Sivri, Hınzır & Cüretkar Yorumlar – Neyi Feda Edemez?

Mona_Lisa___Manga_Style_XD_by_Nisai
Resim:

Sivri, Hınzır & Cüretkar Yorumlar – Neyi Feda Edemez?

Herkesin herşeyi kıymetlidir :))) Ama hepimizin asla feda etmek istemediğimiz bir nimeti vardır… Sivri, Hınzır ve Cüretkar bir bakışla, burçlara göre en bi üstüne titrenilen şeyin ne olduğunu AÇIKLIYORUMMM :)))) Yine hepiniz benden neffrett edeceksinizzzzzz :))))))

KOÇ: Gururunu! Şimdi aslına bakarsanız Koç öyle kendine iş arayan bir insan değildir :))) Rahatına düşkündür. ”Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar” modunda yaşamaya bayılır… Ama Koç bir alfa yani bir sürübaşıdır! Kendisine ya da hakimiyeti altında gördüğü her hangi bir şeye ucundan accık ”tokanacak” birşey ortaya çıktı mı, Koç birden yerinden doğrulur, ”ahiyaaaakkk!” tarzı bir savaş çığlığı atar ve saldırı pozisyonuna geçer :))) Zira, Koç için bu bir gurur meselesidir! Bu yüzden de bir Koç’a istemediği bir şeyi yaptırmanın en iyi yolu, gururuna tokanacak bir laf etmektir. İktidarını ispat etmek için ”mantıksız” işler yapmaya pek müsaittir. Onu peşinize düşürmenin en iyi yolu da, ona ait olmayı reddetmektir :))) Çok gururu kırılır ve peşinize takılır… Yani ”ASLINDA BASİT BİR MEKANİZMALARI VAR” desem yalan olmaz :)))

BOĞA: Tercih Hakkını! Boğa ne istediğini bilen insandır. O kadar bilir ki, bir türlü UNUTAMAZ ve VAZGEÇEMEZ :))))) Tembeldir membeldir ama, Boğa’nın nefsi bir kere kabardı mı, kolay kolay yatışmaz… Aklı bir şeye takıldı mı, onu ille elde etmek ister ve olmadı mı, bir ömür, eline geçen her fırsatta yeniden dener! Öte yandan ”YOH!” dediği zaman da, yerinden kıpırdaması bir o kadar zordur. Durumu yeniden değerlendiren ve konum değiştiren uzuvlarını, oto-felce uğratır :)))) Yani Boğa’ya getir-götür, gel-git, yap-yapma diyen kaybeder… Boğa ile anlaşmanın yolu sevmek ve sevdirmektir :))) Hoşlanacağı ipuçlarını koyun önüne… O düşünür taşınır, makul bir noktaya gelir. Ne vakit Boğa bir şeyin kendi tercihi olduğuna inanır, o zaman hiç kimse onu dolduruşa geldiğine dahi ikna edemez :)))) Ama bak vicdanlı insanlardır… Yani ısrarcı insana zinhar yüz vermezler ama kabul etmemiş gibi davranıp – dolaylı olarak – ufak bi güzellik yapabilirler 😉

İKİZLER: Güvenlik Alanını… İkizler PİMPİRİKLİDİR 🙂 Böyle deli dolu, hoptidi zıptidi, hareketli olduklarına bakıp da, hiç bir şeyi kafalarına takmadıklarını sanmayın. Onların kendilerine has ritüelleri, titizlikleri, takıntıları vardır :)))) Ve bunların bir başkası tarafından anlaşılabilir bir mantığı da yoktur! O bir şeyi içine sindirdiyse sorun yoktur. Ama sindiremediyse zinhar değmez, tutmaz, aynı odada yatmaz… Rahatlatılmak istedikleri için çok soru sorar ve rahat bırakılmak istedikleri için de çok hareket ederler. Kontrol edilemezler ama gizli bir kontrol-manyaa durumları vardır :)))) Etraflarındaki hava boşluğu ve belirsizlik, sadece onların biraz geniş tutmak istedikleri güvenlik alanlarının uzantısıdır… Burçlar içinde anlayışa ve olduğu gibi kabul edilmeye en umutsuzca ihtiyaç duyan ve fakat başkalarını oldukları gibi kabul etmekte en bi zorlanan burç belki de İkizlerdir!

