28 Eylül 2015, KOÇ Burcu’nda DOLUNAY ve Tam Ay Tutulması… YÜZLEŞME ZAMANI!

28 Eylül 2015 günü, İstanbul’a göre 05:50’de DOLUNAY dediğimiz Güneş & Ay karşıtlığı ve Tam Ay Tutulması meydana gelecek.

Bu DOLUNAY ve Tutulma haritasını aşağıdaki göstergeleri dikkate alarak analiz etmeye çalışacağım;

• Ay Koç Burcu’nun 4.40 derecesinde ve 7’inci evde, Güneş ise Terazi Burcu’nun 4.40 derecesinde ve 1’inci evde
• Anın Yükseleni 20 derece Başak. Dolayısıyla, haritanın yöneticisi birinci evde yer alan Terazi Burcu’ndaki Retro Merkür. Merkür aynı zamanda 10’uncu evin de yöneticisi.
• Güneş, Kuzey Ay Düğümü, Lilith, Juno ve Merkür ile stelyum yapıyor. Ay ise Güney AY Düğümü ile kavuşum halinde.
• Ay’ın girdiği Koç Burcu’nun yöneticisi olan Mars, Başak Burcu’na yeni girmiş durumda, 12’inci evde ve 3’üncü evdeki Satürn ile kare görünümde. Ancak Satürn, Güneş ve AY ikilisine ılımlı açılar yapıyor.
• Harita yöneticisi Merkür, Jüpiter ile üçgen görünümde olan Pluto’ya kare yapıyor.

MEALİ veee Burçlara Göre Açıklamalar 🙂

Bu dolunaydan ”kanlı” olarak bahsedildiğini duymuşsunuzdur :)))

Tam Ay Tutulmalarında kırmızımsı bir görüntü oluştuğu için, bu tutulmaların hepsi böyle anılırlar… Yani isme takılıp maksadını aşan anlamlar çıkartmak doğru olmayabilir 😉

Bu Ay Tutulması’nın başka ilginç yanları da var; 2014 ve 2015 yılları için de yaşanan dört adet ”ardışık tam tutulmanın” sonuncusu. İsa’dan bu yana 7 adet dörtlü tutulma yaşanmış. Yedi çarpı dört de, bu son tutulmanın tarihindeki gibi 28 ediyor. Dolayısıyla tıpkı 21 Aralık 2012 için olduğu gibi, bu olay için de ortada bir çok kehanet dolanıyor.

Oysa gerçek anlamda kaderlerimizin hangi nehir ile bir olup akacağını kim bilebilir. Tek bildiğimiz her nehrin denize aktığı 🙂

Gelelim durum analizine;

Bu aralar kendimizi şartların, olayların, ”bazen bile isteye bazen de aymazlık ve sorumsuzluk nedeniyle” ayağımıza basan insanların, KURBANI olarak görüyoruz.

Bazı insanların ve olayların SANDIĞIMIZ ya da TERCİH ETTİĞİMİZ gibi olmadığı gerçeği ile YÜZLEŞİYORUZ.

Düştüğümüz durum için etrafımızda suçlanacak insanlar var var olmasına… Ancak satır aralarını İYİ OKURSAK, yaşadıklarımız bize ”zamanında akıl edip” bazı önlemleri almadığımız ya da bazı alışkanlık ve arzularımızı ”zamanında kurban edemediğimiz” için, şimdi bu halde olduğumuzu anlatıyor.

Biz geçmişte bazı noktalarda söylememiz gereken sözü söyleyip, yapılması gereken hareketi yapamadığımız, geri durup kaçak oynadığımız, kendimizi rahatımıza ya da işimize gelen bir duruma öylece bıraktığımız, sormamız gereken soruları sormadığımız, zamanında uygun olan tavrı alamadığımız için bugün bu haldeyiz.

Dolayısıyla başkalarıyla yüzleşmekle kalmayıp, geçmişteki akıl yürütme ve yargılarımızdaki hatalarla da yüzleşmemiz gerekiyor.

Yaşadığımız olaylar bize, olanlara suçlu aramakla oyalanacağına ”KALK ve HAYATININ SORUMLULUĞUNU AL!” diye haykırıyor.

Bu noktada KURBAN PSİKOLOJİSİ ya da PİŞMANLIK HİSSİ İLE VAKİT KAYBETMEMEK çok önemli!

Zira pasif agresif hiç bir tavır çözüm değil. Böyle tavırlar bizi paslı bir çivi gibi sorunlu zemine gömmekten başka işe yaramıyor.

