25 Aralık 2015, YILIN SON DOLUNAY’ı Yengeç Burcunda…

Vintage Poster by Unknown Artist
Resim:

25 Aralık 2015, YILIN SON DOLUNAY’ı Yengeç Burcunda…

25 Aralık 2015 günü, İstanbul’a göre saat 13:11 itibariyle yılın son DOLUNAY’ı tam halini alacak… NOEL gününe denk gelen bu DOLUNAY’ı incelerken aşağıdaki bileşenleri dikkate alıyorum;

  • AY Yengeç Burcu’nun, Güneş ise Oğlak Burcu’nun 3 derecesinde. Dördüncü evin yöneticisi olan AY 3’üncü eve, 5’inci evin yöneticisi olan Güneş ise 9’uncu eve yerleşiyor.
  • Güneş, AY, ASC noktası ve DSC noktasına yerleşen JUNO arasında bir mistik dörtgen var.
  • DOLUNAY haritasının yükseleni 4 derece Boğa. Yöneticisi Venüs, Akrep Burcu’nun 24 derecesinde ve 7’inci evde yer alıyor. Venüs, Ay Düğümleriyle ve 10’uncu evdeki Merkür ile ılımlı açılar yapıyor.
  •  Güneş’in girdiği Oğlak Burcu’nun yöneticisi olan Satürn’ün Neptün ile henüz tam hali almasa da görünen karesi ve Lilith ile arasındaki 60’lık açıyı da gözardı etmemek gerekiyor.

MEALİ;

YENGEÇ Burcu, güvenlik ihtiyacımız ve aidiyet duygularımızı temsil eder. Sahip çıkma eğilimimiz ve sahip çıkılma ihtiyacımız bu DOLUNAY’da oldukça yüksek seviyede seyredecektir 😉

Ayrıca DOLUNAY dediğimiz Güneş – Ay Karşıtlığı, 3’üncü ve 9’uncu evler arasında seyrettiğine göre, düşüncelerimiz, inançlarımız ve davranışlarımız arasındaki dengeyi kurmaya çalışacağımız, kendimizi ifade edip hakkımızı aramakla ilgili sorunlarımıza odaklanacağımız bir zaman dilimi olacaktır.

Sosyal zeminde, düşünce, ifade ve hareket özgürlüğü ile ulusal güvenlik arasındaki dengenin kurulması gibi konular gündeme gelebilir.

Kişisel düzlemde ise, bir yandan yepyeni bir şeyler yapmak, içimizden geldiği gibi konuşup davranmak, özgürlüğümüzü ilan etmek isteyebilir, bir yandan da bunu yapmamızın önündeki – kendimizin ya da başkalarının koyduğu – engellerle uğraşabiliriz.

İnsanın arzuları sonsuzdur. Ancak hemen herkes aidiyet hissettiği kişileri ve bağlantıları zedelememek için eğilimlerini ve arzularını dengelemeye çalışır. DENGE İYİDİR 🙂

Ancak bazen eğilimlerimizi dengelemek adına kendimizi fazla baskı altına alırız. Başkalarının koyduğu sınırları vazgeçilmez kabul eder, kendimizi rahatsız bir çerçeveye sokmak pahasına ilişkiyi ayakta tutmaya çalışırız.

Bazen de kendimizi accık tutmamız gereken yerde, özgürlüklerimize ya da ihtiraslarımıza sınır çekmeyi reddeder,  başkalarına haksızlık etmek, onları yok saymak boyutunda rahat ve sorumsuz davranabiliriz. Bu nedenle de çok kıymet verdiğimiz bazı bağlar zedelenebilir.

Özgürlük ve bağımlılık kavramları çerçevesinde yaşadığımız sorunlar, bu DOLUNAY’da açığa çıkabilir 🙂

Aşırı bir tutku ile insanların, ilişkilerin, olayların üzerine gidebilir, ya da birilerinin hayırı kabul etmeyen bir kararlılıkla üzerimize geldiğini ve varlık sınırlarımızı ihlal ettiğini deneyimleyebiliriz.

Böylesi bir çatışmanın tepeye tırmandığı noktada, kendimizden kaçmak ve sorumluluğu karşımızdakine yıkmak yerine, bizi çatışmada tutanın ne olduğuna çok dikkatle bakmak gerekir!

Tam bu yazıyı yazmaya çalışırken Facebook’ta bir paylaşım gördüm. Hayat ne mucizevi :)))

”İNSANI TERK ETME. ONUN KÖTÜLÜĞÜNÜ TERK ET!” Tao Te Ching

Yengeç DOLUNAY’ı bize korunma ve korumanın GERÇEK anlamı hakkında düşünmeye teşvik edecektir!

İnsan hep başkalarının tercihleri ve sınırları ile kavga halindedir. Oysa asıl kavgası kendisi iledir 😉

Aslında kendimizi başkalarından korumak yerine KENDİMİZDEN KORUMAMIZ gerekir. Zira ilişkilerde hep istemediğimiz ödünler veriyor veya aşırı talepler sergiliyorsak, bunun nedeni İÇ AYARIMIZIN bozuk olmasıdır.

Karşımızdakiler bize İSTEDİĞİMİZ anlayışı, alanı, özgürlüğü, ihtiyaç duyduğumuz tepkiyi, desteği, saygıyı veya ilgiyi vermiyorlarsa, kendimizi o ilişkilerin içinde güvende ve rahat hissetmiyorsak, bunun karşımızdakinden kaynaklanan ve ille de bizim tarafımızdan anlaşılıp çözümlenmesi gerekmeyen bir sebebi vardır.

