14 Ekim 2023, TERAZİ Burcu’nda Güneş Tutulması ve Yeniay; Birleşmek ve Ayrışmak Hakkında Dersler!

Dee Nickerson
Resim: Dee Nickerson

14 Ekim 2023, TERAZİ Burcu’nda Güneş Tutulması ve Yeniay; Birleşmek ve Ayrışmak Hakkında Dersler!

14 Ekim 2023 günü, İstanbul’a göre 20:55’de YENİAY adını verdiğimiz Güneş – AY kavuşumu tam halini alıyor. Bu YENİAY aynı zamanda bir Güneş Tutulmasına da eşlik ediyor. Tutulma haritasını değerlendirirken aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;

  • Güneş ve AY, Terazi Burcu’nun 21 derecesinde ve haritanın 5’inci evinde kavuşuyorlar.
  • Haritanın Yükselen noktası 13 derece İkizler. İkizler’in yöneticisi Merkür de Terazi de ve Terazi’deki YENİAY Stelyumuna dahil oluyor. Chiron, Merkür ile karşıt konumda.
  • Terazi Burcu’nun yöneticisi Venüs Başak Burcu’da, Lilith ile kavuşuyor. Satürn’e karşıt, Akrep’teki Mars’a 60 derece açı yapıyor.
  • Koç’taki Kuzey AY Düğümü Selana ile kavuşuyor.

MEALİ;

Tutulmalar 6 aylık bir sürecin temalarını ifade eder. Bu nedenle güncel konuların zamana yayılarak nasıl bir görünüm alacağı hakında bize fikir verirler.

Terazi ”Mundane” Astroloji’de politik faaliyetleri, uluslararası çatışma ve uzlaşma süreçlerini ifade eder. Dünya Terazi-Koç aksındaki tutulmaların etkisine girmişken patlak veren İsrail-Filistin çatışmaları, önümüzdeki altı ayın gündemine oturacak, tırmanan çatışmalar, artan zaiyat ve barış çabaları birbirini takip edecektir. Astrolojik olarak bu gelişme, yeni bir dünya savaşının habercisi olmaktan ziyade, dünyadaki güçler dengesini korumaya hizmet eden bir vesile gibi görünmektedir.

Türkiye haritasında tutulma 5’inci evde gerçekleşmektedir. 5’inci ev ”mundane” astrolojide kutlamalar, elçilik faaliyetleri ve rekabetin evidir. Önümüzdeki 6 ay 100’üncü yıl kutlamaları ile açılacak ve ardından Bahar’da yapılan yerel seçimler için yaşanacak rekabet ortamına sahne olacaktır. Ortadoğu’daki savaşla ilgili olarak da Türkiye’nin diplomatik bir misyon üstlenmeye çalışması mümkündür.

Bir düzenin olduğu gibi devam etmesi, kişilerin yaşadıkları toplumlara ve dünyanın süregelen sistemine uyum sağlamaları için ”kamplaşma” ortamı yaratmak ve ”ortak düşmanlar belirlemek” daima işe yarayan bir politik araçtır. Toplumlar arasındaki çatışma ortamlarını değerlendirirken, bunun ”hangi dengenin sürekliliğine” hizmet ettiğini düşünmek gerekir. HERKESİN SAVAŞTA BİRLEŞTİĞİ BİR DÜNYANIN KAZANANI YOKTUR! Arka planda birileri kazanırken, kendi ”tarafı” adına savaşanlar, aslında ne kadar AYNI olduklarını ve ne kadar büyük kayıplar verdiklerini fark edemeyecek hale gelirler. Önümüzdeki süreç, adalet ve huzurun birbirimizle savaşarak elde edilmeyeceğini ve ”kahraman bir savaşçı ya da örnek bir insan” olmanın itildiğimiz sahnede bize verilen rolü oynamak değil ”herkese ve herşeye rağmen kendi değerlerimize göre davranabilmek” olduğunu anlamamız adına, çok kıymetli deneyimler içermektedir.

Bireysel düzlemde;

  • Yanyana durmak ve uyum sağlamaktan ne anladığımızı,
  • Beraberliklerden ne beklediğimizi ve karşılığında ne vermeye hazır olduğumuzu, neyi kazanç neyi kayıp olarak gördüğümüzü,
  • Diğerleri ile bizi bir kılanın, birleşmeye sevk edenin ne olduğunu ve bunun kendimiz olmak, ”ÖZ”ümüze uygun davranmak konusunda bize ne kattığını ve bizden en götürdüğünü,
  • Rekabet, yandaşlık, taraftarlık gibi kavramlara bakışımızı ve rakip, yandaş, taraftar gibi rollere girdiğimiz zaman nasıl davrandığımızı,
  • Adalet anlayışımızı ve adaleti sağlamak için nasıl davrandığımızı,
  • Adalet arayışı içindeyken, hakkını aramak, ödeşmek, intikam almak, ne olursa olsun haklı çıkmaya çalışmak gibi uçların hangilerine savrulduğumuzu,
  • ”Öteki, Karşıt, Düşman” olarak gördüğümüz kişilerden gerçekten FARKLI olup olmadığımızı,

sorgulayacağımız bir sürece girdik.

