27 Temmuz 2018, KOVA Burcundaki AY TUTULMASI'nın Burçlara Etkisi…

Ito Jakuchu
Resim:

27 Temmuz 2018, KOVA Burcundaki AY TUTULMASI'nın Burçlara Etkisi…

27 Temmuz 2018 günü, İstanbul’a göre 23:20’de DOLUNAY adını verdiğimiz AY – Güneş karşıtlığı tam halini alacak. Bu DOLUNAY’a bir de AY Tutulması eşlik edecek.
Genel yorumda şöyle demiştik; ” Ya karşı konulması güç bir MEYDAN OKUMA’ya doğru çekileceğiz ve aynı salak yöntemlerle mücadele etmeye çalışacağız. Ya da TANIDIK BİR KORKUYA esir düşeceğimiz için kaçınmacı, tepkisel ve hatta çözüme kapalı davranacağız. Sonuçta gidip gidip aynı  taşa takılarak düşenin değil, O TAŞI ORAYA KOYANIN DA BİZ OLDUĞUMUZU fark etme zamanı geldi!”
Detaylar için ; 27 Temmuz 2018, KOVA Burcu’nda AY TUTULMASI ve DOLUNAY – Sisli Geçitte Yeni Bir Yol…
Burç ve Yükselen Burca göre yorumlara gelince;
KOÇ veya Yükselen KOÇ: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, kendinizi ortaya koyma biçiminiz ya da kişisel değerleriniz ve prensipleriniz, belki de para kazanma şekliniz ve üretkenlik biçiminiz alanlarındaki çapıcı gelişmeler nedeniyle, kendi içinizde çatışma yaşayabilirsiniz. Bir riski göze alıp almamak, bir meydan okumanın üstüne gitmek ya da geri çekilmek, bir tehdite karşı en uygun olacak tavrı belirlemek gibi seçimler sizi bekliyor olabilir. Bu süreçte, size dostane gelmeyen ya da kaygılarınızı tetikleyen bir ortamda ayakta kalmaya çalışmak, önceliklerinizi korumak adına belki tam anlamıyla mutlu olmadığınız bir sürece tahammül göstermek gibi deneyimler yaşayabilirsiniz. Her kavgaya girmek gerekmez! Zaten insan en büyük kavgasını kendi içinde verir. Sizi en çok korkutan nedir; Çaresizlik mi? Yenilmek mi? Geri Çekilmek mi? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Olaylar ve insanlar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Sevilmemek mi? Ön Planda Olmamak mı? Tercih Edilmemek mi? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉  Kendinizi tanıyın ve önceliklerinizi belirleyin. Güç direnmek, saldırmak ya da meydan okumak değil, sınırlarını ve yeteneklerini bilmek ve durumlar karşısında esnek ve yaratıcı kalmakla korunur.
BOĞA veya Yükselen BOĞA: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, kendinizi alışmadığınız yöntemlerle var etmeniz gereken ortamlarda olmayı öğreneceksiniz. Aidiyetlerinizi belirlemek, sorumluluk ve yetkilerinizi kullanmak, sahip olduklarınızı kontrol etmek konularında, alışkanlıklarınızın tersine davranmanızı gerektiren ya da sizi bir değişimi tercih edip etmemek konusunda ikilemde bırakan gelişmeler olabilir. Ait hissettiğiniz ve korumak istediğiniz konum ve mekanlara yönelik tehditler olduğunu düşünebilir ve herşeyi bir yana bırakıp yeni bir adım atmakla, savunmaya geçmek arasında kalabilirsiniz. İş veya ev konumunuzu etkileyecek kararlar alma mecburiyeti, üretken olmak istediğiniz bir konunun gelişimini belirleme arzusu, hatta annelik başlangıcı dahi, sizi sorumluluk ve aidiyetleriniz konusunda yeniden düşünmeye sevk edebilir. Sizi en çok korkutan nedir; Belirsizlik mi? Engellenmek mi? Kontrolü kaybetmek mi? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Olaylar ve insanlar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Güvende olmak mı? Korunmak mı? Ait ve sahip hissetmek mi? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉  Kendinizi tanıyın ve önceliklerinizi belirleyin. Güvende ve güçlü olmak için, her şeyin nasıl olması gerektiğine karar verecek kadar kontrolü elinizde tutmanız gerekmez. Zira kimse bu kadar güçlü değildir. Değişim karşısında esnek ve çözüm odaklı olabilmek ise, iç denge ve güven hissimizi her zaman yeniden yakalamızı sağlar 😉
