Mars – Satürn Kavuşumu Bize ''Bişey '' Yapar mı?

Umegatani
Resim:

Mars – Satürn Kavuşumu Bize ''Bişey '' Yapar mı?

Efendim  malum ters düz gitti derken, Yay Burcuna giren Mars, Satürn’e hayli yakın seyrediyor. 24 Ağustos’ta da tam kavuşum halinde olacaklar.
Bu görünüme eşlik eden ama yeterince dikkati çekmeyen gösterge ise, Neptün’ün bu kavuşuma kare açı yapması!
Klasik astrolojiye göre Mars ve Satürn ”malefic” gezegenler ya… Elbette ortamdaki yorumlar feci 😉
Sizin benim gibi fanilerin takıldığı yer ise; ”Abi bu durum bize bişey yapar mı?”
Hep söylediğim şeyi yine tekrar edeyim; ”Gezegenler bize bir şey yapmaz!” Onlar sadece içinden geçilen süreçler ve alınması gereken dersler hakkında işaretler, uyarılar taşırlar.
İkinci olarak da bir şeyi itiraf edeyim; Ben aforoz edilesi bir ”yıldız gözlemcisi” olarak MALEFİC diye bir şeye inanmıyorum 🙂
Arkadaş nice BENEFİC ”yani iyicil” diye yutturulan Jüpiter – Venüs görünümlerinde, neler geldi bu memleketin başına… Neyse!
Ben sakin ve sade bir şekilde size bu kavuşumun ve aldığı görünümlerin bizi üzerinde çalıştıracağı konuları dilim döndüğü kadar anlatayım 🙂
Mars Yay Burcunda tam bir ”TUTMAYIN BENİ!” sembolüdür. Satürn’ün yılmaz yorulmaz inadı ile kavuştuğunda ise, ortaya bir SUMO GÜREŞÇİSİ çıkar 🙂
Yani imkansız gibi görülen bir ısrar ve dayanıklılık oluşur… Ya da böyle bir dayanıklılığı gerektiren durumlar gündeme gelir.
Eğer sürecini doldurmuş ve yıkılması gereken oluşumlar varsa, bu kavuşum onların yıkımına giden uzun yolu tetikler!
Her sorunu, sert ve ödünsüz bir GÜÇ kullanımı ile çözmeye, ”tabiri caizse” önüne gelen her engele ince düşünceden yoksun bir hızar gibi dalmaya kalkışmak, yolu açayım derken çevreye zarar verdiğini fark etmemek ise, bu kavuşumun yan etkisidir 🙂
Ama yukarıda da belirttiğim gibi konumuz SADECE Mars & Satürn kavuşumu değil… Bu kavuşumun Retro Neptün’e karesinden söz ediyoruz!
Balık’taki Retro Neptün, uzuuuun zamandır gözardı ve hatta hasıraltı edilen, gündeme getirilmeye getirilmeye yaygın ve yapışkan bir hal almış ZAAFİYETLER’e işaret eder. Fiziksel düzlemde ihmal edilen hastalıklar ve bağımlılıklar, sosyal düzlemde yolsuzluklar, ahlak ve hukuka aykırı faaliyetler,  duygusal düzlemde bastırılmış kaygılar ve anlamını yitirmiş inanç ve bağlılıklar bu kapsamda ele alınabilir.
İnatçı ve biraz da özensiz bir güce işaret eden Satürn & Mars kavuşumunun, kangren halini almış zaafiyetlere kare çekmesine gelince;

  • Politik veya askeri güç odaklarının içindeki yolsuzlukların ele alınması, ve bazen biraz kaba kesim gibi görünen kökten bir temizlik harekatına kalkışılması, bu görünüme birebir denk düşer…
  • Uluslararası platformlarda, ülkeler birbirlerinin zaafiyetlerinin üzerine giderek güç elde etmeye, ya da aslında göze alamayacakları çıkışları blöf yaparcasına ima etmeye yatkın olabilirler. Yapılan işbirlikleri ya da verilen desteklerin ardında da, gizlenmeye çalışılan zaafiyetler ya da ifade edilmeyen planlar olabilir.
  • Sosyal düzlemde belirsizlik hissi ve bunun getirdiği plan yapma ya da yol alma zorluğu tırmanışa geçebilir.
  • Hareket alanı açabilmek, bir amaca yönelik çalışmaları tamamlamak adına, şeffaflık ve dürüstlük ilkeleri çiğnenebilir.

Bireysel düzlemde ise;
Hayatta yol almamıza, gelişme kaydetmemize engel olan zaafiyetleri saptamak, ve bunları bertaraf edecek zorlu, uzun vadeli ancak gerekli adımları atmak için çok iyi bir süreçten geçiyoruz. Zaten biz bu zaafiyetleri görüp düzeltmek istemesek dahi, süreç önümüze bunların bize getirdiği zararları çıkartacak ve hayat bizi bir anlamda köşeye sıkıştırarak, yeni bir yol çizmeye mecbur bırakacaktır.
BUNA KÖTÜ DEMEYİN! Kötü olan, bu güne kadar ihmal etmiş, görmezden gelmiş olmamızdır. Oğlağınız konuştu :)))
Bu süreci verimli bir şekilde geçirmek için kendimize şu soruları soralım;

  • Sağlığım, işim, sorumluluklarım ve ilişkilerim konusunda hangi sorunları göz ardı ediyorum?
  • Kendimi ya da başkalarını aldatarak, oyalayarak, olası problemleri yok sayarak daha ne kadar devam edebilirim?
  • Neden bir zaafı taşımanın yükü yerine, bir  zaafı kabullenmek ve gereğini yapmanın zor ama ufuk açıcı yolunu seçmiyorum?
  • Alıştığım çukur, hakikaten tırmanılacak dağdan iyi mi? Neden bir deneyip, ne hissedeceğime bakmıyorum 🙂
  • Neden çok güçlü, ödünsüz ve pervasız davranmaya mecburmuşum gibi bir algı içindeyim? Zayıflık ve eksiklik hislerimi MAKSADI AŞAN güç gösterileri ile kapatmaya mı çalışıyorum?
  • Sorunlu, zaaflı, eksik olmaya tahammül edemediğim için kendime uygulanması imkansız ”yeniden yapılandırma” planları çıkartıyor, sonra da en ufak başarısızlıkta, kendimden umudu kesip geri vitese mi takıyorum?

İMKANSIZ diye bir şey yoktur… Seçimlerimizle kendimizi imkansıza mahkum etmek diye bir şey vardır!
Hayat bizi mahkumiyetlerimizden, zaaflarımızdan, korkularımızdan arındırmaya çalışır. Tercihlerimizin olumsuz sonuçlarını önümüze sererek, temiz, sade, düzgün, yorucu görünse de iyi hissettiren anayolumuza dönmek için bizi ikna  etmeye uğraşır 🙂
Küçük, özenli ama kararlı adımlarla, aşılmaz dağların bir patikaya dönüşmesi mümkündür…
WICKED GAME – Karen Souza yorumuyla;

0 Yorum

  1. Ayşe

    Juno……… Bu kadarı da fazla ama! Beni mi izliyorsun? :))

  2. Deniz

    Merhaba,
    Mars – Saturn kavuşumunda Antares’in de bir etkisi olacağına inanıyor musunuz? 🙂
    Sevgiler,
    Deniz

    1. JUNO

      Haliyle etkisi var…
      Zira Satürn Antaresle kavuşumda aynı zamanda.
      Ama Satürn ne zamandır o halde…

  3. dengenbes

    Kesinlikle …Satürn sevici birisi olarak Jüpiterin hiç olmayan, yavan, sabun köpüğü hatta rehavet verip arkadan bıçaklayan halini hiç sevmedim.Bu muydu bu kadarcık mıydı çok dedirtti.Yazdıklarınıza bayıldım.Aklıma ikimizin hikayesi isimli filmin son sahnelerini getirtti.Hatırladığım kadarıyla kadın adama geri dönecektir ve bahaneleri hazırdır.Ona alışmıştır, onun sorunları tanıdıktır, onu biliyordur. Aslında alıştığı çukurdur.Ama belki bir ben pek romantik bulmamışımdır bu sonu.

  4. Hüloooğğğ

    Hüloooğğğ

  5. Anladığım kadarıyla Jupiter iyi polis, Satürn kötü polis?….

    1. JUNO

      Değil işte öyle… onu an latmaya çalışıyorum 🙂

  6. Göksel

    Sevgili juno’cuğum,
    ”Sorunlu, zaaflı, eksik olmaya tahammül edemediğim için kendime uygulanması imkansız ”yeniden yapılandırma” planları çıkartıyor, sonra da en ufak başarısızlıkta, kendimden umudu kesip geri vitese mi takıyorum?”
    burada imkansız bir yeniden yapılandırma planı yapıp sonra geri vitese mi takmak mantıksız yoksa imkansız bir plan yapmak mı anlamadım. bunu biraz daha açar mısın?