YENGEÇ: Valla sevdiği hiç bir şeyi feda meda edemez :))) Yengeç onu mutlu eden şeylerle kendini şımartmaya bayılır… Bu nedenle ona keyif veren, hayat kalitesini yükselten her şeyle sevgi bağı kurar ve onları elinin altından, gözünün önünden ayırmak istemez. Haa, diyeceksiniz ki ”bunları iyi mi kullanır”… Şimdi valla bu soruyu bir Yengeç’e sorsanız aynen şöyle der: ”SANA NE BE! BENİM değil mi ister üstüne yatarım, ister dolapta tutarım!” Siz siz olun, Yengeç’ten herhangi bir şeyini ”lazım değilse” almayı talep etmeyin! Siz istediğiniz anda, onun aklına bin tane lüzum teşkil edecek şey gelir :)))  Eski sevgililerinin bile evlendiğini öğrenince içten içe bozulmalarının… Çocuklarını mocuklarını da öyle kolay kolay gelin/damat edememelerinin temel nedeni, BENİM’sedikleri şeyleri kimseye kaptırmaya razı olamamalarıdır :))))

ASLAN: Ayyy haşmetmeapın en kıymetli şeyi kendi ”tiri vicudu”dur :)))) Malum… kendisi bakanı titretmek ve mümkünse zülfüne kurban, hüsnüne hayran etmek ister 😉 O yüzden Aslanlar güzelliklerine, sağlıklarına, vücut hatlarına pek bi düşkündürler. Bir çoğu süslüdür! Aralarında pek sade ve aristokrat bir çizgisi olanlar da vardır ama arka planda mutlaka üzerinde iyi düşünülmüş bir vitrin dizaynı mevcuttur :))) Üstelik yalnız kadınları böyle değildir! Gözaltı kremi kullanan, detoks yapan, pediküre giden, SPA’ya üye olan erkek görürseniz, ASLANMISINIZ diye bi sorun :))))) Veee onlara ne kadar iyi göründüklerini söylemeyi, kirpiklerinizi kırpıştırarak bakıp hayran görünmeyi asla ihmal etmeyin 😉

BAŞAK: Şimdi öteki burçlara biraz tuhaf gelicek ama onların en kıymetli şeyi İÇLERİNDEKİ HASSAS AYAR MEKANİZMASI’dır :))) Bir Başak’ın kendine has ve milim şaşmaz bir ÖLÇÜ anlayışı vardır. Ölçü kaçtı mı, Başak iç çamaşırının içine karınca kaçmışcasına huzursuz olur :)))) İşte bu yüzden Başak her şeyi feda eder… Ama kendisinin ”DUR TAMAMMMM” dediği yerde durma ve mümkünse diğerlerini de durdurma HAKKINI – evet onlara göre bu doğal bir haktır – feda edemez :))) Ayrıca ona göre daha tamam değilse de, zinhar hoşnut ve tatmin olabilemez :))))) Konu Başaksa, ”Ama Nedeennn?” diye sormayacaksın… Dediğini yapacaksın!!!!!!

TERAZİ: Yaw elbette İKNA YETENEĞİ’ni :))) Terazi’nin hiç birşeyi olmasına gerek yoktur! O herkesi istediği her şeye ikna etmenin bir yolunu bulabildiği sürece, zaten dünya onun itidir :))) ”Size Katılıyorum!” diye kolunuza girip, sizi az önce itiraz ettiğiniz kapıdan güle oynaya çıkaran birini tanırsanız, bilin ki o bir Terazidir! Birilerini olmayacak bir şeye ikna etmeye o kadar meraklıdırlar ki, çıtayı devamlı yükseltip, kendileri için hayırlı olmayan insanların aklına girmeyi tutku haline getirebilir, bu yüzden sonradan pişman olacakları anlaşmalar yapabilirler :))) Bu kadar kronik vaka olmayan bir versiyon ise – her şeyi tam istediği gibi bulduğunda bile – sırf herkesin bakış açısını kendi gönlüne göre çekeleyebildiğinden emin olmak adına, bir takım rötuşlar talep edebilir… Sanıldığından biraz daha karanlık bi ruh olduklarını hiç söylemişmiydim :)))))

AKREP: Elbette SENARYOLARINI… ”Nassı Yaniii” oldunuz dimi :))) Her Akrep – kendi çapında – bir risk yönetimi dehasıdır! Kafası hep ”Peki ya…” diye başlayan senaryolara işler. Bu yüzden de, her giriş için birçok çıkışı, her OLASI sorun için birden fazla çözümü, her OLASI kayıp için fantastik telafi yöntemleri ve her yenilgi için ertelense de özenle saklanan bir takım intikam planları vardırrrrr :))))) Beklediğinin aksine bir gelişme oldu mu, hemen senaryolarını gözden geçirir… Günceller… Bir sonraki adımı bekleyip, kendi tahmin yeteneğini ölçer… Niye öyle gizemli ve derin göründüklerini anladınız mı; kafa kafa değil 32 kısım tekmili birden tefrika roman… Deriiin deriiin boşluğa bakmasın da naapsın :)))))

YAY: İşte maalesef DİZGİNLERİNİ :))) Valla konu Yay ise… En uygun cümle ”Hangi Çılgın Ona Zincir Vuracakmış Şaşarım”dır :))) Ya Anacım… bunlar bir şeye sardıkları zaman üstüne gitmekten kendilerini alamaz, ama sen ona ”İyi tamam len gel…” dediğin zaman da, memleket versen içinde duramazlar… İlle bi kayışı koparıp dolanmak, bi münasebetsizlik icat etmek ZORUNDADIRLAR! İçlerinde adeta çılgın bir AT koşturmakta ve bizim ”fazla özgür” dediğimiz hayatları, aslında o atın peşinde telef olmaktadır… Yani bakmayın ”üzünlüdür” aslında hikayeleri… Siz küçük dünyalarında mutlu mutlu yaşayan küçük insanlar! Sizler, yalnız bir kovboy olmanın ve atına sevdalanmanın ne demek olduğunu bilemezsiniz…. :))))))))))))))))))

OĞLAK: Pransiplerini :)))) Evet efendim! Prensip az gelir… PRANSİP o PRANSİP :))) Şimdi o kendince ölçmüş, biçmiş, en uygun olan sistemi oluşturmuş, ve işleri yoluna koymak için ince ayar bir takım düzenlemelere gitmiştir… Hani bütün bunları böyle yapana kadar tabiri caizse, dibi de çıkmıştır! Eh şimdi sen gel… En dallama halinle ona ”KEŞKEM ŞURASINI ŞÖYLE YAPSAYDIN” demeye cüret et… :)))) Valla bence kafanızı kendi isteğinizle münasip bir duvara, hatta bulursanız buzdağına çarpmak daha iyidir :)))) Oğlak ona böyle dediniz diye sizi paralamayabilir… Ama öyle bir bakar ki, yedi ceddinizin ruhu titrer :))) Ve fakat ardından, alır onu bir endişe… ”Yaw şimdi bu da istendi” diye kurarrr kurarrr, takarrr sökerrr… Naapar eder, bir şekilde hem kendi PRANSİP’lerine hem de gelen taleplere uygun bir hale getirmek için bi çare bulur. Ay bak ”gıcık şeyler noolucak” filan demeyin yazık beee :))))

KOVA: Hayallerini… Evet Kova’nın hayalleri vardır! O bu dünyayı olduğundan daha fazla bir yere dönüştürmek için doğduğuna inanmıştır… Sakın onlara ”YAW ANAM BABAM GEÇ BUNLARI!” demeye cüret etmeyin! Barış yanlısı ve vejetaryen olduğunu unutup kalbinizi parmaklarıyla sökmek ve çiğ çiğ yemek ister gibi üstünüze saldırabilir :)))) Fiziksel olarak saldırıya geçmesi de gerekmez! Öyle bir elektrik yayar ki, dikenli tele yapışmış gibi olur ve beyin kıvrımlarınızın düzleştiğini hissedersiniz :))) Kova hayallerinden konuşmaya başladı mı, ona müdahale neyin etmeyin! Bırakın anlatsın… Sakın itiraz etmeyin… Uç noktalarını törpülemeye filan kalkmayın… Konuşsun rahatlasın… Kafa sallayın… Hatta devreleriniz o yoğun baskı altında hala çalışıyorsa düşünün… Cephe almayın feyz alın feyz :))))

