Site icon Juno – Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi

18 Mayıs 2015, BOĞA BURCU’nda YENİAY; Saklamak, Sakınmak, İdrak Etmek ve Teslim Olmak Hakkında Dersler…

by Kiyokata Kaburagi

18 Mayıs 2015 günü, İstanbul’a göre sabah 07:10 itibariyle, YENİAY adını verdiğimiz Ay-Güneş kavuşumu yaşanacak. Yeniay Günü aynı zamanda İkizler Burcu’ndaki Merkür Retrosunun da başlangıç günü olacak.

Yeniay haritasını değerlendirirken aşağıdaki bileşenleri dikkate alıyorum;

– Güneş & Ay kavuşumu 12. evde, Boğa Burcu’nun 26 derecesinde gerçekleşiyor. Yeniay MC noktasına kare yapıyor.

– Boğanın yöneticisi Venüs, Yengeç Burcunda ve 2. evde. Ay Düğümlerine T-Kare, Neptün!e üçgen açı alıyor.

– Anın Yükseleni İkizler Burcu. Yöneticisi Merkür, 12’inci evde retro konumuna geçmek üzere. Merkür, 3’üncü evde, Aslan’da yer alan Jüpiter & Juno kavuşumuna 60’lık, 9’uncu evde Kova Burcu’nda yer alan Selena’ya ise 120 derecelik tatlı açılar yapıyor. Ay Düğümlerine ve Uranüs’e de geniş orblu ama ılımlı açıları var. Öte yanden Neptün ve Lilith’den yine geniş orblu sert açılar alıyor.

MEALİ;

YENİAY Boğa Burcu’nda olduğu için, Boğa’nın temsil ettiği ”sahip çıkma, değerli bulduklarına tutunma, değer üretme, alışkanlıklarına tutunma, konfor alanı oluşturma, sabır ne metanet gösterme” gibi ihtiyaçlarımız ön planda olacaktır!

Yeniay yöneticisi Venüs’ün 2. Evde Yengeç’te olması ve yaptığı açılar nedeniyle;

– Değerli bulduklarımız için bize bazen de zor gelen fedakarlıklar yapmak,

– Yolumuza hizmet etmediğini düşündüğümüz şeylerden – sevdiğimiz, alıştığımız ya da bağlandığımız için -vazgeçmekte zorlanmak,

– Sahip olduklarımız ile güvenlik bulmayı istemek ama beklentilerimizin karşılanması konusunda şüphede olmak,

– Emek verdiklerimizden dolayı hayal kırıklıklarına uğramaktan korkmak,

– Bir işin/durumun/insanın sahip çıkılmaya, aidiyet ve sadakat gösterilmeye değer olup olmadığını bilememek,

gibi deneyimlere, bambaşka bir gözle bakmamız gerekecektir!

Bu konuları değerlendirirken kendimizi oldukça kararsız, dağılmış ve kaybolmuş bulabiliriz. Neden mi?

Bu YENİAY’ın temasında 12. Ev hakimiyeti var! 12. Ev, derinlerinde kaybolduğumuz, ya da derine attığımız her birşeydir 🙂

– Kurban psikolojisi, engellenmişlik, gözardı edilme, gözden düşme, çaresizlik, kendini kaybolmuş / yitip gitmiş hissetme, yılgınlık, isteksizlik, enerji hatta sağlık kaybı, gibi ”dipteyim, sondayım depresyondayım” halleri bu evin spesyalitesidir 🙂 Böyle hissettiği için en sona koyduğum gülücüğü hakaret kabul edecek ve bana çemkirecek okuyucularım dahi olabilir :))))

– 12. Ev aynı zamanda bizim bilerek ya da bilmeyerek gözardı ettiğimiz, unutmaya çalıştığımız, kendimizi saklarsak sonuçlarından da sakınabileceğimizi düşündüğümüz, – utanç, korku, tembellik gibi nedenlerle – yeri yarıp içine girmeyi ve yüzleşmemeyi istediğimiz şeyleri de temsil eder! Yüzleşmek istemediğimiz hatalar, sorunlar, geçmişte kalıp üstü kapatılmış durumlar yeniden önümüze gelebilir. UYKUDA OLDUĞUMUZU fark ettiysek, uyanmaya cesaret etmemiz, yaşadıklarımıza farklı bir gözle bakıp yeni sonuçlar çıkartmamız gerekir. Eğer uyutan, kaçan, yanıltan bizsek, itiraf, özür, ve telafi adımları atmamız da iyi olabilir.

