KOÇ’taki YENİAY, Burçları Nasıl Etkileyecek?

10 Nisan‘da YENİAY Koç Burcunda gerçekleşiyor. Bir önceki yazımda http://junoastrology.com/2013/04/08/10-nisan-2013-yeniay-kocta-yeniden-dogmak-icin-guzel-bir-zaman/#more-2929 bu dönemin dinamiklerini geniş olarak aktardım. Kısaca yinelemek gerekirse;

Koç’taki YENİAY, 10’uncu evde yani hayatımızın belkemiğini oluşturan tüm tanım ve sorumlulukların evinde gerçekleşiyor… Yaşamımızın belkemiği olarak gördüğümüz bir çok bileşen, uzun bir süredir her yerden darbe aldı ve artık biz alıştığımız şekilde ve bildiğimiz yerlere dayanarak ayakta duramıyoruz. Bir çoğumuz da bu geçişi, endişe ve acı verici bir süreç olarak algılıyor. Oysa hayatın işleyişi insanın zararına değil, hayrınadır. Yaşadığımız kısır döngüleri hayatımıza çeken, bizim tercih ettiğimiz duruşlardır! Böyle döngüleri yok etmek ancak yıkımla olur. Yıkımı durdurmak istiyorsak, özyıkıma neden olan tutumlarımıza çeki düzen vermekten başka yolumuz yoktur 🙂

Rabbimiz ve efendimiz der ki ”Ben VAR OLDUĞUM sürece, yoldan çıkanları yok etmekten memnuniyet duymam. Benim asıl memnuniyetim, onları yola döndürmektir. Dönün, dönün o hayırsız yollardan! Ölüme gitmenizin ne anlamı var?” Ezekiel 30:11, Eski Ahit

Artık, hayatımızın belkemiğini yeniden yapılandırmak zorundayız! Nasıl mı, şimdiye kadar benimsediğimiz ancak artık uygun olmayan tutumları DENGELEYEN özellikleri ortaya çıkartarak. YENİAY’da, tutumumuzda, bakışımızda, duruşumuzda eksik ya da abartılı olan bileşenleri tanımlayacak, bozulan dengeyi kurup yeniden ayağa kalkmak için gerekenlerin adını koyacağız.

BURÇ ve YÜKSELEN BURCA GÖRE hangi konuların öne çıkacağını aşağıda aktarmaya gayret ettim. YENİAY; hepimiz için tertemiz başlangıçlara vesile olsun 🙂

KOÇ ve Yükselen KOÇ: Koçlar için İÇ DENGE’lerini bulma ve hedeflerini elden geçirme zamanı… Bu boynuzlu Dostlar, kendilerine karşı dahi bir tür savunma ve saldırı modundadırlar! Bu yüzden de hayatta en çok, yenilmeme takıntılarına yenik düşerler. Bu aralar, Koçların başı ilişkileri ile dertte… Hayatlarına aldıkları insanların, yaptıkları kontratların, gerçekten ihtiyaç duydukları gibi olup olmadığı belli değil. Ama Koçlar için isteyip alamamak da zor, istediklerini vermeyen birinden ya da bir şeyden vazgeçmek de! Seçimlerinin ya da bir türlü seçim yapamayışlarının temelinde kendileriyle yaşadıkları çekişmenin yattığını görmeleri gereken bir YENİAY bu… Arzularınız ve kaybetme endişelerinizin içinde kendinizi kaybetmek yerine, neyi neden istediğinizi bilmek ve olası bedellerini de dikkate alarak istemek, daha da önemlisi haddiniz, hakkınız, ya da gerçek ihtiyacınız olmayan şeylerden vazgeçebilmek, size hayatınızı yeniden yapılandırmak için gerekli olan temel bir öğreti… Biliyorum siz şimdi bunu da biliyorsunuzdur ve birinin size ukalalık etmesine kızıyorsunuzdur aslında :))) Ama unutmayın ki, bilmek ve yapa-bilmek arasındaki dar yolu aşmak için, egomuzun geniş kanatlarını azcık kapatmak gerekebilir. Kolay gele 🙂

