25 Temmuz – 6 Eylül 2015 VENÜS RETROSU… Bize Gerçek Değerimizi Veren Nedir?

4e2c03cc9aefe746a01520399d9280e9
Resim:

25 Temmuz – 6 Eylül 2015 VENÜS RETROSU… Bize Gerçek Değerimizi Veren Nedir?

Dünya nimetlerinin, aşkın, sanatın, haz ve hoşluk hissi veren, insana ”Şükür Yaşıyorum” dedirten her bir şeyin temsilcisi Venüs, 25 Temmuz – 6 Eylül tarihleri arasında RETRO dediğimiz süreçte olacak. Aslına bakarsanız gölgesi mölgesi dediğimiz kısımla birlikte 21 haziran – 9 Ekim arası Venüs’ün tam gaz çalışmadığı bir aralık diye tanımlanabilir.

Venüs retroya 0 derece Başakta girecek ve gerileme tabir ettiğimiz süreç 14 derece Aslanda bitecek. Yani Başak temaları ile girip, Aslan temasındaki takıntılarımızla uğraştığımız bir retro yaşayacağız.

Ammaaa bütün derdimiz canımız gülümüz Venüs’ümüzün retro olması mı?

Aslına bakarsanız astroloji camiası bir süredir amanın da Jüpiter Venüs kavuştu, hanemize ay doğdu diye yıkılıyor! Ve fakat ortamlarda buna dair bir hareket gördüğümüz yok :)))

Zira hareketi zorlaştıran bir Satürn karesi almakta bu güzel ikili… Yani süreç tek boyutlu değil çok yönlü değerlendirmeye muhtaç!

O Zaman Meali 🙂

Venüs Başakta ”Seçici, Mükemmeliyetçi ve Zor Memnun Edilen” bir karaktere bürünür! Hele de Aslan’daki Jüpiter ile dipdibe ise, bunu anlamı kısaca ”Olacaksa, şanıma, adıma yakışan, ruhuma hitap eden olsun!” demektir.

Bu ikilinin Akrep’teki Retro Satürn’den kare alması ise, arzularımızı yerine getirmek istiyorsak, Evren’in mesajını iyi duymamız gerektiğine vurgu yapar;

”Sana yakışanı yapmak istiyorsan, az bişey zorlanacak ve ÖNCELİKLE sana engel olan bazı temel unsurları dönüştürmek, değiştirmek, iyileştirmekle uğraşacaksın!”

İnsanın gözü ileriye dönük olsa da, gönlü geçmişe takılıdır…

Takıntılarımız, yarım kalmışlıklarımız, ayak bağlarımız, gerçekleşmemiş heveslerimiz, içimize uhte olmuş deneyimlerimiz ya da deneyememelerimiz, bizi ileri gitmekten alıkoyar.

Önümüzde açılan yolda ilerlememize mani olan, umutlarımızı kıran, zevkimizi bozan bir durum varsa, ve bu durumu şimdilik ortadan kaldırma şansımız yok gibi duruyorsa, TEK ÇARE YAKLAŞIMIMIZI DEĞİŞTİRMEKTİR!

Muhtemelen geçmişte de böyle durumlarda nasıl hareket edeceğimize dair sorunlar yaşamışızdır. SABIR, ÖZEN, TEVEKKÜL, GAYRET, CESARET, ya da basitçe ”Nefsimize Kolay Gelmeyeni Yapmak” konusunda eksik kalan derslerimizi almadan, evrenin bizi bu geçitten geçiresi yoktur 😉

Eylül’e kadar Yalnız Venüs Retro olmakla kalmayacak, Jüpiter ve Satürn arasındaki kare de hep tam açılı olmasa da, yakın mesafeli devam edecek.

Ve Venüs’ün Aslanda geri gittiği bu süreç içinde biz kendimizi;

– Hak ettiğimiz güzelliklerden mahrum kalmış,

– Kıymeti bilinmemiş,

– Alıştığı rahat ve bolluktan uzak düşmüş

– Ya da ne yapsa beklediği takdiri alamamış hisseden, bu yüzden de kendinden hoşnut olmakta zorluk çeken bir halde bulabiliriz.

Canımın içi astroloji okurları 🙂 Bu durum bize başta çok itici gelse de, BUNU BİR FIRSAT OLARAK GÖRMEK GEREKİR!

Dönelim ilk başa!

Neydi ana temamız; ”YAKIŞANI YAPMAK” değil mi?

Yakışanı yapmak, herkes bize alkış tutar, pohpohlar, önümüze kırmızı halılar sererken kolaydır. Hatta böyle zamanlarda çoğu kez yapmamız gerekeni mi yoksa dolduruşa gelip başkalarının bize yakıştırdığını mı yaptığımızı bilemeyiz!

Oysa kendimize duyduğumuz güven ve saygıyı asıl pekiştirecek olan, kendimize yakıştırdığımız bir duruşu RAĞMEN sürdürmek ve engeller karşısında yılmamayı bilmektir.

