22 Temmuz 2013, Kova’daki Dolunay’ının Burçlara Göre Etkileri

Martin-Stranka-01-670x670
Resim:

22 Temmuz 2013, Kova’daki Dolunay’ının Burçlara Göre Etkileri

”Bu DOLUNAY bizi önce derine attığımız kaygılar, kaybetme korkuları, yenilmişlik hisleri, hatta oyuna getirilme ve kandırılma yani enayi ve ezik durumuna düşürülme endişeleri, bastırdığımız ve dolaylı olarak dışa vurduğumuz arzular ile yüzleştirecek. İYİ HABER; düşeceğimiz duygusal tuzakların arkasında AYDINLANMA VAR! Zira KOVA aydınlanmanın burcudur.” demişim, birkaç gün önce yayınladığım  http://junoastrology.com/2013/07/18/22-temmuz-2013-kova-dolunayi-aydinlanma-zamani/  22 Temmuz Dolunay’ının genel etkilerini tanımlayan yazıda.

Her ne olacaksa Dolunay’ın hayatımıza getireceği deneyim, bu vesileyle biz şu konularda bir aydınlanma yaşayabiliriz;

  • Bizim bu duruma düşmemizin hatta bazen görmezden gelerek ya da bile bile girmemizin arkasında, derine itilmiş korkular ya da doğrudan karşılanmasını talep edemediğimiz için manipule ettiğimiz beklentiler olabilir. Bu kurban olma deneyimlerini tetikleyen davranışlarımızın altında yatan kodları fark etmek ve dönüştürmek için harika bir fırsat elde edebiliriz.
  • Nefsimizi eğitmemiz, gururumuzu ve bencilliğimizi törpülememiz, hizmeti onur kabul ederek ve sadece kendimize yakışan bu olduğu için yapmamız için, bir süreliğine eğitimden geçebiliriz. Bu da bizi şımarık prens/prenses olmaktan kurtarıp, içimizdeki olgun, cömert  ve çalışkan kişi ile yani hayatın değil kalbinin kralı olan BİZ ile tanıştırabilir.
  • Gönülden vermeyi, şükranla almayı ama verirken de alırken de hak olan sınırı koymayı öğrenebiliriz.
  • Hayatımıza bir çeki düzen vermek ve kendi ritmimizi bulmak istiyorsak, bazı durum ve insanların hayatımızdaki işlevlerinin bittiğini ya da bizim bazı alışkanlıklarımız ile vedalaşmamız gerektiğini idrak edebiliriz.

Biraz depresif hatta endişe verici bir modla başlasa da, aslında ömürlük yüklerimize başka bir gözle bakıp, kalıcı çözümler geliştirmemizi sağlayacak bir DOLUNAY bekliyor bizi.

Dolunay’ın Burç ve Yükselen Burca göre etkilerine gelince;

KOÇ ve YÜKSELEN KOÇ: Bu Dolunay, Koçlar’ın risk iştahını kabartabilir! Özellikle felekten bir gece çalma, hem paraları hem de kuralları ve sınırları ezme yönünde ”zalim” bir dürtü hissedebilirsiniz. Ya da sizin hiç aklınızda yokken, bazı durum ve insanlar ”kop da gel” diyen bir takım önerilerle  karşınıza çıkıp, aklınızı karıştırabilirler. Görünürde ”fırsat” gibi duran bu heyecanlı gelişmelerin, ilişkilerinize, iş birliklerinize, zamanınıza ve paranıza nasıl bir etki yapacağını iyi düşünün… Ondan sonra sigaranızı bunların ateşiyle yakıp yakmamaya karar verin. Bu kararı verirken, üzerinde düşünmeniz gereken bazı eski dersler ”illa ki” olacaktır. Kimbilir belki de burada söz konusu olan asıl ”fırsat” atıp atmamakta kararsız kaldığınız adım değil, o adamı atmakla ilgili karar alma biçiminizi düzeltmek ve böylelikle hayatınıza yük olmuş bazı alışkanlıkları elden geçirmek şansıdır.

BOĞA ve YÜKSELEN BOĞA: Bu Dolunay’da, Boğalar’ın, özel hayatlarının ya da iş ortamlarının dayattığı bazı zorunlu ve sorunlu durumlarla başetmeleri gerekebilir. Aileleri, anne-babaları, çocukları ile ilgili bazı gündelik aksaklıklar gündemlerinin tepesine oturabilir ve bu yüzden kendilerini eve mahkum olmuş hissedebilirler. Ya da sağlık problemleri yüzünden ev ve iş sorumluluklarını ihmal etmek zorunda kalabilirler. İstek ve tercihlerinin dışında gelişen bu durum biraz canlarını sıkabilir ama sonuç itibariyle onları ileride daha fazla rahatsız edebilecek bir pürüzü gidermek için biraz dişlerini sıkmaları iyi olur. Çevrelerinden umdukları desteği alamadıklarında, morallerini bozmadan yola devam edebilmek ya da çevreden destek istemekten kaçındıkları konularda bunun pekala mümkün olduğunu fark etmek gibi artı kazanımları da olabilir.

İKİZLER ve YÜKSELEN İKİZLER: Bu Dolunay’da İkizler burcunun üyeleri, ilişkiler konusunda bazı hayal kırıklıkları ya da iletişim sorunları yaşayabilirler. İkizler dikkati çekmeden, önemsendiğini görmeden, coşkulu ve arzulu hissetmeden yaşamakta güçlük çeker. Ancak bu Dolunay’da umduğunu bulamama endişesi, ya da büyük planlarına uymayacak bir adım atmama arzusu onları, heyecan duydukları şeyleri deneyimlemekten ala koyabilir. Kendine engel koymak ya da bazen size konulmuş bir engeli deneyimlemek o kadar da kötü değildir… Zira size neyi göze alıp alamayacağınızı, neyi gerçekten arzu edip bunun için neler yapmaya hazır hissettiğinizi bir daha ölçme şansı verir. Sınır adabı hayat adabıdır 🙂

YENGEÇ ve YÜKSELEN YENGEÇ: Bu Dolunay, Yengeç’leri hayata kattıkları değerler ve hayattan aldıkları karşılıklar konusunda sorgulamalara itebilir… Neyi kazanmak için neleri gözden çıkarttım? Neye sahibim ve sahip olduklarıma ne kadar değer veriyorum? Neleri önemsiyorum ve ne kadar önemseniyorum? En önemlisi yürüdüğüm yolda ne kadar doyumlu ve mutlu hissediyorum? … türünden sorular kafalarının içinde çarliston yapar. Oldukça alıngan hissedebilir, kazandıkları paradan, çocukları ile ilişkilerine, duygusal ve cinsel yaşamlarından, bir türlü gerçekleşmeyen hayallerine kadar birçok konu yüzünden kendilerini ”yetersiz” bulabilir ve bu yüzden de somurtuk ve hırçın olabilirler. Burada odaklanmaları gereken asıl konu eksi – artı hesabı ya da başkalarının hayatları ile kendilerinkinin karşılaştırılması değil, toplamda ne kadar doyumlu ve keyifli olduklarıdır. Belki mutsuz olduğunuzu düşünmenize neden olan, mutluluk tanımınızdır! Eğer içinizde uhde kalan şeyler varsa ve bunlar hala çok önemliyse, o zaman ”kapıma gelsin” diye beklemeyip, kapısına gitmenizin de zamanıdır.

ASLAN ve YÜKSELEN ASLAN: Bu Dolunay’da Aslanlar’ın en önemli meselesi, hayat ortaklıklarıdır. İş, aşk ya da bir şekilde yol arkadaşınız olan insanların hangilerinin hayatınızda kalıcı, hangilerinin gidici olduğunu bu aralar anlarsınız. Ayrılıklar ya da anlaşmazlıklar daima acıdır. Ama böyle iletişim kopmaları olmasa insan ilişkilerine verdiği önemi onlara dair tutumunu gözden geçirme fırsatının da bulamaz. Eğer insanları kaybetmenize neden olan yüksek egonuzsa, sevgiyi öne alın… Eğer sevilmek için habire karşınızdakilere ödün veriyorsanız, özsaygıyı öne alın… Eğer bazı insanların hayatınızdan çıkması kaçınılmaz olduysa da, değişimi ve yeni oluşan koşullarda ayakta durmayı öğrenin. Dıştaki değişimin asıl faydası içinizdeki değişimi tetiklemesi olacaktır.

BAŞAK ve YÜKSELEN BAŞAK: Bu Dolunay’da Başaklar en sevdikleri konu olan KURBAN PİSKOLOCİSİ ile uğraşacaklar! Gönül koyduğunuz her işe fedakarane emek verdiğinizi bilmeyen yok… Ama verdiğiniz yoğun emeğin karşılığını alamamak sizi yalnız cepten değil, özdeğerden yana da fakir hissettiriyor. Ne zaman bir sorun çıksa çözmek, ne zaman biri hasta olsa bakmak size kalıyor. Gel gör ki sizi kim takdir ediyor? Ya da sizin neye ihtiyacınız olduğuyla kim ilgileniyor? Ah anacıımm ne çektiniz siz beee 🙂  Evet şakacıktan goy goy buraya kadar… İşin doğrusu ”eziklik” bir ruh iklimidir! Hizmetin kıymeti üretilen fayda ve iyi yapmış olmaktan alınan doyumdur. Bunun takdir edilmemesi insanı ezmez, sadece biraz üzer o kadar! Ama siz üzerinize vazife olmayan işe de müdahale ediyor, ya da artık işlevini doldurmuş olan bir konumu muhafaza etmek adına kendinizi tüketiyorsanız, bu kendinizi ezdiğinizi ve başkalarını borçlu çıkartmaya çalıştığınızı gösterir. Bu Dolunay’ın size dersi; Yetmiyorsa fazlasını isteyin! Vermiyorlarsa, sebebini ve çözümünü objektif olarak düşünün. Ya kendinizi geliştirin ya da yönünüzü değiştirin. Ama bunların hiçbirini HIRS ile yapmayın…

TERAZİ ve YÜKSELEN TERAZİ: Bu Dolunay’da Teraziler kendilerini salıvermek ile dizginlere asılmak arasında epey bir bocalama yaşayabilirler. Üzerinizde kaçamadığınız bir baskı mı hissediyorsunuz? O zaman sizi mutlu eden ve ürküten şeyleri koyun önünüze, neyi tercih edeceğinize siz karar verin. Naapiyim mecburdum filan hikayesini bırakın bir yana… Bütün değişimler rahatsızlıkla başlar. Ama bir müddet bazı sınırları kabul etmek ve durumun gereğini yerine getirmek, yine sizin hayrınıza olacaksa, o zaman şikayet etmeyin! Unutmayın; EVET de HAYIR da desek, yapılan seçim bizimle diğerleri arasına bir sınır koyar. Sınırlar ve koşullar ise, daima kaçınılmaz dönüşümlere vesile olurlar…

AKREP ve YÜKSELEN AKREP: Bu Dolunay’da Akreplerin dersi, ellerinde olmayan nedenler yüzünden çaresiz ve etkisiz kalmak ve bu durumun beraberinde getireceği gelişmelerin aslında bir hayra vesile olacağını zaman içinde görmektir. Bazen üzerimize aldığımız sorumlulukları yerine getirmemiz  mümkün olmaz… Ya da hayatımızın direği kabul ettiğimiz bazı insanlar ya da roller, bizim kontrol gücümüzü aşan bir süreç yüzünden dönüşüm geçirirler. Bu hayatın dinamizmini sağlayan şeydir… Kontrolü kaybetmek bizim geçmiş tercihlerimizin sonucuysa, sorumsuzluk veya kaytarma gibi nedenlerle konumumuzu ya da sorumlu olduklarımızı tehlikeye attıysak, elbette kendimizi gözden geçirmemizde fayda vardır. Ama benimsediğimiz duruşların yükü bizi eziyor ve bu da başka insanların insiyatif alması ya da oyuncuların yer değiştirmesi için bir fırsat oluşturuyorsa, kendimize yeni bir duruş seçmemiz kaçınılmazdır.

YAY ve YÜKSELEN YAY: Bu Dolunay’da YAY’lar ya tutumlarını, ya da planlarını değiştirmek zorunda kalabilirler! Yay bir şeye inandığı ya da kapıldığı zaman onun peşine gitmekten kendini ala koyamaz. Ancak çabalar sonuç vermiyor ise, ya peşinden gittiğiniz hedef sandığınız kadar uygun değildir ya da nasıl davranmanız gerektiği hakkındaki ön kabulleriniz veya kendinizle ilgili korkularınız, uygun davranış modelini bulmanıza mani olmaktadır… İstiyorum ve istediğimi almanın – işe yaramasa da – başka yolunu bilmiyorum diye birşey olmaz! Engel gibi görünen şeyleri size yönelik bir meydan okuma ve bir yetersizlik göstergesi gibi algıladığınız için durumu okuyamıyorsunuz… Belki de hiç bir şey sizin gördüğünüz ve  sandığınız gibi değildir. O zaman artık durun ve biraz motoru soğutun 🙂 Duygularınıza mesafe aldığınızda hedefinizle ilişkiniz daha net hale gelecektir.

OĞLAK ve YÜKSELEN OĞLAK: Bu Dolunay’da Oğlak’lar sevdikleri ya da önemsedikleri bazı şeylerden zorunlu olarak vazgeçmek, ya da önemsedikleri şeyler için kendilerinden fedakarlık etmek gibi deneyimler yaşayabilirler. Bu deneyimleri zaruri hale getiren kontrolleri dışında gelişen bazı hayat döngüleri ya da  içinde bulundukları çevre koşulları olabilir. Bazen kaçınılmaz bir son, kapıda bekleyen bir başlangıcın yolunu açar. Bazen de kaçınılmaz bir fedakarlık, ummadığımız bir ödülü ayağımıza getirir… Dolayısıyla bize düşen ne olduğu ile değil ne yapmamız gerektiği ile ilgilenmektir. Siz bu bölümde üzerinize düşeni en iyi şekilde yapın. Sonraki bölümde senaryo yazarı sizi şaşırtabilir 🙂

KOVA ve YÜKSELEN KOVA: Bu Dolunay Kovaları seçim telaşına sokacak! Önünüze konulan kontratların koşulları ne olursa olsun özgürlüğünüzü kısıtlayacak ve size bazı yükümlülükler getirecektir. Siz ve ötekiler arasındaki dengeyi kurmaya hazırsanız imzayı atın… Yok sonradan oyunbozanlık edecekseniz, bu kontrat bilin ki iki tarafı da yakar. Seçimlerini anda oluşan eğilimlerine göre değiştirmek ama ardında bıraktığı her şeyi de tam istediği gibi bulmak derdinde olan Kova’nın en büyük sorunu, ÖZGÜRLÜK hakkındaki yanılgısıdır. Halil Cibran Özgürlük üzerine yazdığı denemede, zincire girememe korkusunun da, insanın kendine yaşattığı bir tür esaret olduğunu söyler. Bu dünyada sahip olduğumuz tek ve en değerli özgürlük SEÇİM hakkıdır. Seçimimizin getirdiği kısıtlamalara uymak ise, tercihimizi özgürce yaşama hakkının bedelidir…

BALIK ve YÜKSELEN BALIK: Bu Dolunay’da BALIK’lar kendilerini önlerini göremedikleri bir durumun içinde kapana kısılmış vaziyette bulabilirler. İçinde bulundukları  çalışma, yaşam ya da sağlık koşulları, onlarda belirsizlik hatta güvensizlik duygusuna neden olabilir. Böyle zamanlar, sabahın ilk ışıklarından önceki karanlığa ya da anne karnında doğmak için bekleyen bir bebeğin çırpınışlarına benzerler… Plan yapmak için çok erken, vazgeçmek içinse çok geçtir. Bu durumu sadece yaşayın ve çok yakında beraberinde getireceği köklü değişimleri kucaklamaya hazır olun. Bu devreyi rahat geçirmek için vehimden uzak durun ve duygularınıza mesafe alın. Unutmayın; evrenin sizin için kurduğu planlar, daima sizinkilerden daha uygundur 🙂

18 Adet Yorum

  1. dilek

    ikizler yok ama:(

    1. Ekledimmm 🙂

      1. kamuran

        tekrar teşekkürler..

        1. İşe yaradıysa, çok mutlu olurum 🙂 Sevgilerimle

  2. dilek

    çok teşekkürler, sessiz sessiz yazılarınızı takip edenlerdenim:) siz hep yazın biz hep okuruz:) hatta daha çok yazın:)

    1. Ben teşekkür ederim 🙂 Sevgilerimle

  3. eda

    yengeç + yükselen balık = ne çektim deme, ne çekeceğim de :))
    elinize sağlık, inşallah hayırlısı olsun hepimize. sevgilerimle…

    1. :))) Amin Cancağızım… Sevgilerimle

  4. özlem

    balık diyor ki; sene başında bir astroloji yazısına denk gelmiştim bu yıl balıkların yılı diyordu özetle.. bir heyecan,bir sevinç, ne oldu ne olacak derken baktım ki ilk kez bu sene saçıma ak düşmüş bir kaç tane, dört dörtlük acılar saplanmış yüreğime (peh! dolunayın aslan etkisi mi oldu şimdi) neyse efendim dolunay da balık yine hoş vaadlerde ya da biz illa hoşluğa çekeceğiz ne bileyim öyle köklü değişim filan deyince yapamadıklarımızı gelip bir el yapacak zannediyoruz 🙂 “Plan yapmak için çok erken, vazgeçmek içinse çok geçtir.” duygularıma mesafe aldım bekliyorum kukuman kuşu gibi. hadi bakalım!

    1. Değişim ve dönüşüm yaşarken hoş gelmeyen ama sonuçları itibariyle hayra vesile birşeydir 🙂 Yüzdün yüzdün kuyruğuna geldin küçük Balık… Az daha sabır 🙂 Ama derslerimize de çalışalım! Yani öyle bedava sınıf geçirmiyorlar bilginiz olsun efendim 😉

  5. mukitika

    Sevgili Juno’m..

    Aslandaki “..yol arkadaşınız olan insanların hangilerinin hayatınızda kalıcı, hangilerinin gidici olduğunu bu aralar anlarsınız..” yorumunuza ziyadesi ile kalben mutmain oldum..zira buna gerçekten çok ihtiyacım var..daima hayırlısı olsun..

    Umarım ablayabilirim..Değilse boşa geçmiş tekrarlı bir ziyan olur..amip gibi havuz kenarına çarpa çarpa parçalanan tek hücreli bir canlı olmak istemiyorum..milyarlarca hücrelerimle neden tek hücreli gibi davranayım..umarım tesiniyetke ve kakbimin sesii dinkeyerek samimiyetle çözmem gerekeni cozebilirim..

    1. :))))) Ay bu amip konusu beni bitirdi :)))) benzetmelerin beni de geçti Mukocum :))) Allah gülmekten ayırmasın hiç birimizi

  6. Dün benim doğum günümdü. Bugün dolunay… Dünden beri olabildiğince iyimser olmaya, arkadaşlarımı dinlemeye ve bol bol şekerli şeyler yemeye çalıştım. Yarım saat öncesine kadar iyiydim de, şimdi aptal slow şarkılarla moralimi bozuyorum. İçimden bir ses “Arif, depresif modunu yaşamalısın!” diyor. Yengecim dememe gerek yok sanırım. 🙁 Ben en iyisi kağıt kalem alıp şu mutluluk doygunluğumu sorgulayayım. :/

    1. :))) Bu çok keyifli yoruma minik bir doomgünü hediyesi :)))

      http://www.youtube.com/watch?v=asEP6olraAc

      Nice frambuazlı pasta doygunluğu kıvamında yaş dilerim…

  7. keyfim yoktu… ama bu dolunayda ruhuma uygun bir dans sekli buldum gibi hissediyorum.. bu pazar ilk dersimi alacagim bakalim hayirlisi…

    1. Ooo 🙂 Süpermiş!

      1. bakalim cok keyifsizim.. blues,jazz severim ruhuma uymustur hep.. bu kutuk vucutla bu muzik esligindeki dansin dersini alayim belki keyfim duzelir dedim.. salsa ve tango bana cok teknik geldi.. sanki belli hareketleri belli ritmde yapma zorunlugu hissettirdigi icin benim ruhuma uymadi.. bu arada senin harika tango yazini okudum.. ve tangonun aslinda erkekler arasinda baslayan bir dans turu oldugunu biliyor muydun? neyse ben ozgur ruhumu ortaya koyabildigim danslardan hoslaniyormusum meger.. bakalim denedikten sonra haber ederim.. keyifsizlik ceneme vurdu,uzun bir yorum oldu.. ozur…

        1. Keyfine bak :)) Sevgilerimle

mukitika için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et