BOĞA ve Yükselen BOĞA: Boğalar için aşırı baskıdan patlayacak hale gelmiş bilinç altlarının temizlenme zamanı… Boğa kaybetmekten çok korkar. Ama korktuğunu kabul etmekten daha çok korkar :))) Güven duygusunu korumak için bildiği en iyi yöntem de, kendine bir duruş belirleyip onu ölümüne korumak ve tanıdık  olan her şeye sıkı sıkı tutunmaktır… Bu nedenle bir şeylerin dönüşmeye veya değişmeye başladığını hissettiklerinde, yer ve tutum değiştirmeyi bir türlü kabul edemezler. Bu aşamada bütün eksiklikler, aksaklıklar ve fazlalıklara dair duydukları tedirginlik ve korkuları da, arka plana atarlar. Taa ki, arka plandaki yığıntı belkemiklerinin dayanamadığı bir baskıyla patlayıp, üstlerinden geçen bir trene dönüşene kadar… DİRENMEYİN, TESLİM OLUN! Zaman vazgeçme zamanı… Geçmişe tutunmak ya da geçmişten saklanmak yerine, bir türlü geçiremediğiniz yaralarınızı, bir türlü vazgeçemediğiniz alışkanlıklarınızı bir daha gözden geçirin.  Hayatta kalmak için, somut ve yararlı işler yapmak gerektiğini sizden iyi bilen yoktur. Bastığınız toprak erozyona uğruyorsa, kendinize işleyip gövertecek yeni ve verimli topraklar, yeni yaşam ve çalışma alanları bulun. Ama en önemlisi, yaşamınızla neye hizmet ettiğinizi ve nasıl hizmet ettiğinizi şöyle bir düşünün! Belki taa derinlerde, hatırlanmayı ve sadakat gösterilmeyi bekleyen bir anlaşmanız vardır…

İKİZLER ve Yükselen İKİZLER: İkizler için, ENTEGRE olmaktan  ne anladıklarını sorgulama zamanı… Adları İkizler olsa da, pek bir bireysel davranmaya meraklı olan bu ele avuca sığmaz Dostlar, ne zamandır yaratıcı  enerjilerinin düştüğünden şikayet etmekteler. Hayatın heyecanı, tadı tuzu eksildi… Yaptıkları her şeyin içi boşaldı… Kafalarının içindeki sözcükler, anlamlı cümlelere dönüşmekte zorlanmakta… Oysa Jüpiter de onlardan yana! Ama bu kez aldığı etkiler nedeniyle, sorgusuz sualsiz bir şans sunmak yerine, şansı yaratmak hakkındaki bilgilerinizi zorluyor. İşbirliklerine, işinize geldiği müddetçe tahammül edip işinize gelmedi mi kaçak oynadığınızı bilmeyen yoktur 😉 Hızınız ve cazibenizle tozu dumana kattığınız günler sona erdi. Hayat artık sizi, varlığınızı başkaları için anlamlı kılmak adına, BİR İŞE YARAMAK konusunda eğitiyor… Ne yaparsam, herkesi hayret ve hayranlığa düşürür ve yine gönüllere taht kurmayı beceririm diye düşünmeyi bırakın. Bu aralar, İkizlerin bir açmazı da ZOR SEÇİMLER olabilir… Açmaz olan taraf, kendimi mi memnun etmeliyim, yoksa başkalarını mı ikilemi…  Cevap: ”HİÇBİRİ!” Bu seçimden doğacak sonuçların, hayata nasıl bir katkısı olacak diye düşünürseniz, aradığınız çıkış noktasını bulacaksınız!

YENGEÇ ve Yükselen YENGEÇ: Yengeçler için, SORUMLULUK anlayışlarını dönüştürme zamanı. Kendinize tanımladığınız roller mercek altında. Belki profesyonel hayatınızda, belki de sosyal statünüzde kaçınılmaz değişimler oluyor. Siz de bu aşamada en iyi bildiğiniz ya da en kolay yaptığınız şeyi değil, gerekli olanı yapmak için kolları sıvamalısınız. İstediğiniz bir pozisyon varsa onu kimse sizden alamaz ya da size hediye edemez. Ama ister özel, ister toplumsal alanda hangi sorumluluğu üstlenseniz, bunun gereğini yerine getirmelisiniz. Ve bazen bunun anlamı, size ana rahmi gibi rahat gelen bir çerçeveden dışarı çıkmaktır. Anne ve babanızdan miras aldığınız tutum ve beklentileri şöyle bir gözden geçirin bu aralar… Kimi taklit ettiğinizi, kime tepki olarak nasıl davrandığınızı, kimin simgelediği öğretileri göz ardı ettiğinizi ya da bir türlü hayata geçiremediğinizi gözden geçirin. Ama en önemlisi, çocukluğumuzda alıştığımız formlara bağımlı kalmaktan da, birilerini bizim alıştığımız formlara sokmaktan da, vazgeçmek zamanı geldiğini artık kabul edin 😉 Sorumluluk almayı, sorumluluk vermeyi ve sorumlulukları paylaşmayı öğrenmek, büyümenin ve saygı dolu ilişkiler kurmanın en önemli bileşenidir…

