22 Aralık 2014, Yılın Son YENİAY’ı Oğlak Burcu’nda… DİRAYET ZAMANI!

by Lu Jianjun
Resim:

22 Aralık 2014, Yılın Son YENİAY’ı Oğlak Burcu’nda… DİRAYET ZAMANI!

22 Aralık 2014 günü, İstanbul itibariyle saat 03:36’da, yılın son YENİAY’ını yaşayacağız… 1 Ocak 2014 günü yine Oğlak’ta yaşanmış bir YENİAY ile başlamıştı bu yıl… Yine Oğlak Burcu’nun 0 derecesinde gerçekleşecek bir AY-Güneş kavuşumu ile bitecek.

YENİAY haritasını incelediğimde, aşağıdaki bileşenleri dikkate değer buluyorum;

– YENİAY 0 derece Oğlak Burcu’nda 2’inci evde ve 10’uncu evde Başak Burcu’nda yerleşen Lilith’e üçgen, Neptün’e 60 derece açı yapıyor. Oğlak’ın yöneticisi Satürn ise, Lilith ve Neptün’e T-kare.

– Satürn 23 Aralık’ta YAY Burcuna giriyor.

– MC (tepe nokta) Aslan’da ve MC yöneticisi Güneş YENİAY dediğimiz AY-Güneş kavuşumunun doğal bir parçası. Retro Jüpiter de MC ile kavuşum halinde.

– Haritada, 12 derece Akrep burcu yükseliyor. Yükselen Via Combusta alanında. Akrep’in modern yöneticisi Pluto, 3’üncü evde Venüs ile kavuşuyor, Uranüs-Güney Ay Düğümü ve Kuzey Ay Düğümüne T-kare yapıyor.

– ASC, Pluto-Venüs kavuşumu ve Chiron arasında dar açılı bir üçgen var.

– Akrep’in klasik yöneticisi Mars ise, Kova Burcu’nun 13 derecesinden ASC noktasına kare ve Ay Düğümlerine ılımlı açılar yapıyor.

MEALİ;

Maddi ve manevi anlamda değerlerimizi, kazançlarımızı, önceliklerimizi elden geçireceğimiz, alacak verecek hesaplarına girişeceğimiz, konumumuzu geliştirmek için arzu duyacağımız, statümüzü korumak, değerimizi görünür kılmak, kalıcı kazanımlar elde etmek ya da geçmişte kaybettiklerimizi telafi etmek için uğraşacağımız… En azında bu konulara kafamızı takıp derin hesaplaşmalar ve yargılanıp/yargılama halleri yaşayacağımız bir YENİAY olacağı kesin.

Maddi veya manevi kayıplarımızı düşünüp kaygılanmamız, geleceğe dair karamsar bir bakışa saplanıp kalmamız da pek olası… Zaten biz insan-evlatları, ”klişeleşmiş anlamıyla kaderciliğe” batmaya bayılır, kaderimizi oluşturanın bizim tercihlerimiz olduğunu ise bir türlü görmek istemeyiz 😉

Hayatın bize hiç de iyi davranmadığını, kötülerin kazandığını, ya da iyi niyetimizin anlaşılmadığını düşünmek bir yerden sonra zaman kaybıdır… Geçmiş bize neleri yapamadığımızı, neleri atladığımızı, neleri işimize öyle geldiği için ”adaaam sende”ye bağladığımızı, neleri çok boyutlu düşünmek yerine anlık rüzgarlara kapılarak adım attığımızı gösteren bir AYNA’dır. Aynaya kızılmaz zira o bize bizi yansıtmaktadır…

Gelinen nokta, bizim geçmiş hatalarımızdan almış olmamız gereken dersleri gözümüzün önüne seren ve bundan sonra yapacağımız seçimlerde, şimdi gelinen hali unutmadan davranmak için bizi uyaran bir trafik ışığıdır!

Ve biz şimdi bağırıp çağırmak, geçmişe yanmak, ya da anlamsız ataklar yapmak yerine izlemek, anlamak, öğrenmek ve iyi düşünülmüş adımlar atmak için yeni bir şansa sahip olacağız.

Bu YENİAY sürecinde, hiç bir şeyin göründüğü gibi olmayacağını da baştan söyleyeyim!

Acele yargıya varanın sonradan pişman olacağı ”oldu bitti”ye gelen hiç bir kararın, sonradan hoşnutluk getirmeyeceği bir süreçten geçiyoruz.

