5 Ocak 2015, YENGEÇ BURCU’nda DOLUNAY; HAYIR Demenin Dayanılmaz Hafifliği…

Abyss of Time by Edmund Dulac
Resim:

5 Ocak 2015, YENGEÇ BURCU’nda DOLUNAY; HAYIR Demenin Dayanılmaz Hafifliği…

5 Ocak 2015 günü, İstanbul’a göre saat 06:52 itibariyle, Yengeç – Oğlak aksının 14 derecelerinde DOLUNAY adını verdiğimiz Güneş – Ay karşıtlığını yaşayacağız.

Bu DOLUNAY’ın getirilerini değerlendirirken aşağıdaki bileşenleri dikkate alıyorum;

– Ay 14 derece Yengeç’te 7’inci evde. Güneş 14 derece Oğlak’ta, birinci evde, Pluto ile kavuşum, Uranüs ile kare, Chiron ile 60’lık, Juno ile 150’lik açı halinde. Harita yöneticisi olan Satürn’e ise 45 derecelik açı alıyor.

– Ay – Güneş Karşıtlığı, Güney Ay Düğümü ile kavuşumda olan Uranüs’e de kare olduğu için, DOLUNAY aslında Ay düğümleri ve Uranüs – Pluto karşıtlığını da içeren bir büyük kare niteliğinde yaşanıyor.

– Harita yöneticisi olan Satürn, Lilith ve Neptün ile T-kare konumunda.

MEALİ;

Tanıdık yerler, konumlar ve insanlar ile güven bulmak, bizden bekleneni yaparak ”ilişkilerimizde sürekliliği garantiye almak” hepimizde kısmen var olan bir tutumdur. Hepimiz, zaman zaman davranışlarımızı ”aidiyetlerimizi” bahane ederek şekillendirir ve seçimimizin ”uygun” olup olmadığını tartışmadan, ”kaçınılmaz olanı yaptığımız” iddiasına sığınırız. Zira ”böyle yapmamış olsam…” diye başlayan ve sonu gelip kişisel güvenliğimize ya da kurduğumuz bağların sürekliliğine dayanan, savunma senaryolarımız vardır.

Ama bu DOLUNAY bize, geçmişten bu yana sahiplendiğimiz ”savunma senaryolarının” bir işe yaramadığını, bizi hayatın çetrefil geçişlerinden sakınamadığını ve gerçeklerden kaçmamıza  imkan olmadığını, pek güzel gösterecek.

HAYIR demeyi başarmamız gereken bir süreçteyiz!

Bizi belli bir koşula, belli bir duruşa, tam onun/onların istediği gibi bir ilişki ya da alış-veriş modeline zorlayan insanlara, kesin ve net bir HAYIR.

Belki bunu yapmak, önce etrafımızdaki güvenlik duvarı illüzyonunu yıkacak, bizi alıştığımız ipek-böceği kozasından çıkmaya zorlayacaktır.

Ama ısrarlı tavrımızın bizi geçmişte yaşadığımız beklenmedik olaylar ve tekrar eden hayal kırıklıklarından korumamış olduğunu ARTIK kendimize itiraf etmeli ve aslında miyadı dolmuş bir kozayı etrafımızda tutup hareket alanımızı kendi kendimize kısıtlamakta olduğumuzu fark etmeliyiz.

Dolayısıyla asıl HAYIR’ı başkalarına değil KENDİMİZE söylüyor olacağız!

İnsan bazı koşullar, bazı insanlar, ya da bazı konfor alanlarından mahrum kalsa BESLENEMEYECEĞİNİ ve bu yüzden de hayatta kalamayacağını zanneder… Oysa ”beslenme modelimiz” bizi içimizdeki güçlü, sağlıklı, becerikli, sağlam duruşlu kişi olmaktan alıkoyan bir takıntı da olabilir…

Belki de biz HAYIR demeyiz de, birileri bize HAYIR diyerek dönüşmemize vesile olur!

Sağlam bir zemine oturan gelecek planları yapmak, eski yüklerimizden kurtulmak, ya da bize ayak-bağı olmuş duygusal / fiziksel alışkanlıklarımızı dönüştürmek istiyorsak, zaman tam da bu zamandır.

Etrafımızda sandığımız gibi bir korunaklı alan olmadığını görecek ve ANCAK ”alıştığımız, kolay bulduğumuz, güvenli ve rahat hissettiğimiz şekilde davranmayı bir yana bırakırsak”, geçmişte yaşadığımız türden hayal kırıklıklarından, şaşkınlıklardan, aldanışlardan, dolduruşlardan ve yıkımlardan korunabileceğimizi idrak edeceğiz.