ASLAN ve Yükselen ASLAN: Aslanlar için, İDDİALARI ile İCRAATLARI’nı ve HEDEFLERİ ile TUTUMLARI’nı uyumlandırma zamanı… Aslan, kahramanlık taslamayı pek sever. Ama alışkanlıklarını ve rahatını da sever. Sonuçlar istendiği gibi olmayınca da, gelsin bahaneler, gelsin sisteme yönelik eleştiriler, filan fıstık 😉 Yapılabilir olanı hedefleyip, uygun olan tutum ve   yaklaşımlarla ilerlemek, önyargı ve beklentilere saplı kalmayıp, arada durum değerlendirmesi ve hedef güncellemesi yapmak, moral bozucu olsa da, kafa açıcı ve iman tazeleyicidir! OLMUYORSA, itiraf edin… Çözüm üretin ve kendinize koyduğunuz kurallara uyun! Ayrıca bir sonuca varır ve yeni bir karar  alırken yalnız kendi durumunuzu değil, sizin tutumunuzdan etkilenenlerin durumunu da dikkate almayı ihmal etmeyin… Zira kazanç ve kayıbın doğrudan ve dolaylı birçok bileşeni vardır. Hayatınızda yeni hedefler ve yeni ufukları dikkate almanız gereken bir zamandan geçiyorsunuz KÜKREYEN BEBE’lerim 🙂 Bu dönemde unutmamanız gereken birkaç şey var; Umudun mayası iman, imanın direği ise gayrettir… Hepsinin de başı, temiz bir niyettir. Niyetiniz temiz, umudunuz gür, imanınız sağlam, gayretiniz daim olsun 🙂

BAŞAK ve Yükselen BAŞAK: Başaklar için, HESAP GÖRME zamanı… Bir geçiş devresindesiniz. Koşullar değişiyor… Sizin öncelikleriniz, kaynaklarınız, yetenekleriniz, sınırlarınız, talepleriniz, yeni koşullara denk değil.  Bu aralar, kaynaklarınızı tüketen, maddi ve manevi olarak gücünüzü düşüren, yaşama biçiminizi desteklemeyen bazı seçimlerinize veda etmeniz kaçınılmaz görünüyor. Siz en iyisi, emek ve zaman verdiğiniz herşeyi yayın şöyle bir masanın üzerine… Neyi, nasıl, ne bekleyerek yapıyorum? Ne sonuç aldım? Neden  devam etmeliyim/etmemeliyim? Nelerden ve ne kadar vazgeçmeliyim? Nasıl devam etmeliyim? Hangi kaynakları kullanmalıyım? Kimden destek almalıyım? gibi bir takım soruları dürüstçe sorup, dürüstçe cevaplayın… Eğer ödeyemeyeceğiniz bedellere yol açan seçimler yaptıysanız, bunlarda düzenlemeler yapmak, olmadı bazı şeyleri komple yeniden yapılandırmak ya da rafa kaldırmak için çok iyi bir zaman. Eğer destek alacaksanız, tedaviye başlayacaksanız ya da ilaç gibi gelecek bazı iş birliklerine girişecekseniz, bunun için de güzel bir zaman… Ama ne beklediğiniz ve karşılığında ne verebileceğiniz konusunda çok net olmayı sakın ihmal etmeyin! Zira bu aralar kendinize ve başkalarına ait kaynaklarınızı verimsiz kullanmanızın  bedeli eskisinden daha yüksek olabilir…

TERAZİ ve Yükselen TERAZİ: Teraziler için, İLİŞKİLERİ dönüştürme zamanı… İş ve hayat ortaklıklarınızda dönüm noktaları yaşanacak. Ortak zeminlerde değişiklik olabilir ve yeni uzlaşma modelleri üretmek kaçınılmaz hale gelebilir. Bu aşamada beklenti, talep ve taahhütlerinizi çok özenle tanımlayın! Zira yaşamınızda kalıcı sonuçlara yol açacak adımlar atacaksınız. Size bir öneriyle gelenlerin niyetlerini, tutumlarını, taleplerini ve kapasitelerini de iyice değerlendirmeyi ihmal etmeyin. Dünkü bakış açısıyla kar bildiğiniz bir anlaşma, yarın zarar getirmesin. Uzlaşmaya yatkın olmak güzel bir özelliktir. Ancak, üzerinde uzlaşılamayacak şeyler de vardır…  İKNA EDİCİ olmak ya da AKIŞI KONTROL ETMEK, her zaman kazanç  değildir. Bazen koşullar taraflar için sürekli uyum gösterilemeyecek kadar ağır yükler oluşturuyorsa, işbirliğinden vazgeçmek ya da koşullar daha uygun hale gelene kadar ertelemek, herkes için daha hayırlı olur!

AKREP ve Yükselen AKREP: Akrepler için derlenip toparlanma zamanı… Satürn’ün etkisini çok derinden yaşadıkları tartışılmaz. İş hayatlarında ve gündelik yaşamlarında bazı düzenlemeler yapmaları gerektiğinin hepsi farkında. Bu bilinci erken kazanmış olanlar için arzu edilen nitelikte sürprizler getirebilir YENİAY… Ama direniş içinde olanlar varsa, zaruri değişimler onları şaşırtan giysilerle karşılarına çıkabilir. Çalıştıkları yerlerde yeni görev dağılımları olabilir. Uzlaşmacı ve katılımcı davranmaları gereken bazı ekip çalışmalarına girmeleri gerekebilir. İş arayan ya da değiştirmek isteyen Akrepler, bu aralar iş bulabilirler. Hem zamanlarını hem de zihinsel ve fiziksel kapasitelerini dengeli ve verimli kullanmayı öğrenmeleri gereken bir zaman dilimine girdiklerine kuşku yok. Ayrıca sağlıklarına da özen göstermeleri, dengeli bir yaşam ve yemek rejimi benimsemeleri, yerinde olur. Akrep, abartmayı sever 🙂 Bu nedenle en ağır dersi, MAKUL davranmayı öğrenmektir… Bir dönem çok zorlandılar ve nihayet dengeyi tutturmak üzereler. Gevşemeyi akıllarından bile geçirmemeleri iyi olur. Şimdi Akrepler için zaman sürekliliği sağlamak, yani MAKUL olmak zamanı…

YAY ve Yükselen YAY: Yaylar için, coşku ve yeniliklerle dolu bir devre! Atılım, katılım, yatırım, girişim ve hatta cilveli ve cüretkar yakınlaşmalar var menülerinde. ABARTMAYIN desem dinlerler mi acaba 🙂 Dinleseler, iyi olur! Özellikle de hareketlenen hayatınızın dalgalanmaları içinde, dibe vurduğunuz dönemde aldığınız dersleri, verdiğiniz sözleri ve edindiğiniz dostları unutmamanız yerinde olur. Mutluluk, iner ve çıkar… Sürekli olan, kendinden hoşnutluktur. Bu doygunluk hissini koruyabilmeniz için, akan nehre cuppadanak atlamak yerine, akışı izlemek ve bilinçli ve tutarlı bir şekilde dahil olmak sizin için daha iyi olur. Biliyorum, ne zamandır şımartamadınız kendinizi ama o günleri de eskiden çok şımardıklarınıza sayın 😉 Bu dönem ise, ipleri dizinleri salıverme ve bir hengameye dalıverme dönemi değil… Lütfen unutmayın daha önce de ”ben Jüpiter’in evladıyım, bana bişi olmasss” diye aşırı gevşek davrandığınız dönemlerin size neye malolduğunu! Ne demiş Erkin Baba: ”Aşk şarabı içmek hoştur şaşkın. Şarap peşinden koşmak boştur şaşkın!”

OĞLAK ve Yükselen OĞLAK: Oğlakların hayatında bir devre kapanıyor… Bunu her Oğlak, kendi yaşı ve yaşama biçimine bağlı olarak, farklı alanlarda hissedecektir.  Pluto’yu misafir ettiği için, değişimi en derinden yaşayan burçlardan biri Oğlak… Bu Yeniay’da biraz içe dönük olmaları ve özel hayatlarının yapılanmasına odaklı davranmaları mümkündür. Bazı Oğlaklar’ın evlenmek, ev almak, bağımsız iş kurmak gibi girişimleri olabilir. Bazıları ise aile üyelerinin ihtiyaçlarını gidermekle, evlerindeki aksak yanları elden geçirmekle, ya da ayrılık/barışma gibi evliliklerini yapılandıran süreçlerle uğraşabilirler. Aslında Oğlak, özel alanını çoğunlukla ihmal eder! Oğlakların büyük bölümü, ihmal edildikleri ya da yeterince sevilmedikleri hissiyle büyürler. Bu onları yalnız olduklarını kabul etmeye ve duygusal iletişimlerde tutuk olmaya, özdeğerleri hakkındaki kaygılarını yakınlıktan kaçarak bastırmaya itebilir. Profesyonel hayatta çok başarılı olup özel hayatta kendini son derece beceriksiz ve yetersiz hissetmek gibi uçlarda gezindikleri bilinir. Ama bu Yeniay’da ihmal ettikleri herkes ve herşeyle uğraşmaları ve ister istemez yakınlık kurmakla ilgili tutum ve beklentilerini elden geçirmeleri gerekecektir. Ailenin maddi anlamda yükünü sırtlamak, onlarla yakınlık kurmak için yeterli değildir… Ve bazı talepleri ya da özlemleri dile getirmek, bizi güçsüz kılmaz, sadece karşımızdakileri eşitimiz kabul ettiğimizi gösterir… Unutmayın; dokunulmaz olmak kırılmamak için seçtiğimiz bir tutum olabilir, ama dokunulmamak da bir süre sonra çok kırıcı hale gelecektir!

