26 Şubat 2017, BALIK Burcunda YENİAY ve Güneş Tutulmasının Etkileri… Su Akar Yolunu Bulur!

26 Şubat 2017 günü, İstanbul’a göre 17:59 itibariyle, YENİAY adını verdiğimiz, Güneş & AY kavuşumu tam halini alacak. Bu kavuşum aynı zamanda yılın ilk Güneş Tutulmasına da sahne oluyor.
YENİAY ve TUTULMA haritasını değerlendirirken, aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

• Haritada 12’inci ve 1’inci evlerin yöneticisi olan Güneş ve AY, Balık Burcu’nun 8’inci derecesinde, ve haritanın 7’inci evinde kavuşuyorlar.
• 7’inci ev, Merkür, Güney AY Düğümü, Güneş, AY, Neptün ve Chiron’dan oluşan bir BALIK Stelyumunu misafir ediyor. Güney AY Düğümü aynı zamanda FORMALHAUT Sabit Yıldızı ile kavuşuyor.
• Haritanın Yükselen noktası 29 derece Aslan. REGULUS sabit yıldızı, ASC ile paralel.
• Balık Burcunun modern yöneticisi Neptün, YENİAY ile kavuşum halinde.
• Balık Burcunun klasik yönetici Jüpiter ise, Terazi Burcu’nun 22 derecesinde Retro konumda, haritanın 3’üncü ev girişinde, Chiron ve MC ile 150 derecelik açılar yapıyor. Jüpiter aynı zamanda, 9’uncu ev girişindeki Uranüs & Mars kavuşumu ile karşıt konumda ve Pluto bu karşıtlığı, geniş açılı bir T-kareye dönüştürüyor.

MEALİ 😉
Güneş Tutulmaları, bireyselden ziyade toplumsal süreçlere işaret ederler. 
Başak-Balık aksındaki tutulmalar, 2015 yılında başlamıştı. Bu tutulma ile, seriyi kapatıyoruz. Bundan sonra Kova-Aslan aksındaki tutulmalar gündemi belirleyecek…
BALIK ve NEPTÜN enerjisinin getirdiği dolaylı ama şaşırtıcı biçimde karşı konulmaz  dönüşümün tepe noktası, bu tutulma!
Balık, yanılsamaların, belirsizliğin, çözülmelerin ve aynı zamanda birliğin ve zihinle algılanması zor olan gerçeklere dair eksiksiz bir idrak elde etmenin burcudur!
Farketmek için önce yanılır, sonra dağılır, hayatın ”öngörülemeyen” planının içinde, bütün itirazlarımıza ve kontrol çabamıza rağmen, asıl yerimizi buluruz 🙂
Yani ”Su Akar Yolunu Bulur” sözünün tam karşılığı, Balık Burcu’na ve Neptün’e dair kavramlarda kendini gerçekleştirir.
İnsan dünyanın suyunu epey uzun bir zamandır kendi bildiği gibi akıtmaya uğraştığı için bir yerde tıkanıp kalmış gibiyiz şimdilerde…  Nehirlerin yönünü, okyanusların içeriğini, toplumların nüvesini, kalplerin şirazesini, kendimize göre değiştirip kaydırdık. Hatta, evrenin ve Yaratan’ın yasalarını bile, kendi çıkarımıza göre manipüle etmekten kaçınmadık, bilgiyi eğip bükerek aktarmaktan bir fayda elde etmeye çalıştık durduk…
Şimdi bir çözülme ve ardından gelecek bir temizlenme olması kaçınılmaz! Tutulma etkisi 3 ay sürecek deniyor ama aslında tetiklenecek değişimler 3-5 ayın işi değil 🙂 Bu uzun bir sürecin, başta nelere yol açacağı pek de öngörülemeyen başlangıç aşaması…
Yani bugün Suriye’de, yarın Türkiye’deki referandumda, öbür gün Ukrayna’da, sonra Çin’de nelerin yaşanacağı, tek tek istediğimiz perspektifi sağlamayacak bize! Zira enstantanelere odaklanarak sadece olayın nereye aktığı hakkında geçici bir yanılsamaya sahip olacak, ama büyük resmin nerede netleşeceğini öngöremeyeceğiz.
Şimdi sorsak, herkes kendince KURBAN, herkes inançlı ve herkes hakkı tesis etmenin bir yolunu arıyor!
İşte bu kendince MAĞDUR ve HAKLI olanlar, halatları ters yönlerde gerecek ha gerecek bir süre için… Herkes kendi doğrularına göre, kendi adaletini tesis etmek için, diğerlerinin haklarını yok sayarak uğraşacak. Sonra ip kopup, herkes bir köşeye savrulduğunda, aslında hepimizin aynı gemiyi sallayıp batırmaya çalıştığımızı anlayacak ve yeniden BİR olacağız!
Ayrışma, çözülme ve nihayetinde gelecek birleşmeyi TETİKLEYECEK yıkıcı bazı olayların yaşanması şimdilik kaçınılmaz…
Bir süreliğine, TÜM DÜNYADA kamplaşmaları daha da keskin hale getiren liderlik girişimlerinin, oyunu belirlediğine şahit olacağız. Ve bir zaman sonra ”Düşman Gibi Görünenlerin Dahi Aynı Amaca Hizmet Ettiği” anlaşılacak…
Önyargılarımızın, sınırlarımızın, doğrularımızın, tıpkı suyun katı halden sıvıya ve nihayet buhara dönüşmesi gibi halden hale geçişine şahit olacağız. Eskiler ”Tebahhur Etmek” derlermiş böyle karşı konulmaz değişimlere 🙂
Yıkım, dağılma, çözülme, kaybolma, doğru bildiklerimizin hiç de öyle olmadığına, güçlü sandıklarımızın hiç de güçlü olmadığına dair idrak elde etme ve yeni, temiz bir başlangıç yapma aşamalarını bir bir yaşayacağız.
2024-2026 dönemi gelip, Neptün Koç’a girmeden de, şu aralar dünyamızda olup bitenlerin neye hizmet ettiği tam anlamıyla tariflenemeyecek 🙂
Bireysel düzlemde ise, YENİAY haritasının anlattığı hikayeye odaklanmakta fayda var;
En yoğun sorgulamaları BİZ ve BEN aksında yaşayacağız!
Kimlerle hangi nedenden, hangi beklentilerle yanyana durduğumuzu, nasıl işbirlikleri, anlaşmalar, yol arkadaşlıkları içinde eridiğimizi, yönümüzü kimlerle bir ettiğimizi, neden böyle yaptığımızı, buradan ötesini görüp göremediğimizi, bizi böyle bir yola sevk eden dürtülerin, korkuların, beklentilerin gerçekçi olup olmadığını, yaşadığımız ilişkiler, yol arkadaşlıkları ve ortaklıkların arka planında var olan gerilim, kaygı ve çatışmaların bizi getirdiği yeri sorgulayacağız.
Yolunu bizimle bir edenlere ne kadar açık ve dürüst davrandığımızı, aidiyet içinde görünsek de bunun gereğini yerine getirip getirmediğimizi, söylediğimiz ile yaptığımızın bir olup olmadığını, kendimizi ve karşımızdakileri kandırıp kandırmadığımızı, gizli ajandalarımızın, kaçışlarımızın, kaçamaklarımızın, bizi üzerinde yürüyor gibi göründüğümüz yoldan daha farklı zeminlere savurup savurmadığını da kendimize itiraf edeceğiz.
Haklarımızı ve tercihlerimizi savunup savunmadığımızı, uzlaşayım derken yokolmaya veya zeminimizi kaybetmeye gidip gitmediğimizi,  aslında gerçek bir zemini olmayan ilişkiler ya da ortaklıklara tutunmaya çalışıp çalışmadığımızı düşünecek ve bizi ayakta tutmasını beklediğimiz bağlardaki gerilim yüzünden geldiğimiz kırılma noktasında bir karara varacağız.
Yani aslında hayatımızdaki bir çok ilişki, işbirliği, ortaklık açısından bir KALICILIK TESTİ, bağlarımızın, aidiyetlerimizin samimiyetine dair bir turnusol kağıdı süreci yaşamaktayız!
Bu süreçte gizli ve açık bütün çatışmalar ortaya dökülebilir. Bastırılan gerilimler iyice su yüzüne çıkacaktır. Kırılıp dökülecek ne varsa, yama ile düğüm ile kurtarılamayacak hale gelebilir. Kaçınılmaz çözülmeler, geri dönüşsüz bitişler veya teslimiyetler yaşanabilir… Ama her olursa olsun, sonuç yepyeni bir başlangıca, cesur ve temiz bir adıma vesile olur!
Yani ya BEN ya da BİZ demenin daha samimi, daha net, daha acabasız bir yolunu bulmuş oluruz 🙂
Kendimize şu soruları sormakta fayda var;

• Ben bu bağı, ilişkiyi, işbirliğini NEDEN istiyorum?
• Aradığım, beklediğim kazanımları bu ilişkiye tutunarak elde edeceğime inanıyor muyum? Yoksa beni yola devam etmeye iten nedenler, vazgeçemediğim beklentilerim, korkularım, hırslarım mı?
• Kendimi ya da karşımdakini aldattığım konular, göz ardı ettiğim, sakladığım ya da benden saklanmasına göz yumduğum gerçekler var mı?
• Kendim olmaktan, kendi yolumu çizmekten, bireysel bir varlık ve cesaret göstermekten, sorumluluk almaktan korktuğum için, bazı insanlar ve ilişkiler ve işbirliklerinin beni çekip çevirmesine izin veriyor olabilir miyim?
• Yanyana durmaya çalıştığım insanların sandığım ya da görmek istediğim gibi olduklarından emin miyim?
• Ben göründüğüm ve söylediğim gibi miyim? Dürüst ve hakkaniyetli davranıyor muyum? Yoksa hep kendi çıkarımı mı savunuyorum?
• Ait olmak, teslim olmak, tüm kalbimle ve gayretimle kendimi adamaktan ne anlıyorum?
• Aidiyetlerim için yeterli emeği, samimi çabayı gösteriyor muyum? Yoksa onları kolayıma gelen bir var olma biçimi, sığındığım bir liman, beni çaba göstermekten koruyan bir ana rahimine mi çeviriyorum?
•  Neden kendimi daima KURBAN – KURTARICI rollerinin içinde buluyorum? Güçlü ve değerli hissetmek için mutlaka bana bağımlı veya muhtaç olan birilerini bulmak, ya da birilerinin bana açık veya örtülü hükmetmesine, beni kendi varlığı ve tercihleri içinde eritmesine izin vermek zorunda mıyım?

BEN olmadan, BİZ de olunmaz! Kendisi ile ilişkisinde dürüst, güçlü, açık olmayan bir insanın, başkaları ile ilişkisi de daima belirsiz, bulanık, karmaşık, çıkışsız olacaktır.
Eğer sağlam ilişkiler kurmak istiyorsak, önce kendimize, sonra karşımızdakilere dürüst olalım. Ve karşımızdakilerden de ne istediğini bilen, açık, dürüst insanlar olmalarını talep edelim. Yoksa bulanık sularda öyle böyle yaşamaya çalışırken, kaybolan balıklardan farkımız kalmaz…
Veee şimdi de BURÇ ve Yükselen BURÇ için yansımalar…

• LÜTFEN HEM ASIL BURCUNUZU HEM DE YÜKSELENİ OKUYUN!
• ”Veya” demek ya burcun ya yükselenin bu ise oku demek :))) Yani hem burcun hem yükselenin aynı olmak zorunda değil! İkisini ayrı ayrı okuyun… 
• Eğer Yükselen dereceniz bir burcun sonlarındaysa, bir sonraki burcu da okusanız iyi edersiniz…
• ”Ayyy çok karışık şunu bi benim anlayacağım gibi, en bana özel haliyle hap yapıp deseniz ya…” diye topu bana atmayın! Zira yaflum hayat denilen şeyin kendisi karışık bişi :)))) 

KOÇ veya Yükselen KOÇ:  Hayatınızdaki insanlarla bir alıp veremediğiniz var o kesin 🙂 Sizi hayal kırıklığına uğratıyor ve umduğunuz gibi davranmıyor olabilirler. İş ve aşk hayatınızdaki bütün çatışmalar su yüzüne çıkmış olabilir. Ve siz her zamanki gibi olayları kendi istediğiniz yöne sürüklemek için ORANSIZ ÇABA göstermeye istekli olabilirsiniz. Siz de artık şunu fark edin; Karşınızdakilerin kim ve gerçek niyetlerinin ne olup ne olmadığını anlamadan, ne olacağına karar veremez, olayların akışını belirleyemezsiniz! O yüzden yaşamakta olduğunuz çözülme ve belirsizlik sürecine direnmeyin… Aşırı zorlama ve zorlanmanın, müdahale edemeyeceğiniz değişimleri sadece ertelediğini ama sonucu değiştiremeyeceğini fark edeceksiniz.  O yüzden bırakın, dağılanlar dağılsın, bitecekler bitsin… Sizin de bundan sonra daha iyisini yapmak için bir şansınız olsun 🙂
BOĞA veya Yükselen BOĞA: Herşey çok belirsiz…  Ve siz belirsizlikten NEFFFRET edersiniz :))) Hatta sonu belirsiz fırsatlar bile sizi gıcık eder! İşte şimdi tam da öyle bir dönemden geçiyorsunuz. Size ne getirip ne götüreceği belli olmayan bazı teklifler ile karşı karşıya kalabilir ve bunları kabul ederseniz, hayatınızdaki tüm düzenin alt üst olmasından endişe edebilirsiniz. Önce sandığınız gibi bir düzenin gerçekten var olup olmadığını iyice inceleyin 🙂 Fırsata kabahat bulurken, aslında sürdürmeye çalıştığınız yaşama biçiminin sizi ne kadar zorlamakta olduğunu ve bunu kaybetmekten korktuğunuz için neleri kaybetmekte olduğunuzu iyice bir düşünün… Karşınıza çıkana atlarmısınız bilmem… Ama elinizde olana daha gerçekçi bakmanız için, iyi bir fırsatla karşı karşıyasınız 😉 Sadece sıkıldığınız için olmayacak bir şeye başlamayın ama hiç bir şey değişmesin diye çok sıkıcı bir süreci devam ettirdiğinizi de atlamayın!
İKİZLER veya Yükselen İKİZLER: Yapılacak çoook şey var gibi görünüyor… Ama nereden başlamanız ya da neye odaklanmanız gerektiği konusunda net değilsiniz 🙂 Üstelik de sizin aklınız, hala kaçırdığınızı düşündüğünüz fırsatlarda veya bir türlü altından kalkamadığınızı düşündüğünüz o konuda… O yüzden de şimdi ve burada olamıyorsunuz. Böyle ise, lütfen geriye değil ileriye bakın. Ya da karşınızda DEVASA bir teklif var! Ama siz bunun ne kadar gerçekçi olduğunu, bu işin patlamaya müsait belirsizlikleri olup olmadığını tam anlayabilmiş değilsiniz. Şimdi derin bir nefes alın ve KENDİNİZ OLUN 🙂 Yani, elinizdeki malzemeyi koca bir belirsizlik değil, bir araya getirilmesi gereken küçük parçalardan oluşan bir puzzle gibi görün. Uymayan, yerleşmeyen parçaları özenle ayıklayın… Ve büyük resmin neye benzemesi gerektiği hakkında hayaller kurmak ya da kuranlara böyle yapmaları için izin vermek yerine, BU NEDEN BÖYLE diye didik didik sorun! Cevapları bulmaya çalışırken yolu da bulacaksınız 😉
YENGEÇ veya Yükselen YENGEÇ: Önünüzde DEVASA bir planlama, eğitim, taşınma ya da sehayat süreci uzanıyor… Ve siz değişkenler üzerinde hiç bir kontrolünüz olmadığını düşünerek çok tedirgin oluyorsunuz! Zira bu sürece BİRLİKTE YAPMAK teması hakim. Sizin için ”birlikte” yapmak, tam sizin istediğiniz gibi yapan biriyle yapmak ya da tam anlamıyla güvenip teslim olacağınız birine ipi bırakmaktır 🙂 Bu defa, ikisinin de tam olamayacağını hissediyor olabilirsiniz :))) Korkup, susup, erteleyip, ne olacağına bakıp, için için direneme taktiği bu defa işe besbelli işe yaramayacak… ÇÖZÜM; önce kendi içinizde net olmak! Sorun bakalm kendinize, siz ne yapmak, nereye gitmek, neye odaklanmak, neyi başarmak istiyorsunuz? Nelerden kaygı duyduğunuz, nelere ihtiyaç duyduğunuz, hangi önceliklerden vaz geçemeyeceğiniz konusunda hem kendinize hem de karşınızdakilere açık olun. Sonrası birlikte bulunacak ya da bu yolun birlikte olmayacağı anlaşılacak.