Tek çözüm durumun olduğu gibi adını koymak, kapatılacak kapıyı, vazgeçilecek konforu, geride bırakılacak planları tespit edip, İLERİ ADIM ATMAK!

Koç’un en iyi yaptığı şeyi yapmalı, yani yeni başlangıçları KORKUSUZCA kabul etmeliyiz.

Burada KORKUSUZCA vurgusu çok önemli! Zira bizi buraya getiren de bizim için değerli ya da konforlu olan bir şeyleri kaybetme korkusu ile aldığımız  kararlar olmuştu.

Demek ki, korkunun yol açtığı akıl tutulmalarına, ya da hareketsizliğe bir dur diyoruz, ”bu saatten sonra neyi değiştirebilirim ki…” türünden çaresizlik triplerine girmiyoruz ve yüzü UMUDA dönük seçimler yapıyoruz.

UMUT derken, kafayı taktığımız bir ”mükemmel durumu” kaybetmeme arzusundan bahsetmiyorum :)))

Zira bizi güvende ve aydınlıkta tutan ne elimizdeki varlıklar, ne de başka insanların sevgisi ve desteğidir. Hatta bunlara fazlaca takılıp kaldığımızda, giderek cılızlaşmakta olan bir nehrin kaderini paylaşmış oluruz.

Benim kastettiğim UMUT, temiz bir sayfa açıp yürüme ve bu defa aynı hataları tekrar etmeme umudu…

Bunu bizim elimizden kimse alamaz. Biz kendimizi, – güvensizlik, korku, kaygı, çabasızlık, kurban psikolojisinin getirdiği depresyon gibi nedenlerle – bu hediyeden mahrum bırakırız…

BU KEZ BÖYLE YAPMAYALIM 🙂

Biz kendimize bir FIRSAT verdiğimizde, YARATAN bize daima yeni bir kapı açar. Biz görmesek de varlığına inanarak bu kapıya doğru ilerlediğimizde, bir süre sonra kendimizi güldür güldür akan ve bizi ileriye taşıyan bir nehrin içinde buluruz. İNSANIN TEK UMUDU BUDUR!

Aşağıdaki açıklamaları hem BURCUNUZA hem de YÜKSELEN BURCUNUZA göre okuyabilirsiniz;

KOÇ ya da YÜKSELEN KOÇ:  Yol arkadaşlarınıza, ya da yol arkadaşı edinmek istediğiniz insanlara İKİ KERE BAKIN! Onlarla yanyana yürüyebileceğinize gerçekten inanıyor musunuz? ”Bir şeyleri kaybetmeme kaygısı” üzerine bağlar kurar ve kontratlar yaparsanız, kendinize yeni bir hayat kurabileceğinizi düşünüyor musunuz? Cüretkar davranıp, umduğunuzu bulamadığınız ya da düşündüğünüzden daha fazla kayba uğradığınız bir dönemden geçtiniz. Şimdi de tam ters köşeye savrulup aşırı hesapçı ve ürkek olmaya eğilimlisiniz. Sizi taşıyacak bağlar aramak yerine ayaklarınızın üzerinde durmaya, ilişkilerinize anlamlı sınırlar çizmeye ve gerçekten kararlı olmaya ne dersiniz 😉

BOĞA ya da YÜKSELEN BOĞA:  Hayatınızın aldığı halden hoşnut değil misiniz? Sağlığınızı, işinizi, düzeninizi ya da huzurunuzu kaybetmekten mi korkuyorsunuz? Endişe etmek yerine BEKLENTİLERİNİZİ ve VAATLERİNİZİ ve TÜKETİM biçiminizi gözden geçirin! Bazen daha sağlıklı, verimli, güvenli bir hayat için, kendimizi kısıtlamamız, bazen de huzurumuzu korumak için başkalarına verdiğimiz sözlere, aktardığımız kaynaklara ya da sunduğumuz hizmetlere bir sınır koymamız gerekir. Yoksa hayat bize içinde nasıl yaşayacağımızı bilemediğimiz sınırlar koymaya başlar. Şimdi genişleme değil sınırlar içinde verimliliği arttırma zamanı… Kaynaklarınızı ve enerjinizi boşa harcamamaya dikkat ediniz.

İKİZLER ya da YÜKSELEN İKİZLER: Bu aralar sadece KORKUYORSUNUZ! Hareket alanınızın kısıtlanmasından, artık hayatta haz duyulacak, ya da umut edilecek bir şey kalmamasından korkuyorsunuz. Yalnız kalmaktan da korkuyorsunuz,  yanlış ilişkiler kurmaktan da…  Güven verici ya da vazgeçilmez gelen bağlar, şimdi sizin üzerinizde bir baskı unsuruna dönüşmüş durumda.  TAMAM Bİ SAKİN OLUN 🙂 Siz çocuk değilsiniz… Geçmişte yapmış olduğunuz seçimler şimdi size zor gelen sonuçlar doğurduysa da, sağlam durmak zorundasınız. Durumu ve bunun getirdiği sorumluluğu olduğu gibi kabul edin. O zaman yola nasıl devam edeceğinizi daha rahat görebilirsiniz.

YENGEÇ ya da YÜKSELEN YENGEÇ: Bu aralar güvenli ve huzurlu sınırlarınızın bozulmasından endişe ediyorsunuz. Yeni bir hayat düzenine geçmeniz gerekiyor ve siz buna uyum sağlayabileceğinizden tam emin değilsiniz. Kariyeriniz ve/veya aile sorumluluklarınız hakkında yeni kararlar almanız gerekiyor. Ve siz adım atmak konusunda epeyce kaygılısınız. Şimdi deriiin bir nefes alın ve sakinleşin 🙂 Kaybetmekten korktuklarınızı kağıda dökün. Sonra bunları kaybetmemek için yapmanız gereken şeylerin oluşturabileceği zararları da karşısına yazın. Sonra yazdıklarınızın içinden korkuyu çıkartın yerine sevgiyi koyun 🙂 O zaman çözümü bulacaksınız. Feda edemedikleriniz için neyi feda edebileceğinize karar verirken, güzel bir insan olmaktan çıkmayın…

ASLAN ya da YÜKSELEN ASLAN: Bu aralar yakın çevrenizle aranızda iletişim sorunları var. Ya insanlar size karşı tavırlarında açık ve anlaşılır değiller… Ya da siz onlara derdinizi anlatmakta zorluk çekiyorsunuz. Hayat planlarınızı yaparken eskiden olduğu gibi al gülüm ver gülüm kanunları üzerinden gidemeyeceğiniz bir döneme giriyor olabilirsiniz. Kendinizi sevilmiyor, terk edilmiş, yalnız bırakılmış filan hissetme triplerinden çıkın. Artık çocukluğunuzun, korunma kollanma ya da kafanıza göre takılma devrinizin bittiğini kabul edin. Bundan sonra sevilmek ya da eğlenmek değil, öz saygınızı güçlendirmek, çevrenize karşı da biraz mesafeli ve kontrollü olmak zamanı. Kolay gelsinn 🙂

BAŞAK ya da YÜKSELEN BAŞAK: Bu aralar maddi kaygılara boğulmuş vaziyettesiniz… Elinizdeki kaynakların ihtiyacınızı karşılamayabileceğinden endişe ediyorsunuz ve alıştığınız yerlerden destek alamamak sizi rahatsız ediyor. Aslında alttan alta kıymetinizin bilinmemesi fikri üzüyor sizi. Üstelik ne kadar gıcık iş varsa sizin üzerinizde ve yapmak zorunda olduklarınızı yapmayı içinizde bir yeriniz hiç mi hiç istemiyor. Panik atağa çeyrek var kıvamındasınız tikkat edin 🙂 Ama zaman sizin için güvenlik ve aidiyet tanımlarınızı yeniden yapmak, önce kime ve neye karşı sorumlu olduğunuzu bir daha düşünmek zamanı… Siz hayata bir şeyler kattığınız sürece hayat sizi besler ve güvende tutar. Bunu unutmayın ve iç huzurunuzu boşuna kaybetmeyin 🙂

TERAZİ ya da YÜKSELEN TERAZİ:  Hımm bu aralar içinizdeki küçük canavar ortaya çıkmaya çalışıyor değil mi :))) Uyumsuz, kararsız, dengesiz, hırçın, sorumsuz, kaygılı, mızmız olmaya yatkınsınız. Her şeyi üstünüze alınıyor ve herkesi sizi sevmemek, düşünmemek, korumamak, kollamamakla mı suçluyorsunuz. Şekerim yapmayın :))) Öfkeyle kalkan zararla oturur. Çevrenize, tavırlarınıza, hareket alanınıza çeki düzen vermeniz gereken bir döneme giriyorsunuz. Sinsi kaygıların sizi geri çekmesine ve düz giden işinizi tersine döndürmesine izin vermeyin. Kendinizi – yalnız kendinizi düşünerek – koruyamazsınız… Ayrıca etrafınızdakilerin sizi hak etmediklerinden gerçekten eminseniz, o zaman delikanlı olun! İlişkiler sizi çirkinleştirmez, siz ilişkilerdeki tavrınızla çirkinleşirsiniz.

AKREP ya da YÜKSELEN AKREP:  Bu ara çok bunaldınız di mi 🙂 İsteksiz, huzursuz, kaygılı ve hoşnutsuz bir haldesiniz.  Herkes sizden bir şey istiyor… Ne yapsanız yetmiyor… Ve siz aşırı baskı ya da beklenti altında kalmaktan da, yetersiz ve beceriksiz olmaktan da korkuyorsunuz. İyisi mi, kendinize biraz zaman verin. Güvenli bulduğunuz karanlıklara saklanmak ve sonradan pişman olacağınız şeyler yapmak yerine, içinize çekilip biraz dengenizi bulmaya çalışın. 1-2 ay içinde daha makul düşünür, daha ılımlı olursunuz. Şimdi ZEN yani yapmadan yapmak zamanı 😉

YAY ya da YÜKSELEN YAY:  Bu ara, üzerinizde bir ağırlık var :)))) Yani aslında o ağırbaşlılık tacı ama taşımak size zor geliyor! Eskisi gibi davranamayacağınızı biliyorsunuz. Ama eskisi gibi davranmazsanız, hayattan nasıl haz alacağınızı bilmiyorsunuz. Haz almak, üretmek, sevmek, girişimde bulunmak, ya da basitçe YAŞAMAK hem cesaret hem de sorumluluk ister. Bu aralar önünüzde durup, ”bascan mı bana?” der gibi bakan muz kabukları ile sınanabilirsiniz. Onları iki parmağınızla tutuuup, nazikçe yolunuzdan çekin. Böyle yaparsanız, belki de içi boş kabuklar yerine, muz bahçeleri ile karşılaşırsınız 😉 Öte yandan eğer bazı riskler almanız gerekiyorsa, bunları göğüslerken eski hatalarınızı tekrarlamayın. Kontrollü olmak eziklik değil, güçlülük işaretidir!

OĞLAK ya da YÜKSELEN OĞLAK: Bu aralar sevdiklerinizi ya da kendinizi koruyamamaktan endişe ediyor olabilirsiniz. Sizi en çok sinir eden de, muhtemelen kontrolün elinizde olmaması… Sanki görünmeyen bir el iplerinizi çekiyor ve siz hayatınız için alıştığınız gibi plan yapamıyorsunuz 😉 Demek ki zaman kontrol değil, teslimiyet zamanı… Planları siz yapamıyorsanız, boşuna kaygılı ve gergin davranarak akışı bozmayınız. Uzuun bir değişim sürecinden geçtiniz… Artık derslerinizi öğrendiğinizi ortaya koyun. Elinizden geleni yapın ama elinizden bir şey gelmediğini durumda sabır ve kararlılığınızı koruyarak, olanlara uyum sağlayın. Siz her yerden olduğu gibi buradan da çıkmanın bir yolunu bulursunuz 😉

KOVA ya da YÜKSELEN KOVA: Bu aralar önünüzü görememekten, akıl yürütememekten, doğru kararlar alamamaktan ya da haksızlığa uğramaktan çekiniyor olabilirsiniz. Dimyata pirince gitmek isterken evdeki bulguru kaybetmekten de korkmanız mümkün.  Çevrenizdeki insanlar size kaba, özensiz hatta saldırgan davranabilir, fazla üzerinize gelebilirler. AJİTE OLMAYIN! Sizin artık kimsenin size yönelik yargılarından ya da tavırlarından etkilenmemeyi, insanların sizi çekmeye çalıştığı seviyeden diyalog kurmamayı öğrenmeniz gerekiyor. Bundan sonra çevrenizdekilere mesafeli ve seçici davranacak, duygularınıza kapılmadan, kontrollü ve planlı hareket edeceksiniz. Şimdi yaşadıklarınız size önünüzdeki birkaç sene için çok gerekli olan bazı kararları aldıracak gibi görünüyor 🙂

BALIK ya da YÜKSELEN BALIK: Bu aralar ortaya koyduklarınızın, ürettiklerinizin ya da verdiklerinizin karşılığını alamamaktan korkabilirsiniz. Emeğinizi, hizmetinizi, malınızı ya da basitçe sizi değersizleştirmek ya da fazlasıyla kullanmak isteyen kişiler karşınıza çıkabilir. Kendi değerinizi hissetmek için anlamsız ya da kayba yol açan yöntemlere de başvurma ihtimaliniz olabilir. Fiziksel ve cinsel enerjinizi ya da kaynaklarınızı anlamsız şekilde ortaya saçmayın! Yeni hayat planlarınızı baltalayacak insanlarla kolkola girmemeye, önünüzü kapatacak kontratlar yapmamaya da dikkat edin.