    1. JUNO

      İmkansız plan yapınca haliyle bir süre sonra bunalıp geri basıyorsun 🙂

      1. Ebru zzzz

        Kırk yılın başı kendimle ilgili bi kalkınma planı yapmıştım sonra bunu gördüm….
        Sanırim erken uyarı oldu bu demek ki küçük küçük sürprizler yapmalıyım kendime 🙁

        1. JUNO

          Kalkınma planı yapın UYGULANAMAZ sertlikte olmasın ve aksamalar cesaretinizi kaçırmasın! Abi şuraya bak yaaa hemen yan çiziyo :))) Yok öyle…

  7. Juno’cuğum, mertçe söylermisiniz lütfen….! Uranüs, Neptün ve Pluton gezegenlerinin burç yöneticiliklerine inanıyor musunuz? Hemen söyleyim, ben Akrep burcunun yönetici gezegeninin MARS, Kova burcunun yönetici gezegeninin SATÜRN, ve Balık burcunun yönetici gezegeninin ise JÜPİTER olduğuna inananlardanım.

    1. JUNO

      Kendileriyle bizzat tanışmadım :))
      O yüzden aslında doğal sarışınlarmıymış yoks boyamıymış MERTÇE bir yorum yapamam :)))
      Sizin bu şahsi fikir beyanınız da bildiğimiz klaasik astroloji bakışı şekerim…
      Ama ben diğerlerini de harita incelemelerinde yazılarda da görüldüğü gibi kullanıyorum.
      Sevgiler

      1. HBeyza

        Biraz da guzel seylerden bahset Juno. Jupiter Venus kavusumu gibi… Buna da ihtiyaci var bunyenin…

      2. Astroloji’ye yeni başlamış pek çok kişi, kollektif gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Pluton’u burç yöneticisi olarak okumaktalar ancak bu burçların yapısı, aşkın (deney üstü) özellikleri herhangi bir burca bağlanamayacak ölçüde büyüktür. Tarihsel süreçleri, kuşakları etkileyen bu güçlere yöneticilik yakıştırması, 20. yüzyılda Astroloji’nin tarihsel argümanlarını görmeden değerlendiren bir yaklaşımın sonucudur. Hem teoride hem de pratikte, Kova burcunun yöneticisinin Satürn, Balık’ın Jüpiter, Akrep’in Mars olduğu aşikardır. Gezegenlerin gece ve gündüz ayrımı (sekt kavramı) olmaksızın yapılan önceki değerlendirmelerin bilgiler içinde önemli bir çarpıtma yarattığını görebiliriz. Ayrıca, yöneticilik kavramı sadece tek bir yöneticilikle de sınırlı değildir. Bir burcun yücelim, üçlü, kısmi asalet ve dekan yöneticileri de vardır.

        1. JUNO

          Hocam yorum mu bu yoksa kitap alıntısı mı 🙂
          Ayrıca bunu niye benim yazımın altına yazıyorsunuz?
          Astroloji tartışmak istiyorsnaız kendinize bir astroloji tartışma blogu ya da bir facebook sayfası açın… Ya da olanlardan birinde cengaverlik edin.
          Önemli olan teknik tartışması değil!
          Yazdığın yorum insanlara yarıyor mu yaramıyor mu? İŞTE ONA BAKACAKSIN…
          Gerisi entellektüel rahatlama…
          Aydınlıkla…

  8. Tuna

    Evet yaa Marsla Saturn niye “kotucul” mus ki! Mars kararli, harekete gecen, is bitirici, Saturn ise zamanlama, organizasyon ve disiplin demek bence…Galiba biz isleyisi tam anlamayip isimize gelmeyini de (ya da korktugumuzu) “kotu” diye etiketliyoruz cunku boylesi daha zahmetsiz…Ona bakarsaniz Jupiter de cogaltici arttirici etkiye sahip de bu her zaman iyi birsey mi mesela? Hastalikli hucrelerin cogalmasi, kilolarin artmasi iyicil mi?? Yine cesur yine keyifli yine guzel bir yorum olmus Juno…Dusunmemizi, gozumuzun onundekini tekrar gormemizi, aklimizdan gecip de toparlayamadigimiz seyleri net bir cumleler haline getirerek zihnimizin berraklasmasini sagliyorsunuz yazilarinizda…tesekkurler…bir de yengecleri bir parca seveydiniz tam olacakti ama ustunde durmamaya calisiyoruz artik napalim! (Not: yukselenim Oglak soyleyeyim) Kendinize cok iyi bakin lutfen, yazilarinizi uzun sure keyifle okuyalim…Sevgiyle kalin…

JUNO için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et