Eylül ayına kadar;

– Hayat bize umduklarımızı gümüş tepside sunmayabilir.

– Seçimlerimiz bize beklediğimiz hoşnutluğu, onayı, faydayı getirmiyor gibi durabilir ya da bedelleri bize biraz ağır gelebilir.

– Eleştirilere maruz kalabilir ya da alıştığımız sevgi ve desteği bulamamaktan dolayı sıkıntı duyabilir ve kendimizi az ilgi gören bir çocuk gibi dudağı bükük hissedebiliriz.

– İlişkiler bize beklediğimiz kadar keyif verici deneyimler getirmeyebilir ya da aklımıza takılan insanların sandığımız kadar arzulanır özelliklere sahip olmadıklarını görebiliriz.

– Geçmişten beri devam eden özdeğer sorunlarımız, sevilmek ve değerli olmak için seçtiğimiz yöntemler, başkalarına değer verirken takıldığımız öncelikler ve ilişkilerde benimsediğimiz tutumlar masaya yatabilir.

Günlerin köpüğünden arda kalan ÖZSAYGIMIZ olacaktır.

Hep bize göre doğru, iyi, gerekli olanı vermesini bekleyemeyiz hayattan ve insanların hep bizim umduğumuz gibi davranmaları mümkün değildir.

İnsan kendi değerini insanlardan aldığı tepkiler ve hayattan aldığı KISA DÖNEMLİ sonuçlar ile yargıladığı zaman olumlu ya da olumsuz yönde YANILSAMALARA DÜŞER!

Ne demek iki yönlü yanılsama;

– İstediğimiz oluyor, birileri bizi seviyorsa kendimizi mutlu, önemli değerli zanneder, ama fark etmeden hiç de uygun olmayan durumları gaz desteğiyle sineye çekiyor da olabiliriz. Ya da bu halin verdiği sarhoşluk, bizi önceliklerimizden geri koyabilir.

– İstediğimiz olmuyor, birileri bize beklediğimiz gibi davranmıyorsa da, kendi değerimizden, yaptıklarımızın gerekli ya da önemli olup olmadığından kuşkuya düşebiliriz. Ve bu bizim mutluluk, doyum, umut, yola devam etme gücü gibi stoklarımızı tüketebilir.

Aslolan ne tepkilerdir, ne görünürdeki sonuçlar. Aslolan bizim bir adımı atarken niyetimizin, önceliğimizin ve bu adıma yüklediğimiz değerin ne olduğudur!

Eğer değer yargılarımız ve önceliklerimiz ise değişmesi gereken, bu süreçte bunu daha iyi anlamamız ve esnek olmayı öğrenmemiz mümkündür.

Eğer RAĞMEN yapmayı, sabırlı, dirayetli, prensipli olmayı becermek ise yolumuzdaki ders, bu süreçte kendimizi bu yönde geliştirmemiz mümkündür.

RETRO’lardan korkmayın!

Hiç bir retro, içimizdeki bizi geri çeken ön-yargılar, korkular, kaygılar kadar engel değildir bize 😉

Hayat bize tam istediğimizi değilse de, bir şekilde asıl ihtiyacımız olanı getirir… Bundan korkmadığımız, ve yaşadıklarımızı bir öğrenme vesilesi olarak görebildiğimiz ölçüde önümüz açılacak, ÖZE-GÜVEN’den ve RUH’a SADAKATTEN gelen bir ŞAN ve ŞEREF HİSSİ bizimle olacaktır 🙂

Kendini Gayrete Getirmek İstiyorsan Müzik Candır! Hard Times – Ray Charles

[wpvideo r1lKUmse]

0 Yorum

  1. Sule Baltaci

    Cok guzel bir yazi yada yorum… Cok tesekkurler super yardimci her yaziniz.

    Isik ve sevgiyle kalin.
    Sule

    Date: Fri, 24 Jul 2015 01:37:22 +0000
    To: suleoguzoglu@hotmail.com

  2. abey

    bir terazi olarak kucağımda kedimle okumam da ayrı bir şık durdu. elinize sağlık Juno’muz (=

  3. Gudu

    Tam da yaşadıklarım şuan. Teşekkürler sevgili Juno:))

  4. ebru

    ”İnsan kendi değerini insanlardan aldığı tepkiler ve hayattan aldığı KISA DÖNEMLİ sonuçlar ile yargıladığı zaman olumlu ya da olumsuz yönde YANILSAMALARA DÜŞER!” bir teraziye söylenecek en doğru ve acımasız söz sanırım.hayatım bu cümleden ibaret gibi hissediyorum.bunun farkında olmam da bir işe yaramıyor.ne yaparsam yapayım bundan vazgeçemiyorum.ya kendimi kahrediyorum ya da havalara uçuyorum.sanırım yalnızlıktan oluyor bunlar… kendimle mutlu olmayı öğrenmeliyim.çok teşekkürler bu arada seçtiğiniz resimlere de bayılıyorum sevgiler:)

Bir Cevap Yazın

Arşiv

Kategoriler

%d blogcu bunu beğendi: