26 Ağustos 2018, BALIK Burcunda DOLUNAY – Çözülme Zamanı…

26 Ağustos 2018 günü, İstanbul’a göre 14:56 itibariyle, DOLUNAY adını verdiğimiz Güneş – AY karşıtlığı tam halini alacak. DOLUNAY haritasını yorumlarken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

• Güneş BAŞAK Burcu’nun 3 derecesinde ve haritanın 9’uncu evinde.
• AY BALIK Burcu’nun 3 derecesinde ve haritanın 3’üncü evinde. Göğün dört büyük koruyucusundan biri olan FOMALHAUT, AY ile kavuşum yapıyor.
• Güneş, AY, Retro Uranüs ve Retro Satürn arasında, ucu AY’a çıkan bir UÇURTMA görünümü var.
• Haritanın Yükselen Noktası 13 derece Yay Burcu. Yay’ın Yöneticisi Jüpiter, haritanın 11’inci evinde, 16 derece Akrep Burcu’nda ve Retro konumundan çıkmış halde. Jüpiter, Retro Pluto ve Neptün ile ılımlı, retrodan çıkmış olan Merkür ile de kare açılar yapıyor.
• Güney AY Düğümü, Lilith ve Retro Mars, haritanın ikinci evinde kavuşum halinde. Kuzey AY Düğümü ise sekizinci evde Selena ile kavuşuyor. Chiron AY Düğümleri ile ılımlı açılar yapıyor.

MEALİ;
Sosyal Düzlemde;
Gerilim ve kaygıya yol açan konularda, çözüm getiren açıklamalar, alınacak aksiyonları tarifleyen kararlar ya da geçmişte alınmış bazı kararları güncelleyen ilginç girişimler ile karşı karşıya kalabiliriz. Huzursuzluk ve beklenti, yerini bir anlayışa ve bir yöne doğru ilerleme çabasına bırakacaktır.
Bireysel Düzlemde;
Anlam vermekte ya da kabullenmekte zorluk çektiğimiz durumlar hakkında, derin bir anlayış getiren, içsel bir idrak ve uyumlanmaya yol açan ya da zorlandığımız konularda çözülme ve teslimiyet hissi getiren bir DOLUNAY yaşayacağız…

• Detaylarına uzuuun uzun bakıp da bir türlü tamamını göremediğimiz büyük resim, bizim için en nihayet anlamlı hale gelebilir.
• Elle tutulur veriler ve mantık ile ulaşamadığımız bir çözümü sezgisel bir şekilde bulabiliriz.
• Uzun bir zamandır türlü yöntemi deneyip bir türlü başarı elde edemediğimiz bir konuda, sebatımızın karşılığını alabilir ya da yolu tıkayan taşı görüp onu etkisiz hale getirmenin çözümünü bulabiliriz.
• Yaratıcılık ve ilham gerektiren işlerde, tasarımı somuta dökme dönemi gelebilir.
• Akışa bırakmakta zorlandığımız konularda, garip bir iç güven ve sakinlik kazanmamız mümkündür.
• Gözümüzde fazla büyüttüğümüz, abartılı bir zorluk ya da olmayan bir anlam yüklediğimiz, kendimizi arapsaçına dolandırdığımız konulara daha gerçekçi bakmak, kararsızlık ya da atalete son vermek zamanı gelmiştir.
• İllüzyonlara bulandığımız konularda ayağımızı yere basmak, kendimizi ve başkalarını kandırmaya son vermek, ya da bize söylenen yalanları fark etmek için iyi bir dönemdir.

Bazen bir olay patlak verir, bir insan çıkıp bir laf eder ya da içimizde ne zamandır kurulmak için bekleyen bir cümle ağzımızdan çıkıverir… Ve biz uzuun bir süredir gömüldüğümüz bir sessizlik, bir çıkışsızlık, ya da bir baskı duygusundan kurtuluveririz! O an okun yaydan fırlayıp, menzile vardığı ve sözün yerini, suyun yönünü bulduğu andır. Olanlar olur ve biz o kadar da korkulacak bir şey olmadığını fark ederiz. Bu aralar böyle bir şeyler yaşayabiliriz… Biz böyle bir çıkış yapabilir ya da birilerinin bize böyle bir çıkışla, böyle bir açıklama ile geldiğine, etrafımızda bizi de etkileyen bir sürece dair böylesi bir açılım yaşandığına şahit olabiliriz.
Eğer kaygılarımız ve ince hesaplarımız ile bir süreci fazlasıyla erteliyor veya açık seçik görülen bir yolu, ufukta görülen net bir varış noktasını, hareketsizlik ya da laf kalabalığı ile görünmez, ulaşılmaz hale getiriyorsak, bu aralar ‘’Ya Herro Ya Merro’’ ikileminde kalabiliriz. Vereceğimiz karar bizi uzuuun bir süre daha çamurlu bir gölde dolanıp durmaya mahkum edebilir ya da denize akacak bir nehire karışabiliriz. Bu karar biraz risk almak anlamına gelebilir ama bulunduğumuz durumun içerisinde bir türlü farkına varamadığımız umutları da görünür hale getirebilir.
Eğer hareketsizlikle maskelenen bir gerilim artık tahammül edilemez bir hale geldiyse, üzerimizde çok ağır bir enerji, derin bir kendine acıma hissi veya baskılanmış bir kızgınlık biriktiyse, bu dönemde fiziksel düzlemde etkileri olacak bir çatırdama, bir kırılma, bir duvara çarpma deneyimi yaşayabiliriz.
Kısacası uzun zamandır birikmiş olan enerjiler, bu aralar yapıcı veya yıkıcı bir formatta ortaya dökülür… Ve su bir şekilde kendine akacak bir yol bulur 😉

• Korku ecele fayda etmez… Aksine ömrü bitmeyen bir cehennem azabına çevirir.
• Yalan gerçeği gizlemez… Sadece ortaya çıktığı zaman verilen tepkiyi arttırır.
• Kendini kandırmak sorunu geçiştirmez… Sadece karmaşayı büyütür ve çözümü erteler.
• Yok saymak hastalığı yok etmez… Sadece şifayı imkansız hale getirir.
• Baskılamak tepkiyi ortadan kaldırmaz… Sadece patlamanın beklenmedik bir zaman ve şiddette olmasına yol açar.
• Sonlar hayatı sonlandırmaz… Sadece yeni bir olasılığın can bulmasına zemin hazırlar!

Evinizin, aklınızın, kalbinizin ve hayatınızın köşelerini TEMİZLEMEKTEN kaçınmayın. Bırakın serin ve taze sular girsin köşeciklerinize…
Artık meyve vermeyen dallar budansın ve siz ağacı koruyun. Başağı kurumuş saplar sökülsün topraktan ve siz verimliliği koruyun.
Tüm mevyelerden daha geç olgunlaşan ama daha tatlı ve besleyici olan üzümlerin – BİLGELİĞİN – tadına varın asma gölgelerinde…
Her ne olursa olsun güneşin her gün doğduğunu ve battığını bilin. Gündoğumlarını ve batımlarını yüksek bir tepeden seyredip, onların sizi iyileştirmesine ve kulağınıza gerçekleri fısıldamasına izin verin.
Her şeyin geliştiğini, her şeyin değiştiğini, her kavganın bir sonu, her aşkın bir dinginliği, her çocukluğun bir olgunluğu olduğunu bilin 😉
BURÇLARA GÖRESİ için 26 Ağustos 2018, BALIK Burcu’ndaki DOLUNAY’ın Burçlara Göre Etkisi…
Ama siz şimdi müzik dinleyin…
Everything Must Change – Randy Crawford