15 Aralık Uranüs Pluto Karesi – 2014 Kapanışı Muhteşem Yapıyor…

wildhorse
Resim:

15 Aralık Uranüs Pluto Karesi – 2014 Kapanışı Muhteşem Yapıyor…

Koç’taki Uranüs’ün Oğlaktaki Pluto ile yaptığı kare, 2012 – 2015 arasında hayatlarımızın ”alıştığımız gibi” gitmeyeceğine dair bariz bir göstergeydi.

  • 26 Haziran 2012’de 8 derecede
  • 19 Eylül 2012’de 6 derecede
  • 21 Mayıs 2013’de 11 derecede
  • 1 Kasım 2013’de 9 derecede
  • 21 Nisan 2014’de 13 derecede

bu kareyi yaşadık.

Uranüs – Pluto karesinin en çarpıcı dışa vurumlarından biri 2013 Mayıs ayının sonunda tırmanışa geçen Taksim Gezi olaylarıydı. ”Ölçüsüz Güce Karşı Ölçüsüz Zeka ya da Ölçüsüz Baskıya Karşı Ölçüsüz Yaratıcılık” ifadeleri, bu karenin en esprili anlatımı gibiydi…

Merak edenler için o döneme dair yazının linki; http://junoastrology.com/2013/05/17/20-mayis-uranus-pluto-karesi-ya-da-kara-kugu-efekti/

15 Aralık 2014 günü İstanbul’a göre 07:15’de, Uranüs Pluto ile tam kare görünüm alacak. Uranüs Güney AY Düğümü ile kavuşumda olacağı için, Pluto aynı zamanda AY Düğümlerine de T-Kare yapacak;

Haritada Pluto birinci – Uranüs 4’üncü evlerde. Pluto, 3’üncü evdeki Chiron’a 60’lık açı içinde ve MC’ye kare. Aynı haritaya göre, Yay’daki Güneş – Merkür kavuşumu, Yükselen ile de kavuşacak ve 8’inci evde retro konumda yer alan Jüpiter’e üçgen yapacak.

MEALİ;

Özetle, geçmişten beri var olan çatışmaların gelişiminde, ifade edilmemiş ya da baskı altında tutulmuş  niyetlerin açığa çıkacağını ve zamanın akışını değiştiren bir aşamaya gelineceğini söylemek mümkün…

Sosyal düzlemde; milli güvenlik sınırları, kişisel güvenliğin korunması ve özlük hakları, kültürel değerler ve gelenekler gibi konularda yaşanan çatışmalarda, yeni bir aşamaya girilmesi mümkündür. Bir çok kesimden, ihmal edilmiş haklarının telafi edilmesine yönelik talepler yükselebilir ve bu taleplerin artışı, sosyal kamplaşmayı derinleştirebilir.

Sosyal çatışmaların artması sonucunda ortaya çıkan gelişmeler, arka planda yaşanan daha temel bir çelişkinin ortaya dökülmesine de vesile olabilir…

Kişisel düzlemde ise; Zamanın Eli’nin, değdiği hiç bir şeyi aynı bırakmadığını, ve bizim de aynı kalamayacağımızı fark edeceğimiz bir zamandır…

Bazen hayatta kalmak için kendi sınırlarımızı da ihlal etmek durumunda kalırız. Zira hayat bize üzerine bir benlik kurgusu inşa ettiğimiz sınırların, üzerine bir gelecek tasarımı yaptığımız varsayımların, artık geçerli olmadığını ortaya koymaktadır. Beklenmedik durumlara maruz kaldığımızda geri çekilecek bir alan ya da sığınacak bir liman ararız… Ama bunlar da yoksa, bize düşen gerçeği kabul etmek ve artık kaybedecek bir şeyi olmadığını bilen birinin özgür güdüleriyle hareket etmektir.

UNUTMAYIN; Gezegenler bize bir şey yapmazlar… Sadece içinden geçmekte olduğumuz süreçlere dair ipuçları verirler. Kaderimizi belirleyen yaşananlar değil, olayların ortasında kaldığımız zaman yaptığımız seçimlerdir!

İnsan’ın özündeki mucizeyi fark etmesi ancak varsayımlarından, korkularından, olmazsa olmazlarından soyunmasıyla mümkündür. Ve Uranüs – Pluto karesi, mucizenin ”çıkış noktasını” en şaşırtıcı yöntemlerle bulacağına dair bir işaretttir.

İnsan genlerinde, nice atadan gelen bir hafıza zenginliğini barındırır. Her yenidoğan, hayatı boyunca hem atalarından aldığı mirasın – bazılarına göre karma – yükünü hisseder, hem de bu yüke farklı bir gözle bakmanın ve farklı çözümler üreterek insanlık macerasını bir adım öteye taşımanın yollarını bulur. İnsanı eşsiz ve kıymetli yapan niteliği, tam da budur!

Ve ”farklı çözümler” üretme yeteneğimizin tavan yaptığı durumlar genelde rahattan bayıldığımız değil, ağır baskı altında girdiğimiz için orta şeritten çıktığımız, hayatta kalma güdüsü ya da değer verdiklerimizi koruma endişesi ile, alıştığımız kalıpların, içine gömüldüğümüz güvenlik alanlarının sınırlarını zorlamayı göze aldığımız durumlardır.

Kimi zaman ölçüsüz bir tehdit, tahammül edilemeyecek bir baskı ya da göz-ardı edilemeyecek bir yıkım, KİM OLDUĞUNU unutmaya başlamış insanların, ruhunu canlandır ve onları ayağa kaldırır.

Özündeki gerçeği hatırlamak deyince aklıma gelen müziklerden biri Pachelbel’s Canon D… Kim olduğumuzu fark etmek ve artık hiç korkmamak dileğiyle 🙂

0 Yorum

  1. jonathan

    canon in D re major kanon demektir 🙂

    1. JUNO

      Teşekkürler

  2. Güneş

    “Kaderimizi belirleyen yaşananlar değil, olayların ortasında kaldığımız zaman yaptığımız seçimlerdir!”
    “Kimi zaman ölçüsüz bir tehdit, tahammül edilemeyecek bir baskı ya da göz-ardı edilemeyecek bir yıkım, KİM OLDUĞUNU unutmaya başlamış insanların, ruhunu canlandır ve onları ayağa kaldırır.”
    Yine tam da kalbimin orta yerinden vurdun JUNO… Teşekkürler…

  3. fatma

    bu güzel yazıya ilk teşekkür benden olsun… emeğinize sağlık… pluto benim hayatımı gerçekten çok etkiliyor. o tarihlerde hem ülkemizde hem kişisel hayatımda yaşanılan olayları verdiğim tepkileri gözden geçirince bunu daha iyi anlıyorum…

  4. fatma

    inşallah biz de kim olduğumuzu fark edip özümüzdeki mucizeye ulaşanlardan oluruz… bu yolda en büyük yükümüz şartlanmalarımız takıntılarımız korkularımız… halbuki ruhumuz o kadar güçlü ki sadece ALLAHIN NURUndan oluşuyor. bu yazıyı okuyunca artık değişim zamanı dedim. yüklerimden arınmak istiyorum artık… Evet… bir şeyler toptan değişiyor juno… sadece kişisel değil ülkece değişiyor. artık yüreklerde gri yok. herkes safını seçiyor ya siyah ya beyaz…

    1. JUNO

      Saflarımızı seçtğimiz doğrudur Sevgili Fatma… Ama yalnız millet olarak da değil… İnsanlığın macerasında ışık ve karanlıktan yana da bir taraf seçiyoruz. Amin diyorum dualarınıza ve iyi bir yolculuk diiyorum 🙂

  5. sedl

    Sevgili juno
    Bahsettigin tarihlerin hepsinde cok ani değişiklikler ve birinde annemin kaybını yaşadım
    Plutodan mi bitmiyorum hayat hep beni aniden yoklayip gel de çık içinden diyor
    Dış etkenlerle suruklenmekten bahsettiginiz seçimlei goremiyorum
    Beni bana bi biraksa artık şu gezegenler 😉

  6. celbere

    ne düşünüyorum biliyor musunuz..genel anlamda bir aydınlanma, farkındalığa erme sürecindeyiz ya ülkece ve dünyaca..bir yandan da kıyametten önce yaşanacak olan insanlığın bir aydınlanma sürecinden bahsedilir ya, acaba diyorum o dönememi yaklaştık?.. bir yandan yenilenme arzusuyla umutluyum bir yandan korkulu.. 🙁 sizce ???

  7. efsane

    Yorum yok yazilariniza … Analiz Ve empati gucunuze tanri inanciniza hayranim..gorusmek dilegi Ile …

  8. gulumser Erdogan

    Teşekkürler Juno..

  9. ella

    Cok ilginç gercektende bu tarihlere cok yakin gunlerda hayatimda cok onemli değişiklikler yasadim

  10. ilirya

    BİN TEMENNA:))

  11. Ada

    Benim için de en ilginç yazılardan biri bu oldu. Çünkü tıpkı daha önceki dönemdeki gibi herkesin aksine ben yine hissizim!! Hayat benden bağımsız başkaları için akıyor gibi. İyi veya kötü hiçbir his yok, hayatımda değişen hiçbirşey yok, herşeyi film izler gibi izliyor, yoruluyor ve hiçbirşeye katılmıyorum. Yaşamın içinde iskeleden kopmuş kayık gibi sürükleniyorum.. Tuhaf..

  12. S.A

    Sevgili Ada, yoga veya reiki ile ilgilenmeyi denediniz mi? bir oneri sadece..
    sevgiler
    Sanem

fatma için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et