17 Temmuz’da Büyük Su Üçgeni ve Uçurtmaaa

Martin-Stranka-14-670x670
Resim:

17 Temmuz’da Büyük Su Üçgeni ve Uçurtmaaa

Yengeç’teki Jüpiter, Akrep’teki Satürn ve Balık’taki Neptün nihayet tam açılı bir üçgen oluşturuyorlar 17 Temmuz göğünde… Bu görünüme Ay Düğümleri, Chiron ve Merkür arasındaki nefis bir uçurtma da eşlik ediyor. Ben de bunların ne anlama geldiğini biiir biiir anlatacağımm 🙂

Satürn sınırlar ve düzenler… Akrep’te olduğunda ve Oğlak’taki Pluto’dan görünmez bir destek aldığında ise, işimize yaramayan sınırlar ve düzenler yıkılıp yerine yeni ve sağlıklı zeminler inşa edilir. Ama insan, yıkımların da tüm kurgular gibi, Rabbin eliyle olduğunu aklına  getirmez. İnsanın derdi, damı aksa da, temeli hasar görse de, elindeki sarayı ayakta tutmakta, ya da ille kendi aklındaki sarayı yapmaktadır. Zaten bu yüzden kendini belirli bir hayat anlayışının sınırları için hapsetmiş ve kendi zincirlerini kendi vurup anahtarı da bulunmasın diye yutmuştur.

Jüpiter Yaratan’ın cömert eli ve varlığın her zerresinden yansıyan ihtişamdır… Her insanın bir ihtişam anlayışı vardır. Kiminin ihtişamı gönlünün genişliği, kiminin ihtişamı elinin uzandığı ve kontrol ettiği alanların genişliğidir… Bu ihtişamı muhafaza etmek için yapacakları da anlayışı ile müsemma, yani ona paraleldir. 17 Temmuz göğündeki gibi Lilith ve Mars ile kavuşumda olan Yengeç’teki Jüpiter’in ise, alıştığı ihtişamı kaybetmek gibi bir derdi, sahip olduğu kaynakları yitirmek gibi bir kaygısı, açık değil örtülü bir savunma ve mücadele anlayışı vardır.

17 Temmuz göğünde Pluto yani yıkım, Jüpiter’in ihtişamına ve kaygılı ama sessiz direnişine karşı atağa kalkmakta, Pluto’nun dolaylı destekçisi olan yapılandırıcı ve sınırlandırıcı Satürn ise Jüpiter’in koluna girmekte ve çemberi Rabbin Şefkatli Eli Neptün tamamlamaktadır…

Herşey ama herşey değişebilir, dönüşebilir, kaybolabilir, toprağa, suya rüzgara ve zamana karışabilir… Sahip olduğumuz tek şey ama tek şey içimizdeki sarsılmayan dirayet hissi, o duruma uygun olanı ve bize yakışanı yapma gayreti,  varlığımızı onurlandıran bir duruşu hırsla değil, saygıyı, zerafeti, şefkati kaybetmeden sürdürme bilincidir. İHTİŞAM budur! Sonuç bizim istediğimiz olmayabilir… Hatta bazen sonuç bizim aziz bildiklerimize el uzatan gücün zaferi gibi de görünebilir. Ama zaman zafer TACINI – yıkımı yapanın değil, herşey yıkılırken duruşunu kaybetmeyenin – başına koyacaktır…

Zalimle değil, ZULÜM ile olmalıdır insanın mücadelesi… Zulmün en büyüğünü de insan kendine yapar! Nasıl mı? Zalime karşı durayım derken, zalim olarak yapar… Kurban oldum diye diye, insan olduğunu unutarak ve bu yenilgi hissinin altında küçülerek, kendinden umudunu keserek yapar… Kendini yenilmiş hissettiği durumları BENLİK DAVASI haline getirip, enerjisini boşa harcayarak yapar…

Zira insan KAZANÇ diye elinde kalana bakar… Olayları ve insanları kendi istediği yere getirip getiremediğine bakar… Kendini bozup bozmadığına ise hiiiiç bakmayı akıl etmez. Oysa ZAFER, gönlünün zenginliğini, duruşunun inceliğini, şefkatini, adaletini ve Rabbin içine ektiği asaletini kaybetmemek ve yola devam etmektir.

Üçgeni, destekleyen bir de Uçurtma var dedim ya… Onun hikayesi de şöyle;

Chiron ile Retro Merkür, iki kanat olmuşlar, omurgası Kuzey Düğümü’nden, Güney Düğümü’ne uzanan bir Uçurtmaya ya da bir Kuşa… Bizi ÖZGÜR kılmaya çalışıyorlar, ayağımıza bağ olan acılarımızdan.  ACI’ya ve incinmişliğe bakış açımızı değiştirdiğimizde, geçmişi okuma ve geleceği yapılandırma şeklimiz de değişecektir…

İncitilebilir olmak, insanı çok sarsar… Hayata, sevgiye, diğerlerine ve en önemlisi kendine olan güvenini sarsar. Hak ettiği saygıyı, sevgiyi, özeni görmeyen ya da bir hakkı zorla ya da özensizce elinden alınan insan, kendini aşağılanmış, hiçlenmiş hisseder. Çocukluğumuzdan itibaren kişi olarak, ve toplumsal yaşam içinde bir birey ya da bir topluluğun parçası olarak yaşadığımız böyle itip kakmalar, bizi hem hırçın ve huzursuz, hem güvensiz, hem de sevgisiz ve saldırgan yapar. Yani insanlar sağlam ve saygın bir duruşu kaybettiklerinde, kendi çocuklarını, sevgililerini, kardeşlerini, dostlarını incitir ve acının yan etkisi olan olumsuzluk tohumlarını etraflarına saçarlar…

Bu döngüyü kırmanın tek yolu, bu yolu izlemekten vazcaymaktır!

Son kez dönün ve bakın geçmişte yaşadıklarınıza ve deyin ki; ”Ben onlar gibi olmayacağım!”

Koşullar ne olursa olsun, kendimizi onurlandırmak için yapacağımız en iyi şey, bizi incitmiş olanlar gibi olmamaktır… Budur dünyaya güven, sevgi, umut tohumlarını ekecek olan… Bizi görenleri önce şaşırtsa hatta bazen kızdırsa ve üstümüze saldırtsa da, görünmez bir tacı başımıza koyacak olan tek şey, gönlümüzün güzelliğince ve zenginliğince durmaya devam etmektir. O duruşun taşıdığı güç ve yaydığı enerjinin yapabilecekleri hakkında henüz kimsenin bir fikri yok…

Ama yeterince sabrederseniz olacak 🙂 En önemlisi o zaman yürüdüğünüz yol çok daha açık, ufuk çok daha aydınlık görünecek gözünüze… HAYIRLAR OLA!

Mayte Martin, sözleri Manuel Alcantara’ya ait olan bir şarkı söylesin… Al Sur des los Limones … Limon Ağaçlarının Güneyinde

https://www.youtube.com/watch?v=J3IeXiBMuV8&list=PLKc0WAd_2TED_cYUUNgMHWWICR5H1_9-M&index=7

Al Sur De Los Limones – Mayte Martin

19 Adet Yorum

  1. gonul

    Ama zaman zafer TACINI – yıkımı yapanın değil, herşey yıkılırken duruşunu kaybetmeyenin – başına koyacaktır…bu cümle cok güzel aslinda yazindaki cümlelerin cogu orijinal …nedense her zaman cani yanmis kedi misali tirmaklamak her birimize daha kolay geliyor haklida haksizda olsak canimizi yakana gül-ü- vermek umuduguyla
    emegine saglik günlerin güzel yollarin aydinlik olsun sevgilerimle

    1. Gül-ü-verelim evet 🙂 Sevgilerimle

  2. ozlem

    Muhteşem bir yazı ve tam zamanında…. Ne söylesem nasıl teşekkür etsem az.

    Işık yolunuzdan hiç eksik olmasın…

    1. Ne demek… Ben teşekkür ederim duygunuzu paylaştığınız için 🙂 Sevgilerimle…

  3. Nur

    Sevgili JUNO, ve sözünde durdun önceden yazdın 🙂 çok teşekkürler.Sizinle karşılaşmamın farkındalığını yaşıyorum. Ve emek verilmiş bu güzel tin, bana çok güzel enerjiler veriyor. Sevgiler…

    1. Rica ederim 🙂 bu arada bu 17 Temmuzda tam açı halini alsa da etkisi uzun dönemli olan bir görünümdür. Yani biz aslında bunu zaten yaşamaya başladık ve bir süre yankıları devam edecektir. Fakat 17 Temmuzda tetiklenen olaylar özellikle etkileyici olacaktır. Sevgilerimle 🙂

  4. özlem

    dün sabah okudum, bu sabah yeniden okuyorum yarın yine okuyacağım sanırım yeni bir yazı üstüne gelmezse diğer gün yine okuyacağımdan eminim çok az şeyin tekrarından sıkılmam sizin paylaşımlarınızda onlardan biri 🙂
    “ille kendi aklındaki sarayı yapmak..” “anahtarı yutmak” tamam bu yıkılsın ama tatlı tatlı öğrensek ne olur canımız yanmadan …
    “Herşey ama herşey değişebilir, dönüşebilir, kaybolabilir, toprağa, suya rüzgara ve zamana karışabilir… ” benim için bunları duymak kabus gibi ama öyle bir paragrafla tamamlanmış ki bu nasıl bir yumuşatmadır.. bu nasıl yazmaktır ki duyguları belli dengeler içinde tutabilme yeteneğine haizdir…
    Buraya sırf astroloji var diye gelmiyorum daha fazlası var daha fazlası 🙂

    1. Kabuslarımızı biz önyargılarımızla yaratıyoruz… İnancımızla de cennetimizi inşa edeceğiz inşallah 🙂 Sevgilerimle

  5. derin

    Benim için yazdığınızı hissettim:) Tam ne yapsam derken, daha soruyu kafamda netleştirememişken cevabını okumak ne büyük zenginlik. Teşekkürler….

    1. Hepimiz için… Ama size de ışık yakmasına çok sevindim Canım 🙂

  6. eda

    bu yazınız su gibi. Çıkış alıp yanımda taşıyacagım. Caresiz hissttigim anlar icin. Var olun. Sevgilerimle.

    1. İşe yaraması ne güzel 🙂 Sevgilerimle…

  7. gonul

    sevgili juno bu 17 temmuz da bisey mi yazdiklarindan haric bendemi bir hal var bilemedim sanki bir hüzündür bir aglama hali herkesmi öyle acaba merak ettim yani cokda bir sebebim yok bugüne özel yani hayatimiz cogu zaman aglancak halde ama gülüyoruz isde ama bugünde sanki yogun bir hüzun, havada baska bir hal var yada ben uctum 🙂 ucurtma büyükya benide cektimidir nedir:))

    1. Alışkanlıklarla vedalaşmak zordur… Bir de Ay-Satürn kavuşumu var Akrepte … Eh biraz zorlar ve üçgeni tetikler 🙂 Eğer haritanızda önemli yerlere temas eden bir durum da varsa az bişi hüngürdetir 🙂 Sevgilerimle

    2. derin

      yanlız değilsin..:)

  8. Seval

    Merhabalar,
    14 yillik isimden ozellikle bugun ayrilmam da tesaduf degildir heralde;) ne dersin junom

    1. Hayırlara vesile olsun derim… Sevgilerimle 🙂

  9. Çağla Tanyolaç

    Sevgili Juno ! ♥
    Yazılarınız ruhuma şifa oluyor,,,, her seferinde 🙂 iyi ki varsınız ♥

    1. Siz de iyi ki varsınız 🙂 Bazen böyle bir yorum çok sıkıntılı bir anda – astrologlar da sıkılır :))) – dünyamı aydınlatıyor! Sevgilerimle…

Bir Cevap Yazın

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et