KÖTÜ’lük hissinin en kötü yanı, elle tutulup gözle görülen değil, ağız tadımızdaki bir bozulma, midemizde bir yanma, ten kokumuzda bir değişiklik, bakışımızda bir donukluk ve elimizi attığımız her şeyden yana bir tür hoşnutsuzluk gibi, içimize çöken bir şey olmasıdır…
Tatla, kokuyla, aksilikle uğraşırız… Ama aslında neyi ortadan kaldırsak, bütün bunların daha farklı olacağını bir türlü tanımlayamaz, ve en sonunda sadece KÖTÜ olduğumuza karar veririz!
Ve bir süredir, içinizdeki bu kötülük hissi büyüyor olabilir…
Ne var ki şu birkaç gün, bu hissin kaynağını saptamamızı sağlayacak antenlerimiz çok açık. Zira Lilith Jüpiter kavuşumu, hem Güneş hem de Juno ile 150 derecelik açılar yapıyor.
Kendimizi belirsiz bir emre kadar açığa almak ile üstümüze gelenleri püskürtmek için belediyeden TOMA kiralamak arasında bir yerde duruyorken, etraf aydınlanacak :))) Veee biz benlik duygumuza bir tavan yaptırıp, bir yerden yere vuran, nefsimizi arzu ve kaygı arasında deli bir salıncağa çeviren şeyin NE olduğunu tanımlayacağız.
Ve bu ŞEY, manitamız, çocuğumuz, Sevtap Yenge, patronumuz, kaynanamız, 7 ya da 27 kilo fazlamız, aşktaki talihsizliğimiz filan gibi – sebebi tetiklemekten, hatırlatmaktan, kaşımaktan başka bir şey yapmayan – önyüz elemanları olmayacak.
Bütün bunlarla baş etmemizi zorlaştıran altyapı hatasını; su kaçıran vanayı, rüzgarın girdiği deliği, tahtaları kemiren kurdu, kalbimizi sıkan eli bulup, BİR ÇARESİNE BAKACAĞIZ!
Nasıl mı? Biraz cesaret, biraz gayret ve biz elimizin tersiyle itmediğimiz sürece MERKEZ’den her daim gönderilen yardım ile 🙂
Jüpiter’in geri gidiş rotası icabı, Satürn ile üçgeni keskinleşmeye başlarken, Lilith’le arası da açılıyor… Biz de ”iç karartıcı” düşüncelerimizi ”hafifletici sebep” sayaraktan, kaçtığımız sorunlar ve sorumluluklara, kökten dalmaya daha açık olacağız!
Yengeç’teki Jüpiter’in şefkati nihayet girmeye başlayacak hayatımıza…
Nihayet değiştirilmeyecek hiç bir alışkanlık olmadığına inanacak, nihayet geçmişteki hataları kadere dönüştürmek zorunda olmadığımızı anlayacak, Aralık’ın son haftasına kadar yaramızı da, çaremizi de tanımlayıp, yeni yıla akan bir çatı, fareli bir bodrum katı, ya da küflü bir halı ile girmemek için elimizden geleni yapacağız…
YAPMALIYIZ 🙂
Zira, 1 Ocak 2014, bir Yeni AY ile başlayacak ve teması ”ektiklerimizi biçmek” olacak!
Eva Cassidy, zor yolculuklardan korkmamak hakkında söylüyor; WAYFARING STRANGER
http://www.youtube.com/watch?v=_sDyE98AGzw
[youtube=http://www.youtube.com/watch?v=_sDyE98AGzw]