İKİZLER BURCU

İKİZLER Burcu – ‘’Kanadı Olduğu İçin Uçan, Ama Dala Özlem Duyan Kuş’’

ikizler
Özgün Tasarım: Sevcan Tekcan

Sokakta yürüyen birine ‘’Sizce en çift kişilikli burç hangisidir?’’ diye sorsanız, refleks olarak ‘’İkizler tabi!’’ derler 🙂 Bir İkizler’e, ‘’Gerçekten çift kişilikli misiniz?’’ diye sorsanız, cevabı şu olur; ‘’İçimdeki her İkizin de bir İkizi var sanırsam…’’

İkizler iki rakamını getirir aklımıza ama asıl marifeti ‘’3’’ sayısında gizlidir! Zira, Koç ve Boğa diye başlayan burçlar kuşağının üçüncü üyesidir. Koç’a tez, Boğa’ya anti-tez desek yani birbirine karşıt düşen ve tamamlayan iki kavram olarak alsak onları, İkizler de ‘’sentez’’ yani iki benzemezden oluşmuş bir mükemmel bütün, ‘’seçmece bir çözüm’’ anlamına gelecektir.

Tarafsız, dinamik, kararsız, çok işlevli bir haldir İkizler’in varoluş durumu. Beyninin iki lobunu da mükemmelen kullanan, duyguyu ve aklı, sezgiyi ve sağduyuyu bütünleyebilen, zihin-beden ilişkisi kusursuz olduğu için son derece hızlı reflekslerle davranabilen, kendinden menkul bir dünya olmak üzere tasarlanmıştır.

İki bileşenin bütünlüğü üzerine kurulu böyle bir sistem nasıl sürekli olarak ayakta tutulur? Elbette, hiçbir yere takılmayıp devamlı yeni bir konuya odaklanarak… İkizler insanına her an yeni bir çözüm üretmesi için kaynaklarını odaklı bir biçimde kullanacağı bir ‘’vaka’’ gerekir. Zira, İkizler durdu mu dengesi dağılır!

O yüzden an’a odaklıdır İkizler insanı… O yüzden o anda neyi mercek altına aldılarsa – iş, romantizm, seks, eğlence, tartışma – onu çözüme ulaştırılacak bir dengesizlik hali olarak görürler.

Çözümü buldukları, ipin ucunu yakalayıp çekebildiklerini, yolun sonunu öbür uçtan bakınca görebildiklerini fark ettikleri an ise ilgileri dağılır ve yepyeni bir konuya odaklanır. Maymun-iştahlı, bencil, ilgisiz, güvenilmez, estim-akıllı, sorumsuz gibi ‘’yargılayıcı ve suçlayıcı’’ birçok sıfatla anılmalarının temel nedeni budur!

Sabit ve kararlı olmadıkları için, samimiyetsiz olmakla suçlanmalarına karşın, İkizler burcu insanı aslında kıymet verdiği şeylerin üstüne titreyen biridir! Yani ilgilendiği herşey konusunda son derece samimidir.

Herşeyi kapsamak, herşey olmak, herşeye sahip her ana ait ama hep kendi içinde, kendinden menkul olmaktır istediği, taşikardik bir varoluş biçimidir bu! Sürekli ibresi oynayan bir pusula gibi, etrafında olup biten hiçbir şeyi kaçırmamaya çalıştığı, ilgiye değer bulduğu herşeyin peşinde tüm varlığı ile koşuşturduğu için, bazen hiçbir şeyi elinde tutamaz ve ortalığı darmadağın eder.

Fikir dünyaları pek zengin, pek renklidir. Her olasılığı bilip kavramak ister ve ihtimaller üzerine fikir yürütmeyi pek severler. ‘’Teorik olarak’’ devrimcidirler! Ama pratikte, alıştıkları gibi davrandıkları bir gerçektir…

İnsan ilişkilerinde tetikleyici olmayı severler. Girerken ‘’ben geldiiiimmmm!’’ giderken ‘’Kaçtıııım ama yine gelicem!’’ diye ses verenler genelde İkizler’dir.

Onların girip çıktıkları ortamı hareketleriyle dalgalandırmak isterler. Dikkat çekmemeye, bir kenarda kalmaya tahammüleri yoktur. Girmeleri hiç gerekmeyen lafa da sırf silik hissetmemek için bir yerinden dalabilirler.