Ve gözden çıkarmayı, reddetmeyi, vazgeçmeyi, mahrum kalmayı, beklentiyi karşılamak yerine ”neden bunu yapmayı doğru bulmadığımızı ifade etmeyi” becerdiğimizde -belki ilişkilerimizi değil ama – hem kendimizi hem de karşımızdakileri koruyor, ve kendimizin de onların da öğrenmesine ve gelişmesine zemin sağlıyor olacağız.

Herşeye evet demek özverili bir davranış değil, üstü başarıyla örtülmüş bir bencilliktir!

Sürekli EVET dersek, sürekli bekleneni verirsek, karşımızdakileri, çevremizi, insanları dönüşmeye teşvik etmeyiz. Beklentilerinin anlamlı ve gerekli olmadığını fark etmeleri ve olgunlaşmaları için, kendimize ve karşımızdakilere bir şans vermeyiz. Unutmayın ki, ”kaygılı evetler” sadece dengeyi bozmamak adına yapılan feragatler olup, her iki tarafa da zarar vermekten başka bir şey yapmazlar…

Bilinçli bir HAYIR ise, dengeleri sarssa dahi, zaman içinde yeni ve daha anlamlı bir denge oluşması için bir kapı açar.

Bu DOLUNAY’da içinize sinmeyen, tecrübelerinize göre size sıkıntı vereceği belli olan, hayat yolunuzu desteklemeyen ve geleceğinize ipotek koymasını istemediğiniz hiç bir şeye, sırf ”kaybetmeye cesaretiniz olmadığı için” EVET demeyin 😉

Kimseleri de size EVET demeleri için zorlamayın… Bazen duyacağınız bir ”Hayır”da görülmeyi, anlaşılmayı bekleyen hayır vardır :)))

Ve olayların akacağı mecrayı görmek için de acele etmeyin… Şimdi başlayan her raundun 2015 Nisan başına kadar rövanşı olacaktır 😉

Bu DOLUNAY’ın ilişkilerdeki duruşumuz ve beklentilerimiz konusunda bize getireceği farkındalık, hayatımızda radikal değişimlerin kapısını açabilir. Zira başkalarına karşı duruşumuzu dönüştürmek için çıkacağımız yolculuk, aslında bizi kendi içimizde dönüştürülmesi gereken saplantılı, atıl, işlevsiz tutum ve ön-kabullerle yüzyüze getirecektir.

İnsanın en büyük değeri, kendine olan saygısıdır… Bu saygıyı kaybetmeyen, merkezini korur. Evren merkezini kaybetmeyen, duruşu sağlam olan kişiye arzu ettiği korunmayı ve hak ettiği değeri bir şekilde sağlar.

RESPECT – Aretha Franklin

0 Yorum

  1. Bu yaziyo okurken gozyaslarimi durduramadim ned3nmi tamda bugece esim tarafinda aldatildigimi ogrendim hayatim karardi ve size 18 ocak 69 burcumun ne getirdigini sormmustum 2 ocak saat gece 3 .30 soralari yari bu sabah ogrendim ve hosgeldi 2015 diye bilirim ben ne yapmaliyim simdi

  2. ni

    Ağzı öpülesice Juno;)

  3. fercey

    Süper yorum.Tamda dün gece izlediğim filmin ana temasını anlatan bir yorum.Filmi izlemiş olmam ve yorumu arkasından okumam tesadüfi olmaz herhalde. Filmin adı LABİRENT .Mutlaka izleyin ama yapılan yorumdaki anlatıları filmde görmeye çalışarak izleyin.

    1. JUNO

      Teşekkürler 🙂 Mutlaka izleyeceğim…

  4. star

    Sayın Juno , gerçekten merak ediyorum; her insanın gezegenlerden etkilenme potansiyeli aynı mıdır? Çünkü yazdıklarınız süreçlerimle o kadar paralel ki; yakın etrafıma baktığım da ise durum bu kadar net değil. Bunu farklı kılan nedir?

    1. JUNO

      Her durum her insanın hayatında farklı bir yere oturur…
      Siz etrafınıza bakıp, ne kadar uygun olduğunu anlamakta güçlük çekersiniz.
      Öte yandan etki seviyesi sözü geçen gezegenlerin kişisel haritada belirli noktalara dokunması halinde artar.
      Sevgilerimle 🙂

  5. Denis

    Evet, biri bana hayır dedi ve 4 yıldır yapamadığım dönüşümü mü 5 aylık ilişkinin bitiminde yaptım.
    7 yıldır çalıştığım işimden haftaya ayrılıyorum.
    Benimde ihtiyacım olan:
    İnsanın en büyük değeri, kendine olan saygısıdır… Bu saygıyı kaybetmeyen, merkezini korur. Evren merkezini kaybetmeyen, duruşu sağlam olan kişiye arzu ettiği korunmayı ve hak ettiği değeri bir şekilde sağlar.

    Müzikte hani, insanı canlandırmıyor değil.

    1. Hayatın tahmin edilemezliği müthiş bir şey. Hayırın kimden geleceği de belli olmuyor, buna karşılığınızın ne olacağı da, onun karşılığın nerelere yol açacağı da. Bir dolunay arefesinde 7 yılın finaline ilk adım atılıyor, Bu beş ay yıllar sonra belki de hiç hatırlanmayacakken. Bir şey, bir şeye vesile, onun sonucu başka bir şeye. Hepsini toplayınca da buna şey değil, bulunduğun yerin mutlak değerine göre o duruma hitap eden bir isim veriyoruz. Tamamı, adı gün gibi açık, sonu meçhul bir hayırla başlıyor. Yine de depresif karalar vermekten kaçınmak lazım. En azından kırık kalbin gücünü kullanırken az kayıp vermeye çalışmalı ki ilerde duygular normale döndüğünde bulunulan yer yadırganmasın.

  6. halil

    18.10.1953 istanbul sabah 06,30 doğumluyum ve yıllardır sıkıntı içindeyim. Herşeyimi kaybetsem yeridir. Ne zaman çıkacağım bu tünelden . Saygılarımla.

  7. dolcevita

    Umutsun,aynasın… Teşekkür ederim.

  8. sevda

    Bu yazıyı okurken şiştim resmen, nefes alamadım:((( bir şekilde yoluna koydum hayatımı. Bugüne kadar olan haliyle devam edeyim diyordum. Oldu mu sevgili Juno?
    Kafamı öyle bir karıştırdın ki. Pirincin taşını kim temizleyecek???????

    1. JUNO

      Yoluna koyduysanız niye bu kadar kaygı ve bağrış çağrış 🙂
      Ben ne dedim de düzeniniz bozuldu…

      1. Star

        Cevabınız için teşekkürler,defalarca yazınızı okudum..hayır demekte zorlansam da okudukça hayır demeliyim diyorum…bu hayırda da vardır bir hayır…Rabbim cümlemizin hakkında hayırlısını nasip etsin..

  9. mert

    Tamamiyle katılıyorum hepsi doğru birebir aynısını yaşadım teşekkürler 🙂 Size bir sorum olacak . Bu transitin olumlu etkisini kendi irademle sürdürebilir miyim ya da transite mi ihtiyacım var ?

    1. JUNO

      İnsan her şeyi kendi iradesi ile yapar…

  10. suzidil derya

    yine muhteşem bir yorum..

  11. büşra

    Gene herseyiyle su an da yasadigim ve hissettigim seylere ışık tutan, tabiri caizsse cuk diye oturan bir yazı olmus, gonlune ve kalemine sağlık 🙂

  12. zeynep

    14 ağustos 1971 trabzon doğumluyum 2015 in her yorumunu farklı astrologlardan okudum yanlız ben 2015 i , 2014 yaşadım tamamen birebir, bu konudaki yorumunuzu merak ediyorum ve ben 2016 yı merak ediyorum

    1. JUNO

      :)))) pes
      büyüyünce ben de böyle talepkar olucam kendime söz veriyorum :))))

  13. ebru

    Benim merak ettiğim 2011 ya da 2012 den beri devam eden etkili bir transit var mı? çünkü yıllardır kendi içimde aynı sorunu yaşıyorum ve toparlanamıyorum bir türlü.yaşama sevincimi emen bir transit falan olabilir mi?bir insanın hiç mi bir amacı ,hedefi, tutkusu olmaz yahu.benim yok.hedeflerden bahsetmişsiniz ama uğrunda deli gibi çalıştığım çabaladığım bi hedefimin olmasını çok isterdim.hırslı insanları kıskanıyorum.gerçekten sadece vakit geçiriyorum bu zamana kadar da itelene itelene geldim.okuyorum ama okuduğum bölümle ilgim yok.hiçbir amacım yok.daha 21 yaşındayım ama kendimi çok yaşlı hissediyorum.neyse bu yazıda çevremdekilerin beklentilerine göre bu yaşıma kadar geldiğimi bir kere daha anladım.terazi burcuyum.yükselenim kova ama satürn 10.evimde olacak. bu transit artık amaçsızlığımın çözümü olur mu sizce?çok uzun oldu ama kusura bakmayın.Teşekkürler.

    1. JUNO

      Ağır etkili bir gezegenin, doğum haritanızdaki bir gezegene olumsuz açı alması söz konusu olabilir. Satürn 10’uncu evde kariyer sorumluluğu verebiiir.