İKİZLER veya Yükselen İKİZLER: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, kendinizi sizin dışınızda gelişen ve kontrol etmenize imkan vermeyen olayların etkisiyle, heyecanlı ve hareketli bir sürecin içinde bulabilirsiniz. Bir yandan şevk ve üretkenlik hissinizin yenilendiğini fark ederken, öbür yandan da sabit hale gelmiş davranış ve düşüncelerinizi değiştirmekten, hayata dair planlarınızı güncellemekten, iyi kötü alıştığınız yaşama şeklinizi bozmaktan korkabilir, ihtimaller içindeki en olumsuza takılıp kendinizi sabote edebilirsiniz. Sorsalar her şeyi denemek, yapmak, her projeye burnunuzu sokmak, herkesi büyülemek, her ortamda kabul görmek istiyorsunuz… Ama ”hadi yap” denilince size bir tür KAL geliyor :))) Bir hayal mümkün olana kadar deli gibi istiyor, gerçeğe dönmeye başlayınca bahaneler üretmeye başlayabiliyorsunuz. Sizi en çok korkutan nedir; Ne olacağını bilmemek mi? Yanılmak veya haksız çıkmak mı? Akışa teslim olmak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Olaylar ve insanlar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Kendinizi görünür kılmak mı? Gündemin dışında kalmamak mı? İçinizden geldiği kafanıza estiği gibi davranabilmek mi ? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Özgürlüğünüzü sizden başka kimse kısıtlamaz! Seçimler bizi bağlar ve biraz mahkum eder. Ama bu seçimlerin gereğini yerine getirmek için yaptığımız şeyler bizim ÖZGÜR İRADEMİZİ hayata geçirme şeklimizdir. Korkularınızı ”belirlenmek istemiyorum” gibi fındık fıstık bahaneler arkasına gizlemeyin :)))
YENGEÇ veya Yükselen YENGEÇ: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, olayları belirlemek, herşeyi ”eski halinde tutmak” gibi bir imkanınızın olmadığını hatta hayatınızı yönetme şeklinizi dahi değiştirmeniz gerektiğini farkettiren olaylar meydana gelecek. Hem üretken, halinden hoşnut, ışığını parlatan ve etrafa yayan biri olmak istiyorsunuz, hem de baktığınız her yerde engeller, eksiklikler, tehditler görüyor, kaygılarınızla hayatı kendinize zehir ediyorsunuz. Hiç bir şeyi gözden çıkartamayan, hiç bir şey kazanamaz… Talep etmeyen, hep önüme gelsin diye bekleyen, hep bulduğu ile yetinmek zorunda kalır! Önümüzdeki günler size ”artık ne istediğine karar ver ve buna göre davran” diye meydan okuyacak 😉 Sizi en çok korkutan nedir; Kaybetmek mi? Rededilmek mi? Fazla vermek ve karlığını alamamak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Olaylar ve insanlar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Değerli bulunmak mı? Kabul ve takdir görmek mi? Eleştiriye kapalı olmak mı ? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Sevilmek, değerli bulunmak, kabul ve takdir görmek arzunuzla, reddedilme, mahrum kalma, yetersiz olma veya umduğunuzu bulamama korkunuz arasında savrulmak yerine, ELİNİZDEN GELENİ YAPIN. Zira aksi takdirde kendinizi sevmemek, kendinizi onaylamamak, kendinizden hoşnut olmamak krizine gireceksiniz.
ASLAN veya Yükselen ASLAN: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, kendinizi bir iktidar kurma veya boğun eğme ikileminde, bir haklılık mücadelesi içinde bulabilir ve kendi öncelikleriniz ile başkalarının eleştiri veya beklentileri arasında git gelli bir süreç geçirebilirsiniz. Mutlu olmak, coşku duymak, hayatla aşk yaşamak, sevilmek, yetenekleriniz veya cazibenizle dikkat çekip ön plana çıkmak istiyorsunuz 😉 Ama ya bu duygunuzu tatmin edebilmeniz için hep birilerinden tepki, onay, destek almaya, ya da kendinizi nasıl gerçekleştireceğiniz konusunda yönlendirilmeye ihtiyaç duyuyorsunuz… Ya da sizi onaylamayan, destek vermeyen, beklentilerinizi karşılamayan, ya da sizi eleştirip iğneleyen insanlarla nasıl baş edeceğinizi bilemiyorsunuz. Yol arkadaşlıkları, iş birlikleri veya uzun süreli beraberlikler, bu süreçte sizin için tam bir sınav alanı! Sizi en çok korkutan nedir; Yapayalnız ve desteksiz kalmak mı? Kimsenin sizi ciddiye almaması veya size ihtiyaç duymaması mı? Bağlarınızı kaybetmek mi? Yoksa sizi boğan ve yıpratan bağlara mahkum olmak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Karşınızdakiler size bu korkunuz nedeniyle size tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Sevilmek mi? Cazip bulunmak mı? Heyecanlı ve coşku dolu bir hayat sürmek mi? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Karşınızdakiler size hep oradan vururlar. Kimi mutlu edeceğinize ve bunun için kendinizden ne kadar fedakarlık edeceğinize siz karar verin.  Eğer çok beklentili ya da eleştirel insanlarla yanyana duruyorsanız ama kendinizi yalnız olunca yaşam damarlarınız kesilmiş gibi hissediyorsanız, ilişkilerinizi dengeli bir alış-veriş içinde yürütmeyi öğrenin. Ayrıca siz de çok talepkar biri olduğunuzu unutmayın! Mutlu olmak için birlikte olduğunuz kişilere aşırı beklentilerle yaklaşıp, en ufak sıkıntıda onları suçlamaya ve sorgulamaya kalkmayın.
BAŞAK veya Yükselen BAŞAK: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, taşınmanız veya hayat akışınızı değiştirecek kararlar almanız gerekebilir. Haklılığınızı ispat etmek için uğraşmanız, adalet aramanız, hukuki mücadelelere girmeniz de mümkündür. Sahip olduğunuz birikimin ve gücün elinizden alınması endişesine neden olacak gelişmeler de yaşanabilir.  Ya da sizde tutku uyandıran, vazgeçmek istemediğiniz bir şeyin size aynı zamanda zarar vermesi ihtimali ile karşılaşabilir, onu korumak için ne kadar fedakarlık etmenizin doğru olacağına karar veremeyebilirsiniz. Sonuç olarak gönülsüz bir değişim yaşamak ile, sizi mutlu etmeyen bir alışkanlığa sadık kalmak arasında git-gelleriniz olacaktır. Sizi en çok korkutan nedir; Konfor alanınızın bozulması mı? Düzeni kaybetmek mi? Başkalarının belirlediği bir sürece dahil olmak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Her mutluluktan bir mutsuzluk çıkartmak mı? Aslında tatminsiz ve şükürsüz olmak mı? Kendinizi sevmediğiniz için sevilmediğinizi ve istenmediğinizi ya da DAHA İYİSİNİ ASLA HAK ETMEDİĞİNİZİ düşünmek mi? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Konfor alanınızı ve düzeninizde meydana gelen değişimlere aşırı bir direnç gösterirseniz, elinizde olanlardan mutlu olmayı da beceremezsiniz! Mızmız ve dirençli olmayı bırakın, gevşeyin, uyumlu olun. O zaman her yer konfor alanı olur 🙂 Kendinizi sevin, sizi sevenlere huysuzluk etmeyin… Derdiniz sağlık ise, bilin ki o da keyifle gelir ve kaygıyla gider 😉
TERAZİ veya Yükselen TERAZİ: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, bağımlı veya bağlı olduğunuz koşullar, konumlar ve insanlarla ilgili beklenmedik gelişmeler yaşayabilirsiniz. Önünüze çıkan ani talepler sizi düşünmediğiniz şekilde verici olmaya ya da sınırlarınızın dışına çıkmaya zorlayabilir. Hiçbir şeyi kaybetmemek için her şeyi tehlikeye atmamaya dikkat edin! Neyin tehdit, neyin fırsat olduğunu ayırt etmekte zorlanabilir, atmak istediğiniz bir adımla ilgili çok fazla risk alıp almadığınızı düşünürken, atmadığınız adımlardan dolayı tepki alabilir ya da sorun yaşayabilirsiniz. Yani ille de karar, ille de seçim, ille de inisiyatif gerektiren bir dönem :))) Sizi en çok korkutan nedir; Sıkılmak mı? Zevk almadığınız bir duruma bağımlı kalmak mı? Haz aldıklarınızdan mahrum kalmak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Hayallerinizin kapasitenizden ya da cesaretinizden çok daha büyük olması mı? Meydan okumalara doğru çekilmek ama son adımı atamamak mı? Yapabildiklerinizden tatmin olmamak, yapamadıklarınıza özlem duymak mı? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 İnsan hep karlı çıkmak, hep tatmin olmak, hep kendi tarafına bi tık fazla artı koymak için çok kaygılanırsa, EKSİKLİKLER’e de hiç tahammülü olmaz. Hayatın eksik bıraktıklarını da, kendi eksiklerini de çok fazla dert eder. Bolluk her şeyin erişilebilir mesafede, her şeyi elinizin altında tutmak değil, olanı verimli kullanmak ve yürünen yoldan keyif almayı becermekle ilgilidir 😉
AKREP veya Yükselen AKREP: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, hayatına düzen getiren bağlar, birlikte yaşadığınız ve çalıştığınız insanlar, ya da insanlara bağımlı olarak kurduğunuz düzenlerde, beklenmedik dalgalanmalar olabilir. Hayatta ve ilişkilerde rutin arayışınıza yönelik tehditler, sizi kafanıza göre davranmak, kendi önceliklerinizi öne almak ile aidiyetlerinizi korumak arasında tercih yapmaya itebilir. Gözden de çıkartamadığınız alışkanlıklarınız, güvenlik alanınız size tam bir tatmin vermeyebilir ama buradan çıkış inisiyatifini göstermekte de zorlanabilirsiniz. Ya da kendinizi gerçekleştirmek, hedeflerinize ulaşmak için atacağınız adımlar, korumak istediğiniz özel hayat düzeninizde aksamalara yol açabilir. Sizi en çok korkutan nedir; Bir düzene hapsolmak mı? Kontrol edilmek ve eli kolu bağlı kalmak mı? Önlenemeyen sonlar mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Hep önde parlak ve başarılı olmak mı? Her istediğinizi elde etmek mi? Herkesten onay ve takdir almak mı? Mükemmel olup sevilmeyi hak etmek mi? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Arzularınızın hepsi birbirinden güçlü ise, hangisini gerçekleştirseniz, diğerinin hatırı kalır :))) Aşırı tutku, aşırı kontrol arzusu, her şeyi elde etme ve istediği gibi şekillendirme güdüsü, insanı taşıyamayacağı yükler altında bırakıp, başarısızlık ya da çöküşe de sürükleyebilir. İhtiyaçlarınız, sorumluluklarınız ve hevesleriniz arasındaki dengeyi sabır ve hassasiyetle kurun!
YAY veya Yükselen YAY: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, beklenmedik icatlar çıkartmanın üstadı olan siz Sevgili Yay’ın ağzından ‘’Sürpriz İstemiyorum!’’ sözünü duyabiliriz :)))) Önünüze çıkan veya hayatınızın orta yerine düşen ilginç gelişmeler ve fırsatlar, size bile kendinizi aceleye getirilmiş hissettirebilir. Çok güzel planlar yaparken, ufak tefek aksamaların yarattığı gerilimi de taşımayı öğrenmeniz gerekecektir. Bu süreçte pireye kızıp yorganı yakmaya ya da tam istediğiniz gibi gitmeyen şeyleri olmuyor diye toptan bozmaya kalkmayın! Plan yaparken kimleri işin içine dahil ettiğinize, yakınınızda olan kişilerden çıkabilecek potansiyel sorunların neler olduğuna da dikkat edin.  Sizi en çok korkutan nedir; Anlaşılmamak mı? Engellenmek mi? Ciddiye alınmamak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; İhtişamlı çıkışlar yapmak mı? En parlak fikirlerin sahibi olmak mı? Herkesin sizin elinize sizin yolunuza sizin ağzınızdan çıkan bir söze bakması mı? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 HARİKA şeyler yapmak iyidir… Ama her harika filmin setinde bir sürü harika olmayan gelişme yaşanır. Aksamalar şevkinizi kırmasın. İnsanları da kendinize bağımlı hale getirmek için tutamayacağınız sözler vermeye ya da memnuniyetsizliklerinden aşırı tetiklenip kendinizi onlara ispat etmek için olmayacak şeyler yapmaya kalkmayın. Tanrılara yakın olabilirsiniz ama siz de fani bir insansınız 😉
OĞLAK veya Yükselen OĞLAK: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, alışkanlıklarınızın dışına çıkan şeyleri istemeye ve yapmaya başlayabilirsiniz! İsteyin ve yapın o dert değil :))) Sadece bu aşamada size heyecan veren şeylere yönelirken, hayatınızı devam ettirmenizi sağlayan temel öncelikleri de ihmal etmemeye dikkat edin. Zemin sağlamken, yenilik keyiflidir… Ama zemin tehlikeye girerse, yenilik oturacak yer bulamaz 😉 Heves ve heyecanla yöneldiğiniz şeylerden ne bekleyebileceğinizi iyice tartın! Eğer alacağınız koyacağınıza değmeyecekse, temkinli ve yavaş ilerleyin. Özellikle maddi sorunlarınızı çözmek için yepyeni bir girişimde bulunacaksanız, bu geçişi yaparken dengeyi korumaya dikkat edin. Arzulanmak ve şımartılmak ihtiyacı ile hep çok az ile yetinmek hatta hep eleştiri almak kaygısı arasında savrulabilirsiniz… Kendinizi başkalarının onay ve sevgisine bağımlı hale getirmeyin. Sizi en çok korkutan nedir; Değersiz bulunmak mı? Yetersiz olmak mı? Becerememek mi? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Memnuniyet verici hatta vazgeçilmez olmak mı? Herkesin peşinizden koşması mı? İsteyip mahcup olmak yerine istemeden verilmesini ummak mı? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Büyük geminin manevrası görülecek şeydir :))) Şimdi siz uzun süredir beklediğiniz bir limandan ayrılıyorsunuz… Biraz hata, biraz beceriksizlik, biraz zorlanma doğaldır. Kendinize şefkatli olun ve şevkinizi ayakta tutun J
KOVA veya Yükselen KOVA: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, güvenli olan ve olmayan, huzur veren ve vermeyenler arasındaki çizgilerin inceldiğini görebilirsiniz. Size her zaman rahatlık ve aidiyet hissi vermiş olan yerler, koşullar ve insanlarla bağlarınız, beklenmedik gelişmelere sahne olabilir. Hatta bir yer değişikliği veya uzun bir seyahat kararı da gündeminize oturabilir. İlişkileriniz ve aidiyetleriniz bir yandan yük gibi gelirken, bir yandan da garip bir ayrılık korkusu ya da kendinizi suçlama döngüsüne girebilirsiniz. Sizi kendine çeken, çağıran, cezbeden yeni ufuklar, yeni aşklar bir yanda, kendinize biçtiğiniz roller, kendinizi görmeye alıştığınız konum, bugüne dek benimsediğiniz tutumlar bir yanda, siz ise gerim gerim gerilmiş halde tam ortada kalabilirsiniz. Sizi en çok korkutan nedir; Uyum sağlayamamak mı? Ne yapacağınızı bilemediğiniz bir halde kalmak mı? İsteyip yöneldiğiniz şeylerin sonradan size sorun getirmesi mi? En büyük düşmanınız, bu korkudur. İnsanlar ve olaylar size bu korkunuz nedeniyle tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Kendinizi bir işin, bir aşkın, bir bağlılığın içinde kaybetmeye çok istekli olmak mı? Aksi görünseniz de beklentileri tatmin etmeye aslında çok gönüllü olmanız mı? Size en fazla meydan okuyan şey neyse, ona yönelmek mi? En fazla saldırı aldığınız yer işte tam orasıdır 😉 Siz bir durumun içine ne tam yerleşebiliyor, ne de yerleşir gibi olduğunuz durumlar ve ilişkilerden kopabiliyorsunuz! Aklınız ileride, gönlünüz geride kalıyor J İnsan ilişkileri 0-1 mantığı ile yürümez. Bir yere, bir insana bağlandığınızda, tüm arzularınızdan vazgeçmek zorunda değilsiniz. Aynı şekilde istediğiniz yöne bir adım atabilmek için tüm duygusal bağları kopartmak zorunda değilsiniz. Bunu unutmayın 😉
BALIK veya Yükselen BALIK: Bu tutulma ve ardından gelen birkaç aylık süreçte, para kazanma şekliniz ve maddi koşullarınızla ilgili ani değişimler, ya da yakın çevreniz, devamlı iletişim kurduğunuz insanlar, dostlarınız ve akrabalarınızla ilişkilerinizdeki çarpıcı gelişmeler nedeniyle, ikilemlerde kalabilirsiniz. Hoşnut olduğunuz ya da alıştığınız ortamları, hayat düzeninizi ve rutinlerinizi değiştirmek durumunda kalmak, size kendinizi kaybolmuş gibi hissettirebilir. Gerekli bir değişimi sırf bu korku nedeniyle erteliyor olmanız mümkündür. Verimsiz bir çalışma ya da yaşam şekline bir süre daha katlanmanız gerekebilir. Neyin aşırı fedakarlık, neyin zaruri bir sabır ve dirayet olduğunu ayırt etmekte zorlanabilirsiniz. Sizi en çok korkutan nedir; Çıkışsız kalmak mı? Tercih hakkınızın elinizden alınması ya da belirsiz bir konumda eli kolu bağlı kalmak mı? Baskı altında yaşamak ya da kendinizi birilerine mecbur ya da bağımlı halde bulmak mı? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Karşınızdakiler size bu korkunuz nedeniyle size tehditkar görünürler. En derin zaafınız nedir; Alışmak mı? Rahatına düşkün olmak mı? Size göre uygun olanı daima yapmak ve olmayanı asla yapmamak lüksüne sahip olmak mı? Ya da detayına kadar her durumu belirlemek, gizli veya açık şekilde dominant olmak mı? En fazla saldırı aldığınız yer orasıdır 😉 Önceliklerinizi iyi belirleyin. Önemsediğiniz şeyleri korumak için fedakarlık ediyorsanız, mızmızlanmayın. Etrafınızdakilerin önceliklerini de iyi anlayın ve karar alırken o öncelikleri dikkate alın. Her şeyi size göre düzenlemelerini ummayın. Açık sözlülük en iyi pazarlık yoludur 😉