Üstelik iletişimi başlatan ve bitiren onlar olmalıdır. Yani onlar konuyu kapatmak istiyorlarsa, sizin dönmeniz ya da onlar hala aynı yerdeler se sizin lafı değiştirmeniz mümkün değildir 🙂

Baş döndürür, yürek hoplatır, akıl karıştırır, sonra da rüzgarlarının tozu dumanı dağılmadan alıp başlarını giderler. Bu onların ortama hakim olma biçimleridir.

Dikkat çekmeyi ve özel olmayı sevdikleri için, ünlü olmaya da yatkınlıkları vardır… Hatta reklamın iyisi kötüsü olmaz sözünü bir İkizler’in söylemiş olması ihtimali bile olabilir :)))

Söz ve hareket onlar için var oluşlarının kalbidir. İletişim kurmak için yaratılmışlardır. Zihnin ve sözel yeteneklerin dinamik olarak kullanılmasını gerektiren her konuda ‘’Aslan’’ kesilirler! Bazen konuşmayı abartmalarının nedeni de budur. Anlamak ve söylemek onlar için hayat-memat meselesidir.

Bir çocuk heyecanıyla, okur, izler, yazar, çizer, yapar, eder, gider, gelir ve iş bitti mi yokoluverirler…

Dostlarını gerçekten çok severler! İyi bir çevreye sahip olmak için ellerinden geleni yapar ve arkadaşlıklarının hakkını daima verirler. Arada bir girdikleri ‘’Her Şeyin En İyisini Bilen ve Yapan İnsan’’ halleri yüzünden kaybettikleri tüm kredileri, cömert ve içten tutumlarıyla geri kazanıverirler 🙂

Eğer İkizler’in dost kabul edip o özenle davrandığı biri ya da bir akrabası iseniz, ‘’Kambersiz Düğün mü Olur?’’ hesabı, bir şekilde etrafınızda olmasını istersiniz.

İkizler dostunuz ikide bir havalara girip, bazen alakasız tellerden çalıp, bir o uca bir bu uca giden ve habire değişen fikirlerle beyninizi ütüleyip, size ‘’Artık Ondan Bıktığınızı’’ düşündürtebilir. Ama hem zor zamanınızda yanınızda olacak, hem de mutlu günlerinizi bir fener alayı gibi şenlendirecektir 🙂

Evet ÇOK KONUŞURLAR :))). Bazen de boş konuşurlar…

Temelde yalancı değildirler, ama söyledikleri şeye o kadar inanırlar ki, yalan bile olsa gerçeğe bin basan argümanlarla onu savunabilirler.

Ancak uzun vadeli hesaplarla davranmadıkları için politikacı olmalarını beklemeyin! Hiç olmayacak bir durumda, olmayacak bir şeyi ‘’bam’’ diye söyleyip, neyi devirdiklerine bakmadan yürüyüp gidebilirler…

Son derece dışa dönük görünmelerine karşın, iç dünyaları onların kaleleridir. Aslında yeterince dikkatli izlerseniz, hep kendi dünyalarında yaşar gibi bir halleri vardır. Bir yandan fırıl fırıl hareket halinde yaşarken, öte yandan da kendilerinden buldukları şeylerle çevrelenip sarmalanmaya ihtiyaç duyarlar.

Aidiyet onlar için ‘’karman çorman’’ sistemlerini ayakta tutan bir çerçeve gibidir. Akılları, gözleri, elleri habire dışarda olsa da, merkez kabul ettikleri alanı korumaya çalışırlar. Bu nedenle, yakın çevrelerine takıntılı derecede düşkün, yakın ilişkilerinin detayları konusunda pek hassas, pek mükemmeliyetçidirler.

İnanmayacaksınız ama, en büyük korkuları kaybetmektir!

Kaybetmekten çok korktukları için, sahiplenecekleri ilişkilere girmeyi ertelemek gibi bir paradoksları vardır. Zira bir kez bağlılık kurunca, kolay vazgeçemez ve tüm isterik git-gellerine rağmen, aslında bütünleştikleri insanlara ve mekanlara sımsıkı tutunurlar.