BALIK: Manevra kaabiliyetini :)))) Şimdi siz bakmayın onların öyle sakiiiin, geniiiiş, kaygısııııız göründüklerine! Balığın aklı hep kapıdadır… İçinde hep ”Ya buradan da gitmek istersem” fikrinin getirdiği bir depresyon, en mutlu ortamlarda, en zirve durumlarda aniden gelen bir melankoli vardır… Aslında konu kimsenin ona ne yapması gerektiğini söylemesine müsade etmemektir :))) O kalmak istediği sürece yakalayıp atamazsınız, bir şekilde parmaklarınızın arasından sıvışır ve kendince uygun bir yere sığışır. Ama şu dünyada Yay bile zapt edilir de, içine ”GİT” virüsü girmiş Balığı zapt etmenin bir yolu yoktur. Sıkıldıysa, hevesi geçtiyse, ya da aklı başka bir yere takıldıysa, Balık vıııjjjjt kaçar :))) Hiç bir yere kaçamıyorsa, içine kaçar… Öyle yok olur ki, varlığı abes gelir, kapıyı açıp siz salarsınız… Aklınız ermedi dimi :))) Ermezzzz…

0 Yorum

  1. fatoş

    Başak ve kova; zıt kutup dedikleri bu mu? Bir başağı kovadan başka kimse anlayamasa da anlamamış gibi davranan da yine bir kovadır …

  2. fatoş

    Bu başakları nasıl zapt-ı rapt edeceğiz Juno’cuğum.

  3. fatoş

    Karınlarının yumuşak yeri neresidir acep?

  4. Hande

    Bacım baaak

  5. simdiiiii soyle bir karisim yapsak bu burclardan bana cuk oturacak…basak, oz burcum, akrep, yukselen burcum ve oglak ama o nereden cikti anlamadim simdi… her okudugumda beni gulimsetecek birseyler yazmis oluyorsunuz cok tesekkurler!

  6. AslanPisipisiii

    Ahahaahh yükselenim Boğa ba-yıl-dımm 😀 büyüksün Junoo :*

  7. gulsah

    Demek ki içim de ki bitip tükenmeyen gitme isteği,yolculuğun en sevdiğim tarafı yolda olma hissinin olmasının sebebi buymuş.Her şey balık olmaktan ötürü imiş:))))

  8. gonul

    ya varya hic gülecegim yoktu …hic bir yere kacamazsa icine kacar ya varya aynen ya ben cok yasiyorum bunlari ..diger burclardaki tanidiklarimda ayni ya bu kadar olurmu valla oluyo isde emegine saglik bu kadar anlatilir dedirten bir yazi ..bide bizim millet yani türk insani mizahla daha iyi anliyor bence egitim sistemi komple degissin

    git virüsüde yeni cesit ya varya ben ne dicem bilemedim :)))))

  9. Siz küçük dünyalarında mutlu mutlu yaşayan küçük insanlar ha:) ya yüksek sesle güldüm harikasınız. ( yay-kova)

  10. Ayshaa

    Ya öldürdün beni gülmekten sabah sabah kadin! Sahanesin…

  11. scorpio

    Ama ama herşeyi pek bi bilen kadın,bu kadarınada ayıp derler yahu !Şimdi bu yazıyı okuyan eş dost hısım akraabanın karşısına nası çıkıciim acep,tüm sırlarım ifşa oldu :))) banane banane montaj bunlar hep :)) bi akrep…

    1. Montac ha :))))))
      Demek paralel siteden sızma var :)))))

  12. Süper tespitler :))) çok güldüm ve “hakkkkatten” dedim 🙂

  13. Ozan

    bütün yorumlara çok güldüm :)) ve fatoş ben yükseleni başak olan bir kovayım… şu halde ölmüşüm de ağlayanım yok sanırım ha :)))

  14. Eyvah eyvah Ozan, içindeki savaşa nasıl tahammül ediyorsun? Buldum, kendine aşıksın sen :))) Aşk dışında, bir kova ve bir başağı düşünemedim, beni kendilerine dost seçen başaklara rağmen….

  15. martı

    ” Dikkatini çekmek için ne yapmalı + bu işi çaktırmadan nasıl yapmalı ? ” başlıklı bir yazı ihtiyacındayım :((

    1. Çaktırmadan dikkat mi çekilir lo :)))))

  16. Juno’cuğum, sorularıma cevap gelir mi acaba senden ? 🙂

  17. Burada ve daha birçok yerde Başakla ilgili birçok şey yazdım 🙂
    Ama amaç anlamak değil ”baş etmek” olunca zor olabilir!
    İletişim sürekli duymak istediğimize odaklanmak yerine söyleneni anlamaya çalışmaktır 😉
    Belki Başak anlatıyordur ama siz duymuyorsunuzdur….
    Hımmm ? :)))

Ozan için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et