19 Adet Yorum

  1. Secil

    Sevgili Juno, alışıldık teknik yorumlar yerine sanki ruhumuza iniyorsun.. Gerçekten de beni en huzursuz eden şeyleri bir bir yazmışsın okurken bile irkildim:))) ama terapi gibi, dost nasihatlarıyla insana çok güzel enerji veriyorsun..

  2. hasan hüseyin

    Ben oğlak burcuyum yükselenim yay ay burcum ise koç.bu yazdıklarınızın hiçbiri bana uymuyo.özellikle yükselen burcum yay için yazdıklarınız.ben hayata sizin öngördüğünüz dar çerçeveden bakmıyorum ve o bahsettiğiniz korkularımda yok.aklımın uyuşmadığı insanları hemen hayatımdan çıkarıyorum.şayet çıkaramayacağım bir insan ise(iş arkadaşı v.s)hemen araya mesafe koyuyorum.ve kendimi inanılmaz iyi hissediyorum. bu makale için konuşuyorum;dersinize iyi çalışmamışsınız.üzgünü m.

    1. JUNO

      Pek bunu bana yazmak için neden bu kadar vakit kaybettiniz 😉

      1. Özgür

        Ne olur bu Yorumu okuyan varsa hemen ben gibi gidin yayın yorumunu okuyun. Nasılda tam da Junocuğumun bahsettiği gibi korkulara kapılmış yavrucak.
        Çok ironik ve komik bir durum.

    2. Oysa tipik bir oglak ve y yay konusuyor. Kocun da arkadan burnundan soludugunu duyar gibiyim.

  3. Alex

    efsane olmuş…. uzun uzun, harika yorumlar
    lütfen kendinizi özletmeyin sevgili Juno
    sevgiyle

  4. Özgür

    Siz nasıl bir kadınsınız!
    İnanın okurken bunu sesli söyledim.
    Yok artık, pes dedim.
    Son zamanlarda hatta bir kaç gündür üzerinde düşündüğüm şeyleri okumak beni gerçekten hayretlere gark etti.
    Valla bravo.

  5. Melek Ucal

    Bugune kadar okudugum en iyi astrolog net olarak sizsiniz.
    Fakat bir sorunum var burcumu bilmiyorum ? her yerde degisik bilgiler var. 23 agustos 89 dogumluyum. Ve cok merak ediyorum. Yardimci olursaniz cok sevinirim

    1. JUNO

      Yaklaşık saat ve yer de lazım 🙂

    2. JUNO

      Akşam 18:00 itibariyle başak oluyor yoksa aslan

  6. hasan hüseyin

    Çünkü artık sizin yazılarınızın ve görüşlerinizin benim hayatımda kapladığı hatrı sayılır bir yeri var.sadece minik bi eleştiri yapmak istedim. 🙂

    1. JUNO

      Peki teşekkür ederim.

  7. Korkak tavsan

    Yengec here.
    Gecen aylarda hayatin tamamen degisecek dediniz Afrika’da is bulup tasindim :))
    Su an isimi iyi yapamiyorum kimse beni begenmeyecek diye aklim gidiyor kaygidan korkudan ikide bir tuvalete kapanip aglama havalarindayim.
    Valla korkmicam artik yaa kim ne dusunurse dusunsun.
    De iste degisim nasil olacak nerden baslanacak acaba en buyuk degisim korkmamak mi?
    Opuldunuz.

  8. ??

  9. Deniz

    Evet cok dogru. Ben bir Kovayim, bagimsizlik büstü gibi görünsem de kendimi aşkın, bağlılığın içinde kaybetmeye çok istekliyim, yanip tutusuyorum. Ne askin içine yerleşebildim, ne de yerleşir gibi olduğum anda biten iliskiden simdi ayrilabildim. Her ne yazdiysaniz kelime kelime dogru. Simdi ne olacak? Bunlari bilmek dahi yeter mi diyorsunuz? Ben bilmiyorum bu durumlarin cözümlerini.

    1. JUNO

      Çelişkili tutumların geçmişten hatta çocukluktan kaynaklanan kaygılar gibi birçok sebebi vardır. Bunları tanımlamak, çözümlemeye başlamanın ilk adımı. Hepimiz kendi içimize uzun bir yol yürüyoruz. Sizin gibi 🙂 Sevgiler

      1. Deniz

        Sevgili Juno, ne güzelsiniz, ne kadar güzel bi kalbiniz var ta oralardan buralara, benim icimdeki cürüklere isik tuttu.
        Istediklerim oldu, istediklerimin olmasi yüzünden istemedigim bir durumdayim. Neden bir daha bir sey isteyeyim?
        İsteyip yöneldiğiniz şeylerin sonradan size sorun getirmesi mi? En büyük düşmanınız, bu korkudur. Neden düsmanim bu korku? Korkmaktan cok kork diyor Nil Karaibrahimgil, siz de korkuma isik tutuyorsunuz. Olanlar oldu, isyerinde bile katila katila agliyorum. Anlam veremiyorum. Kafam cok karisti.
        Bir de sizinle bir sey paylasmak istiyorum.
        En güzel bilimsel seyler Ingilizce, neden hic Türkce biliyorum diye sevinemiyorum diyordum. Sizin yazdiklarinizi okumak, insanin ana dilinin Türkce olmasina sevinilecek koca bir sebep. Iyi ki varsiniz. Yazmaya hep devam edin, yanan icimize sular serpiyorsunuz.

        1. JUNO

          Çok teşekkür ederim benimle paylaştıklarınız için… Emin olun çok değerli bunları konuşacak kadar güven duyulmak. Türkçe konusuna gelince bu kadar gurur duymama neden olan başka bir yorum olmadı galiba! Çok mutlu ettiniz bilesiniz 🙂 Gözyaşlarınıza gelince…. Kalbimiz önce acıyan yeri gösterir bize, sonra da kırıklardan içeri ışık dolar 🙂 Bundan hiç endişeniz olmasın. Evrenin el sevgi doludur.

JUNO için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et