Zevkli insanlardır! Eğer Venüsleri çok saçma sapan açılar almadıysa, her şeyin yakışığını gören gözlere sahip olurlar. Hayatın inceliklerini fark etmek ve tadını çıkartmak konusunda eşsiz bir yetenekleri vardır.

Haspalar modayı da takip ederler :))) Onları ‘’out’’ olmuş kıyafetler içinde görmeniz pek mümkün değildir. Yalnız kadınları değil erkekleri de süslerine düşkün olurlar. ‘’Mavi, gri, lacivert, hadi bilemedin bordo’’ renk döngüsünde kaybolmuş erkek neslinin içinde, yavruağzı, nil yeşili, leylak moru gibi iddialı tonları da kendine yakıştırabilen, kol düğmesi ve papyon takabilen, sırf bir deri ceketin dikiş detaylarını sevdiği için 100 TL fazlasını verebilen üyeleri İkizler’den çıkar 🙂

Haritada Ay eli sıkı bir burca girmemişse, pinti olmazlar. Ama elleri sıkı olan İkizler dahi, bir şey alacağı zaman ‘’en güzeline’’ yönelir. Zira daha aşağısı onu mutlu etmeyecek ve parasını boşa harcadığını hissettirecektir!

Yetenekli ve becerikli olmakla birlikte, etraflarını ‘’hayal kırıklığına uğratan’’ ve ‘’sorumsuz & maymun iştahlı’’ diye bilinirler. Bunun nedeni, HERŞEYE ama HERŞEYE birden atlayıp, sonra altından çıkamamalarıdır.

Onlar samimiyetle el attıkları bütün işleri yapmak isterler. Ve yapabileceklerine de tüm kalpleriyle inanırlar 🙂 Zira son derece zihni-sinir fikirleri ve her konuda çığır-açabilecek cesur bir bakış açıları vardır :))).

İkizlerden yardım isterken dikkatli olun! ‘’Tanıdık tamirci var mı?’’ sorusuna, ‘’Olm, Internette bu işlerin nasıl yapılacağını anlatan şahane videolar var. Gavurda hiç kimse tamirciye para vermiyor. Biz Bauhaus’tan gerekenleri alıp, Pazar günü iki dakkada o işi hallederiz!’’ filan demeye başladıysa, ‘’Taam Hocam, aricam ben seni!’’ diye cevap verin ve bir daha bu konuyu asla ama asla açmayın :)))

Gerçekten iyiniyetlidirler! Ama Cuma akşamı sizinle birlikte Bauhaus’ta malzeme alırken ‘’ne arada becerdiyse’’ kafaladığı Nurhayat’la sinemaya gitmek veya Cumartesi akşamı birlikte içmeye gittiği Hurşit’le yelken yarışı seyretmek için, Pazar programını erteleyebilirler. Ya da gelir ve kendilerine duydukları sonsuuuz güvenle, radikal bir tamirat denemesine girişebilir, sonra da sizi ‘’Biz bunun yenisini alalım madem!’’ noktasına getirebilirler :)))

Belirsizliğin efendisi olmak gibi bir takıntıları vardır! ‘’Bir şey değişecekse, ben değiştiririm ama siz beni değiştiremezsiniz’’ gibi bir felsefeleri vardır. Kontrol edemedikleri değişimler, onları çok ürkütür. Herşeyi bilmek, anlamak, takip etmek ve değişimin üstünde kalmak isterler.

Ellerinin altından kayıp giden, yakalanması mümkün olmayan bir hayat fikri onları perişan eder. O yüzden de, her zaman bir şeylerin peşini kovalayan ve huzur bulmayı özlediğini söylese de, huzursuzluk arayan insanlardır.

‘’Kanadı Olduğu İçin Uçan Ama Dala Özlem Duyan Kuş’’ sözü bu yüzden onları tarif eder.

İKİZLER ve İLİŞKİLER

Aşka aşıktırlar! Aşk onlar için, tatlı bir şarkı, güzel bir resim, hatta kusursuz bir ideal gibidir. ‘’Konsept’’ olarak hep bir şeye aşıktırlar. Ama asıl aşık oldukları şey aldıkları ‘’rafine haz’’ duygusudur.

Aşık oldukları zaman çok yaratıcı olduklarına hiç şüphe yoktur. Kalplerinde şarkı söyleyen ilham perisinden aldıkları hızla, neler yapabildiklerini görmeden inanamazsınız. Gelgelelim, hazzın alışkanlığa dönüşmesi, onlarda bir tatminsizlik duygusu oluşturur ve farklı bir ‘’konsept’’e doğru zarifçe uçmak isterler! Büyü biter, İkizler başka bir haz kaynağına doğru gider…

Kendisi bir Oğlak olan Joan Baez, büyük aşkı ve ‘’iflah olmaz’’ İkizler Bob Dylan’a yazdığı Diamonds & Rust’da, ona şöyle seslenir; ‘’Sen sözcükleri kullanmakta ve her şeyin ucunu açık bırakmakta çok iyisindir!’’

İkizler hiç bir şeyi sahiplenmez gibi görünürler ama aslında kaybetmekten çok korkar ve cömertçe sahiplenilmekten gizli bir haz duyarlar. Ailelerine de çok düşkündürler!

Genelde fena halde ‘’Anneci’’ olurlar… Babalarını sevgi kaynağından çok otorite figürü ya da, hayatlarının akışını belirleyen bir kural-koyucu gibi görmeleri beklenir. Kardeşleriyle ilişkileri yakın ama rekabetçi olur. Aile içinde dikkat çekmek için, kardeşlerinden farklı olmalarını sağlayan rollere soyunabilirler.

Aile kurmazlar zannedersiniz, ama yanılırsınız! Onları hem çekip çevirecek, hem de her hallerine katlanacak ’’yani annelik edecek’’ birini bulunca, pek de güzel aile kurarlar.

Uzun ilişkilerde genellikle onları zenginleştiren, ufuklarını açan, onlara yol gösteren insanlara ilgi duyarlar. Yol arkadaşlığı ettikleri kişinin kanatlarının altındaki rüzgar olmasını beklerler. İçlerindeki çocuğu sahiplenen, anlayışlı ve güvenilir eşler seçerler.

Cinsel anlamda sadık, duygusal anlamda sevecen, sözel iletişimde her daim çok duyarlı olmalarını beklemeyin. Seks kendilerini ifade etmek ve yakınlığı sürdürmek için kullandıkları temel araçtır. İlişkinin sürmesi için yatağın sıcak kalması şarttır.

Birlikte yaşanması zor insanlardır… Zira kendi içlerinde huzurlu kalmayı bilmez ve etraflarına da huzur vermezler. Ama genelde evlendikleri kişi cinnet geçirip onları terk etmedikçe, onlar boşanmaya filan kalkmazlar!

Kendi cinslerinden olan çocukları ile arkadaşça da olsa, derinde rekabet eden bir ilişkileri olur. Zira İkizler evin asıl çocuğudur 🙂 Karşı cinsten olan çocuklarıyla ise resmen aşk yaşarlar! Keyifli, flörtöz denilebilecek bir bağları olur. Ve çocuklarınının birlikte oldukları kişileri daima kıskanır, bunu gizlemek için de zavallıcıkara devamlı bir kulp takar, kusur bulurlar :))).

İlişki konusunda ‘’fenomen’’ kabul edilmeleri boşuna değildir! Gitti derken gelir, sarılınca kaçarlar. Aşk hayatlarında çoook geniş bir yelpazede davrabilirler. Ama gönül tellerini uzun süre titreten bazı burçlar olduğu bilinir.

Yay, İkizler’in tamamlayıcı burcudur. Yay’larla betondan evlilikler kurabilirler. Zira sürekli olarak kendilerini şaşırtan ve meşgul eden şeylere bağımlı hale gelmeye ikisi de yatkındır.

Koçlarla ilişkileri sert meydan okumalarla renklendirilmiştir. ‘’Ne seninle ne sensiz’’ tadında kavga dövüş bir halleri vardır. Herkes onları izlemekten yorulur, onlar birbirlerini yemekten yorulmazlar.