ASLAN veya Yükselen ASLAN: Önünüzde bir AYRIŞMA ve bunun ardından gelecek bir BİRLEŞME ya da YENİ BAŞLANGIÇ süreci uzanıyor… Bazı alışkanlıklarınızı, bağlarınızı, mallarınızı, aidiyetlerinizi, geride bırakmak, dönüştürmek, yeniden şekil almasına izin vermek zorundasınız. Kayıplarınızı kabul etmek, ortaklar edinmek ya da ortaklıklarınızdan vaz geçmek, sahip olduğunuz bazı maları ya da hakları satmak ya da devretmek, kira vb. kontratlar yapmak, gibi kararlar arefesindesiniz. İyi gitmeyen evlililklerde boşanma sürecine girilebilir ya da çatışmaya neden olan konular kesin çözüme ulaşabilir. Olayların akışı size çok da güvenli ve hatta tercih edilir gelmiyor olabilir… Bu süreçte haklarınızın elinizden alınmasından, evdeki bulguru da tehlikeye atmaktan, mağdur olmaktan çekiniyor olabilirsiniz. Eğer durduramayacağınız bir dönüşüm başladıysa, yapacağınız en iyi şey, süreci iyi izlemek ve hakkınızın yenmemesi için müdahale edebileceğiniz yerleri atlamamaktır.
BAŞAK veya Yükselen BAŞAK: Hayatınızda merkezi rol oynayan ilişkiler ve bağlar için bir dönüm  noktası… Kime nereye kadar ihtiyacınız var? Kimleri gözden çıkartabilirsiniz? Kimin size ihtiyacı var? Siz bu ihtiyaçlara nereye kadar cevap verebilirsiniz ya da buna isteklisiniz? Bağlılıklar ve kontratlar sizin için ne ifade ediyor?  Bundan sonra hayatınızda ne kadar özgür, kime ne kadar bağımlı, kiminle ne kadar alış veriş içinde olmak, kime ne kadar verici davranmak niyetindesiniz? Karşınızdaki kişiler ile başladığınız noktadan bu güne hangi konularda aynı düzlemde kalabildiniz, hangi düzlemleri kaybettiniz? Siz üzerinize düşenleri ne kadar yaptınız, hangi konularda haddi aştınız, hangi konularda gevşek veya güvenilmez davrandınız? Eğer birilerine güvenip yeni bir yola çıkacaksanız, hangi hataları tekrarlamak, hangi yıkımları yeniden yaşamak istemiyorsunuz? Bunların cevabını bulduğunuzda kendinizi de bulacaksınız… Bazı kontratları biritirmek, bazı ortaklara son vermek, bazı borçları kapatmak için de çok uygun bir dönemde olduğunuzu fark edeceksiniz. Zira o sayfaları kapatmadan yenisini açmanız mümkün olmayacak!
