25 Eylül 2018, KOÇ Burcu'nda DOLUNAY; Seni Güçlü Yapan Nedir?

daniel gaucan
Resim:

25 Eylül 2018, KOÇ Burcu'nda DOLUNAY; Seni Güçlü Yapan Nedir?

25 Eylül 2018 günü, istanbul’a göre 05:56 ‘da, DOLUNAY adını verdiğimiz Güneş – AY karşıtlığı tam halini alıyor. DOLUNAY haritasını yorumlarken, aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

  • AY Koç Burcu’nun 2 derecesinde ve Chiron ile kavuşum halinde ve haritanın birinci evinde.
  • Güneş, Terazi Burcu’nun 2 derecesinde ve Merkür ile kavuşum halinde ve haritanın yedinci evinde.
  • Güney Ay Düğümü – Lilith – Mars kavuşumu, Kuzey Ay Düğümü – Selana Kavuşumu, Güneş – Merkür Kavuşumu, AY – Chiron Kavuşumu arasında MİSTİK DÖRTGEN var. Güney Ay Düğümü ile kavuşumda olan Mars, KOÇ’un da yöneticisi.
  • Haritanın Yükselen Noktası, 20 drece Başak. Başak’ın yöneticisi Merkür Terazi Burcu’nda ve zaten Güneş ile kavuşum halinde.
  • Güneş’in girdiği Terazi ‘nin yöneticisi Venüs, Akrep Burcu’nun 9 derecesinde, Lilith ile kare açı yapıyor.

MEALİ;
KOÇ’un anateması ”Hayatta Kalmak İçin Mücadele Etmek”tir.
Her insan evladı, hayat içerisinde varlığını sürdürebilmek için, kendi niteliklerine, yeteneklerine, zekasına, bilgisine, eğilimlerine uygun bir yöntem bulur ve bunun BAŞLICA GÜCÜ olduğunu zanneder. Oysa güç ve güçsüzlük kavramları da tıpkı hayat gibi zaman içinde değişime uğrar.
GÜÇLÜ OLMA şeklimizi geliştirmek için, önce KIRILGAN olduğumuzu fark ederiz!
İnsan zayıftır. Doğduğu anda dışarıdan alacağı ilgi ve korunmaya, beslenme ve özene muhtaç olduğunu ve bu ihtiyaçlarının giderilmesi için bazen talepkar, ısrarcı, zorlayıcı hatta saldırgan olması gerektiğini fark eder.
Hiç acı çekmemiş, hiç çaresiz hissetmemiş, hiç kendisi için mücadele etmemiş kişi, ne zayıflığının büyüklüğünü ne de güçlü olmanın yolunu ve gücünün sınırlarını bilir.
Hayatta kalma güdümüzü tetikleyen en temel araç KORKU’dur. ”Korku Olmadan Cesaret Olmaz” der bir Viking atasözü… Ama korkunun fazlası da cesareti götürür. Ya da kendimizi savunma ve ayakta kalma çabamızı, etrafımıza hatta kendimize zarar veren boyutlara vardırmamıza neden olur.
Bu nedenle DENGE ve AYAR olmadan da HAYAT olmaz!
DOLUNAY’ın yaşandığı KOÇ ve TERAZİ aksının temel dersleri;

  • KENDİ VARLIĞININ ve DAVRANIŞLARININ SORUMLULUĞUNU ALMAK,
  • BAĞ KURMAK AMA BAĞIMLI OLMAMAK,
  • HAYATTA KALMAK İÇİN İHTİYAÇ DUYDUĞUN BAĞLARI ÖZENLE SEÇMEK ve ONLARIN DÖNÜŞÜMÜNE İZİN VERMEK,
  • KENDİN GİBİ OLMANIN BÜTÜNE YAPACAĞIN EN İYİ KATKI OLDUĞUNU ANLAMAK,
  • KENDİN İÇİN ADIM ATARKEN ÖTEKİLERİ DE GÖZETMEK,
  • BAŞLATMAYI, SÜRDÜRMEYİ ve BİTİRMEYİ BİLMEK,
  • GÜCÜ DENGELEMEK,
  • SAVAŞMANIN ve UZLAŞMANIN SINIRLARINI BİLMEK,
  • DÜŞMANINA DA SAYGI DUYMAK ve SAVAŞIRKEN DAHİ ADİL OLMAK,
  • HIRSIN DA, KORKUNUN DA, BAĞLARIN DA, BENLİĞİN DE, GÜCÜN DE, ZAAFLARIN DA KÖLESİ OLMAMAK!

diye özetlenebilir.
Bu DOLUNAY bizi KORKU ve ACI ile tetikleyecek, CESARETİMİZİ ve GÜCÜMÜZÜ toplamamız için zorlayacak ama MÜCADELE YÖNTEMLERİMİZİ DURUMA UYGUN hale getirmek için de eğip bükecektir 😉
Geçmişten beri canımızı yakmış ve bizi ”Öl Ya da Öldür!” kafasına sokmuş olan bir deneyim, tüm hayatta kalma, güçlü olma, kendimizi ortaya koyma şeklimizi elden geçirmek ve varlığımızı hangi şekilde sürdüreceğimize karar vermek konusunda ateşleyebilir.
Bu deneyimle karşı karşıya kaldığımızda şunları hatırlamaka fayda vardır;

