13 Ekim 2015 günü, İstanbul’a göre 03:05 itibariyle, YENİAY dediğimiz Güneş & Kavuşumu gerçekleşecek.
YENİAY haritasını yorumlarken, aşağıdaki göstergeleri dikkate alıyorum;
- Güneş ve Ay, Terazi Burcu’nun 19 derecesinde kavuşuyorlar. Haritadaki konumları 2. ve 3. evlerin çizgisi… Bu nedenle ben Yeniay’ın 3’üncü evde gerçekleştiğini varsayıyorum.
- Haritanın yükseleni 29 derece Aslan Burcu ve Yükselen Noktası REGULUS sabit yıldızı ile kavuşumda.
- Terazi Burcu’nun yöneticisi Venüs Başak Burcu’nda, 1’inci evde. Venüs, 7’inci evde, Balık’ta yerleşen Neptün ve Selena ikilisi ile karşıt. Selena, FORMALHAUT sabit yıldızı ile kavuşumda.
- YENİAY, retro konumda ve 8’inci evde yerleşen Uranüs ile karşıt.
MEALİ;
Öncelikle YENİAY enerjisinin daima YENİ BAŞLANGIÇLAR’a gebe olduğunu hatırlatmak isterim. Üstelik bu YENİAY sürecinde, YENİ olan başka birçok şey de var;
- Ay Düğümleri Güney Düğüm Balık – Kuzey Düğüm Başak aksına geçtiler.
- Merkür retrodan çıktı.
- Pluto Jüpiter üçgeni oluştu.
Yani görünürde bir çok şey aynı olsa da, özde hiç bir şey ”eski tas eski hamam” değil!
Bu YENİAY haritasının yükselende REGULUS ile kavuşması başlıbaşına bir işaret!
ASİL, YÜCE ve MUZAFFER bir nitelik taşır REGULUS… Ancak ADALETİ kaybettiği zaman, çöküşe geçer! YENİAY’ın Terazi Burcu’nun da, nitelikleri içinde uyum, denge ve adaletin olması, bu açıdan manidardır.
Geçtiğimiz haftadan bu yana, hak ve adalet yolundan gitmeye çalışanların ”yenik düşmüş” ya da ”etkisiz” göründükleri bir süreç yaşanıyor olabilir. (Bkz; http://junoastrology.com/2015/10/05/terazi-burcundaki-gunes-uranuse-karsit-plutoya-kare-adalet-arayislari/)
İnsan ilişkileri ve iletişim konusunda bu ara özellikle zorlanıyor olabiliriz. Yakın arkadaşlar, aile yakınlarımız, sürekli iletişim içinde olduğumuz insanlar, bizi şaşırtacak davranışlarda bulunabilirler.
Hareket alanımızı kısıtlayan durumlarda kalabilir, ya da biz kendimizi engelli, isteksiz, kararsız veya incitilmeye açık bulabiliriz.
Ancak, ”Güneşin altında, hiç bir şey göründüğü gibi değildir!”
Huzursuzluk, düzensizlik ve belirsizlikten dolayı rahatsız olduğumuz, kaybolmuş ve hatta ”aldatılmış ya da iyi niyetimiz yüzünden kullanılmış” hissettiğimiz bir zamandan geçsek de, bizim dışımızda gelişecek yapısal değişimler nedeniyle, olaylar şimdi aktığı mecradan farklı bir yöne doğru dönecektir.
Baskı, beklenmedik olaylar veya tekrar eden fiziksel zorluklar nedeniyle ”kaybettiğimizi düşündüğümüz” zeminlere ısrarla tutunmaya çalışmak yerine BAKIŞ AÇISI ve TAVIR DÜZLEMİNDE İLERİ GİTMEK gereken bir zamandayız.
Maruz kaldığımız olaylar nedeniyle ”küçük düşürülmüş, azımsanmış, yok sayılmış” hissetmekten de vazgeçmeli, adalete, asalete ve evrendeki dengenin bir yoldan tezahür edeceğine dair inancımızı kaybetmemeliyiz!
Bu aralar tikkat edin;
- Sadece baskı ve zorlama nedeniyle, kimsenin dolduruşuna geldiğiniz için bir şeylere EYVALLAH demeyin!
- Kendini rahatlatma, lüks arzusu ya da gösteriş ihtiyacı gibi nedenlerle, sonradan pişman olacağınız harcamalar yapmayın. Ya da kimsenin size iyilik yapar gibi davranıp sonradan borçlu düşüreceği şeylere müsade etmeyin!
- Anlaşmalarınızda, ya da süren davalarınızda GÖZDEN KAÇAN DETAYLARI iyice inceleyin!
İç barışımızı, adil ve dengeli tavrımızı kaybetmez, duyarsızlığa gömülmez, özgüvensizlik nedeniyle kendimize anlamsız sığınaklar bulmaya çalışmaz, kendi umutsuzluğumuza yenik düşmez ve zihinsel bir atalete teslim olmazsak, önümüzde açılacak yeni yolları değerlendirmemiz mümkün olacak.
Görüşümüzü bulandıran adaletsiz ve dengesiz durumlara yüreğimizi kaptırmamaktır bize düşen!
Dirayetli olanlar, detaylara özen gösteren ve üçkağıda sığınmayanlar, adil ve tutarlı bir duruş gösterenler, sonunda KAZANAN ve YÜCELEN olacaktır.
Zira insan adaletsiz olsa da YARATAN ADİLDİR 🙂
”Bazen cevabı biliriz, bazen bilmeyiz, bazen güçlüyüzdür, bazen zayıf, bazen haklıyızdır, bazen yanlış, bazen aynaya bakar ve ucunu bırakıvermek isteriz hayatın, BAZEN AĞLARIZ… Ama sonuçta bizler insanız. Bize düşen alçakgönüllü bir şekilde yola devam etmektir.”diyor Van Morrison – ”SOMETIMES WE CRY”