Biz kendimizi iyi hissetmek için hep karşımızdakini değiştirmeye çalışırız..
Daha çok verir, daha çok zorlar,
Olmayınca da daha çok ağlar, daha çok kızarız 😉

Oysa insanların tercihleri ve tavırları bizim kontrol alanımızın dışındadır. Biz sadece ve sadece kendimizi sorgulayıp, kendi tavırlarımızı kontrol edebiliriz…

Bizi aşırı zorlayan durumlarda dönüp kendimize soracağımız soru; ”BENİM İÇİN ASIL DEĞERLİ OLAN VE KORUNMASI GEREKEN NE?” olmalıdır. Bu soruya verdiğimiz cevap ne ise, onu korumak bir başkasının değil öncelikle bizim görevimizdir.

Bizim için değerli olanlar söz konusu olduğunda, diğer insanlarla ve HATTA KENDİ EĞİLİM ve ARZULARIMIZLA aramızdaki en önemli konu SINIR ve MESAFE AYARI’dır.

İnsanlarla ilişkilerimizde onları anlayabileceğimiz ve kendimizi anlatabileceğimiz yakınlıkta olmak iyidir.

Anlaşılamadığımız ya da anlam veremediğimiz noktada ise kendimizde kalabileceğimiz, zarar verip zarar görmeden var olabileceğimiz bir mesafede durmakta daima yarar vardır!

Passenger’dan bir şarkı seçtim bu DOLUNAY için – LET HER GO – ”Mutluluğu hüzünlü olduğunda bilirsin. Güneşi kar yağarken özlersin. Sevgilini de özgür bıraktığında tanırsın”

Bizler ise baskıcı, zorlayıcı ya da tatminkar olmayan ilişkilere duyduğumuz garip bağımlılıktan özgür kaldığımızda, kendimizi tanırız…

Hepimize kolay gele 🙂

0 Yorum

  1. Ayşe

    Seni var ya seni opeceyim…

  2. elinize sağlık yine yeni yeniden

  3. Ozan

    eline sağlık Juno 🙂 bir dipnot olarak önceki gün kitaba D&R’da bakmama rağmen bulamadım bilgin olsun.

    1. JUNO

      Sanırım az dağıtım yapılmış olanlar hemen bitiyor.
      D&R’a getirtebilirmisiniz diyebilirsiniz. Hatta böyle yaparsanız sevinirim o zaman sipariş ederler 🙂
      Ya da birnokta.com’dan sipariş verin hemen gelir.

  4. Didem

    Sen gercekten iyi bir yazar ve astrologsun bunun karsiligini mutlaka alacagina inaniyorum

    1. JUNO

      Teşekkür ederim 🙂 Gönülden Sevgiler

  5. yeşim

    sizi uzuuun zamandır takip ediyorum ama ilk defa yazıyorum…çok farklı ve farkındalıklı yorumlarınız astrolojiyi yaşamımızda nasıl gerçek anlamda kulanma kılavuzu haline getiriyor. yaptığınız tüm yorumlar günü veya dolunayı kurtarmak değil yaşama dair çok güçlü…. birikimli …bilgiler……………..sevgiler…xxxxx

    1. JUNO

      Teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için 🙂
      Sevgiler

  6. Aykız

    Merhaba @JUNO
    Dijital saate baktığımızda saat ve dakikasının aynı olması ve bunun çok sık olmasının bir anlamı var mı yoksa buna dair şeyler tamamen uydurma mı ?
    Yorumunuzu merak ediyorum 🙂
    Birde yeni çıkan kitaplarınız sitenizde bulunan yazılardan mı oluşuyor yoksa başka yazılar da var mı

    Sevgiyle…

    1. JUNO

      1. Hayatta her şeyin bir anlamı vardır ama önemli olan mucizelerle karşılaşıyor olmaktan öte, mucizeyi hayatımıza taşıyabiliyor olmaktır. Aman Tanrım Müthişş dediğimiz birçok şey bizi bir anlığına ikna eder ama bir an sonra inançsızlık denizine gömülürüz. O yüzden hayatta mucize aramak yerine yolu yürürken bütün mucizelerin kaynağı olan Yaratan ile ilişkinizi güçlü tutun.
      2. Sitede bulunan burçlara dair yazıların geliştirilmiş ve bazı eklentilerle genişletilmiş hali.

  7. benim böyle neyim var, dedim dedim durdum. aklimin bi ucunda dolunay, bi ucunda juno, tam ortamda ise koca bir yengec. elinize kolunuza saglik.

  8. tuğba

    gerçekten inanamıyorum ya tam benim ruh halimi anlatmışsınız güneş burcum ikizler yükselenim yengeç tekrar tekrar okuyorum bütün yazılarınızı ve kendimi değiştirmem gerektiğini bir kez daha anlıyorum sonsuz teşekkürler 🙂

  9. fatma

    birebir yaşadım hepsini geçtiğimiz hafta. önceden okumuştum ama başa gelmeden anlayamıyor insan. sevgiler juno, iyi ki varsın 🙂

banusayki için bir cevap yazınCevabı iptal et

Arşiv

Kategoriler

Juno - Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et