Ay – Mars Karşıtlığı … Hayatımızdaki Zelzele

clairebasler2
Resim:

Ay – Mars Karşıtlığı … Hayatımızdaki Zelzele

Bugün Koç Burcundan geçen ve beklenmedik olayların habercisi Uranüs ile yakın temasa giren Ay’ın Mars ile tam karşıtlık yaşadığı sırada – öğlen saatlerinde – Marmara Denizi’nde bir deprem yaşandı.

Her Ay-Uranüs teması ve Mars karşıtlığı depreme işaret etmez…

Bu günü ”özel” yapan diğer göstergeler nelerdi? Ve biz bu hikayeyi nasıl okumalıyız?

Yorumumu her zamankinden biraz daha astrolojik göstergelerle içiçe geçmiş bir halde yapacağımı baştan belirteyim. Edebi tada ve manevi sonuca odaklı okurlarımın ”buralarda teknik salata var” deyip geçmemelerini, rica ediyorum. Zira birkaç astrolojik terimle kucak kucağa girse de, kolay okunur ve anlaşılır bir metin olması için çaba gösterdim 🙂

Mars’ın Terazi’deki yolculuğuna, 2013 Aralığı’nda başladı ve 2014 Temmuz ayının sonuna kadar da bu burçta kalacak. Zira araya 1 Mart – 19 Mayıs arasında yaşanan bir RETRO süreci girdi.

”Hayatta Kalma” güdümüzü temsil eden savaşçı Mars’ın Terazi’de saldırgan tavrını bir yana bırakıp, savunmaya geçtiği, daha uzlaşmacı davranmaya, hatta tehditkar durumlar karşısında geri adım atmaya yatkın olduğu, gerektiğinde önemsediği şeyleri kaybetmemek için başka önceliklerinden ödün verdiği, doğrudan saldırmak yerine dolaylı bir iktidar kurduğu, kapalı kapılar ardında politika yapmayı sevdiği, manipülasyonu bir sanat haline getirdiği, hareketsizliğine bahane bulmaya yatkın olduğu, sorumluluğunu bizzat taşımak yerine başkasına vermeye çalıştığı, kendisi adına konuşacak birilerini tayin ettiği, ya da bazı talepleri ortaya koyarken ortaya meşru görünen ama gerçeği yansıtmayan sebepler ileri sürebildiği, bilinir…

Basitçe ifade etmek gerekirse; Mars Terazi’deyken ALIŞTIĞIMIZ DÜZENE TUTUNUR VE KONFOR ALANIMIZI KORURUZ!

Mars Terazi’de RETRO’ya girdiğinde ise;

– Ne adına geri çekildiğimizi ve bunu nereye kadar sürdürebileceğimizi,

– Neyi korumak için neyi feda ettiğimizi ve bunun hala gerekli olup olmadığını,

– Bizim adımıza konuşsun ya da davransın diye seçtiğimiz insanların gerçekten bizim önemsediğimiz davaları temsil edip etmediğini,

– Atıl veya etkisiz durarak, zarardan ya da kargaşadan uzak kalabileceğimizi sanmakla hata edip etmediğimizi,

– Kafamızı kuma gömerek, değişmeyi ve değiştirmeyi reddederek, kaçmaya çalıştığımız bir tehditin gölgesini aslından da büyük hale getirip getirmediğimizi,

– Elimizi taşın altına koymayışımızın altındaki gerçek nedenleri,

– Bizim için vazgeçilmez olanları ve uzlaşmaya varmayı ya da bedel ödemeyi gerekli kılan değerleri,

– Talepkarlıkta ya da şikayetlerimizde ısrarcı olmamızın anlamlı olup olmadığını,

Kısaca; ÖNCELİKLERİMİZİ VE BUNLARI KORUMA ŞEKLİMİZİ GÖZDEN GEÇİRMEK zorunda kalırız.