TERAZİ veya Yükselen TERAZİ: Yaşama ve çalışma biçiminizde bazı değişiklikler yapmanız kaçınılmaz… Ama bu değişim, bir çok belirsizlik ve yeni olasılığı da beraberinde getiriyor. Ayrıca bu değişimi yaparken, hayatınızdaki bağların ve ilişkilerin geri dönülmez biçimde zedelenmesinden de fena halde endişe ediyorsunuz. Yine de, ortaya dökülmesi gereken çatışmalar, beklenti farklılıkları, biriktirilmiş olan hesaplar, bu kez apaçık ve tam anlamıyla gündeme gelecek… Böyle olması da uzun vadede hayırlı olacak. Zira siz ya birileriyle birlikte ya da tek başınıza yeni bir hayat biçimine geçeceksiniz. Ve bu kez acabalar, kaygılar, korkular, pişmanlıklar olmayacak… Açtığınız ve kapattığınız kapılar, hayatınızın yönünü ve yanınızda olan insanlar – eşiniz, iş ortaklarınız, müşterileriniz, çalışanlarınız, çalışma ekibiniz – ile ilişkilerinizin devamlılığını kalıcı olarak belirleyecek.
AKREP veya Yükselen AKREP: Tutkularınız, arzularınız, aşka dair ya da size heyecan veren hayat planlarınıza dair bütün sorgulamalarınız, bu ara gündeme gelecek 🙂 Bu aşkı, bu arzuyu, bu tutkuyu, bu ısrarı, bu oyunu daha ne kadar devam ettirmek ve bunun için neleri göze almak ya da nelerden vaz geçmek istiyorum sorusunu kendinize soracaksınız. Saçma bir hevese kendinizi fazla kaptırmış olduğunuzu görüp kendinize gelebilirsiniz… Ya da arzuladığınız şey için yeterince çaba göstermemiş olduğunuzu fark edip, dört elle sarılabilirsiniz. Bir aşk ilişkisini tamamen bitirmek ya da tam orta yerine dalmak… Bir çocuk sahibi olmak için kesin adım atmak ya da hazır olmadığınıza karar vermek… Yeni bir hayat planına adım atmak gibi, geçişler yaşayabilirsiniz. Ama bilin ki, neyi tercih ederseniz edin, alıştığınız düzen eskisi gibi kalmayacak… Bir şeyleri kazanmak için bir şeyleri – kendinizi, zamanınızı, emeğinizi ya da beklentilerinizi – feda etmeniz gerektiğini anlayacak ve buna değip değmediğine karar vereceksiniz.
YAY veya Yükselen YAY: Kişisel yaşantınızın akışında, ev ve aile düzeninizde, yaşadığınız yerde ya da birlikte yaşadığınız kişiler ile ilişkilerinizde bazı değişimler olacak… Taşınmaya, evlenmeye, ortak bir iş ya da mekan kurmaya ya da bir kontratı veya bir evliliği bitirmeye karar verebilirsiniz. Her halükarda, bu karar sizi bazı heves ve hayallerinizden vaz geçmeye de zorlayacak… Mutlu olma, daha fazla heyecan yaşama, size daha büyük daha özel gelen bir ihtimali arkada bırakma, bir  beklentinizin hayata geçirilebilir olmadığını fark etme gibi, başta tatsız gelen bir süreçten geçebilirsiniz.  Ama boş bir umudu ya da üfürükten laleler bir proceyi geride bırakmak, size umut ve çabanızı yeni bir yöne aktarmak için bir kapı açacak. Mutluluk her zaman bizim istediğimiz şeyin olması değil, bazen de bize rağmen planlarımızda olmayan bir yolun önümüzde açılmasıdır. Haaa… siz aslında hiç istemediğiniz bir şeye sırf güvende olmak için eyvallah demenin eşiğindeyseniz, bu konuda kendinizle hesaplaşmak zorundasınız 🙂
OĞLAK veya Yükselen OĞLAK: Bir görüşme yapmak, bir anlaşmaya gitmek, bir söz vermek ve buna bağlı olarak hayatınızda bir değişim yapmak ihtimali ile karşı karşıyasınız… Bu durum size ileri dönük bir gelişme vaad etse de, elinizde olan zemini kaybetme, güvenlik alanınız ve alışkanlıklarınızdan vaz geçme, belki taşınma, belki de düzeninizde kalıcı bir değişiklilk yapma zorunluluğunu da getireceği için, başta pek hoş karşılamayacaksınız! Süreci tam anlamıyla kontrol edemeyeceğiniz belli… Zira kararlar ve adımlar ortak atılacak. Ancak gelişmelerin sizin aleyhinize olmaması için dikkat etmeniz gereken detayları atlamamaya, nasıl olsa olaylar bir yere akıp gidiyor deyip, takibi bırakmaya kalkmayın. Tam istediğiniz gibi olmasa da, en az rahatsız ve mutsuz olacağınız şekilde bir çözüm bulabilirsiniz. Ya da hayatınızdan bazı bağların ve zeminlerin tamamen çıkmak üzere olduğunu fark edip, yeni bağlar kurmayı siz arzu edebilirsiniz… Denize düşen yılana sarılır türü bir acelecilik yapmayın 🙂 Bazen belirsizlik, kesinlikten daha güvenli bir hareket alanı olabilir…
KOVA veya Yükselen KOVA: Bir iş birliğinin ya da bir ilişkinin değerini biçmek, varabileceği boyutları gözden geçirmek ve nihai bir karar vermek için çok uygun bir zaman! İş yerinizde yeni bir konuma ya da başka bir iş yerine geçme ihtimalini gözden geçirebilir, size yeni ufuklar vaad eden bir işbirliği kontratına imza atabilir, ya da bir insanla duygusal ilişkinize yeni bir boyut katmayı düşünebilirsiniz… Ancak alacağınız karar da sizi bir şekilde kısıtlayacak, çekici gelen başka olasılıkları ortadan kaldıracaktır. Bunu düşünmek sizi biraz endişelendirebilir veya ayak sürümenize neden olabilir. Tam istediğinizin bu olduğundan EMİN olun. Bir işin neden olmayacağını, bir iş yerinin sizin için neden gelecek vaadetmediğini, bir ilişkinin neden varacağı fazla bir yer olmadığını idrak edebilrsiniz. Bu da size kendinizi değersiz ya da güvensiz hissettirebilir… Siz hisleriniz ve korkularınıza değil GERÇEĞE odaklanın. Değer bunalımlarına filan girmeyin… Hayat ve insanlar size istediğinizi vermiyorsa, bu siz önemsiz olduğunuz için değil, onların sizinle ilgisi olmayan bir alay başka dinamiği olduğu içindir. Sizi bir yere vardırmayacak olandan uzak, imkan verene yakın olun. Ama bu tercihi yaptığınızda aklınızı arkanızda bırakmayın ki, önünüz açık olsun 🙂
BALIK veya Yükselen BALIK: ”Siz ve Diğerleri” arasındaki farklılıklar ve ortaklıkları enine boyuna düşünmeniz ve ilişkilerinizden ne beklediğinizi derinlemesine sorgulamanız gereken bir dönem… Kendinizi kızgın, hayalkırıklığına uğratılmış, haksızlık yapılmış, ortada bırakılmış hissediyor olabilirsiniz! İnsanların  sizin değerinizi bilmediğini düşünüyor, buna artık tahammül edemiyor, ve maalesef bu durumu değiştiremiyorsanız, size kalan, kendi değerinizi bilmek, ilişkilerinize size uygun olan sınırları çekmek, fazla beklentilerinizi törpülemek, size yönelik aşırı beklentileri de engellemek ve bağlarınızın geleceği hakkında karar alıcı olmaktır. Zira daha fazla edilgen ve akışa bırakan konumda olmayı hayatınız kaldırmayacak… Haa, tam tersini yapıp, yaşar gibi göründüğünüz ilişkilere, katılır gibi göründüğünüz ortaklıklara, verir gibi göründüğünüz sözlere gereken bağlılığı ve adanmışlığı göstermeyen, ayağı hep kapı aralığında olan, işine geldiği davrananan siz de olabilirsiniz! O zaman da kendinize ben neden hem kendimi hem başkalarını kandırıyorum? Neden bu gerçek bir bağ olsun diye elimden geleni yapmıyorum? Ya da neden çekip gidecek cesareti gösteremiyorum diye sormanız gerekir…