JÜPİTER Terazi Burcunda; Yılın Heycanla Beklenen Sosyete Düğünü :)

Canımız, gözümüzün nuru, her yaptığını nimetten saydığımız, yaşlansa da gönüllerdeki yeri eskimeyen bir sinema jönü muamelesi yaptığımız JÜPİTER, Pempe Hayat’ın kralıçası Venüs tarafından yönetilen Terazi Burcu’na 9 Eylül 2016 itibariyle ayak bastı 🙂
10 Ekim 2017’ye kadar da, bu burçta kalacak…
Bakalım bu ziyaret bizlere ne getirecek;
JÜPİTER girdiği burcun niteliklerini büyütür! Bu nedenle bu ziyaretin sonuçlarını anlamak için Terazi’nin aydınlık ve karanlık yönlerini iyi değerlendirmek gerekir.
Terazi rafine hayatı seven bir burçtur! Bu nedenle hayata dair yüksek beklentileri temsil eder. Kültür ve sanat sevgisi güçlü yanıdır. Elitizm, aşırı tüketim, özü unutup  görüntüyü kurtarma hevesi ise zaafı…
Terazi denge, adalet ve barışın simgesi gibi algılanır. Bu nedenle, UZLAŞMA BECERİSİ Terazi’nin güçlü yanıdır. Ne pahasına olursa olsun uzlaşmak ise zaafı…
Terazi kavgayı sorunu sevmez! Çözüm odaklı ve iyicil olmak güçlü yanıdır. Sorunları hasıraltı etmek, görmezden gelmek, hiç bir şey yokmuşcasına davranmak ise zaafı…
Mutlaka bakılması gereken bir gösterge, Jüpiter Terazi’deyken tarihte neler olduğudur.
Hem 1. hem de 2. Dünya Savaşlarının bitişi Jüpiter’in Terazi’de olduğu devreye denk gelir. Ancak 1. Dünya Savaşı acımasız Sevr Antlaşmasıyla, 2. Dünya Savaşı ise Japonya’ya atılan Atom Bombaları ile bitmiştir.
Avrupa Topluluğunun kurulma çalışmaları, yine Jüpiter’in Terazi’de olduğu bir döneme denk düşer…
Dolayısıyla bu transitin ”Gücün Uzlaşma Yoluyla, Merkezileşmesi” anlamına geldiği söylenebilir!
2017 yılında Jüpiter’in yapacağı önemli açıları da hesaba katmakta fayda var…
Jüpiter – Uranüs karşıtlığı ve Jüpiter – Pluto karesi 2017 yılının hikayesini şekillendirecek görünümler.
Jüpiter – Uranüs karşıtlığı ”başkaldırı ve bağımsızlık” simgesi bir görünüm… Protest Rock’ın yükselişi, Tunus ve Cezayir’in bağımsızlığını kazanması, Castro liderliğindeki Küba’nın Amerikan ambargosuna maruz kalması ve Sovyetlere yaklaşması, Uranüs – Pluto karşıtlığı dönemine denk geliyor.
Jüpiter-Pluto karesi ise, özgürlükçü hareketler ile baskıcı güçler arasındaki çatışmaları temsil eden bir görünüm…
BU ÇERVEDEN BAKILINCA Jüpiter’in Terazi’deki yolculuğu boyunca;

• Yenilikçi moda, sanat ve kültür akımlarının ortaya çıkması,
• Tüketimi teşvik eden ekonomi politikalarının üretilmesi,
• İnsancıl davalara verilen önemin artması, bu amaçla çalışan kuruluşların yeni kampanyalar başlatmaları,
• Zor durumda olan ülkelerin ekonomik destek aracılığıyla, çeşitli güç odaklarına doğru çekilmeleri,
• Baskı altında olduğunu öne sürerek ayaklanan gruplarla, merkezi otorite arasındaki çatışmaların dönem dönem yoğunlaşması,
• Artan bölgesel sorunların,  uluslararası büyük güç odakları arasında yapılacak masabaşı pazarlıkları ile, geçici de olsa kontrol altına alınması,

gibi görüntülerle karşılaşabiliriz.
BİREYSEL DÜZLEMDE ise;

• ”Daha İyi Bir Hayat” kavramımızı gözden geçireceğimiz,
• Maddi anlamda güçlenmek ile manevi anlamda derinleşmek arasındaki dengeyi bulmaya çalışacağımız,
• İmajımızı, önceliklerimizi, kendimizden beklentilerimizi ele alacağımız,
• İkili ilişkilerde, Uzlaşma ve Güç Dengesi kavramları üzerinde düşüneceğimiz,
• Alma-Verme Dengesi üzerine dersler alacağımız,
• Cömert, Yüce Gönüllü ve Barışçıl olmanın gerçekte ne anlama geldiğini fark edeceğimiz,
• Kendimiz için ADALET talep ederken, başkalarının haklarına ne kadar saygı gösterdiğimizi sorgulayacağımız,

bir yıl bizi beklemektedir…
Kendimize Şu Soruları Sormamız Yerinde Olur;

• İnsan ilişkilerinde denge ve adaleti gözetiyor muyum? Yoksa benim önceliklerime zarar verilmediği müddetçe işime geldiği gibi mi davranıyorum?
• Sevilmek ile her ihtiyacımın karşılanmasını eş anlamlı mı görüyorum?
• Sevgimi gösterme şeklim, karşımdakilerin hayatında üzerime vazife olan olmayan her işe el atmak mı?
• Çok verici görünürken, vazgeçilmez ve hatta gizli gizli dominant olmaya mı çalışıyorum?
• Menfaat karşılığında onurumu ayaklar altına almak, kabul edilmek için kendimi kullandırmak, ya da düzeni bozmamak için fazla geri adım atmak gibi özsaygıma zarar veren tutumlarım var mı?
• Hayatımın kalitesini arttırmaktan ne anlıyorum?
• Kaynaklarımı daha ziyade yüzeysel ve geçici zevkler için mi, kalıcı ve ruhumu besleyen değerler için mi kullanıyorum?
• İhtiyacımın üzerinde bir tüketim alışkanlığım var mı? Mutluluğu lüks bir hayat sürmekle eş anlamlı mı görüyorum?
• Cömert görünerek hayranlık uyandırmak gibi bir çabam var mı? Az da olsa gönülden vermek ve insanların manevi destek anlamında yanında olmak konusunda nasılım?
• Kültürel ya da Manevi Çalışmaları dahi bir tür üstünlük vesilesi, egomu besleyen bir faaliyet olarak mı ele alıyorum?

Şimdilik genel yorumların keyfini çıkartınız ve bu Lale Devri süreci için bence en uygun olan melodiyi dinleyiniz…
Ben de BURCA GÖRE yorumları yazayım 🙂 Jüpiter Terazi Burcunda – Burçlara Göre Etkileri
La Vie en Rose – Melody Gardot