  • Hep aynı yolla savaşamayız! Zira konumlar, koşullar, müttefikler ve düşmanlar, elde olan imkanlar ve hatta bir mücadeleye girmemize neden olan öncelikler, zaman içerisinde değişir. Değişim içerisinde en bildik yolla ayakta durmaya ve güçlü kalmaya çalışmak, aksine bizi DAHA ZAYIF hale getirebilir!
  • Hayatta kalmanın en iyi yolu ilk aklına ve en kolayına geleni yapmak değil, uyanık, esnek, özenli ve seçici olabilmektir! Koşulları iyi anlamak ve gereğini yapmak, hayatta kalmanın ve yola devam etmenin ilk kuralıdır.
  • ”İyi bir komutan geri çekilmeyi bilir. Asla geri çekilmeyen bir komutan önündeki muharebeyi kazanır ama savaşı kaybeder!” der Lao Tzu…  Kaybedeceğin muharebeye devam etmek, elindeki kaynakları ve zamanı kötü kullanmaktır. Sadece kaybetmemek için davranmak, hedeflere de saygsızlıktır ve temel nedeni YÜKSEK EGO’dur. Egosunu kontrol edemeyen kişi zaten kazandığını zannederken de yeniktir.
  • Öte yandan hep geri çekilmek, hiç bir şeyi feda edememek, hiç zarar görmeden yaşamaya çalışmak, hep rahat olmayı istemek, sürekli birilerine ya da bir yerlere sığınmak da, gerçekçi bir hayatta kalma yöntemi değildir. İnsan kendi varlığının sorumluluğunu alabilmelidir. Ve var olabilmek için bazen yok olmayı ya da en azından bazı yoklukları göze almayı becermek gerekir.
  • Müttefikler gereklidir. Ama aldıkları ve verdikleri arasındaki dengeyi iyi gözetmek gerekir. Yalnız olmamak için kendimizi kaybediyorsak, bu ittifakın pek bir anlamı yoktur!
  • Bazen uğrunda kendimizi feda edeceğimiz bir şeyler için yaşamak söz konusu olabilir. Yani bu alemdeki varlığımızı mümkün kılan CAN dahi, bir amaç değil kendimizi gerçekleştirmemize, dünyaya bir iz bırakmamıza vesile olan bir araçtır. Ama KIYMETLİ bir araçtır! Bu yüzden de ota püsüre harcanması, sürekli masaya sürülmesi, hiç için gözden çıkartılması uygun değildir.
  • Tüm kaynaklarımızı ve canımızı, verimli, olumlu, yapıcı bir şekilde kullanmak, bize DEĞER katar, hayatımızı anlamlı ve doyumlu kılar.
  • Anlamlı ve doyumlu bir hayat için verilen hiç bir mücadele BOŞA değildir. Hedefe koyduklarımıza istediğimiz zamanda ve şekilde ulaşamasak dahi, çabanın bize öğrettikleri bile başlı başına bu mücadeleyi anlamlı kılar… Her mücadele bizi bir sonraki adıma hazırlıklı hale getirir.

Belki bu DOLUNAY’da geliştirmemiz gereken en önemli farkındalık;
HAYATTA KALMA ÇABAMIZIN TEMELİNE KORKUYU DEĞİL ANLAMLI VE DOYUMLU BİR HAYAT SÜRME ŞEVKİNİ KOYMAKTIR!
Ürkmüş, raydan çıkmış, ÖZ’ünü unutmuş bir EGO yerine ÖZSAYGI ve ADALET ile davranırsak, gerektiğinde rest çekip gerektiğinde uzlaşırsak, kaybetmekten korkmaz ama kaybedeceğimiz belli olan savaşlara sersemce atılmazsak, kendimizi zayıf görmez, küçümsemez ama herkesten de daha önemli bulmaya ve herkesin üzerine koymaya çalışmazsak, yolumuzu daha kolay bulur, düşsek de kalkar, kaybolsak da yine düze çıkar, geri çekilsek de önceliklerimizden uzağa düşmeyiz!
YÜREĞİNİZ CESUR, TAVRINIZ BARIŞCIL ve ADİL OLSUN 🙂
TUG of WAR … Paul McCartney’den Savaş Ortasındaki Barış Günü’ne dair bir şarkı…

5 Adet Yorum

  1. Semra

    Yazı için teşekkürler yine rehber olacak:-) burçlara göre yorumunuzda olacak mı?

    1. JUNO

      Maalesef bu defa vaktim yok.

  2. Emrah Eflanili

    ???mükemmelsiniz

  3. Tuna Saylağ

    Merhabalar
    FB’dan uzun süredir takipteyim sizi
    Yükselenimi öğrenmek ve kişisel haritamı çıkartmak istiyorum
    Size nasıl ulaşabilirim?

    1. JUNO

      junoastroloji@gmail.com dan yazışalım lütfen teşekkürler

Bir Cevap Yazın

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et