KOVA ve Yükselen KOVA: Kovalar YENİAY’a çok hareketli giriyorlar. Gündelik iletişimlerinde belirgin bir artış olabilir ve sosyal ağlarında yeni açılımlar oluşabilir. Ama asıl sınavları yoğunlukla değil, kendilerini ifade etme mecburiyetiyle ilgili olacaktır. Kova analizci bir kafa ve akılcı bir yaklaşımın herşeyi çözdüğünü zanneder. Oysa, insan ilişkileri bir matematik formülü değildir! Her zaman işleyen bir  yöntem, bir anda ters tepebilir ya da karşımızdaki hiç ummadığımız bir yaklaşım sergileyerek bizi hazırlıksız yakalayabilir… Kova, ukaladır! Açık bir bencilliği yoktur, ama entellektüel bir narsizmlerinin olduğu ve kendilerini herkesten daha akıllı görmekten, iletişimlerinde üstteki el olarak kalmaktan hoşlandıkları bilinir. İnsanları gözleyebildiklerini ve yönlendirebildiklerini düşünürler. Ancak bu Yeniay’ın getireceği deneyimler, onlara bazı konularda bazı kişilerden daha becerikli olsalarda, temelde aynı zaafiyetlere sahip olduklarını gösterecek, bu nedenle de kimseden üstün olmadıklarını farkettirecektir.  Kovaların eşitlikçi ve dengeli ilişkiler kurmak için, duyarlılığın akıldan, samimi yaklaşımların mantıktan daha etkili iletişim araçları olduğunu fark etmeleri ve bu özelliklerini daha etkin olarak kullanmaları gerekecektir.

BALIK ve Yükselen BALIK: Balıklar Yeniay’da sahip oldukları ya da önem verdikleri şeylere sahip çıkmak konusu üzerinde çalışacaklardır. Para, zaman, bilgi, deneyim, yeteneklerimiz ve özgüvenimiz, bizim yaşam içinde kullandığımız kaynaklardır. Bu kaynaklara sahip olmak ya da ihtiyaç duyduğumuzda erişebiliyor ve amaçlarımız doğrultusunda kullanabiliyor olmak bizi hem hayat içinde doyumlu kılar hem de özdeğer algımızı güçlendirir. Ancak özdeğer algımız yetersizse, maddi ve manevi anlamda elde ettiğimiz kazanımlar ve aldığımız onaydaki küçük bir dalgalanma dahi, bizim kendimize duyduğumuz güveni ve yaşama karşı duyduğumuz isteği olumsuz yönde etkiler. Depresif olmaya yatkın hale geliriz. Bunun yanısıra da, özdeğerimizi suni olarak pekiştirecek ilişkileri, nesneleri, konumları hayatımızda tutmaya çalışır, bazen de bunlara gereğinden fazla önem verir ve haketmedikleri kadar maddi ve manevi kaynak ayırırız. Balıklar, bu Yeniay’da bazı şeylere/insanlara verdikleri değer, bunlar için ödemeye hazır oldukları bedeller ve bu şeylerin/insanların gerçek değeri arasındaki aralıkları fark edecekler… Ellerindeki kaynakları daha anlamlı ve verimli kullanabilmek ve istedikleri, değer verdikleri şeylere ulaşabilmek için, öncelikle yapmaları gerekenin, özdeğer algılarını pekiştirmek olduğunu anlayacaklar! Bize kendimizi değerli hissettiren bir şeyi hayatımızda tutmak için kendi değerlerimizi gözardı ediyorsak, özsaygımız hızla erozyona uğrar. Bazen bize değerimizi en fazla hissettiren şey kaybetmemek değil, tercih etmemektir 🙂