    2. ederlezi

      Hem genç dostumuz Ebru ya hem de tüm junofan’lara gelsin 😉 sahih bir yeni yıl yazısı

      http://m.sabah.com.tr/yazarlar/kahraman/2014/12/31/isigin-icinde-guzel-sonsuz-ve-mavi

      1. JUNO

        Gerçekten ”sahih” yani gerçeğe değen/özgün/sağlam bir yazı. Teşekkürler…
        Osmanlıca eğitimin mecburi olmasından yana mıyım… pek sayılmaz :)))
        Ama bazı sözcüklerin de yeri dolmuyor vesselam!

      2. ebru

        yazı biraz çarptı ama çarpması da gerekiyordu heralde:) gerçekten çok teşekkür ederim:)burayı bulduktan sonra kendimle ilgili bir çok şeyin farkına vardım. iyi mi oldu kötü mü bilmiyorum ama yazdığın bütün yazılar için teşekkür ederim juno. siz ve okurlarınız o kadar samimi ki gerçekte asla söyleyemeyeceğim şeyleri burada söyleyebiliyorum. yazılarınız kalbime dokunuyor(birde konfor alanıma:)) herşey için teşekkürler:))

        1. JUNO

          Ben teşekkür ederim 🙂
          Astrolojinin sadece bir gelecek tahmini aracı, bir tür fal unsuru olarak görülmesi büyük bir kayıp.
          Aslında hepimiz evrenin eşsiz tasarımlarıyız ve astrolojik sistem bu tasarımı anlamamız için ipuçları veriyor.
          Ben çalışmalarımı bu anlayış çerçevesinde yürütmeye gayret ediyorum.
          Ve birilerinin işine yaradığını görünce de çok mutlu oluyorum.
          Sevgilerimle…

  14. Kamile

    Tarzınıza tavrınıza ve herşeyden önce zekanıza hayranım.
    Yazılarınızı tesadüfen keşfettim. Kah gülerek kah düşünerek okumaktan müthiş zevk alıyorum. Bir terazi olarak kasım ayındaki öngörünüzün gerçekleşmesini birebir şaşkınlıkla seyretmiş olarak önümüzdeki birkaç günü biraz da korkarak merakla bekliyorum. Sevgiyle kalın 🙂

    1. JUNO

      Teşekkür ederim 🙂

  15. esin Demircioğlu

    Sizi bir suredir takip ediyorum .Tespitlerinizin yerindeliğinden ve yorumlarınızdan etkilenmemek mümkün değil.Danışmanlık almak için Haziran ve Kasım 2014 de mail attım.Rica etsem olumlu olumsuz bir yanıt verir misiniz?Teşekkürler

  16. Labris

    Yürü be Juno’m :))) kim tutar seni ! Wallahi seviyom seni ya!!! Eline sağlık…

  17. H.Beyza

    Ayy çok sıkıldım ben zaten bazı ortamlarda, bazı insanlarla, sanki duvara konuşur gibi konuşmaktan…

  18. fatıma

    her yazında mutlaka hayatıma kalbime beynime ruhuma ayrı ayrı altın vuruşlar oluyor. yazılarından hayatıma altın vuruş etkisi yapan bir parağrafı yada bir cümleyi alıp yazıyorum not defterime. on kez de okusam her okumamda kalbime ayrı bir şey ifade ediyor. bu da çok çok güzel bir yazı yürekten teşekkürler juno… dolunayın burçlar üzerindeki etkilerini de tek tek kaleme alacak mısın

  19. Özlem

    Ellerine sağlık junomuz yine bizi bilgilendirdiğin için yazıların bize yol gösterici gerçekten takipteyim sevgiler…..

  20. serra

    Aman Allahim Juno! 13 derece yengec olarak beni cok etkileyecegini dusundugum bu olaya yorumunu uc gun once okudugumda kendimle pek bagdastiramamistim ama simdi yeniden okudum ve agzim acik okuyorum. Bugun yasadiklarimi biliyormussun gibi yazmissin adeta. Inanilmazsin. Bir kere daha belki bilincsizce ama icimden geldigi icin soyledigim HAYIR’imdan emin oldum. Tesekkurler!!

  21. Sevda

    Sevgili Juno?
    Pirincin taşını temizledim. Dün sabah uyandığımda “bugün benim doğum günüm” dedim.
    Kendi hayatım için Tek Başıma karar verdim. Çok cesur bir kız!!!! Olarak kararımı uyguladım. Çok sevdiğim bir arkadaşımın dediği gibi Allah’ım kararımı kutsasın.
    Teşekkür ederim ?

halil için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et