Beraberlik ve birlik insanı insan yapan ama bazen de en fazla insanlıktan çıkaran zemindir!

İnsan iletişimle, yakınlaşmayla, paylaşmayla gelişir. Değerlerini bu sayede birileri tarafından görünür hale getirir. Birilerinin gözünde böyle önem kazanır. Bu yolla başkalarına faydalı olur. Bilmediklerini birileriyle bağ kurarak öğrenir. Kendisinde olmayanları almanın, yapamadıklarını başkalarına yaptırmanın, eksiklerini tamamlamanın yolu beraberliklerden geçer. Dünyadaki varlığını birlik ve beraberlikle güvenceye alır ve anlamlı kılar.

Beraberlik ve birlik ruhu alış-verişte bulunarak birbirinin farklılıklarından faydalanmak arzusu ile başlar. Zaman içinde benzerlikler yakalamak ve ortak bir yön çizmek çabasına dönüşür… Beraberliği oluşturan tarafların farklılıklarını ve kişisel değerlerini kaybetmeden yanyana yürüyebilecekleri bir uzlaşma zemini oluşturulabildiği sürece, birlik güçlenerek devam eder. Ancak bazı durumlarda beraberlik AYNILAŞMAK ve KİMLİĞİNİ YİTİRMEK baskısına dönüşebilir. Beraberlik içindeki kişilerin kişisel çıkar ve tercihlerini diğerine/diğerlerine dayatmaları, merkeze kendi çıkarlarını koymaları, diğerini yok eden bir tutumla var olmaya çalışmaları, beraberliği gönülsüz bir uzlaşma, çatışma ve ayrılık sürecine götürebilir. Ya da birlikteliğin sürmesi ancak bir tarafın kimliğini, değerlerini, seçimlerini tamamen diğerine göre şekillendirmesi ile mümkün hale gelir. Bu denklemler aşk ortaklıklarından iş ortaklıklarına, aileden topluma kadar, insanın insanla yanyana durduğu her kimyasal ortam için geçerlidir.

Önümüzdeki altı ay boyunca hayatımızdaki birlik ve beraberlik denklemlerinin kimyasına nasıl katkıda bulunduğumuzu gözlemek için çok fırsatımız olacaktır.  Bu süreci verimli geçirmek için kendimize şu soruları soralım;

