Gökte Ağır Abiler’in Zamanı…
Gökte Ağır Abiler’in Zamanı…
Dolunay’dan beri lay lay lom bişeyler yazıp duruyorum… Oysa herkesin üzerinde bir ağırlık var. Zira göklerde zaman ”Ağır Abiler’in Zamanı”… Mars Jüpiter Lilith kavuşumun, Pluto ile karşıtlığı giderek daha belirgin bir hal aldı. Satürn ve Neptün, bu karşıtlığı bir uçurtmaya dönüştürüyorlar. Dün geceden beri AY da, Neptün’e değdi geçti ve bu uçurtmanın enerjisini daha da akıcı bir şekilde hissedilir hale getirdi. MEALİ;
Konumuz ”zamanın ruhunda meydana gelen kökten değişim” ve bizlerin buna uyum göstermek konusunda çektiğimiz zorluklar! Herkes, ama istisnasız herkes ”hayatın çok hızlandığı”ndan söz ediyor. Yıllardır sallanıp durduğumuz, eşikte beklettiğimiz bütün sorunlu konular, kapıdan bacadan hayatımıza doluyor ve güvenlik alanımız olarak düşündüğümüz yerler, bize fütursuz ve ürkütücü gelen bir işgal altında…
Yeni enerji sabırsız… Yeni enerji dolaysız… Yeni enerji çok kesin ve koşulsuz bir teslimiyet istiyor! Bu teslimiyeti gösteremeyen, ikirciklerini bırakamayan, diliyle ”bu düzeni kuran her işi hayra çıkartır” dese de gönlüyle bu gerçeğin önünde bir türlü eğilemeyen herkes, çok endişeli, çok tedirgin, ve çok acı içinde…
Eskiden okumayı reddettiğimiz ipuçları, hızla bir araya gelip, hayat puzzle’ımızı aslında çok başka bir perspektiften çözmemiz gerektiği konusunda, bizi uyarıyor, dinlemezsek sarsıyor, o da olmadı rüzgarın önüne katıp savuruyorlar.
Tanıdık acılar, tanıdık rahatsızlıklar, tanıdık çıkmazlar başımızın üstündeki dam olmuş… Rüzgar onları uçurunca, kendimizi çok açıkta kalmış, çok savunmasız hissediyoruz. Halbuki, kendimize yeni bir yol çizmek için ”özgür kalmak” belki de başımıza gelen en iyi şey…
Birşeyleri avuçlarınızın içinde tutmanın bedeli, bir hayat oluyorsa, ama hayatın ta kendisi gelip o yapıştıklarımızı elimizden alıyorsa, bunun adı yenilgi değildir! Tırtıl İçin Dünyanın Sonu, Usta için KELEBEK’tir 🙂
DUST IN THE WIND … Sadece rüzgarla savrulan bir toz tanesi, okyanusla birlikte akan bir damlayız biz… MELANIE SAFKA’nın insanın içini titreten yorumuyla;
http://www.youtube.com/watch?v=hjTZqMZ5FJ0
[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=hjTZqMZ5FJ0]
Ellerine, yüreğine sağlık Usta’m….
Canım 🙂 öpüyorum kocaman
Sadece görsel ve müzik seçimleri için bile izlemeye değer bir blog,kullandığnız görseli çok ama çok beğendim; yorumlarınız için övgü artık rutin 🙂 sevgilerimle..
Sevgiler Günnurcum 🙂
hayatlarına dokunduğunuz her kişi sizin için aynı benim hissettiğim gibi hissediyordur eminim..
ŞÜKRAN ^-^
Ben de sizin varlığınız için ŞÜKRAN duyuyorum… Böyle yorumların verdiği cesaret ve gayret anlatılamaz 🙂 Sevgilerimle
Reblogged this on Bireysel Dönüşüm Sanatı.
Çok değişik enteresan ve güzel teşkkürler size 🙂
ya iste tam dediginiz gibi ama bir yandan da degil.
bütün islerim beklemede, kimseden yanıt alamıyorum, sanki görünmezim.
o degisim ve enerji beni görmüyor mu nedir?
ya da bu mu benim özgür olmam icin gereken ?? belki de öyle… sabır sabır sabır diliyorum kendime ve calısma gücü 🙂
Bu ayın dolunayı beni böyle öncekilerdeki gibi etkilemedi. Bekliyorum hayırlı bir tarafı vardır diye ama. İlginçtir şu sıralar ben de “kişisel gelişim” kitapları okumalıyım, daha çok motivasyona sevk eden yazılar okumalıyım, diye kendime diyorum sürekli. Biraz tembelliğimden kurtulmam lazım. Ya da kötümser yanımdan sıyrılıp adım atmalıyım. 🙁
Her yazınızda daha da iyi kavrıyorum yaşadıklarımın nedenini, seçimlerimin sonuçlarını… amma ve lakin öğrenmenin yaşı yoktur 😉 Çok çok iyi geliyorsunuz bana… Koskocaman sevgiler taa yüreğimden 🙂
Her zamanki gibi dort dortluk , mukemmel, sahane bir anlatim . Yuregine saglik. Sevgilerimle,
Selamlar juno’m..
işte tüm yaşananların, yaşanılması gerektiği kadarı ile insanın kul olabilmek adına yaşadığı hal ve hadiselerin özetini geçmişsin sevgili juno’m şu cümlelerin ile..
“Yeni enerji sabırsız… Yeni enerji dolaysız… Yeni enerji çok kesin ve koşulsuz bir teslimiyet istiyor! Bu teslimiyeti gösteremeyen, ikirciklerini bırakamayan, diliyle ”bu düzeni kuran her işi hayra çıkartır” dese de gönlüyle bu gerçeğin önünde bir türlü eğilemeyen herkes, çok endişeli, çok tedirgin, ve çok acı içinde…”
bu sözlerin hatrıma şu şarkının sözlerni getirdi, ziyadesi ile kalbime değdi..
“yeri delen yıldırımlardan bihaber bacakların
karabiber tozu yutmuş gibi bi hoş dudakların
buruna bak da etkilenme, kafdağında pencere
ama üzülme, yine süzülme çünkü sen bitanesin…”
ve zaten değşimeyen tek şey, değişimin kendisi misali, değişmek durumunda olmaya yönelik görüşmeler..
“..ele güne nispet yapar gibi çökünce rehavet
yaradılışta istiare var, rüyada keramet
inadının neticesi, eğer koparsa kıyamet
ama üzülme, yine süzülme çünkü sen bitanesin..” :))
ama değişmezsen değişimin içinde yeni limanlara yol alamazsan çok acı çekersen :))
ki seni senden daha çok düşünen bir Rabbin olduğunu kalbine mıhlayarak şükür ile donanmak..
“..azar azar yaşar durur hayatının tamamını
deli dolu gülüşlerinde raks eder zamanını
bir iki tatlı söz çeler başındaki darağacını
ama üzülme, yine süzülme çünkü sen bitanesin..”
ve yine şarkının sözleri ile başbaşa bırakayım sevgili juno’m bugün kalbim Senin elinde Mevlam demelere şayan güzelliklerle..
sevgilerimle..
herkese kalbi olgularının arttığı günün başı ortası akıbeti sonu hayr olan, niyet hayr sonuç hayr misali güzellikler dilerim..
“..gerekiyorsa fırtına, aksi halde bir atalet
semeresi çalışmanın, bu yaşta kırış kıyamet
sana sitem serzeniş değil, bu tasvir-i şikayet
ama üzülme, yine süzülme çünkü sen bitanesin..”
Mukocum :))) bu coşkuya eyvallah denir başka da bişi denmez