Kişisel ve sosyal düzlemlerde içinden geçtiğimiz süreçleri düşünecek olursanız, 19 Mayıs’ta Mars Terazi’deki geri çekilişine bir son verip normal akışına dönerken, yukarıdaki sorulara ve sorunlara dair gerilimlerin, hepimizin hayatına hakim olduğunu görürsünüz.

Ama bazen gerilim normal yollardan ortaya çıkamayınca, kendine zayıf bir damar bulup onu patlatarak dengeyi sağlar!

Doğa bunu doğal yollardan halleder; biriken gerilim kendini sudan, topraktan, havadan, şimşekten boşaltır! DEPREM bu yollardan sadece biridir.

İnsan hayatında ise zayıf damarın bulunmasını kolaylaştıran, genelde ani bir çatışma ya da olumsuz bir enerjinin tahammülü aşan seviyede üstümüze çökmesi ve buna bağlı olarak yaşanan silkinme halidir.

NEFS kaygısıyla yaşanan geri çekilişlerin, uzlaşmaların, fedakarlıkların, susmaların, eyvallah demelerin sonu, yine NEFS korkusu ya da NEFS patlaması ile gelir!

Gururumuza dokunan, zaafımıza parmak basan, canımızı acıtan, sabrımızı sınayan, ağırımıza giden, bir şeyler olur ve biz MEVLA AŞKINA DEĞİL LEYLA AŞKINA eyvallah ettiğimiz bir duruma, kendi aşkımıza baş kaldırırız.

Bu başkaldırının arkasında hiddet, kıskançlık, nefsi müdafaa, korku gibi nedenler de olabilir, vicdan da…

Ve bazen vicdanımız sadece başkalarının yaptıklarına değil, kendi seçimlerimize ve tutumlarımıza da karşı durabilir 🙂

Bu başkaldırının olması, sivilcenin patlaması, ipin kopması, zelzelenin yerin direncini kırması, konfor alanımızın dağılması için gerekli koşulların olgunlaştığını ise, Ay-Mars karşıtlığı ve Ay-Uranüs yakınlaşması gibi göstergeler haber verir.

Ve nihayet çanak çömlek patlar 🙂

Bu patlama bizi hem bizden saklananlarla, hem de kendimizden ve başkalarından sakladıklarımızla yüzleştirir.

İddialarımızın arkasında durup duramadığımız, neyi neden ve nereye kadar yaptığımız, hatası ve sevabıyla ortaya dökülür.

Kur’an da yer alan ZİLZAL suresi, bu hali çok güzel anlatır;

1-) Arz (beden), şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldığında;

2-) Arz, ağırlıklarını dışarı çıkardığında,

3-) İnsan (bilinç, bedene bakarak): “Buna ne oluyor?” diyerek (panik yaşadığında),

4-) İşte o süreçte haberlerini söyler.

5-) Rabbinden ona vahiy ile.

6-) O gün insanlar, gruplar hâlinde çıkar ki çalışmalarının sonucunu görsünler! 

7-) Kim bir zerre ağırlığınca bir hayır yaparsa, onu görür.

😎 Kim de bir zerre ağırlığınca bir şerr yaparsa, onu görür.

Çoğu kez gördüğümüz şeyler bize, başkalarını eleştirmeden önce kendimize dürüst olmamız gerektiğini, yaptığımız hesap kitapların eksik ve anlamsız yanlarını, görüp de görmezden geldiklerimizin taşıdığı önemi, öğrenmemekte ısrar ettiğimiz derslerin bize ve başkalarına taşıttığı bedelleri, açık ve seçik anlatır…

Örtüler yırtılıp, altta olanlar ortaya çıkınca, insan yıkımla birlikte SADECE GERÇEĞİN SAĞLADIĞI BİR ÖZGÜRLEŞME HALİ’ni de yaşar…

Bu halin en önemli öğretilerinden biri de;

– Sabrın, metanetin, dirayetin, özverinin, NEFS ile değil ancak İMAN ile mümkün olduğu,

– Leyla’yı memnun etmek için yapılan her şeyin ucu nefse dokununca dengesinin bozulduğu,

– Ancak Mevla’yı memnun etmek için yapılanların ömürlü ve verimli olduğudur…

Bugün aynı zamanda Jüpiter – Satürn üçgeninin tam açılı olarak yaşandığı gündür!

Her şerde bir hayır…

Her yıkımda bir yeniden yapılanma umudu saklıdır!

Yaşanan depremlere dayanıklı evler yapmak, depremi inşaat sektörünü kalkındıracak bir araç değil, şehir planlama bilinci oluşturacak bir vesile olarak görmek ve insanlarımızı paniğe kapılarak kendine zarar vermeye kalkmak yerine, soğukkanlılıkla davranabilecek bir bilince getirecek eğitimler vermek gereği, bu depremin sosyal dersidir…

Kişisel derslerimiz ise görebildiğimiz, alabildiğimiz, uygulayabildiğimiz kadar hayra dönüşmeye hazır olarak, önümüze serili durmaktadır.

This Masquarade … Kendi kendimizi aldattığımız oyunlar ve yıkımlarımızı geçiştirmek adına takılan maskeler hakkında bir parçadır. Carpenters yorumuyla 🙂

0 Yorum

  1. koray

    aydınlatıcı ve düşündürücü bilgiler için Teşekkürler Juno…

  2. Filiz

    Yeniden merhaba…Sabah tek yazi yazin da hava durumundan bahsedin diye yazmistim….simdi deprem yazinizi okuyunca bir garip oldum…Tabi ki keske deprem olmasaydi da ben yine sizin yazinizi bekleseydim uslu uslu…..Rabbim beterinden korusun,hepimize buyuk gecmis olsun…..bu arada yaziniz bircok acidan cok doyurucu ve yine cok ogretici…..tesekkurler….sevgiler…..Filiz

  3. Özlem

    Sizin tabirinizle ”daha fazla tekniği daha az maneviyatla harmanlamanızı” ,daha çok beğendiğimi belirtmek isterim.Bundan sonraki yazılarınızda da teorik açıklamalara daha fazla yer vermeniz dileğimle,sevgiler

  4. academi

    “Patlatmışsın” yine Juno 🙂 Yazmaya devam edelim; lütfen bırakmayalım … Sevenleri okuyanları kapı pencere bekletmeyelim arayı da açmayalım. Lütfen 🙁

  5. Aslı

    Sen ne makbul bir insansın:))) benim adıma hayrın bol, umarım karşılığını da bin katıyla bulursun

  6. Güveninize ve desteğinize layık olmaya gayret ediyorum. Teşekkür ederim 🙂

  7. mukitika

    Hayy Allah..
    teşekkürler junom…
    yazında bilhassa şehir planlama etiğine dokunman bir şehir plancısı olarak yüreğime kocaman bir buıket gül kondurdu..Hayy olan Allah senden razı olsun..
    bu idrakin için şükürler olsun diyerlim ki devamı gelsin..
    geçen hafta urfada kalbime şöyle bir dua takıldı..aynı duaya amin demek üzere paylaşmayı yeğliyorum..”ALLAHIM Senden nimetinin devamını ve tamamını isterim.”

    sevgilerimle juniiimmm,

    not: bugün tam 1 sene oldu seninle tanışalı.. geçen sene bu sıralar “full moon” olayı ile muhteşem yazılarınla tanışma fırsatım olmuştu..dostluğun ve yol arkadaşlığın için çok teşekkürler..

    1. Şu ”nimetin tamamı” var ya…
      Gönülden AMİN
      Dostlukla 🙂

  8. mihracem

    yazılarınızı dört gözle bekliyorum inanın…

  9. Hülya

    Sevgili Juno , Yeni Ay oluşumuyla ilgili yazı yazmanızı bekledim,çok fena alıştık yazılarınıza gözümüz arıyor hep:))

    1. HAZIRLIYORUMMMM 🙂

JUNO için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et