KOVA BURCU

KOVA Burcu …‘’Evrenin Hınzır Öğretmenleri’’

kova
Özgün Tasarım: Sevcan Tekcan

KOVA’nın Modern Astroloji’de Uranüs, Klasik Astroloji’de Satürn gezegenin enerji alanında olduğu düşünülür. Satürn’den beslenen diğer bir burç olan Oğlak gibi Kova’lar da Evrensel Öğretmen rolünü oynamak için dünyaya gelmişlerdir. Ancak, Kova ”Sıradışı Bir Öğretmen”dir… Oğlaklar gibi sınırlar koyarak değil, sınırlarınızı kaldırmaya teşvik ederek öğretirler!

Bu burcun insanları, Kova’nın Modern Astroloji’deki yöneticisi Uranüs gibi elektrik akımı kıvamında çalışan bir akla ve sürprizlerle dolu bir kişiliğe sahiptirler.

Aslan’ın doğal yöneticisi olan Güneş, tam zıddında yer alan burç olan Kova’da pek de rahat değildir. Dolayısıyla, Kova insanları da bu dünyada pek rahat etmez ve etraflarına da pek rahat vermezler. Akılları hep, gündelik olmayana, henüz söylenmeyene, daha yapılamış olana takılıdır 🙂

Güzel ya da yakışıklı olmaktan çok, kendilerine has bir cazibeye sahip insanlardır. Elbette yükselen burç ve fiziği etkileyen evlere düşen gezegenler, bu ifadeye çok farklı boyutlar katabilir. Yine de, onları asla klasik bir kadın veya erkek kalıbına oturtamayacağınızı, kolay kolay avucunuzda tutamayacağınızı, çünki duygu ve bedenden ziyade zihin boyutunda gezindiklerini farkedersiniz.

Tıpkı Oğlak gibi analitik bir zekaya sahiptirler. Ancak Oğlak biraz daha fonksiyonel çözümlemelere yönelik düşünürken, Kova entellektüel derinliklerde kaybolmaya heveslidir. Büyük resmi oluşturan bileşenleri incelemekten büyük zevk alır ve bu bileşenler arasındaki görünmez bağları çözümlemek onlar için bir tutkudur.

Elle tutulamayanın peşinde oldukları için de, önceliklerini belirlemek ve kaynaklarını verimli kullanmak konusunda bazen sorun yaşayabilirler. Onlar için, olayların akış yönünü, bir insanın ortalama davranış aralığını, bir işin taşığıdı potansiyeli ”ANLAMAK” yeterince tatmin edicidir 🙂

Anlamakla elde etmeyi eşanlamlı kabul ederler ama aslında kendilerince ”elde ettikleri” şeyleri işlerine yarar hale getirmekte bir hayli zorlanırlar. Çünki onlara karşı ilgilerini büyük ölçüde kaybederler…

Burçlar aleminin en geveze entellektüelleri Kova’lardan çıkar :)))! Düşüncelerini aktarmak, söz ve jestlerle insanları etkilemek, ve mümkünse yönlendirmek isterler. Dillerinin kemiği yoktur. Kendilerinden öyle emin bir tavırla konuşur ve öyle çarpıcı ifadeler kullanırlar ki, bazen karşılarındakiler KOVA’nın haklı olduklarını bilseler de, sırf sinir olduklarını için itiraz etmek arzusu duyabilirler J.

Çevreleri geniş ve birbirinden oldukça değişik insanlarla doludur. Her yere girmek, her şeyi bilmek, her tür insan topluluğunu anlamak isterler. Yeni çevrelerde dolanmak onlara kendi sınırlarını da aşmak gibi gelir.

Biraz ukala ve duyarsız görünmelerine rağmen, gayet insancıldırlar. Sadece kişilerden ziyade kavramlar, vıcık vıcık ilişkilerden ziyade toplumsal faaliyetler ilgilerini çeker.

Arkadaşlıkları keyiflidir ancak onlardan yapış yapış duygusallıklar beklemeyin! Dertlerinize de, mutluluklarınıza da mantık ve bilgi çerçevesinde yaklaşırlar. Gerçekten ilgilenmedikleri ve düşünce dizgeleri içinde anlamlandıramadıkları konularla ilgileniyormuş gibi görünmeleri imkansızdır. Aynı frekansı yakalayamadıkları zaman ise sıkılıp biraz mesafe almak isterler.

