Jüpiter Neptün Karesi… Aheste Çek Kürekleri Mehtap Uyanmasın Hişştt ;)

Yay’daki Jüpiter tam gaz ilerliyorrrr 🙂 Vee Balık’taki Neptün ile kare görünümde… Bu hal 22 ocak civarında kadar sürecek. Had hudud tanımayan Jüpiter 20 Ocak 2019’da halihazırda Yay’da olan Venüs ile de kavuşacak veee bakınız neler olacak;
Valla işte bu ara neyi önemsersek, onun peşinde harap ve bitap olmaya pek bi meylimiz var :)))

• Had safhada romantizmmm, hassağğğsiyetttt, tuykusallıkk, dutkusallıkkk, arzu fırtınalarıııı içinde akmanın,
• Aşırı idealizmin kabartılı ama bir sahile varmayan sularına dalmanın,
• Vatan millet sakarya yükselişlerine fazla kapılmanın,
• Rüyalarrr müyalarrr, içgörü mü sanrı mı yoksa vesvese mi olduğu belli olmayan o yüzden temkinli yaklaşılması gereken bir takım gaibten şıftırtmalara takılmanın,
• Durumları ve olayları saptırmanın, her şeyi istediğimiz gibi görmenin, duymanın, yorumlamanın, hayallerimize ya da kendimize ve başkalarına söylediğimiz yalanlara kendimiz de inanmanın,
• Kandırılmanın, boş işlere kapılmanın, dolduruşa gelmenin,
• Değmeyecek şeylere anlamsız emekler, enerjiler ve paralar sarfetmenin,

Yani kendimizi tatlı bir yaz gecesinde ay mehtabında (mahsus söylüyorum düzeltmeyin sazan gibi) usulca sefer eder zannederken, kış soğuğunda dünya kayasına kayığın dibini oturtmanın tammm zamanı 😉 Bkz. resim… Tamam biliyorum o da Nuh’un gemisi ben bilerek böyle kullandım vik vik yapıp demagoji ile konuyu saptırmayınn :)))))
Yaratıcılığımız artar mı artar! Kesinlikle bu enerjiyi üretkenlik için kullanırsak çok verimli sonuçlar elde edebiliriz. İlham akmaz adeta çağlar 🙂 Ya da algımız o kadar açık olur ki etrafımızdaki bütün titreşimleri kendimiz yaşıyormuşcasına hissedebiliriz. Bu açıklığı, alıcığılı, üretkenlik için kullanın. Evrenin bolca yaydığı olumlu titreşimleri, özel ve güzel tasarımlar yapmak, projeler geliştirmek için kılavuz edinin.  Ama yaptığınız, ürettiğiniz her şeyin, somut bir kullanım zemini olmasına özen gösterin. Yani hayal edin ama sonucun ayakları yere bassın, gerçeğe dokunsun ve insana yarasın.
Ama bu kadar duygusal yükseliş içindeyken enerjimizi bizi çeken arzu nesnelerine fazlaca odaklarsak, hem kendimize hem de onlara zarar vermemiz mümkündür. Bu gerçeği unutmayı çoook isteseniz de sakın unutmayın 😉
Bu aralar gerçekleri görmeyecek bir körlükle gereksiz bir hayale kapılmak, fazla ısrar etmek, kendi kendine ısınan suyu fazla kaynatıp buharlaştırmak, hatta olmayan şeyleri sırf bizim böyle bir yükselişe ihtiyacımız olduğu için varsaymak gibi eğilimler gösterebiliriz.
Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymayabilir… Kaydedip sonradan bize dinletseler ”Ayy bu ben miyim gerçekten?” diyeceğimiz şeyler söyleyip yapabiliriz.
O yüzden siz siz olun;
Olumlu veya olumsuz HER DUYDUĞUNUZA İNANMAYIN! Hatta gördüklerinizi bile ”hiç bir şey göründüğü gibi değildir” diye her yönden inceleyin.
Romantik olun ama gerçeklerden kopmayın. Kendinizi karşınızdakinin kanatsız melek, ruheşiniz, kurtarıcınız olduğuna inandırıp ruh öküzlerine ve enerji sülüklerine kurban olmayın 😉
Bu haldeyken, gereksiz sözler vermemeye, gereksiz harcamalar yapmamaya, seks ihtiyacı ile aşkı ve merhametle sevgiyi birbirine karıştırmamaya, kimseye veya kendinize öööle fazla acımamaya, alkolü malkolü, sulu kuru uçuşları fazla abartmamaya, gözünüzü bile kaydırmamanız gereken insanlara sarkmamaya, hele de sizin için zararlı olduğunu bildiğiniz her türlü girişimden uzak durmaya AŞIRI TİKKAT EDİN!
Size bir amaç, bir anlam, bir kurtuluş, bir yükseliş, çılgın bir aydınlanma, şipşak gelen bir şifa, çabasız bir uçuş vaat eden hiç ama hiç bir kişiyi veya kurumu gözünüzde büyütmeyin ve sorup sorgulamadan karmasına abone olmayın.
Misyon sahibi insanlara hiç itirazım yok… Ama bir misyona sap olayım derken, boynunuzu baltanın altına da uzatmayın 😉
Size sunulan fırsatları, yapılan önerileri, açılan kapıları, yöneltilen talepleri, açıklanan beklentileri, enine boyuna tartın! Ne almak için ne verdiğinizi çok ama çok iyi hesaplayın. Rintintin gibi “Aa sadık dostum Red Kit… Dur üzerine atlayayım da sevinsin.” diye her gördüğünüze atlamayın 🙂
Yanii kürekleri aheste çekin, mehtap uyanmasın ama siz uyanık kalın 🙂
Bu yazıya yakışan müzik elbette, sözleri Yahya Kemal Beyatlı’ya bestesi de Münir Nurettin Selçuk’a ait olan ve yine üstadın kendisi tarafından seslendiren şarkıdır;
https://www.youtube.com/watch?v=u9TctZWbzzY