Kalıcı sonuçlar getirecek değerlendirmeler yapılacak bir YENİAY bu… Üzerimizde çevre ya da iktidar baskısını hissedecek, ya da biz iktidarı ele geçirip bazı tercihler yapmaya soyunacağız. Her iki durumda da, ılımlı ve aklı-selim bir şekilde süreci yavaşlatmamızda ve ilk anda doğru ya da kaçınılmaz gibi görüneni, ”mutlak gerçek” gibi görmemekte fayda var.

Zira olanı normal ya da kaçınılmaz görmezsek, bir ışık çakması ile ”aslında ne olup bittiğinin adını koymamız” ya da ”başka ne gibi alternatiflerimiz olduğunu fark etmemiz” mümkün.

Şayet olaylar bizim kontrolümüz dışında bir akışa girdiyse ve biz mazlum ya da dolaylı olarak etkilenen bir seyirci konumunda kaldıysak, o zaman paniğe kapılmadan izlemek ve güruh psikolojisine girmemek çok önemli! Birilerinin farklı bakmasına, farklı davranmasına her zamankinden çok ihtiyaç var.

Dayatmacı ve kaba tavırlar ile yaratıcı ve ezber bozucu yaklaşımlar arasında amansız bir mücadelenin olduğu zamanlardan geçiyoruz. Geçmişte ”parlak ve özgün” görünmüş olan tutum ya da tercihlerin, şimdi işe yaramaması, bir süre için geri püskürtülmesi/baskılanması, değerinin bilinmemesi de mümkün… Böyle bir durum söz konusu ise – yani ışığı görsek de parlatamıyorsak -, kendi alanımızda ne yapmamız gerekiyorsa ona odaklanmak ve Mart’ın ortasında (15/16 Mart) Uranüs’ün retro olmadığı süreçte yaşanacak olan son Uranüs Pluto karesinin ve 4 Nisan’daki AY Tutulmasının getireceklerine yatırım yapmak yerinde olur.

Kısa dönemli ya da aceleye/oldu bittiye getirilmiş kazanımları değil kalıcı, güvenli, sağlıklı bir gelişmeyi hedefleyen, emektar olmaktan kaçınmadan davranmak gereken bir zamandayız.

Bu YENİAY döneminde yapılacak her türlü mal paylaşımını, hak veya çıkar bölüşümünü, sosyal uzlaşmayı, ticari ya da hukuki sonuçlar getirecek her türlü anlaşmayı hassasiyetle değerlendirmenizi ve tarafların arka plandaki niyet ve beklentilerini iyi incelemenizi öneririm.

Her iki taraf için de uygun gibi görünen bir anlaşmanın sonradan karşı tarafın farklı ajandalarına hizmet ettiğini görebilir, ya da böyle bir işbirliği ya da uzlaşmaya gitmenin bize getireceği ek sorun ya da yükümlülükleri iyi değerlendiremeyebiliriz. Elbette birilerini böyle anlaşmalara sürükleyen tarafın biz olmamız da mümkün… Eh bundan da kaçınmak… ”kötü karma” yaratmamak lazım dememe gerek var mı :)))

Hiç anlaşma yapmayın demiyorum! Ama iyi düşünün, araştırın ve içinize sinmeyen konularda geri adım atmamaya, çatışmacı olmak yerine yaratıcı düşünmeye ve karamsarlık kapanına girmemeye, gerekiyorsa süreci beklemeye almaya, ve kimseyi kendi çıkarınız için haksız koşullara boyun eğdirmemeye özen gösterin.

Bir Oğlak YENİAY’ı yaşanıyorsa, özünde sabır, emek ve tutarlılık olan her girişimin bir şansı, hak edilerek kazanılmış başarıların bir geleceği, yürümeyen, gitmeyen, dikişi tutmayan hayallerin yıkılmasının ise bir hayrı olduğunu daima hatırlamak gerekir.

Sakin, sabırlı, açık zihinli ve dirayetli olun! 

1 Ocak 2014’de yazdığım yorumda şöyle demişim;

” Ocak ayından başlayarak, 2014 boyunca EKTİKLERİMİZİ BİÇECEĞİZ…

Etik ve hukuk insanları başkalarından gelecek zararlardan hem de kendi zaaflarından korumak için vardır. Ama bizleri hakkımızı alamama korkusundan da, haksızlık etme zaafiyetinden de asıl koruyacak olan şey İMAN’dır.

İMAN, şu alemin çarkını kuran ve döndüren merkezi sistemin, kusursuz işlediğine olan güvenimizdir. Onun sayesinde felaket gibi görünenler mucizeye, ceza gibi görünenler ödüle, ödül gibi görünenler ise tuzağa dönüşür.

Ve biz İMAN sayesinde aziz bildiğimiz herşeye el uzatıldığı zamanlarda sabır göstermeyi, yoldan çıkmamayı, dirayetimizi ve umudumuzu kaybetmeden yola devam etmeyi beceririz.

İnsan Evladı’nın istekleri bitmez… Biz istediğimizi alamayınca Rabbin bizi unuttuğunu zanneder ve İMAN’ımızı zedeleriz. Oysa bazen verilmeyende bir korunma, verilende ise sınav vardır! Ve bu sınavı geçecek olanlar ancak İMAN sahipleridir.”

Sanırım şimdi geldiğimiz nokta için de söylenecek daha iyi bir şey bulamıyorum…

TRACY CHAPMAN – CHANGE

”Daha ne kadar iyi veya kötü şey olmalı hayatında?
Ne kadar kayıp, ne kadar pişmanlık?
Nasıl bir zincir reaksiyon etkileyebilir seni?
Dönüp de bakmanı sağlar,
Bir açıklama bulmanı,
Affetmeni ve unutmanı,
Ve değişmeni sağlar?”

0 Yorum

  1. blabla

    Bi gün bu başlıkta “parti zamani” yazdigini görür müyüm acaba 😉 😉 😉

    1. JUNO

      Ben de İSTİYORUM onu da :)))
      Elçiye zeval olmasss

    2. figen

      same here 🙂 🙂

  2. Black daye

    Juno, 2015 yılı için ipuçların var mı? Sevgiler 🙂

  3. mukitika

    ne denilebilir ki..
    bu yazı ile ruhu derinliğindeki mucizeye şahit olmak ve hatırlamak! “Andolsun kuşluk vaktine, ve dindiği zaman o geceye ki; Rabbin seni ne unuttu ne de darıldı!”Duha 1-2-3
    ve hadi başlayalım o zaman
    1
    2
    3
    iman ile..

  4. blabla

    Şaka bir yana teşekkürler Juno 🙂 🙂 🙂

  5. sanem

    Yüreğine sağlık Juno’cum. Yine,yine ,yine harika bir yazıydı.Umarım hepimize sağlık,mutluluk,huzur getirsin.Tekrar,tekrar,tekrar okunacak bir yazı.iyi ki varsın..

  6. Nefertari

    Ne zaman yazdıklarını okusam “aaa aynısı yahu” diyorum ve ne zaman kötü şeyler yaşadıysam yazdıklarını tekrar tekrar okudum, içim hep huzurla doldu. Her şey için teşekkür ederim tatlışım ^_^

  7. Baby unicorne

    Burçlar üzerineki etkisinide istesek çok mu şey isteriz ?

  8. Yol gösterici. Düşündürücü. Gerçekçi. Sürükleyici. Merak uyandırıcı. Teşekkürler sevgili Juno.

  9. Hale

    Inanilmaz derecede gercek…Cok etkilendim dogrusu. Tesekkurler.

  10. H.Beyza

    “Sakin, sabırlı, açık zihinli ve dirayetli olun!” her zamanki gibi olucam yani.. iyi sorun yok o zaman :))

  11. su

    merhaba
    kader konusundaki düşünceniz nedir acaba?

  12. sinan

    değerli juno, yazılarınızı yeni okumaya başladım, astrolojiden anlamam ama yazıdan biraz, ilgiyle yer yer zevkle okuyorum… ancak, bir erkek olduğunuzdan eminim, üslubunuzdan çıkarıyorum, gerçekten kadınsanız çok şaşıracağım… saygılar, kolaylıklar…

    1. JUNO

      Elhamdüllillah – sapıma kadar diyemiyeceğim bu durumda :))) – KADINIM!
      Ama sizi kınamıyorum…
      Bir hanım da geçen gün benimle buluştuğunda;
      ”Aaaa kadınmışsınızzz” dedi…
      Sanırım akılcı ve çözüme yönelik yaklaşım, erkeğe özgü bir vasıf olarak görülüyor.
      Ama yani… sol tarafta da baya baya resim var :)))
      Sevgi ve Selamla 😉

Bir Cevap Yazın

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et