Mars Oğlak’a Geçerken… Yıkıntı Kaldırma Çalışmalarına Hız Verelim!

Yeni Ay’ın etkileri ne kadar sürer dedi dün akşam bir arkadaşım… İlk hengame 2-3 gün sürer! Önümüzde uzanan 10-15 günün ana konuları ortaya çıkar. Ama Güneş Tutulmasıyla birlikte yaşandığı için bu defa, bu ara menüde ön plana çıkan bazı meselelerin yılın kapanışını yapacağını ve önümüzdeki seneye, bu konularda derslerimizi tamamlamış olarak girmek için zorlanacağımızı göreceksiniz.

Son 2 gün pek bir hengameli, yürek çarpıntılı idi… Bugüne kendinizi biraz daha rahat hissederek girebilirsiniz. Daha enerjik ve kararlı da hissedeceksiniz zira Ay Yay’ın son derecelerinde ilerlerken, Mars‘la kavuşuyor. Kafa karışıklığından sıyrılıp yön bulmak, karar vermek, adım atmak daha kolay hale geliyor. Güneş – Merkür – Kuzey Ay Düğümü birlikteliği de yüzümüze ufka dönük tutmamıza yardım etmekte…

Günün sonunda Ay Yay’dan Oğlak’a doğru ilerlerken daha keskin, daha serin, daha temkinli olabiliriz. Ama Oğlak’a ilerleyen yalnız gezgin gönüllü, hafif meşrep Ay değil, Mars da Oğlak’a giriyor ve yakın akrabası Pluto‘ya doğru ilerlemeye başlıyor. 28 Kasım’da Yay burcunda Dolunay gerçekleşirken, Mars ve Pluto’da tam kavuşum halinde olacak.  28 Kasım Dolunayı aynı zamanda Ay tutulmasıyla birlikte gerçekleşecek ve bu gerçekleştiğinde, şimdilerde kafamızı meşgul eden, kalbimizde hayatımızda kavgası devam eden her konuda büyük resmi daha net görüyor olacağız.

Ama o güne dek boş durmamak lazım di mi 🙂 Mars Oğlak’ta nitelikli ve iyi eğitimli bir asker gibi çalışır. Söz dinler, emir alır, emir verir, acıya yorgunluğa meşakkete katlanır… İsyankar değildir… operasyonel, fonksiyonel,  biraz duygusuz olmaya yatkın, yıkıntı kaldırmaya birebir kıvamdadır 🙂 Mars’ın Yay’da yol aldığı yaklaşık bir buçuk aylık süre boyunca deneme yanılma yöntemiyle elde ettiğimiz  sonuçları tarfsızca değerlendirip, kullanıdığımız yöntemlerin hangilerinin işe yaradığını, hangilerinin bekleneni vermediğini ve almamız gereken yeni yönü soğukkanlı ve ağırbaşlı bir biçimde saptamak için bize yardımcı olur.

Önümüzdeki yaklaşık 2 haftalık süreyi, geldiğiniz noktayı tariflemek, eksikleri saptamak, kendinize acımak ya da boş hayallerle oyalanmak yerine gerçekçi kurtarma harekatlarına girişmek için kullanın!

Aralık daha da büyük değişimlerin kapısını açacak… Dünya değişirken aynı kalmaya çalışmak ne kararlılıktır, ne şahsiyet sahibi olmaktır, ne de ayağı yere basmak… Ayağınızın altındaki zemin değişecekse, bir an önce depreme dayanıksız olan binaları kendi elinizle yıkın ve zemini temizlemeye bakın! Yoksa dünya yepyeni bir kurulum aşamasına geçerken siz hala ”Ama… ama…” diyip duruyor olacaksınız!

Bugün pek sert, pek tehditkardım 🙂 Ama ne de olsa ben elçiyim değil mi, elçiye zeval olmaz! Yine de, kendimi güzel bir parçayla sevimli hale getireyim hemen… Müzikle herşey daha kolay, daha akıcıdır.

Veee I WILL SURVIVE 🙂

[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=ejcRo7plirA&feature=g-all-lik]