Yengeç’teki Güneş Pluto’ya Karşı … Herşeye Rağmen UMUT, ŞEFKAT ve CESARET Hakkında :)

– Güneş Yengeç Burcu’nun kollarında, Mars ile koyun koyuna… Ve Oğlak’taki Pluto’ya karşı.

– Üstelik Uranüs ile de kare açısı ve Satürn ile 135 derece açısı var.

– Üstüne üstlük Venüs & Jüpiter kavuşumuna da üçgen olmaya başlıyor.

MEALİ;

HAYAT ŞEFKATLİDİR!

Hayatın elleri bizi YOLU BULMAYA yönlendirir.

Zira insan Yaratan’ın UMUT PROJESİ’dir. Yaratan, varoluşumuzun ne kadar anlamlı, aldığımız ve hayata geçirebildiğimiz öğretilerin, başka insanlar için oluşturduğumuz örneğin ve geride bıraktığımız deneyimler mirasının ne kadar kıymetli olduğunu bilerek yaşamamızı, bunun onurunu ve sorumluluğunu taşımamızı ister.

Bu yolda cesaretle yürümek için gereken huzur ve güven duygusunu da, MERKEZ’in her daim yol göstericilik sunduğunu bilmekten alırız.

Daimi yolgöstericilik aldığımızı, Yaratan’ın bizden umudunu asla kesmediğini ve BEKLENDİĞİMİZİ bilmek, bizim de içimizi UMUT ve CESARETLE doldurur.

Ama insan arada bir bunu unutur…

Yıldızların anlattığı hikayeye bakacak olursak; bu aralar yüksek enerjili bir kulvardan geçiyoruz bu kesin! Düşüncelerimiz cüretkar, arzularımız yoğun, taleplerimiz yüksek… Hayatımızda her zamankinden farklı bir yol açma özlemi duyuyoruz. Bugüne dek olabildiğimizden DAHA FAZLASI için bir umut ve bir talep filizleniyor kalbimizde. Ve kendi üzerimize vurduğumuz zincirleri kırmak için daha bir cesuruz…

Hakikaten CESUR muyuz?

Hımmm… pek de cesur olamadığımız, halletmek için kolları sıvamadığımız konular bu ara önümüze çıkıp çıkıp bizi ürkütüyor mu yoksa 😉

Yoksa biz HAYATIN değil de, alışkanlıklarımızın şefkatli kollarına, bildik yolların tanıdık çıkmazları sığınıp, pasif agresif bir çaresizliğe gömülmek üzeremiyiz yine?

AMANINNN YOK YOK :))) Buna hiiiç gerek yok!

Bu aralar ayağımızın takıldığı yerlerde ”BAK YİNE OLMUYOR! GALİBA YİNE YAPAMAYACAĞIM…” mesajını görmek yerine, ”HANGİ İÇ ENGELE TAKILDIĞIMIZI” fark etmek için çaba gösterelim.

Geri çekilerek, ürkerek, erteleyerek, yapamamaktan korkarak, kendimizi hayatın ”şiddetinden” korumaya çalışmak, ihtiyaç duyduğumuz şefkat ve korumayı saklandığımız arka bahçelerde aramak yerine, cesur olalım!

Aksi takdirde kendimize zulüm etmiş olacağız.

Yetersizlik korkularımız, bizi adım atmaktan, gelişmekten, Tanrı’nın vaad ettiği verimli hayatı sürmekten ala koyarsa, sırf bildiğimiz karanlıktan çıkmamak için ışığı reddedersek, kendimize kimsenin uygulayamayacağı türden bir eziyet ve şiddeti uygulayan aslında biz olacağız.

Bu aralar hayatın önümüze çıkarttığı engel ya da uyarıları, öğrenmek ve gelişmek için FIRSAT olarak görelim!

Adım atarsak, ”bize özümüzden seslenen Yaratan’dan” yardım ve yol göstericilik dilersek, yolu tıkayan önyargılarımızdan, alışkanlıklarımızdan, işe yaramadığını bile bile tutunduğumuz yöntemlerimizden özgürleşebileceğimizden, şüphe etmeyelim.

ŞÜPHE KALBİN DÜŞMANI’dır. UMUT ve İMAN ise her derdin panzehiri…

Eksikler fark edilmek ve giderilmek, sorunlar çözülmek, yeni yollar bulunmak ve yeni yöntemler keşfedilmek içindir. İNSAN’ın İŞİ BUDUR 🙂

Zira, İNSAN YARATAN’ın UMUT PROJESİDİR.

Bizden kesilmeyen umudu, biz kendimizden esirgemeyelim 🙂

HILLSONG UNITED – OCEANS

”Ve ben senin adını söyleyerek içimden,
Gözlerimi dalgaların ötesine dikeceğim.
Okyanus yükseldiğinde,
Ruhum senin kollarına sığınacak.
Çünki SEN benimsin ve ben SANA aitim.”