  • Birileri ile aşkta, işte ya da sosyal ortamlarda yakınlaşırken nasıl davranıyorum?
  • Yakınlaşmayı istememin arkasındaki motivasyon ne ve kendimi kabul ettirmek, ilişki kurmak için hangi yöntemleri seçiyorum?
  • Uyum sağlama ve alttan alma nedenim yalnız kalma korkum ya da kaybetme kaygım mı? Yalnız olmamak için incitilmeyi, kullanılmayı ya da yok sayılmayı göze alıyor muyum?
  • Beraber olduğum insanları OLDUKLARI GİBİ görüp öyle kabul ediyor muyum? Yoksa hayatımda benim belirlediğim bir role, bir elbiseye, bir tanıma benim kriterlerime göre uymalarını mı bekliyorum?
  • Kişilerin alışkanlıklarıma ve tercihlerime uymayan davranışlarını kendime karşı kişisel bir değersizleştirme ya da tehdit gibi görüyor ve duygusal bir saldırıya mı geçiyorum yoksa ne düşündüğümü ve istediğimi basitçe dile getirmeye mi çalışıyorum?
  • Bir beraberlik benim tercihlerime ve değerlerime uygun değilse, sağlıklı bir iletişim kurarak uzlaşma zemini sağlanmıyorsa, mesafe ayarlamayı, sınır koymayı, gerekirse ayrışmayı becerebiliyor muyum?
  • İlişkilerde manipülatif, yaptırımlar uygulayan, tehditkar ve saldırgan, yaralayıcı ve güçsüzleştirici, kontrolü ele geçirmeye çalışan tutumlarım var mı? Bunlara neden gerek duyuyorum? İlişkiyi kontrol etmek yerine sadece kendimce uygun olanı yapıp gerisini karşımdakinin tercihine bırakmak ve ilişkinin akışta şekillenmesine izin vermek, neden bana imkansız geliyor? Neden mutlaka benim istediğim sonucu elde etmek için her yolu deniyorum?
  • Bir ilişki/işbirliği kurulsun diye uğraşıyor ve bu aşama çok anlayışlı ya da verici oluyor… Ne var ki sonradan OLMAYANA odaklanıp kusur bulmaya mı başlıyorum?
  • İnsanlara onları nasıl kullanabileceğimi, hayatımdaki/içimdeki hangi boşluğu doldurabileceklerini ölçerek mi yaklaşıyorum? Onların sınırlarını maddi, duygusal ve fiziksel olarak aşmaya neden ihtiyaç duyuyorum?
  • İnsanlara yardım etmek, onlara toleranslı davranmak, yer açmak, hoş tutmak isterken, değerlerimin ve sınırlarımın ihlal edilmesine kontrolsüzce izin veriyor muyum? Kendime ve diğerlerine sınır koymakta neden zorlanıyorum? Dur dersem ne olur? Neyi kaybetmekten korkuyorum?
  • Vermek benim için kontrol etmenin dolaylı bir yolu mu? İnsanları maddi veya duygusal olarak borçlandırarak kendime bağlamaya ve böylece vazgeçilmez olmaya mı çalışıyorum?
  • Adalet anlayışım tek taraflı mı? Ben hakkımı almak için her yolu mübah görüyor muyum?
  • Bir çatışma ya da sorun yaşandığı zaman karşımdakilerin yaptıklarını kendi hatalarımı örtmek ya da meşru kılmak için bir bahane olarak öne sürüyor muyum? Yoksa sorunun bana düşen parçasını sahiplenip, kendi adıma yapmam gereken açıklamayı ve düzeltmeyi yapmaya çalışıyor muyum? Yani tamam haksızım ama o da şunu yaptığı için eşitiz demek beni kendime karşı temize çıkartıyor mu? Böyle yapmak benim ve ilişkilerimin gelişimine nasıl hizmet ediyor? İnkarcılık ve bahane bulmak, kendi payına düşeni sahiplenmemek, KARŞILIKLI HAKSIZLIK ÜZERİNE KURULU BİR DENGEYİ SÜRDÜRMEK değil mi?
  • Bana duygusal, fiziksel ya da maddi bir zarar veren birine AYNI ZARARI VERMEK hatta biraz daha üstüne çıkarak ondan okkalı bir intikam almak, beni o kişiyle AYNI insan yapmıyor mu? Dürüst, haklı, mazlum rolünden kötülerle baş etmek için onlar gibi kötü olan kişi rolüne girince ben ben olmaktan çıkmıyor muyum?

Çok yazdım… Zor yerden yazdım! Ama bunlar bizi bizden eden konular. Ve biz kendimizi bulmadan kendimiz olmadan birileriyle yanyana, birlikte ve BİR olamayacağız. Bunu herkes birbirine borçlu ama en çok da kendine borçlu.

”Çoğu kişinin özensiz, düşüncesiz, adaletsiz, incelikten yoksun ve sadece içinde kaybolduğu bir sürüye uygun olduğu bir dünyada, neden bu kadar çaba… Neden kendimi ille de ben düzeleyim, düzgün kalayım, adil olayım, sevgiden ve saygıdan çıkmayayım, dürüst davranayım, özüm sözüm bir olsun diye yorayım?” diyorsanız; BİZİ DIŞTAKİ ÇATIŞMALARA RAĞMEN GÜÇLÜ KILACAK TEK ŞEY İÇTEKİ BÜTÜNLÜKTÜR DE ONDAN! İçimizde bütün, kendiyle tutarlı, adil, değerlerine sadık biri olduğumuz kadar, özgür, huzurlu, dirayetli oluruz. Tek de kalsak yapayalnız ve çaresiz hissetmeyiz. Bizi yok eden işbirliklerine, ilişkilere eyvallah etmeyiz. Sınır koymayı, mesafe almayı, gerektiğinde ayrışmayı ancak o zaman beceririz. Bizi ilişkilerde yıkan karşımızdaki değil, içimizdeki zayıflıklardır. İlişkilerdeki gücümüz de karşımızdakine karşı kullandığımız baskı ve yaptırım gücünden değil yine kendi iç bütünlüğümüzden gelir.

Bir ve bütün olabilmek için önce kendimizle barışık ve kendimize dürüst olmaktan, kendi değerlerimizin farkında olmaktan ve onlara göre davranmaktan geçsin yolumuz…

BURÇLARA GÖRE önümüzdeki altı ayın teması aşağıda ama bu yazıda TUG of WAR çok yakışır… Hani onu da dinlemeden geçmeyin!

 

KOÇ veya Yükselen KOÇ: İşbirlikleri, anlaşmalar, yol arkadaşlıkları, belki de uzun süreli duygusal bağlılıklar olacak gündeminizde. Bunlara neden girdiğinizi, var olanların içinde neden ve nasıl durduğunuzu, ne beklediğinizi ve ne vermeyi taahhüt ettiğinizi çok iyi bilin. Çok da net ifade edin. Size söylenenleri DUYUN ve dikkate alın. Var olan ilişkilerinizde çıkan sorunlara samimiyetle el atın. Yeni başlayacak olanlarda da ”hele şu bağ bir kurulsun, ben zaten kendi bildiğimi zaman içinde okurum” diye düşünmeyin.

BOĞA veya Yükselen BOĞA: Evinizde ya da işinizde yeni bir düzen kurmakla uğraşacağınız bir zaman. Kimlerle işbirliği yaptığınızı, kimlerden hizmet aldığınızı, kime nasıl hizmet verdiğinizi çok iyi değerlendirin. Uyamayacağı sözleri verenlerle işbirliği yapmayın, uyamayacağınız koşulları kabul etmeyin ya da insanları uyulması mümkün olmayan koşullara zorlamayın. Size göre kusursuzluğa değil herkes için en uygun ve mümkün olana odaklanın.

İKİZLER veya Yükselen İKİZLER: Bu dönemde heyecan olsun, aşk olsun, hareket olsun da noolursa olsun demeyin 🙂 İlk başta sevimli, çekici, ilişkiye açık, herkesle uyumlu görünmeyi becermesine beceriyorsunuz. Sizin huysuzluğunuz, kaygılarınız, hesaplarınız, gerilimleriniz, güvensizlik temelli kaçışlarınız sonradan başlıyor! Olduğunuz gibi davrandığınız ve karşınızdakini olduğu gibi görüp sevebildiğiniz ilşikilere emek verin. Kendinize dürüst ve kendinizden hoşnut olmayı öğrenin. Yeni başlayacağınız projelere de ”hallederiz şekerim” mantığıyla değil, enine boyuna inceleyerek başlayın.

YENGEÇ veya Yükselen YENGEÇ: Bir beraberlik arzusu, kalıcı bağlar kurma isteği, yuvalanma, evlenme, yaşadığınız ortamı daha güvenli ve keyifli hale getirme arzusu basacak sizi bu süreçte 🙂 Sırf çiftleşesiniz ve evcilleşesiniz geldi diye sonradan ayakta tutulması güç olacak ilişkiler veya güvende olmak için kaygı temelli bağlar kurmayın. Ailenizle uyumlu bir bütünlük içinde olmak için aşırı verici davranıyor, size taşıması ağır gelen bir yükü dengelemek için tek başına uğraşıyorsanız bunu fark edin. Ev almaya, evinizi ve düzeninizi güzelleştirmeye niyet ettiyseniz, detayda ve mükemmelik takıntısında kaybolmayın.

ASLAN veya Yükselen ASLAN: Çevrenizin genişleyeceği, sesinizin sözünüzün daha çok insana yayılacağı, hayatınızın hareketleneceği bir döneme giriyorsunuz. İnsanlara kendinizi daha da çok beğendirmek için artistlik yapmayın 🙂  Olduğunuz gibi davranın. Göreceğiniz ilgi ve teveccühten başınız dönmesin ve popoşunuz kalkmasın! Ya da içine gireceğiniz çevrelerle uyum sağlamak için kendiniz olmaktan çıkacağınız hallere bürünmeyin ve tutamayacağınız sözler vermeyeyin.

BAŞAK veya Yükselen BAŞAK: Para ve saygınlık getiren anlaşmalar yapacağınız bir sürece giriyorsunuz. Yeni teklifler alabilir ya da siz değerinizi görünür kılacak yeni işbirlikleri kurmak için çaba gösterebilirsiniz. Uzlaşın, anlaşın ama çok alttan almayın. Karşılıklı taahhütlerinizi çok iyi tarifleyin. İşinizi yaparken saplantılı ve memnuniyetsiz olmayın. Kusur-buluculuktan da sizde kusur bulunması ya da yetersiz kalmak korkusuyla bir şeylere el atmayı ertelemekten de kaçının.

TERAZİ veya Yükselen TERAZİ: Kendinizi çok sorgulayacağınız bir süreç var önünüzde. Hayattan ne beklediğinizi, bunu elde etmek için nasıl davrandığınızı, beğenilmek/arzulanmak için insanlara nasıl bir görüntü vermeye çalıştığınızı, arzuladığınız şeylere nasıl yaklaştığınızı sorgulayacaksnız. Var olmak için çok şeye evet diyor ama ve sonradan birilerinin onayına bağımlı hale geldiğiniz için olmadığınız birine dönüşüyorsanız, bununla yüzleşin. Kendinizi olduğunuz gibi kabul edip sevmeye başlamak için HARİKA bir dönem olabilir!

AKREP veya Yükselen AKREP: Hayal kırıklıklarınızla, beklediğiniz gibi gelişmeyen heveslerinizle yüzleşeceğiniz bir süreç var önünüzde. Bir aşk ilişkisi ya da bir arzu sönümlenebilir. Çocuklarınızla ilişkinizde tıkanan yerleri sorgulayabilirsiniz. Çocukluğunuzdan kalma kırgınlık ve reddedilme ya da koşullu sevilme hisleri, bunların ilerleyen yıllarda ilişkilerinize yansıyan yanları konusunda da içgörü geliştirmenize yardımcı olacak bir dönemdir.

YAY veya Yükselen YAY: Yeni başlangıçlar, fırsatlar, heyecan verici ihtimaller kadar tehditler ve taşınması zor olabilecek risklerin de önünüze geleceği bir döneme girdiniz. Gelişme fırsatını tepmeyin ve işbirliklerine açık olun. Ancak gelen tekliflere evet demeden neyin altına girdiğinize dikkat edin! İnsanlar sizi sevsin ya da değerli bulsun diye bir parçası olmanız gerekmeyen topluluklara ya da maceralara bulaşmayın. İçinizdeki bitmeyen bir şeyler ispat etme arzusunun aslında derin bir değersizlik hissinden geldiğini kabul ederseniz, kendinizi sürekli imkansızla sınamaktan vazgeçer ve yaptıklarınızdan hoşnut olmaya başlayabilirsiniz.

OĞLAK veya Yükselen OĞLAK: Kariyerinizde yeni atılımlar yapabileceğiniz bir zaman. İnsanlara daha fazla ulaşabilmek ve hitap edebilmek için imkan veren işbirlikleri ve başlangıçlar yapabilirsiniz. Görevlerinizi üstlenirken sevilmek, takdir edilmek, bütün beklentileri karşılamak, tüm madalyaları toplamak eğiliminden kaçının. Gerçekten ihtiyaç olan konulara yönelmek, adil olmak, verimli olmak, rekabetçi değil birleştirici olmak, enerjinizi ve emeğinizi sorumlu olduğunuz alanlara dengeli dağıtmak konusunda özen gösterin.

KOVA veya Yükselen KOVA: Hayat planlarınızda yenilikler yapacağınız bir zaman. Taşınmak ya da daha geniş alanlara erişen işler yapmak, entellektüel açıdan yeni konulara açılmak isteyebilirsiniz. Eğitim ya da medya alanında aktif olan Kovalar için çok güzel projeler gündeme gelebilir. Projeleriniz için işbirlikleri yapmanız da çok mümkün. İşbirliklerini konusunda alış-veriş dengelerine, karşılıklı beklentilerin net ve adil olmasına çok özen gösterin. Eğer hayatınızda hak arayışlarının söz konusu olduğu durumlar varsa hem kendinize hem karşınızdakilere adil olmaya ve kavga yerine uzlaşma ile çözmeye gayret edin.

BALIK veya Yükselen BALIK: Önümüzdeki altı aylık süreçte özellikle ilişkiler konusunda gerçekten ne istediğinize, neyi almak için neyi vermeye gönüllü olduğunuza dikkat edin. Kimse ile maddi ya da duygusal düzlemde karşılıklı kullanmaya dayalı bağlar kurmayın. Bir ilişkiyi kaybetmemek için aşırı verici olmaya ya da size çok bağlı olan birilerinin toleransını suistimal etmemeye dikkat edin. Çok yüksek beklentileriniz olduğu için fazla gözü kara davrandığınız projeler olabilir. Yatırımlarınızda kendinizi ve işbirliği çinde olduğunuz kişileri riske atmamaya dikkat edin.

1 Yorum

  1. secil

    Muhteşem bir ‘makale’ olmuş. İnsanın her daim kendine sorması gereken soruları bir yol haritası şeklinde ortaya koymuşsunuz. Zihninize, elinize, emeğinize sağlık. Hayatınız her daim güzel, bereketi bol olsun! Sevgiler.

Bir Cevap Yazın

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et