– Son olarak da, gönüllü teslimiyet, oluruna bırakma ve akışa güven duyma, tefekkür ile huzur bulma, duygusal düğümlerin çözülmesiyle gelen aydınlanma, psikolojik arınma gibi ”zor görünen ama faydalı” süreçler de 12. Ev’in konusudur.

Gelelim bu işin içinden nasıl çıkacağımıza!

Onu cevabını da bize, Yükselen Yöneticisi Merkür veriyor… Merkür de 12. Evde, retroya girmek üzere ve hem olumlu hem de olumsuz görünen çok sayıda açı alıyor.  Mesajına gelince;

ÇÖZÜM GEÇMİŞTE YAPTIĞIMIZ GİBİ YAPMAMAK!

Hepimiz yanılmış / aldatılmış/ yanlış yola yönelmiş olmak ve bu yüzden boşa kürek çekmek konusunda kaygıya düşebilir, nasıl hareket edeceğimizi bulamayabiliriz. Bunun çaresi ne küsmek, ne bıkmak, ne yok saymak, ne de umutsuzluğa gömülmektir.

Korku, kaygı, endişe, umutsuzluk gibi hisler RAB’den değil nefstendir!

Bu tuzağa düşmemek için ne yapalım?

– Karşımıza çıkan hileli – hurdalı, yalanlı – dolanlı, samimiyetten uzak hallere, özenle saklanmış, bastırılmış, üstü örtülmüş ama ARTIK DÜŞÜNÜLMESİ ve DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKEN gerçeklere, sırt dönmeyelim. Bunları cesurca ve dürüstçe ele almaktan korkmayalım. Sırf biz başka türlü olmasını ummuştuk diye, önümüzü tıkayan bir engeli can simidi bilip ona tutunmayalım! Vicdanımızı ve basiretimizi güçlendirmesi, bize yol açıp cesaret vermesi için Rabbe tutunalim 🙂

– Eğer bir süre geri çekilmek, içe dönmek, ara vermek bize iyi gelecekse, bunu kaçmak ya da unutmak için değil, daha iyi anlamak için, duruma bu güne dek aklımıza gelmeyen ya da cesaret edemediğimiz bir gözle bakmak için yapalım!

– Eğer bir konuda sabır, sebat, teslimiyet göstermemiz gerekiyorsa, bunu sonuçta TAM İSTEDİĞİMİZ şeyi mutlaka elde etmek adına verilen bir ödün olarak görmeyelim. Belirsiz bir süreçte üzerimize düşeni samimiyetle yapalım. Ama sonucu akışa bırakıp, nihayette ortaya çıkan MESAJI yüreklice OKUYALIM!

– Daha önce deneyip başarısız olduğumuz şeyleri, farklı bir tutumla ve içine olumsuz beklentiler karıştırılmamış bir şevkle ele alalım.

Hepimize Kolay Gele 🙂

BURÇLARA GÖRE YORUMLARI DA YAPACAM! Ama şimdilik bu temel mesajlar için düşünelim 🙂 Vee müzikle gönlümüzü besleyelim…

In My Solitude – Malia … Solitude yani Yalnızlık hep acı verici bir şey gibi gelir bize. Ama gönlümüzle söyleşmek ve yeni yollar bulmak için, bazen yalnızlık içinde bir tefekkür  en iyisidir 😉

Exit mobile version