Aslanlarla kimin daha yetenekli, akıllı ve becerikli olduğu konusundaki abartılı itişmelerle süslenmiş hoş flörtler yaşarlar. Eski Aslan flörtlerini yıllar sonra arayıp, ‘’Aslında seninle evlenmeliydim!’’ filan diye karşılıklı dertleşebilirler 🙂

Terazi ile uzun soluklu ilişkiler yaşayabilirler. Ama onların bir dengede kalmama eğilimi, zaten şakülü kayık olan Terazi’nin bütün dengesini bozabilir :).

Kovalar ve diğer İkizlerle de iyi anlaşabilirler. Ancak yükselen burçları ve Ay burçları arasında sıcak dokunuşlar yoksa, ilişkileri bir yerden sonra fazla ahbap-çavuş muhabbetine dönebilir 😉

Eğer bir Boğa İkizlere tahammül etmeye karar verirse, İkizler dönüp dolaşıp ‘’Tilkinin kürkçü dükkanına döndüğü gibi’’ ona geri dönebilir.

Yengeçler ve Balıklar ile nasıl olup da sürdürülebildiği anlaşılamayan tutku ilişkileri yaşamaları mümkündür.

Akrepler ve Oğlaklar ile nefret ve hayranlık arasında gidip gelen sarsıcı bağlantılar kurarlar. Sekste birbirlerinin ayaklarını yerden kesebilirler. Ama ilişkilerini hayata yaydıkları zaman, aralarındaki farklılıklar aşırı basınca ve sert kopuşlara neden olabilir.

Başak ve İkizler birbirlerini ilginç bulur ama yanyana rahat etmekte zorlanabilirler. Güvensizlik ve aşırı baskı sorunları ilişkide sürekliliği imkansız kılabilir.

İKİZLER ve Kariyer

Onlar yaptıkları her şeyi aşkla yapmak, başladıkları her projeyle, heyecan duydukları her işle kusursuz bir sevişme hissi yaşamak isterler. Bir işten zevk aldıkları zaman, dayanılmaz ve büyüleyici olmalarının sırrı budur!

İş hayatlarında, kaynağın kokusunu alan bir büyücü gibidirler! Hangi aracı, hangi amaç için kullanacaklarını iç güdüsel olarak bilen ve yapan insanlardır. Çok rekabetçi, takıntılı, hatta gerektiğinde entrikacı bile olabilirler! İşi bir sorumluluktan ziyade, en sıkı performanslarını çıkarttıkları bir oyun sahası olarak görmeleri mümkündür.

Tarzları, bilinmezlik üzerine kuruludur! Olumlu ve olumsuz anlamda sürpriz yapmayı, yanıltmayı pek severler :))).

İkizler bağımsız görünür ama BİRLİKTE yapmayı severler. İşinin erbabı olan kişilerle işbirliği içinde götürdükleri girişimlere yatkındırlar. Sonsuz açılımlar yakalamak, geniş ufuklara yeni insanlar üzerinden ulaşmak, ilişkilerle büyümek, hareket alanlarını ilişkilerle büyütmek, ilişkileri sayesinde kendilerinden daha büyük ve daha anlamlı bir gövdeye sahip olmak isterler. Ortak, onlar için köprü ile eş anlamlıdır.

Çok yaman bir pazarlıkçı, iknacı, oldu-bittici, iş-bitirici, akıl-verici, dedikoducu ve ortalık karıştırıcı oldukları için, Çok iyi gazeteci, televizyoncu, reklamcı, danışman, öğremen ve satıcı olurlar.

İyi yazarlar… Okuyan herkesi büyüleyen Nicholai Hell tiplemesiyle ünlü Şibumi kitanının yazarı Trevanian, Beat kuşağının kült yazarlarından Alan Ginsberg, Sherlock Holmes’un babası Sir Arthur Conan Doyle, yazdılarıyla İslam dünyasını karıştıran Salman Rusdie, şair ve oyun yazarı William Yeats, ünlü gazeteci Walt Whitman, birer İkizlerdir.

Hızlı refleksleri onların iyi birer tenisçi olmasını sağlar. Williams kardeşler, Björn Borg, Anna Kournikova ile başlayıp uzayan bir liste vardır.

Sekse düşkündürler… Hatta bazen uç noktalara varabilirler. Marquis de Sade bir İkizlerdir.

Herşeye birden el atmayı istedikleri için, Jüpiterleri ve Marsları iyi açı almışsa çok iyi yatırımcı olurlar. Taze USA Başkanı Donald Trump ve Marcus Persson bu konuda iyi birer örnektir.

Işıklar altında olmaya bayıldıkları için sahneyi de severler. Aslan Yükselen’in baldan tatlı yaptığı Marilyn Monroe, Kazanova ve Çılgın Korsan rolleri ile nice kadının rüyası olan Johnny Depp, dudaklarıyla estetik anlayışımıza boyut atlatan Angelina Jolie, oynadığı doktor rolü ile hepimizde teşhis çılgınlığına yol açan ve aynı zamanda iyi bir müzisyen de olan Hugh Laurie, zarif Nicole Kidman, şahsen pek bi beğendiğim Colin Farrel ve daha nice oyuncu, İkizler burcudurlar.

Müzisyenlerin içinde seslerinden çok icra yetenekleri ile ün yapmış İkizler vardır. Çirkin sesi, tipsiz hali ama müthiş şarkı sözleri ve benzersiz tarzıyla bir döneme imzasını atmış Bob Dylan bir İkizlerdir. Cole Porter, Barry Manilov, John Fogerthy gibi isimler de yine beste ve sahne performansı konularında ön plana çıkmışlardır.

Ama sahne performansı ve dikkat çekmek denilince, tek aksesuarı, beline taktığı muzlardan yapılmış bir etek olduğu halde sahneye çıkarak Paris’i yıkıp geçmiş olan dansçı Josephine Baker bütün İkizlere tur bindirir :))).

İkizler burcu insanları, iktidarı dahi ellerinde sempati ile tutarlar. Tüm Amerikan halkının kalbini tüm kusurlarına karşın hepsini büyüleyen yüksek cazibesiyle ve üstün hitap yeteneği ile sonsuza dek kazanmış Başkan Kennedy bir İkizlerdir.

İKİZLER ve Sağlık

Zamanla bir kavgaları vardır. O yüzden hastalanmaktan ödleri kopar ve yaşlılıkla başetmeleri genelde çok güçtür.

Sağlık konusunda, bademciklerinin, akciğerlerinin, parmaklarının ve bileklerinin hassas olduğu bilinir.

Kırığa, çıkığa, sinir ucu iltihaplanmasına, romatoit artrit filan gibi sızılı hastalılara yatkın olabilirler.

Dikkat eksikliği sendromu, İkizlere çok yakışır. İç dengeleri bozulunca uykusuzluk, migren atakları, sinir zaafiyetleri ve depresif eğilimler yaşamaları mümkündür.

Duvarı nem, insanı gam yıkar derler ya… İkizler de depresyona girdi mi, kadın kısmında idrar yolları, doğuganlık, adet düzeni, erkeklerde ise prostat ile ilgili sorunlar baş gösterebilir.

İKİZLER’in Yolu

İkizler’in hayat dersi, hayattan hızlı akmaya çalışarak hayattan kaçılmayacağını öğrenmektir…

Denge kurulur ve yokolur! Dengenin bozulduğunu görmeden bozan olmak, birinin seni üzebildiğini görmeden üzen olmak, film bitmeden ışıkları yakmak, bizi hayatın hakimi kılmaz ve acıdan korumaz.

Yaşam lunaparkta geçen bir kısa metrajlı film değil, saygıyla tadı alınması gereken uzun bir yürüyüştür. Ve bu yolda herşeyi duymak, görmek, aklına yazmak, hayatı anlamlı kılmakla eş değerli değildir.

Hayat içinde kayda aldıklarını anlamlı bir ürüne çevirmek için, durmak, sindirmek ve zaman içinde değer kazanmasına izin vermek de gerekir.

İkizler’in HUZUR bulmak için anlamaları gereken tek birşey vardır: Yaşam, içine aldığı herşeyi parçalarına ayıran bir çöp öğütücü gibi davranarak ya da bozulmaz bir hücre gibi kendi içine gömülerek değil, ancak ‘’bütünleşerek’’ ve bir şarkı gibi içinde kaybolarak tadına varılacak ve anlamlı kılınacak birşeydir.

Vee İKİZLER için müzik… Elbette ”Windmills of Your Mind” hemi de STING yorumuyla…

%d blogcu bunu beğendi: