Satürn-Merkür Karşıtlığı ve Güneş’in Ay Düğümleriyle Yakın Teması … Sandık Odasındaki Hayaletlerle Dans

Satürn Mars Karşıtlığı geçtiğimiz haftaya imzasını atmıştı! Haftayı kendi kendisiyle kapışmadan kapatabilen oldu mu merak ediyorum 🙂

Satürn Mars arasındaki orb büyüdü ve açının etkisi azalmaya başladı artık. Ama bugün tıpkı sahneden çıkışını unutulmaz yapmak isteyen bir oyuncu gibi, Merkür destekli bir vurgu daha yaşatır bize… Geçen hafta üzerinde çalıştığımız konularla fiziksel değilse bile düşünsel zeminde son bir yüzleşme yaşamamız pek muhtemeldir.

Bugün Merkür Satürn tam karşıtlık halinde. Mars da bir yandan Merkür’ü ateşlerken, bir yandan da Güney Ay Düğümüne neredeyse bitişik olan Güneş’in koluna giriyor… Satürn ”ÇARŞI – Herşeye Karşı” modunda 🙂 Kuzey Ay Düğümü’ne geniş açılı bir yakınlık gösteriyor…

Güney Ay Düğümü, ”kendine yeterli olmayı, herşeyden yeteri kadarına hatta mümkünse daha fazlasına sahip olmayı ve her türküyü daima kendi bildiği yerden çığırmayı” vaaz-eden Boğa’da… Güneş-Mars-Merkür ve Boğa’nın öz-hakiki gezegeni Venüs de Boğa’da ve Güney Ay Düğümü’nün etrafına serpiştirilmiş halde oldukları için, tanımladığım bu eğilim tavan yapmış durumda! Kendimizi sahip olabildiklerimiz, elde edebildiklerimiz ve kendi hayatımız üzerinde kurduğumuz kontrol ile KIYMETE BİNDİRMEK için pek bir didiniyoruz yine…

Ama göklerin minik bir tuzağı da yok değil :))) Mars, Kuzey Ay Düğümü’nün yani öğrenmemiz gereken derslerin yerleştiği Akrep Burcu’nun klasik yöneticisidir! Güney AY DÜğümü ve avanesi ile böyle içiçe geçmiş olmasının ise, tek bir anlamı var; bu aralar yaşadıklarımız, geçmişteki sorunlarımızın nedenlerine AYNA tutuyor 🙂

Adeta şu soruyu soruyor bize gökler: ”Aynı şeyleri tekrar yaşamak istediğinden EMİN misin?’

Merkür – Satürn karşıtlığı ise bugün bize geçmişimizi belirlemiş olan çatışmaların bir  tekrarını bifiil ya da sadece anımsama mahiyetinde yaşatıyor. İçimizde kontrol edilemez bir kızgınlık kabarıyorsa: ”BU BANA NASIL YAPILIR ULEYYNN” şeklinde… ya da ”BOŞA MI YAŞANDI YANİ ONCA EMEK ONCA KAVGA” diye bir pişmanlık duyuyorsanız kalbinizde… OLAN BİTENİ BOŞA ÇIKARTMAMAK TAMAMEN SİZİN ELİNİZDE…

Nasıl mı; ÖĞRENEREK!

”Sandık Odasındaki Hayaletlerle Dans Etmenin”  daima garip bir cazibesi vardır… Onların kollarında ağlar, ömrümüze yanar ve bazen de – Allah Esirgesin!- Bize kayıp gibi görünen mevzileri yeinden ele geçirmek için son bir atağa kalkarız… Bu yıkılmak üzere ya da çoktan yıkılmış binaların üzerine bir taş daha koyup, altında kaldığımız zaman daha beter ezilmeyi garantiye almak gibi birşeydir!

Akrep Kuzey Düğümü’nün en önemli öğretileriden biri, İŞE YARAMAYANI GERİDE BIRAKMAK, diğeri de EKSİKLERİMİZLE BARIŞMAK’tır… Neyi yapmayı bir türlü beceremediyseniz geçmişte, bilin ki o hataya ya da eksikliğe ya da zaafa sıkı sıkıya sarılmak, sizi sadece daha beter dibe çekecek! Kabul edin… Değişime, farklı bir bakış açısına, farklı bir düşünce biçimine ihtiyacınız olduğunu kabul edin. Teslim olun akışa… Kendinize güvenemediğiniz ve ne yapacağınızı bilmediğiniz zaman, sadece eskiden yaptıklarınızı yapmayı bırakın ve HAYATIN BİLGE VE ŞEFKATLİ ELLERİNE GÜVENİN…

İşinize yaramayan formatlar, tavırlar, ilişki modelleri, davranış kalıpları, arzular, inatlar, kaygılar, hüzünler, intikam ve küskünlük duygularından oluşmuş küfeleri sandık odasında TUTMAYIN! Onlarla modası geçmiş danslar edip durmayın! Bahar geldi BAHAR :)))) Çıkın sokağa gönlünüzü çiçek açtırın… Kalbinize sarılıp onunla dansedin… Umutlarınızın ayaklarını yerden kesmeseniz de saçlarını uçurun rüzgarda 🙂

KENDİNİZE İYİ DAVRANIN!

Yaw ben bu parçayı daha önce de bir yazıya koydum biliyorum… Ama buraya da gider! Başkalarını da denedim, ama bu daha bir içime sindi 🙂 ENOUGH IS ENOUGH – Barbara Streisand & Donna Summer

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=QsY066wa08E]