Zevkleri ve merakları birçok alana dağılabilir. Ama yaşamları ilginç bir biçimde çerçevelidir. Kendi ritmlerini bulmak onlar için önemli olduğundan, düzenli ve kendine dönük bir özel yaşam, ritüellerle donatılmış ve hayal kırıklıklarına yer bırakmayacak şekilde örgütlenmiş bir ev hayatı, hatta mümkünse konforlu bir aile düzeni içinde olmayı tercih ederler!

Bir konudan ya da bir insandan uzun süreli keyif almaları için, MUTLAKA çok ilginç ve çok yönlü bulmaları gerekir. İlgi alanları geniş, odaklanma süreleri kısa, tatmin eşikleri yüksektir 🙂 İddialı olmayan hiçbir şey çok uzun süre onları kendine bağlayamaz.

Yeteneklerinin kapsamı geniştir. Ama bilgi ve becerilerini hayat içinde kullanma becerileri zayıf olabilir.

Ellerindekini nasıl sunacaklarını da, insanlardan neyi nasıl talep edeceklerini de pek bilemezler. Ama iyi konumlanmış bir Merkür ve Jüpiter bu konuda onların önünü açabilir.

Eğitim hayatında, parlamaya yatkındırlar. Gündelik olanın ötesine geçen şeylere düşkün oldukları için, teknoloji ve bilim çok ilgilerini çeker. Bilim adamı, mühendis, araştırmacı-gazeteci, öğretmen – özellikle üniversite profesörü – gibi meslek alanlarında pek çok Kova’ya rastlarsınız… Televizyon ve film endüstrisinde de yeteneklerine yer bulurlar. Ancak, proje ekibinin ve teknik ekibin içinde olmayı, ekranın önünde olmaya tercih edebilirler…

Sıkı Projecidirler! Onlara yapmak istediğiniz birşeyden bahsedin… Eğer ilgisini çektiyse, birkaç gün içinde önünüze çok ilginç önerilerle gelmeleri mümkündür. Ama sizin tanımladığınız konunun bir anda o kadar çeşitli boyutlarını önünüze sererler ve öyle çok bileşeni ortaya yığarlar ki, bunları derleyip toplamak hakikaten sıkı bir çaba gerektirecektir :)))!

O yüzden Kova’yı yaratıcı bir ekibin içinde tutmak ne kadar gerekliyse, yanlarına onların eğilimlerini dengeleyip vizyonlarını ayağı yere basar hale getirecek birilerini koymak da o kadar hayırlıdır. Derin bir çözümleme ve kavrayışa ve mükemmel bir dizayn yeteneğine sahiptirler. Ancak aciliyet ve önemlilik değerlendirmesi konusunda sorun yaşarlar! Güncel ihtiyaca uygun olanı değil en az yirmi yıl sonrasında meydana gelebilecek alternatif senaryolara uygun olanı düşünüp, sistemi buna göre kurarlar.Bu nedenle de, onları ve sorumluluğunu aldıkları herşeyi güncel koşullarda hayatta kalacak şekilde çekip çevirecek pratik insanlara ihtiyaç duyarlar. Yüksek risk iştahlarını dizginleyecek, ayaklarını yere bastıracak ama ufuklarını daraltmayacak… onların yaratıcılıklarına zemin sunup, kafalarını bulandıracak şeyleri ayaklarının altından çekecek bir ekiple, gerçekten harikalar yaratabilirler.

Yönetim pozisyonuna gelirlerse, bunu da her işi olduğu gibi ciddiye alacak ve sorumluluk üstlendikleri her konunun derinine inip, bütün bileşenlerine hakim olmayı arzu edeceklerdir. Kova’nın mutlaka öğrenmesi gereken şey; DELEGE ETMEK’tir. Bazı işlerin yapılmasını birilerine bırakmak onlara zor gelir.

Manevi boyutta genişlemeye çok müsait insanlardır. Ama onların din kalıplarına bağlı olmalarını beklememek gerekir. Dinlere değil, Evrenin Mimarı’na inanır ve onun elinden çıkanlar kadar kusursuz işler yapma tutkusu ile kıvranırlar. Hayatın ritmi, bir canlının organizmasındaki kusursuz akış, beynin çalışması, ya da bir hücreden bir insanın ortaya çıkmasını izlemek, onlar için zaten huşu verici birşeydir.

KOVA ve İLİŞKİLER

Kova karman çorman ilişki ağlarının içinde görünse de yalnız olan bir insandır. Çok rahat hatta karşısındakine rahatsızlık verecek ölçüde rahat görünse de, aslında içe dönük ve anlaşılması zor biri olabilir.

Cinsellik konusunda çok erken uyanışa geçmeyebilirler. Ama birkez tenin hazlarını keşfettiklerinde tutucu olacakları söylenemez 🙂

Kapılarını ilişkiler alemine açtıkları zaman sonsuz olasılıklar başlarını döndürebilir. Onlarınki çapkınlıktan ziyade, bir tür koleksiyon merakı hatta neredeyse zihinsele yakın bir tatmin gibidir…

Cinsellikle duyguyu karıştırmadan hareket edebilirler. Ancak, partnerlerini seçerken kendilerine has bir titizlikle davranırlar! Kovaların, biraz otistik – kendine dönük – bir algı ve değerlendirme sistemleri ve çalışma mantığı başkaları tarafından anlaşılması ya da mantıksallaştırılması çok kolay olmayan bir trafik ışığı panelleri vardır. Yani kime ya da neye dur ve geç diyeceklerine karar verirken, ”haz, hijyen, etik, alışkanlık, özgün bir modele duyulan merak” gibi bileşenlerden oluşan gayet karmaşık bir formül kullanır ve kimsenin üstünde durmayacağı bir detaya takılarak tercih yapabilirler.

Kovanın en enteresan halini ise, sürekli ve düzenli bir ilişkiye girdiği zaman görürsünüz; birden HAŞMETMEAP kesilir! O özgürlükçü, uçuk kaçık, rahat, hesap almayan-vermeyen insan gider … Yerine şımartılmak, bakılmak, saygı, ilgi, özen görmek, sırtı sıvazlanıp omzu ovulmak isteyen bir diktatör gelir 🙂 Kendisine böyle dört başı mamur bir hizmet veren kişileri de tek kelimeyle kalbinin tahtına oturtur ve asla ihmal etmez.

Hayat ortaklarına verdikleri sözleri tutar, onlara iyi bakmayı bir onur meselesi haline getirirler. Onların böyle şahane bir aile babası ya da annesi olacağına kimsenin aklı ermez! Böyle davranmaları, onların arada bir kaçamak yaşamayacaklarını göstermez…

Ama Kovayı fazla sıkıştırıp engellemediğiniz veya her adımını takip edip, zaafiyet göstediği noktalarla ilgili yüzlemediğiniz sürece, o arada bir yapacağı ”menü dışı” faaliyetlerini aile hayatına taşımayacak ve onu mutlu eden bir düzeni asla bozmamaya daima dikkat edecektir.

Gönül ilişkilerinde biraz kaçanı kovalamayı, imkansız ilişkilere gönüllerini salmayı pek severler 😉

Kendileri gibi KOVA olanlar ile flört edebilir ama ömürlük ilişkiler yaşamakta zorlanırlar. Zira bu tam anlamıyla bir ipte iki cambaz masalına dönüşür.

Terazi ve İkizler ile doğal bir yakınlaşmaları olur. Bu ilişkilerde iki tarafın da ihtiyaç duyduğu türde bir dinamizm olacağı için, daima keyif de vardır. Ama hayat amaçları farklılaşmaya başlayınca, iki taraf da kendi yolunu dayatabilir. Ve duyguları yok sayan kayıtsız tavırlar ilişkinin sonunu getirebilir.

Balık, Yengeç ve Akrep insanlarının düşünce ve davranış modeli, KOVA için çok gizemlidir 🙂 Onun dümdüz mühendis kafası, böyle antin kuntin duygusal karmaşaları çözümleyemez. Bu bilinmezlik de KOVACIK’a pek cazip gelir. Zira KOVALAR çözümlemekte zorlandıkları herşeye bağlanırlar.

Ama burada biraz dikkatli olmak gerekir. Zira bağlandıklarını düşündükleri herşeye de mesafe almaya çalışırlar. Sanki anlayacakların anlayıp gitmek ister gibi bir halleri vardır! Bu da Su Grubu insanlarını zaman içinde çok rahatsız edebilir…

Ateş grubu insanları ile özellikle de tamamlayıcı burçları Aslanla aşk yaşamaktan çok keyif alabilirler. Ama bitmeyen ego çatışmaları ve düşünce merkezlerinin çok farklı olması iletişimlerini zedeleyebilir.

Kova evrensel sorunlara, gündelik olmayan çözümler getirmeye çalışan bir burçtur. Hayata fanusun dışından bakmaya çalışır. Koç, Yay ve Aslan gibi ateş burçları ise, hayatın tam merkezinde olmayı ve insan odaklı kalmayı severler. Akılla değil, cazibe ve karizma ile ilerlemeye yatkındırlar. Kovalar bu tavrı kolaycı ve sıradan bulabilirler!

En ideali Kovanın yaptığı projeyi Ateş grubundan birilerinin satmasıdır. Zira Kova yaptığı şeyin faydasını sıradan bir dille anlatmayı beceremez. Yapılanın mükemmelliğini anlatmaya çalışır. Bu yaklaşım birçok kişide, ”iyi birşeye benziyor ama benim ne işime yarayacağını anlamadım” duygusunu uyandırabilir… Ama ateş insanları KOVA’ca düşüncelerin hayata nasıl geçirilebileceğini ve nasıl kitlelere mal edilebileceğini daha rahat görebilirler 🙂

Toprak grubu ile çok çatışırlar! Çünki toprağın katılığı ve ayaklarını yere basmak isteyen tabiatı Kova’ya ters gelir… Boğa ile romantik bir bağ kurmaya daha yatkın olabilirler. Başak ve Oğlak ile aşktan çok cinsel çekim yaşarlar. İş ve dostlukta da birbirlerinin yetenek ve bilgilerine saygılarını kaybetmezlerse, garip bir biçimde etkin ikililer oluşturabilirler.

KOVA ve Kariyer

KOVALAR sıradışı beyinlere ve asi davranışlara sahip olsalar da iyi öğrencilerdir. Anlamak, çözümlemek ve öğrendikleri her şeyi ‘’bi tık’’ ileri götürerek, kendilerine özgü tasarımlar yapabilmekten büyük keyif alırlar.

Bu nedenle, matematik, mühendislik, bilgisayar ve iletişim teknolojileri, mikrobiyoloji, bilgisayar destekli cerrahi gibi alanlara yatkın olabilirler.

Öte yandan yayıncılık, sinema televizyon gibi konularda da yeteneklidirler. Zira kurgulamak ve insanlığa seslenmek onlar için bir tutkudur. Akla ziyan kurgularıyla Federico Fellini, beyazperdede KOVA’ca bir dünya kurgulamanın en güzel örneğidir. Milos Forman da bir KOVA’dır.

Artizlikleri bile sıradışıdır. Asi gençlik ilahi James Dean Kovadır J! James Spader, Jack Lemmon, Laura Dern, Jeanne Morreau, Geena Davis yakışıklı ya da güzel görünmenin ötesinde, yetenekleri ile dikkati çekmiş olan KOVA oyunculardır.

Şarkılarıyla başka türlü bir dünyaya duyduğu özlemi anlatmış olan Bob Marley bir KOVA’dır. Neil Diamond ve Carol King de öyle…

Klasik bestecilikte çığır açmış dehasıyla Wolfgand Mozart, KOVA kafasına mükemmel bir örnek teşkil eder.

Yazarlar aleminde kendi dönemlerinde sıradışı bakış açılarıyla fark yaratmış birçok KOVA vardır; Charles Dickens, Virginia Woolf, kadın hakları ve siyahlar konusunda aktivist tutumuyla bilinen Alice Walker, Anton Çehov, James Joyce, Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı Louis Carrol, bunlara örnektir.

Refleksleri de mükemmeldir! Tenisçi McEnroe, oto yarışçısı Nikki Lauda, olimpiyat şampiyonu yüzücü Mark Spitz, ünlü futbolcu Christian Ronaldo beyin ve beden koordinasyonunu mükemmel yaptıkları için zirveye çıkmış sporculardır. Django Reinhardt ise, bu yeteneği caz gitardaki olağanüstü performansıyla ortaya koymuş bir KOVA’dır.

Ne yaparlarsa kendi alanlarında çığır açarlar… Elektrik ampulünü bulan Thomas Edison bir KOVA’dır. Evren hakkındaki teorileri ile engizisyon yargıçlarına meydan okuyan Galileo Galile ve evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin de öyle 🙂

Dünyayı değiştirmeye meraklıdırlar! Bu nedenle iş başına gelince devrimci hareketler yaparlar. Abraham Lincoln böyle bir KOVA’dır J. Franklin Roosewelt de, ilerici yaklaşımları ile, ABD tarihinde değişimlere imza atmış bir KOVA’dır. Fransa Başbakanı Sarkozy de bir KOVA’dır. Zaman zaman tutucu politikaları olsa da, kadın seçimi oldukça sıradışıdır 🙂

KOVA ve Sağlık

Kovalar, TUHAF hastalıklara yakalanan insanlardır 🙂 Fakat Ayları ve Merkürleri sert açılar almadıysa, genel sağlıkları gayet iyi olabilir.

Kramplar, tutulmalar, ani kanamalar, çarpıntı, zehirlenme, gazdan dolayı şişme gibi akut belirtilerle seyreden hastalıklara yatkınlıkları vardır.

Thiamin eksikliğine bağlı olarak sinirsel gerilimler yaşamaları mümkündür.

Ekstrem durumlarda, KOVALAR beyin elektriğindeki akışla ilgili epilepsi gibi sorunlar veya beyne yeterince oksijen gitmemesine bağlı problemler de yaşamaya yatkın olabilirler.

E-vitamini, potasyum ve bioflavonidleri yeterli derecede alabilirlerse, kılcal damarlar ve tansiyonla ilgili sorunları ya da basitçe çarpıntı ve kramp gibi problemleri daha az yaşarlar.

KOVA’nın Yolu

Kova’nın yaşam yolunda öğrenmesi gereken birkaç önemli ders vardır;

En önemlisi, sürekli fırsatları görmeye ve ters gidebilecek şeylere şekil şemal vermeye çalışırken, ihmal ettiği asıl riskin İNSAN FAKTÖRÜ olduğudur :). Ortalığı asıl karıştıranın, beklenmeyen – yani Uranüsyen olanın – insan davranışları olduğunu neredeyse daima unuturlar.

Bu yüzden kurgularında duygusal faktörlere bağlı insani sapmalar hep eksik kalır 🙂 İşlerinde ve ilişkilerinde ‘’İnsancıl Amaçları’’ ön plana alırlar. Ancak insanlara nasıl yaklaşırlarsa, amaçlarını daha rahat gerçekleştirebilecekleri konusunda bocalarlar.

Onlar ‘’Farklı’’ olmanın sıkıntısını yaşar ve ‘’Oldukları Gibi’’ kabul görmeyi arzu ederler. Fakat insanları oldukları gibi kabul etmekte en çok zorlanan, ‘’ortalama’’ olana nefret ve tepki duymaya en yatkın olan burç da KOVA’dır 😉

KOVA’nın insanlık için bir şey yapabilmek için, önce İNSANI yargılamadan sevmeyi ve insanlığın uzun yolunda bir ışık yakabilmek için, sabırla hizmet etmeyi kabul etmesi gerekir.

Evrenin sistemini anlamak ve onun mükemmelliğine yakın sistemler kurmaya çalışırken de iki şeyi ihmal ederler;

Birincisi; Bugünü yaşamayan yarına ulaşamaz!

Ama KOVA tasarım yaparken hep 138 yıl sonrası için mükemmel olacak şeyleri hayata geçirme için davranır 🙂 Bu harika bir şeydir. Ama geleceğe dönük MÜKEMMEL bir sistemin dahi, bugünki koşullarda ekonomik, sosyal ve fiziksel olarak yaşamaya devam edebilecek niteliklere sahip olması gerekir. Yoksa hayatta kalamaz ve geleceğe ışık tutamaz.

İkincisi de; Önemli olan kurgu değil akıştır.

Akışı kavrayan ve yargısızca saygı gösterebilenin kurguya ihtiyacı yoktur. Ama KOVA için ‘’teslimiyet’’ ölüm gibi birşeydir! KOVALAR içlerinde yaşadıkları her sistemle kavgalı olmanın, varoluş amaçları olduğunu zannederler.

Ünlü dağcı Nasuh Mahruki şöyle demiştir: ‘’Dağa tırmanmak istiyorsan onunla kavga etme! Zira dağ seni daima yener.’’ Bir tırmanışı etkileyecek tüm koşulları ve fiziksel bir varlık olarak kendi ihtiyaç ve gerçeklerini çok iyi değerlendirmeden yapılacak her çıkış planı, felaketle sonuçlanabilir.

Hayat içinde de büyük bir hamle yapmadan önce, koşulları dikkatle değerlendirmek ve akışı etkileyecek tüm faktörlerin atılacak adıma uygun olduğundan emin olmak gerekir. Yine de bu adımı attığımızda, umduğumuz sonucu elde edebileceğimizin bir garantisi yoktur! Zira insan aklı her gün 4 milyon veriye maruz kalır ama kapasitesi ancak 2,000 tanesini değerlendirebilir. Dolayısıyla en mükemmel görünen kurgu dahi, akıştaki bilinmeyen, fark edilmeyen bileşenler nedeniyle ‘’işe yaramaz’’ olabilir. Ya da mükemmelen sonuç vermiş gibi görünse de uzun vadede zararlı sonuçlara yol açabilir.

İnsanın işi, özenli bir çaba göstermek ama sonucu yargılamamaktır .

Zira Sistem’in kendisi kadar mükemmel olma iddiasındaki ikinci bir egoya değil, sadece evrenin mükemmel kurgusuna aracı olmayı kabul eden ellere, beyinlere, seslere ve yüzlere ihtiyacı vardır :).

%d blogcu bunu beğendi: