4 Şubat 2015, ASLAN BURCU’nda DOLUNAY; ”Hoşnut” Olacağımız Bir Yol Haritası…

by Daria Petrili
Resim:

4 Şubat 2015, ASLAN BURCU’nda DOLUNAY; ”Hoşnut” Olacağımız Bir Yol Haritası…

Şubat 2015 DOLUNAY’ı, İstanbul’a göre 3 Şubat’ı 4 Şubat’a bağlayan gece saat 01:08’de gerçekleşecek. Bu DOLUNAY haritasını incelerken aşağıdaki bileşenleri dikkate alıyorum;

– Ay ASLAN Burcu’nun 14 derecesinde, 9’uncu evde ve Retro konumdaki Jüpiter ile kavuşum halinde.

– Güneş KOVA Burcu’nun 14 derecesinde 3’üncü evde.

– Jüpiter ile kavuşan Ay, Güneş, Kuzey Ay Düğümü ve Uranüs ile kavuşan Güney Ay Düğümü arasında, Mistik Dörtgen görünümü var.

– Haritanın Yükselen Noktası, 17 derece Akrep Burcu.

– Akrep’in klasik yöneticisi Mars, 4’üncü evde, Balık Burcu’nda ve Chiron ile kavuşum halinde. Modern yönetici Pluto ise, 2’inci evde Oğlak Burcu’nda.

– Mars ve Pluto arasında 60’lık ılımlı açı var. Bu iki gezegen yükselen noktasına yumuşak açılar alıyorlar. Ay ve Güneş ekseni ile de, YOD görünümü oluşturuyorlar.

– MC Aslan Burcu’nun 28 derecesinde ve Regulus sabit yıldızı ile yakın.

Madem göklerde hal böyle 🙂

Kendimizle ilgili varsayımlarımız, genel olarak hayata ve kendi hayatımıza dair yargılarımız, gelecek tasarımlarımız üzerinde çalışacağımız, yolun bizi getirmesini umduğumuz çıkışlara, hayattan elde etmek istediğimiz kazanımlara dair beklentilerimizi elden geçireceğimiz bir DOLUNAY bekliyor bizi!

”Ne ettim ne buldum?” diyerek, bu güne dek gösterdiğimiz performansı masaya yatırıp, düşlediğimiz sonuçların, ya da ”iki-iki dört eder” mantığıyla kucağımıza gelmesini beklediğimiz kazanımların ne alemde olduğuna bakacağız.

Bazılarımız geçmişte öylesine önemseyip de bütün yatırımını yaptığı gelecek hayallerinin, aslında umduğu mutluluğu vermediği sonucuna varacak.

Bazılarımız ise, bir türlü bekledikleri sonuçları elde edemediği gerçeğini önüne koyup, ”Bende mi bir sorun var, yoksa hayallerimde mi?” deyip, hayata sundukları ile hayattan umdukları arasındaki farkı değerlendirmeye başlayacaklar.

Elbette, alış-veriş, beklenti-sonuç, gayret-ödül denklemlerinden hoşnut olup, bir adım sonrası için nelere talip olduklarını düşünenlerimiz de olacak 🙂

Ancak hangi grupta olursak olalım, bu DOLUNAY’da idrak edeceklerimiz, ya da karar vereceklerimiz, bizim hayat yolumuzda bir dönüm noktası niteliği taşıyacak.

İnsan kendini, çevresini ve hayatı acımasızca yargılar!

Yargı sistemimizin temelinde, ”biz kabul edelim etmeyelim” gayet baskın bir kriter vardır. Bu kriter, ”büyüdüğümüz ortamda bize yüklenmiş ya da bu ortamın doğrudan/dolaylı etkisiyle şekillenmiş olan değerler ve öncelikler” olarak tanımlanabilir.

Biz kendimizi güvende, başarılı, doğru yolda, değerli, yararlı, anlamlı hissetmek için, bu kriterlerin içini dolduran bir hayat sürdüğümüzü görmek isteriz.

Bazen sırf bu nedenle, yeteneklerimizi ve eğilimlerimizi bir yana itip, ”doğru” olduğunu düşündüğümüz yoldan gider, sonra da elimizde kalan, işin, evliliğin, hayat şeklinin, çevrenin ya da basitçe aynada gördüğümüz insanın ”aslında” bizi tariflemediğini görürüz. Elimizde olanlar, bize göre ”onaylanabilir” olanlardır. Ama bizi tariflemekten uzaktırlar.

Bazen de, kendimize dair hep bir ”eziklik ya da hoşnutsuzluk” olur içimizde… Zira, bir çok şey yapmışızdır… yapmışızdır ama… bunların hiç biri kendimizi ”onaylanmış” hissetmemiz için yeterli gelmemiştir. Hala birileri bizi yargıladığında ya da yargılama ihtimali doğduğunda alınganlaşır, birilerinin beklentisinin ya da talebinin içine oturmamaktan endişe duyar, sahip olduğumuz konum, ilişkiler ya da imkanlar ile birilerini ‘yeterince” etkileyememekten korkar, yani hayata verdiğimiz emeğe ve elde ettiğimiz sonuçlara, gereken saygıyı duymaz, geldiğimiz yeri bir türlü ”kıymetli” bulmayız.

Oysa şöyle bir geri dönüp de, son yıllarda yaşananlara baktığımızda, kendimize ve çevremize dair ”öncelik, önem, değer” kriterlerimizi, genel-geçer doğrularımızı, algı-yargı sistemizi, ciddi ciddi boşa çıkartan bir çok deneyim yaşamış olduğumuzu görmekteyiz.

Son yıllardan fincanımızda kalan telve, ”yerleşik değer sistemimiz” ile ”deneyimlerimiz” arasında koccamaaan bir boşluk olduğunu sermektedir önümüze… Ve geleceğe dair falımızı okumaya başlamadan önce, bu gerçeği fark ve kabul etmemiz, seçimlerimizi bu gerçeği dikkate alarak yapmamız farzdır.

Bizim hayata dair bir türlü fark ve kabul edemediğimiz düzen şudur; Kaderimiz diye algıladığımız şey, hikayenin bizim dikkatimizi çeken ve başkaları tarafından yargılanan ”maddi konum, evlilik, refah, vb.” yanları değildir.

Belirli duraklarda yaptığımız tercihlerle, biz sadece senaryonun arka planını belirleriz. Ama biz ne yaparsak yapalım ”dünyevi anlamda’ elde ettiklerimiz, bizim beklediğimiz sonuçlar değil, görevimize hizmet eden sonuçlar olacaktır.

Yani seçimlerimizle ”kader sandığımız” senaryoyu şekillendirir, ama neyi seçersek seçelim Rabbin uygun bulduğu sonuçlara doğru çekiliriz. Akışta bir noktada geliştirmemiz gereken idrak oluştuğunda, ve ”sadece dille söylenmekle kalmayıp” pratiğe de dökülmeye de başladığında, senaryo birden değişir 🙂

Bu noktada ”yani ben anlamam gerekeni anlayınca, iyi bir evliliğim, bankada yeterince param, sağlıklı ve başarılı ve uysal çocuklarım, ve taş kıvamında asla bozulmayan bir vücudum da olacak mı” diyenlere selam olsun :))))))

Bunlar olur mu bilmiyorum… Zira o kadarını ben bilmem ”Merkez” bilir 😉

Ama iç huzuru ve elde ettiklerimizle ilgisi olmayan, eşsiz bir güven duygusu ve doğal bir teslimiyet hissinin oluşacağını biliyorum…

Böyle bir HOŞNUTLUK, sadece yolun bizi daima olması gereken yere çıkartacağına dair bir iman geliştirmekle olur.

Bu ”elimizde olana kaderci bir biçimde boyun eğmek midir?” diye soranlar olacaktır mutlaka. Cevabım koca bir HAYIR. Ben boyun eğmekten değil, elimizdekileri yargılarken kullandığımız  bakış açısını değiştirmekten bahsediyorum. Belki şimdiye dek bir nedenle kabullendiğimiz şeyleri hayatımızda tutmayı ”artık gerekli görmemek” dahi olabilir bu değişimin sonucu… Belki özlemlerimiz ve tutkularımız da bu doğrultuda değişir.

HOŞNUTLUK, çabayı bırakmak değil, çabalarımızı şekillendiren yargılardan soyunmaktır…

HOŞNUT olduğumuzda, bizi huzursuz ve kaygılı bir hale getiren beklentilerden kurtulur, kendimizi başkalarıyla karşılaştırmayı ve yargılamayı bırakır, hak ettiklerimize dair keskin yorumlardan vazgeçer, hayatımızı çevremizin, ailemizin bize ektiği ”süfli” değer yargılarına göre değil, Ruh’un yasalarına göre değerlendirir, ve evrenin bizi olduğumuz gibi sevip kabul ettiğinden emin oluruz.

Evrensel sistemin ”adil” olduğuna dair imanımızı pekiştirdiğimiz ve olandaki hayrı ve güzelliği görmek için gönlümüzü açtığımız kadar hoşnut oluruz hayatımızdan… Bu algı geliştiği zaman, asıl yapmamız gerekenleri, zanlarımıza, ön yargılarımıza, beklentilerimize göre şekillendirmeyi bırakırız.

O zaman gerçekten DUA etmeye başlarız. Ve bu dualarda istediğimiz şey, ”at, yat, kat, karı/koca, para” değil, yolumuz için hayırlı olanların bizi bulması ve gönlümüzün bundan hoşnut olması olur.

”Benim istediğim gibi değil Rabbim senin istediğin gibi olsun!” demektir en güzel dua sözü…

O zaman, DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKENLERE DAİR DOĞAL BİR FARKINDALIK, seçimlerimize dair bir kendiliğindenlik, hayatımızda tatlı bir akışkanlık oluşur.

Hem dönün bir bakın geçmişinize… Dürüst, yargısız, korkusuz bir biçimde baktığınızda göreceksiniz ki, zaten öyle olmuştur :)))

Bu DOLUNAY geçmişimize ”gören” gözlerle bakıp, geleceğimiz için hayırlı ve açık yollar dilemenin zamanıdır.

YOLUMUZ AYDINLIK VE AÇIK OLSUN!

0 Yorum

  1. Sevda

    Ahh sevgili Juno,
    Az önce Allahım cevap yolla” dedim:))))))
    Dün boşanma kararı aldım, eşim evden gitti. Şükürler olsun çok iyiyim. En sevmediğim pazarlık kısmı kaldı. Senin duaların tam zamanında yetişti. Teşekkür ederimmmm????

    1. JUNO

      Hayırlara vesile olsun…
      Sevgiler

  2. paw paw

    Aşktan vazgeçmek mi gerek yani şimdi ne yapzasss bilemedim junocum 🙂

    1. JUNO

      Ben başka bişey diyom amam duyan kim :)))

  3. gizem

    junocuum, burçlara göre etkileri de yazacak mısın?

    1. JUNO

      Gripten ölmezsem gayret edeceğim :))))

  4. Ceren

    Geçmiş olsun şifa seni bulsun. ?

  5. saduman

    Üç gündür tam da bu kıvamda yazını bekliyordum.B
    azı hallerin öncesinde ,bazı hallerin de ertesinde,dilimde hayır dualarıyla.Hayırsa olsun,hayırlısı olsun diyerek.Teşekkürler..Çabuk şifa bulmanız dileklerimle,igeçmiş olsun.

  6. Canan Başaran

    bu nasıl güzel bir ifade..hayırlı OLsun inşallah… <3

  7. yusuf

    6’sı benim doğum günüm.
    natal, 2015 güneş dönüş ve bu dolunayda güneşler üst üste geliyor (17′ kova).
    bugünlerde de hiç aklımda yoken bir umut yakalamışken, bu dolunay iyi bir şey mi?
    yoksa öyle fazla umutlanmayıp 2. bölümde yazdıklarınızı mı düşünmeye başlasam…

    1. JUNO

      DUA edin…

  8. Lila Isen

    Birkac gundur Juno’mdan ses seda yok, iyidir insallah diye dusunup duruyordum. En son 45 dakika kadar once dolunay da geliyor, Junomneden sessiz? diye dusunup eve dondugumde gelen kutumun”dolu” 🙂 buldum, cok sevindim. Tesekkurler, her zamanki gibi! Ve sevgiler!

  9. S.A

    ‘hayatin akisina guveniyorum, hersey yolunda..’ diye tekrar ediyorum gunlerdir. cogu zaman inanmadan ama bilincime kazimaya calisarak.. hersey yolunda 🙂

  10. tülay

    Geçmiş olsun efendim

    1. JUNO

      Eksik olmayın teşekkür ederim <3

  11. H.Beyza

    Geçmiş olsun..

    1. JUNO

      Teşekkür ederim <3

  12. Ebru

    Gecmis olsun Juno”m…

  13. hülya

    Canım Junocum kıyamam sana, çok geçmiş olsun ??? yine çok güzel yol göstermişsin bize; gönlüne ,yüreğine, aklına sağlık ??

    1. JUNO

      Eksik olmayın teşekkür ederim <3

  14. Geçmiş Olsun Hakkında hayırlı olan gerçekleşsin teşekkür ediyoruz aydınlatıcı yazıların için :))

    1. JUNO

      Eksik olmayın teşekkür ederim <3

  15. Güneş

    Bırakın yaşadığımız kocaman olayları , “an” lar bile tesadüf değil. Hayatımıza giren herkes, yaşadığımız her duygu, ağzımızdan çıkan ya da işittiğimiz her sözcük, gelişip, dönüşmemiz için bir araç. Yapmamız gereken arada bir, bas bas bağıran zihnimizi bir süreliğine susturup, fısıldayan kalbimizi dinlemek. Sizin kalbiniz ne söylüyor? Sevgiler , teşekkürler ve geçmiş olsun JUNO…

  16. lucee

    bende burçlara göre etkilerini okumak istiyorum. Böyle genel şeylerden anlamıyorum ben uymuyorda sanki bana:( burçlar daha güzel..

  17. Yeliz

    Uzun zamandır okuduğum en güzel yazıydı… Teşekkürler;)

    1. Dilek

      Cok guzel yazmissiniz. Yani biz neyi secersek secelim gene ayni üzüntüyü veya ayni SIKINTIYI yasacagiz. Ben secimlerimin ücüncü evresindeyim ve dönüp dolasip ayni noktaya gene geldim. Yani benim yasamam gerekenmis bunlar daha iyiye kendi yaptigim secimlerle gidemezmisim. Durumlar ne kadar farkli olsada hissettiklerim ayni kaliyormus. Ama suanda kendimi umutsuz hissediyorum.

      1. JUNO

        ASLA böyle bir şey söylemiyorum!
        Seçimleriniz eğilimlerinizle, önceliklerinizle, hayata bakıınızla alakalıdır.
        Eğilimleriniz, öncelikleriniz aynı kaldıkça neyi seçerseniz seçin, bakış açınızı ve duruşunuzu değiştirmeniz için sizi uyaracak bazı sıkıntılar ile karşılaşırsınız.
        Sizinki klasik anlamda KADERCİ ve sorumluluğu hayata atan bir yorum…
        Lütfen yaşadıklarınızdan ders alabileceğiniz yerleri görün ve hayatı KEDERCİ bir KADERCİLİKLE yaşamayın.
        En iyi dileklerimle

  18. Hülya

    Şifa niyetine sizi okuyorum ben 🙂 iç sesime nasıl iyi geliyorsunuz anlatamam en kısa zamanda yüzyüze görüşmeyi de ümid ediyorum.

  19. fatıma

    yine çok anlamlı bir yazı yazmışsın teşekkürler junomm hepimize hayırlara vesile olmasını diliyorum ve sana da çok geçmiş olsun… Allah’a emanet olasın junomm…

  20. fatıma

    seçimlerimizle ”kader sandığımız” senaryoyu şekillendirir, ama neyi seçersek seçelim Rabbin uygun bulduğu sonuçlara doğru çekiliriz.

  21. Rabia

    Daha iyisindir umarım Juno, eline yüreğine sağlık ayrıca güzelim yazıların için.
    Yorumunu merak ediyorum Dolunay da(bugün) işten çıkarılan Bi yengeç için ne dersin ? 🙂
    sağlıcakla kal, Sevgiler.

    1. JUNO

      Canımcım, dolunay 2înci ev yani kaynaklar evinde olduğu için zaten gerçekleşecek birşey bu güne denk gelmiş diyebilirim.
      Öte yandan elbette 2’inci evinde dolunay olan herkes işten çıkarılmıyor. Terfi alan da olur, yeni fırsatlarla karşılaşan da.
      Bu haritaya göre değişir.
      Özel bir mesaj alırsam daha detaylı bir şeyler söyleyebilirim.
      junoastroloji@gmail.com

  22. Star

    Geçmiş olsun:( Rabbim şifa versin tez zamanda…

  23. mukitika

    teşekkürler junim..
    var oluşumun bir parçası olan regulusum, can tanem, sabit yıldızım, bir tanem, minnoşumu bu dolunayda sahnede görmek pek bi sevindirdi beni :)) dilerim hayatımdaki tek sabitlik; regulus olsun..
    daima yenilenmeye, olanı, geleni daima yeni bir bilgi olarak ele alıp, yeniyi eski bilgiler ile değerlendirmemeye özen göstermeye, içinde bulunduğum toplumun şartlanmaları ve bunlardan oluşan değer yargıları ve hepsinin oluşturduğu duygulardan arınmaya, bana yeni bir”ben” lazım misali yenilenmeye niyet ettim.. “Allah her an yeni bir Şen’dedir” ayetini tüm zerrelerimize değin yaşayabildiğimiz nice güzel idraklar olsun inşaallah..
    sevgilerimle..

  24. Ceren

    Hem twitter’dan takip ediyorum yeni bir şeyler yazarsan kaçırmayayım diye hem yeni bir paylaşım olmamasına rağmen açıp sayfaya bakıyorum belki gözden kaçırmışımdır diye. (: Sonuç olarak taze yazılarını hasretle bekliyorum.

Ebru için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et