir şeylerin tam istediklerini gibi gitmemesine takıldıkları için de huzur bulmakta ve huzur vermekte zorlanırlar! Aslında bu kadar huzursuz olmalarının nedeni ”dış kaynaklara” fazlasıyla bağımlı olmalarıdır. Sürekli plan değiştirmeye kalkmaları da tam onlara göre olanı bulurlarsa mutlu olacaklarını zannetmeleri yüzündendir. Bu aralar ”tam onlara göre” bir hayat olmadığını, insanın ”uyum sağlamak” gibi bir mecburiyeti olduğunu kabul etmeleri gerekebilir…

İkizler yetkili ve etkili olduğunu düşündüğü alandan pek de ayrılmak istemez ama öte yandan da hep ‘’başka bir hayali’’ vardır :))) Bu özelliğini bir tür ‘’cazibe’’ unsuru, bir ele avuca sığmazlık büyüsü olarak da kullanır. Öte yandan bir ayağı bu kadar dışarıda duran biriyle kimsenin uzun vadeli planlar yapmak istemeyeceğini, insanların sadece sırtlarını dayayabilecekleri biriyle uzun yollara çıkmak istedikleri gerçeğini göz ardı eder. Bu aralar başkaları için ‘’sadece bir macera’’ olmak istemiyorsa, ‘’sorumluluk almak’’ gibi bir mecburiyetleri olduğunu fark edebilirler!

Boğa ufkunda yeni olasılıklar olduğunu görünce, onları da ‘’geniş maiyetine’’ katmak ister :))) Zira Boğa ‘’hakimiyete’’ doymaz. Kollarının kucaklayabileceği tüm meyvaları toplamalı ve evine depo etmelidir… Ama marifet toplamakta değil, kullanmaktadır! Bir insanın deposu o kadar dolu ama sofrası boş ise – yani ne kendine ne kimseye yararı yok ise – etrafındakiler onun yetkinliğinden kuşku duymaya başlarlar. Bu aralar Boğalar’ın bildikleri işi iyi yapabildiklerini, öncelikli sorumluluklarının altından efendice kalkabildiklerini ispat etmeleri gerekebilir…

Koç başlatan ve bitiren olmaya alışmıştır. ”HADİ AMAA!” dediği anda herkesin harekete geçmesini, ‘’Hayde tamam! PAYDOS’’ dediği anda insanların susmasını, suların donmasını, hatta güneşin solmasını bekler :))) Ama hayat devam etmekte ve herkes kendi ritminde kendi suyunda akmaktadır… Sırf onun aklına daha iyi bir fikir geldiği için bitecek iş devam etmez ve geri çekilmek istediği için de ritmini almış bir nehir durmaz. Koç’un bu aralar, neye sahip çıkmak, neyi geride bırakmak istediğine karar vermesi, yardan mı serden mi geçeceğini belirlemesi, kendisine de sorumlu olduğu işlere de bir sınır çekmesi ve insanları oyalamak yerine niyetleri hakkında açıkça hesap vermesi gerekebilir.

0 Yorum

  1. Nefertari

    Ühühü mikrop muamelesi demek 🙁 Yükseleni ve güneşi başakta olan biri olarak son bir aydır hep aynı sınavı veremiyorum.Sorun benim politik olamamam.Çünkü politik olmayı iki yüzlülükle eş değer görüyorum.Ama bu şekilde davranınca da insanlar sizi sevmiyorlar onlara gerçekleri söylediğiniz için.Yanlış anlaşılmasın ben olabildiğince “nazik” uyarılar yapmaya özen gösteririm.Bu konudaki görüşlerinizi çok merak ediyorum açıkçası sevgili Juno’m nerede yanlış yapıyorum 🙁

    1. :)))) Politik olmak değil buradaki konu… Bir şeyi söylerken kendinizi hoşnut etmek için değil karşınızdaki ile saygılı ve onu düşünen bir bağ kurmak…
      Sevgilerimle

  2. Pnr

    Junocum sana teşekkürler, Yaradan’a da şükürler… ama müsadenle benim başkacık bi sorum olacak 🙂 malum sen bu ilmi farklı kaynaklardan besleyip yoğurmuşsun, mayalandırmışsın; tam kıvamlı olgunluğuyla hayrına sunuyorsun bizlere; bu sebepten sorum sanadır 🙂 Bu vedic astrolojiyle de ingilendin mi şayet öyle ise nedir batı astrolojisinden farkı, aradaki geçerlilik ve güvenilirlik farkları nedir? Bi yerlerden bulup okuyorum bi şeyler; o karma hakimiyeti falan var ama merak ettiğim alt yapısı ya da dayandığı prensipler değil; batı ve vedic astrolojide gezegen konumları açılarımız, yıldızlarımız farklı çıkıyor.Biliyorum işin içine kainatın yaratıldığı andan itibaren gerçekleşen yörüngesel değişimler de giriyor.Sonuç olarak hangisi daha güvenilir sonuçlar veriyor; söyleyebleceklerin ve söyleme istediğin var ise esirgeme benden/benim gibi merak edenlerden 🙂 buradan bir cevap yahut arzu edersen uygun vaktinde bununla ilgili bir yazı da olabilir; sen nasıl arzu edersen:) Saygılar, sevgiler

    1. Pınarcım 🙂
      Vedic ayrı bir dal astroloji çinde. Ben vedic sistemi kullanmayı bilmiyorum.
      Ama burçların vedicte farkl çıkma sebebini biliyorum.
      Hani şu ısıtılıp ısıtılıp yazılan – evrende herşey ilerledi bi astrolojideki yıldızlar yerinde kaldı – hikayesi vardır ya :))) işe vedic yıldızların zaman içinde ilerlediğini kabul etmeyen bir tekniktir. Eskiden Aslan’ın başlangıcı olan nokta artık Başak’a denk geliyor. Batı astrolojisi ise astrofizik kanunlarına uygundur. O yüzden batı astrolojisi ile bakınca Başak olan Vedicte hala Aslan çıkıyor gibi… Umarım biraz faydası olmuştur. Sevgilerimle 🙂

  3. Nefertari

    Cevabınız için çok teşekkür ederim cidden bu konuda yol almaya çalışıcam 🙂

    1. İçtenliğiniz için ben teşekkür ederim 🙂 Sevgilerimle

  4. wolverine

    Sevgili Juno, çok içten teşekkürlerimi kabûl et lütfen. Yazdıklarını okuyup biraz kendimi frenleyebiliyorum, biraz sakinlestirebiliyorum, biraz bunlar insanlik halleri diyebiliyorum, biraz hepsinin bir amaci vari düşünebiliyorum, sagolasIn.
    Gel gör ki bunlarin tamamını sanki puslu bi pencerenin ardından izliyorum, aslında kısa nefes almaları saymazsam uzun suredir o pencerede duruyorum, neyi beklediğimi bilmiyorum. Sanırım depresif moddayIm uzun zamandIr. Koşturmaktan, debelenmekten, mücadele etmekten sonunda yorgun düşmüş bir akrebim ben. Cok hirpalanmis (kendini hirpalamis diyelim) ve bunun için cok yorulmuş olmama rağmen ruhumda vazgeçmek yok. Bi tarafım halim yok, üzülmek yorulmak istemiyorum artık derken vasata tahammülü olmayan, mücadeleyi hayat biçimi sanan öbür tarafım hadi kalk, aman diyor. Ben sanki ikisinin arasında kaldigim için pencerenin arkasIndan bakIyorum işte. Ne içimden bişey geliyor ne de içim durmama izin veriyor. I lost my mojo durumu, gözümün parlayan halini göremiyorum artık. Algıları açık, kendinden başka hemen herkese faydasi dokunan ben’in bana faydası yok şimdi. Bu sizofrenik hallerim malesef kendine acıma noktasına getiriyor beni. Böyle akrep mi olur yahu; tam söylediğin gibi ‘üflediler, söndüm’. Merkür mu, Satürn mü, başka şey mi bilmem ama çok memnuniyetsizim kendimden çok. Ya sev ya terk et durumu da etrafta gozukmekteymis, hani korkmuyorum diil. Bu kadar şeyi sanırım umuttan yazdım, bi de umudumu besleyen olduğundan sana yazdIm. Eline, aklına sağlık. Penceremin arkasIndan sevgilerle

    1. HEPİMİZE kolaylıklar diliyorum… Zor da görünse, tüm kendimizle tepişmelerimiz nihayetinde kendi hayrımıza 😉
      Umuta gelince… İçinde umut olmayan hiç birşey RAB’den değildir 🙂 Almayın… satmayın… dert etmeyin

  5. Pnr

    Juno çok faydası oldu çünkü tam istediğim noktadaki cevabı aldım, biliyordum biliyordum kilitin sende olduğunu 🙂 Teşekkür ederim 🙂

  6. Pnr

    Msjı aldım yani Juno :)))

  7. Upss hesap vermek mi? Sınırlamak mı? Deme öyle şeyler evren duyar filan. Tamam yahu ben de biliyorum herkes kendi ritminde 🙂 ha bir de insanlardan tepki almak vardı uzlaşmaz oldukları için ki, çok tepki almasam da, ben şaşırıyorum kendimde uzlaşmaz yanları görünce, şok etkisi bana yetiyor. bir de yardan da serden de vazgeçmeden olma mı? Ha bu arada maillerimi kontrol etmemişim ama teknolojik aletlerim söyledi ki merkür geriliyor. Erken fark etseydim nolurdu, muhtemelen telefonuma sahip çıkardım 🙂 Ah Juno ahh, telefonsuz kaldım iyi mi 🙂 daha da retro devam ediyor hadi hayırlısı, hepimize kolaylıklar, sevgiler olsun

    1. :)))))) ben de geçen retro da banyoya düşürmüştüm kendi telefonumu :)))

  8. Çağıl

    Gecen retroda hem kamerami kirdim , hem harici diskim calindi , hem dizimin ustune dustum , hem en yakin arkadaslarimdan biriyle papaz oldum , gecen merkur bana geriledi valla bu bana komaz gibime geliyor.
    Sevgiler Akrep =)

    1. auwwww… 🙂

  9. wolverine

    Umut çok güzel şey 🙂
    Umut ettiğim şeyleri oldurmaya çalışmak mıdır acaba hatam sayın Juno? Nerede uğraşmaktan vazgeçmek, bırakmak gerektiğini nasıl bilicem? Akışa bırakmayı nasıl ogrenicem? Bu kabûl hali midir bizi büyüten? Merkür ve geleyazan dolunay bi dur mu diyorlar, durmak mı olması gereken seçenek şimdi?
    Ve tamam almayayIm, satmayayIm, kabûl 🙂

    1. :))))) büyüyünce geçecekmiş öyle diyorlar

  10. wolverine

    eh bu biraz ağır oldu ama haklısın heralde, büyüyünce Juno… büyürken büyürken kolaylıklar diliyorum kendime ve hepimize

    1. Canımcım 🙂
      ”büyüyünce” derken ”daha küçüksün” değildi kastettiğim…
      ama öyle şeylerdi ki söylediklerin, çocuklara ”büyüyünce geçer” derler o kadar derin konulara girdikleri zaman
      ve biraz da doğrudur 🙂
      ama yaş değil, deneyim öğretir insana hayatla baş etmeyi
      ve haklısın hepimiz büyümeye çalışıyoruz kendi yolumuzda
      hepimize kolay gelsin

  11. wolverine

    eyvallah 🙂 daha küçüksun diyor olsan da gercekten yanılmazdin sevgili Juno, öyleyim. büyüyorum da derim kalInlasmIyor, ondan küçük kalıyorum. merkür geri geri tepinsin dursun, parlak gün var dışarıda. iyilerle, iyiliklerle karşılaştırsın, ananem öyle derdi 🙂 sevgiler

    1. AMİN cancağızım 🙂

  12. Bu şarkıyı seveceğini düşünüyorum juno:) sevgiyle..
    http://m.youtube.com/watch?v=gXWqz5qWYEw

    1. Ben çok şanslıyım böyle can insanlar olduğu için hayatımda :))
      Çok teşekkür ederim!

JUNO için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et