Mars ve Pluto Elele RETRO, Merkür de Gölgeye Girdi… VAY Arkadaş Adeta Doğal Regresyon Terapisi :)))

Mars Şubat’ın ortasında, daha Akrep’in 23 derecesindeyken RETRO Gölgeliğine girmişti zati! 17 Nisan 2016’da 9 derece Yay’dayken ”GERİ” dediğimiz süreç başlayacak. 29 Haziran’da tekrar 23 derece Akrep’i gördüğünde gerileme bitecek. Ancak 9 derece Yay’a tekrar ulaşacağı 22 Ağustos’a kadar, RETRO süreci boyunca üzerinde çalışacağımız konular, gündemimizde kalabilir.
Pluto ise aslında 2015 yılı biterken 15 derece Oğlak’ta Retro Gölgesine girdi. 18 Nisan 2016 itibariyle 17 derece Oğlak’tan geri gitmeye başlayacak. 26 Eylül 2016’da geri gitmesi bitecek. Ancak 16 Ocak 2017’ye kadar tam retroya başladığı 17 dereceye gelmeyecek. Yani aslında 2016 yılı bir şekilde PLUTO RETRO ile geçen bir süreç!
Merkür, bu yılın ikinci retrosuna 28 Nisan’da girecek. Mamafih, 14 Nisan 2016 itibariyle gölge süreci başladı. 14 derece Boğa’da girdiği gölgeden 23 derecede tam geri harekete geçecek. Tekrar 14 derece Boğaya varıp düze çıkması 22 Mayıs 2016. Gölge ise 7 haziran’a kadar devam edecek.
FANİLER İÇİN MEALİ :))) 
Meal bölümünün daha çok ilgi çektiğini biliyorum. Ama tarihler hakkında bilgi sahibi olmak için lütfen yukarıdaki açıklamaları da okuyun.
Merkür Retrosu için ayrıca bir yazı gelecek. Ama gölge sürecine Mars ve Pluto’nun tam retroya başladığı dönemde girmesi ve tam bu aşamada Pluto ile girdiği açı nedeniyle genel yorumda dikkate almak ihtiyacı duydum.
Önce Pluto’dan başlayalım :)))
Oğlak’taki Pluto DÜNYEVİ GÜÇ tanımının astrolojideki karşılığıdır. 2008 – 2024 arasında DÜNYEVİ GÜÇ hakkındaki tutum ve görüşlerimizi dönüşecek olaylar yaşayacağız.
ŞİMDİ artık atıl hale gelmiş olan güç odakları ve kurumların dönüştürülmesi için fiilen zemin açan ve insanların bu konudaki idrakini dönüştüren bir zaman diliminin tam ortasındayız.
Neredeyse tamamı PLUTO RETRO’da geçen 2016 yılı, SOSYAL ve BİREYSEL DÜZLEMDE dünyevi güç ve zemin elde etmek adına yaptığımız seçimlerin sonuçlarına dönüp bakmak için  bizi uyaran bir zaman!
İnsan gücü ister ve hem onu elde etmek hem de elinde tutmak için AŞIRIYA KAÇAR!
Dünyevi güç ve zeminler, kontrol ettiğimiz konumlar ve insanlar, bize kendimizi güvende hissettirse dahi, bunları elde etmek ve korumak için saptığımız yollar, bizi zamanla bambaşka biri haline getirebilir. Ve günün sonunda biz varlığımızın manevi boyutunu tamamen gözardı edip, kendimizi sahip olduklarımızdan ibaret görmeye, sahip olduklarımızı kaybetmemek adına büyük ödünler vermeye ve hatta hem kendimize hem etrafımıza zarar veren tutumlar içine girmeye başlayabiliriz.
Bazen de dünyevi anlamda sahip olduklarımıza o kadar tutunuruz ki, süreç içinde kayıplar yaşayınca sanki ”bizden geriye bir şey kalmamış” gibi hissedebilir ve yeniden başlama cesaretini toplamakta zorlanabiliriz. Oysa insanın asıl gücü, sahip olduklarında değil, YARATAN’ın sunduğu olasılıkları kucaklama becerisindedir. Kaybetme korkusu bizi sahile demir atmış köhne ve işlevsiz bir gemiye dönüştürmeye başladıysa, yeni denizlere yelken açmanın zamanı gelmiştir 😉
PLUTO’nun 18 Nisan 2016 ile, tam retro sürecine girmesi, bizi ”BİZ NEREDE YANLIŞ YAPTIK?” sorusunu sormak zorunda bırakacak gelişmelerin habercisi…
Boğa’daki Merkür’ün de tam gölgeye girerken, Retro Pluto ve Retro Jüpiter – Kuzey Ay Düğümü kavuşumu ile bir Toprak Üçgeni oluşturması bizi ”GELECEĞE DAİR ARADIĞIMIZ CEVAPLARI BULMAK için GEÇMİŞTE GÖZ ARDI ETTİĞİMİZ HATALAR , TUTUNDUĞUMUZ ZEMİNLER ve TAKILDIĞIMIZ GÜÇ KALIPLARININ ÜZERİNDEN GEÇMEK” konusunda uyarıyor 😉
Mars’ın tam bu süreçte RETRO’ya girmesi ise bize YÜRÜYEMEDİĞİMİZ YOLLARI ve İLERLEYEMEDİĞİMİZ KONULARI GÖSTEREREK farkındalık kazandıracak :)))
Mars’ın temsil ettiği konuları ”hareket, canlılık, elde etmek istediğimiz şeyler için savaş verme güdüsü, ve temel hayatta kalma arzumuz” olarak tarifleyebiliriz. Mars Yay’da olduğu zaman ise bunun anlamı İLERİ GİTMEK’tir. Hem de ne pahasına olursa olsun…
Mars Yay’da geri gittiği ve gide gide Akrep’in tekinsiz sularına vardığı zaman ise, karşımıza çıkan şey, ”DALAMADIĞIMIZ DENİZLER, ÇIKAMADIĞIMIZ DAĞLAR”dır!
Bu süreçte aşağıdaki soruları kendimize sormamızda fayda var;

• Ben neyi elde etmeyi takıntı haline getirdim? Ve neden bu konuya bu kadar umutsuzca takılıyorum? Elde etmek istediklerim listesine giren konum ve kişilerin benim için ASIL ANLAMI NE? İçimdeki hangi boşluğu dolduruyorlar, ya da ben doldurmalarını umuyorum?
• Ben neden kaçıyorum?  Ayağımın geri geri gitmesine ve aynı köşelere sıkışmama neden olan ne? Bir türlü elim gidip de neyi yapmak istemiyorum? Bunu yaparsam ne olacağını, ya da neyi feda edeceğimi zannediyorum?
• Hayatta, ayakta ve güçlü kalamama korkum beni tüketen, adım atmamı, ileri bakmamı ve değişmemi engelleyen bir hale mi geldi?

Her şey olup bittikten sonra göreceğiz ki ”SABİT FİKİRLERİMİZDEN BAŞKA KAYBEDECEK BİR ŞEYİMİZ YOK!”
Mars Retrosunun burçlara göre etkisini bilahare yazacağım 🙂
Şimdi her zamanki gibi bir müzik parçasıyla bitiriyorum bu yazıyı;  BEN SENDE TUTUKLU KALDIM… Tutuklu kaldığımız yerleri çözebilmek dileğiyle 🙂